Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Bebek bakıcısı barut

@obsesifsonix

Barut 

Uyandığımda yanımda Ateş bana sarılmış uyuyordu. Herif ne kadar itsemde geri çekilmiyor iyice yapışıyordu resmen.

" Ateş, işicem sal beni"

" I ıh "

" Ateş ebeni sikerim çek şu kolunu" ateş kafasını kaldırıp bana bakmıştı.

" Sanada günaydın barut"

" Karı gibi trip atma la" bu dediğime gülmüş ve yatakta sırt üstü yatmıştı.

" Barut acıktım ben"

" E git ye"

" Yaralıyım ya hani" istemeye istemeye kalkmış ve lavaboya gidip elimi yüzümü yıkamıştım. Mutfağa ilerleyip yumurta kırmış ve sofrayı hazırlamıştım. Tam herkesi uyandırmaya giderken ateş ile koridorda karşılaşmıştık.

" He kalktın mı, canla keremi çağırayım ben o zaman"

" Yok, şey ben çağırırım sen geç "

" Ya yaralısın sen çok hareket etme geçer misin lütfen "

" Barut hadi geç " ateşin demek istediğini anlamıyor değildim. Tabi ki keremle birbirlerini gerçekten seviyorlarsa buna karşı koyamazdım ama can daha 17 yaşında bir çocuktu en ufak yakınlaşma bile onun için iyi sonuçlanmazdı şuan. Derslerine odaklanmasını istiyordum sevgilisine yada herhangi başka bir şeye değil.

Ateşi es geçip koridorda ilerlemiş ve Can'ın odasının kapısını çalmıştım." Hadi inin aşşağıya kahvaltı hazır" sonrasında onları beklemeden inmiş, ateşin yemesine yardım ediyordum. Bu sırada can ve keremde mutfağa gelmiş, imalı imalı bize bakıyorlardı.

" Günaydın ooo neler yapmışız barut bey"

" Ne var olum iki yumurta da kıramayacak adam mıyım ben"

" Yaani abi bana kırdırıyorsun ya"

" Sen konuşma seninle sonra konuşcaz" can ve kerem birbirlerine bakmış, ateş de gözlerini benim üzerimde gezdirmeye başlamıştı. Biz kahvaltıyı yaparken zil çalmıştı. Kapıya ilerleyip açtığımda, sarı saçlı uzun boylu bir kız endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

" Ateş? Burdaymış!" Ben daha bir şey diyemeden beni hafif itip içeri girmiş, ateşe sarılmıştı.

" Duyduğumda çok korktum inan bana hastaneye yetişmek istedim ama ben gelene kadar çıkmışsın bile!"

" Duru napıyosun" sinirli bakışlarımı ikisinin üzerinde gezdirirken ateş bir saniye bile bana bakmıyordu. Yanlarına geçip, sarılırken yaralarına bastırdığı için, ama bak cidden "yaralarına bastırdığı için", kızı kolundan sertçe tutmuş ve ateşten uzaklaştırmıştım.

" Ay sana noluyo be" cırtlak sesiyle kulağımın dibinde cırladığında ellerimi ağzına atıp ses tellerine bam güm saldırmamak için zor duruyordum.

" Çocuğun yarası var gerizekalı bastırıyosun" ateş gözlerini üzerimde gezdirirken sırıtmaya başlamıştı. Evet anlamıştı.

" Kimsin sen?"

" Ya kim olucam aşkım şuna bir şey söyle" aşkım demesiyle aniden ateşe çevirmiştim kafamı.

" Ehem şimdi şöyle, duru eski sevgilim. Harbi ne işin var burda duru? Gelmeni istedim mi ben senden?" Kız ilk başta bozulmuştu. Gözlerini önce bende sonra ateşte gezdirdi.

" Bir kere sen benden ayrıldın, ben senden ayrılmadım!" Cırladığından dolayı kolunu sertçe tutmuş, kapıya ilerletip tükürürcesine atmıştım. Hayır, bunu yapmamıştım... Fazlaca sinirlenmiş ateşe ne halin varsa gör der gibi bakıp odama ilerlemiştim. Yatağa uzanıp sinirle dönüp duruyordum.

Odanın kapısı çaldığında içeriye can girmişti.

" Bende sevmedim o kızı o ne öyle takıntılı gibi."

" Aptal sarışın " can hafif gülmüş, yan tarafıma oturmuştu.

" Abi "

" He "

" Sen ateş abiyi seviyorsun ha" gözlerimi fal taşı gibi açıp, cana bir kaç kez vurmuştum. Bu sırada ikimizde keremi arayıp ondan şuan ne yaptıklarını öğreniyorduk.

" Kanka şuan, kız parmaklarını ateşin kolunda gezdiriyor"

" Çüş yatağa atsın bide amk"

" Kanka yanağından öptü lan..."

" Ben böyle işi sikerim ama!" Telefonu yere fırlatmış, aşşağıya hızlı adımlarla inmeye başlamıştım. Kızı gördüğüm yerde kolundan sertçe tutup kapı dışarı etmiş ve ateşe dönmüştüm.

" Öldürücem seni!"

" Yapma! Barut bak sakın, sakin ol, gelme!" Üzerine hızla giderken ateş odaya çıkmıştı. Peşinden çıktığımda arkamdan kapının kapanmasıyla, ateşin kapının arkasına saklandığını fark etmiştim. Bir yandan ağzındaki sigarayi kürlüğe koymuş, benden kaçıyordu. Onun ters tarafından gidip şaşırtıcakken kolumu tutmuş, ona arkamı çevirip kafamı masaya yaslamıştı.

" Yaralı olabilirim ama gücüm kuvvetim hâlâ yerinde barut."

" Bırak lan beni!" Hareket etmeye çalışıyordum ama edemiyordum çok sıkı tutuyordu. Masadaki sigarayı alıp ağzıma tutuşturmuştu.

" Sen iç sigarayı sakinleş, bende şöyle sakinleşeyim." Sırıtıp parmaklarını vücudumda gezdirirken kafamda olan eliyle de saçımı sıkmaya başlamıştı.

" A-ateş çocuk var evde."

" Bende o kadar da çocuk değil"

" Ateş dur bak giricek biri odaya " kalçama sertçe vurduğunda dudaklarımı ısırmış, ona kızar gibi bakmıştım. Ağzımdaki sigaranın dumanını üfleyip, ateşe dönmüştüm. Ve buna izin vermişti.

Gözlerine bakarken, gözleri parlayarak beni izliyordu ateş. Yaklaşıp yüzümün her bir santimini yavaş yavaş öperken hipnoz olmuş bir şekilde onu izliyordum.

" Evlensek ya biz barut"

Evlensek ya biz barut...

Bazen hayatta coğrafya kaderdir gerçekten de. Ateşi her ne kadar çok sevsem de bunu kendime ifade edemesem hatta sevmediğimi düşünsemde onunla aynı evde yaşamak fikri içimi huzurla kaplıyordu. Fakat bir sorunumuz vardı homofobik bir babayla büyümüş olan ben vardım ve babam bizi öğrenirse eminim ki beni ondan uzaklaştırmak adına her yere gönderebilirdi.

-

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim 🙏🏻 🙏🏻 🙏🏻

 

​​​​​​

 

 

 

 

 

​​​​​​

 

​​​​​​

​​​​​

​​​

Loading...
0%