Medya: Can

Uykumdan bir anda uyanmış ve tavana bakıyordum. Gelen silah sesinden sonra irkilerek uyanmıştım. Kalkıp ateşi aramıştım fakat telefonu kapalıydı.

" Tch, bu işte bi iş var normal değil." Arkamda bir anda beliren keremi fark ettiğimde irkilmiş ve ona dönmüştüm.

" Ne sessiz sessiz geliyon Gulyabani gibi amk "

" Hangi işte bi iş var kanka "

" Kanka canın yanında söyleyemedim. Ateşten haberin varmı?" Kerem düşünceli bir şekilde bana bakıyordu.

" Yok en son siz oteldeyken aradım ben senin uyuduğunu kendininde birazdan uyuyacağını söyledi o kadar. Hayırdır?" Başımızdan geçenleri kereme bir bir anlatmam gerekti. Tabi bunu anlattıktan sonra çocuğa kal gelceğini hesaba katamamıştım.

" Kerem? Kerem kendine gel lan, kereeem" şokun etkisindeydi yarım saattir duvara aynı tiple bakıyordu. Yüzüne hafif hafif vurup seslenirken sabrım tükenmişti ve osmanlı tokadını andıran o tokatı yüzüne sertçe yapıştırmıştım.

" Lan! Siz... Hasiktir. Cana söylemem lazım. "

" Lan kes ne canı haberi olmicak bundan asla bak."

" Ama bu bir sır!"

" KEREM KARDEŞİN İÇİN BİR KERE SIR SAKLAYAMIYOR MUSUN"

" AMA CAN!" En son dayanamamış ve içeri gidip koltuğa oturduktan sonra düşünceli düşünceli masaya bakmaya başlamıştı.

" Kanka ne olmuş olabilir ki"

" Bilmiyorum kerem bende onu düşünüyorum bi uyandım yoktu çocuk ortalıkta" kerem bir süre sonra bi anda kalkıp aydınlanmış gibi bana bakar.

" Kanka bu savaşın işi olmasın"

" Savaşla ne alakası var?"

" Savaş durduk yere karşımıza çıkmaz. Heleki ateşin olduğu bir zaman asla çıkmaz çünkü biliyor ateşin ona acımayacağını. Kaçırmış olabilir mi?"

" Sanmıyorum bu kadar ileri gidemez."

" Ne o zaman"

" Bilmiyorum kerem. Umarım kendisi çekip gitmiştir."

" Barut hep başkalarını düşünüyorsun. Hiç kendini düşünmüyosun farkında mısın?"

" Ne diyim kerem? İnşallah ölümle burun burunadır da bunu bana yapmamıştır mı diyim?"

" Sen, bu ateşden hoşlanıyor musun?"

" Hoşlanmıyorum"

" Emin misin?"

" Eminim amk hoşlanmıyorum. "

" Ne diye yattın o zaman herifle amk"

" Sanane kerem, sanane allah allaaah"

-

Akşama doğru ikimizde odalara ayrılmıştık. Bugün eve gitmeyecektim yüzümdeki yaralar iyileşmeye dönük giderdim zaten. Kerem de işi olduğunu söyleyip çıkmıştı çoktan.

Mutfağa ilerlemiş kendime kahve yaparken arkadan gelen çıtırtıyla arkamı dönmüştüm. Dönmemle kafama birinin bir bibloyla vurması, bir olmuştu.

Kafam dönüyordu neredeyse. Karşımdaki adamla bir süre mücadele etmiştim fakat yüzüme sert bir şekilde yumruk atmasıyla bilincimi kaybetmem çok uzun sürmemişti.

- 

" Dökün suyu " yüzüme bir kova suyu boşalttıklarında nefessiz kalmış ve bir anda uyanmıştım. Kafamı kaldırdığım gibi karşımda Savaşı görmem bir olmuştu. Oflayıp başımı geri atmış ve sabır dilenmeye başlamıştım.

" Orospu çocuğu."

" Tekrar selam Barut."

"Ne istiyosun amk"

" Canı desem?"

" Yarrak alırsın" bu dediğimle gülmüş ve yüzüme bir yumruk indirmişti.

" İstediğimi alırım barut, biliyorsun."

" Bende kardeşimi sana vermem savaş, biliyorsun." Bir süre etrafımda dönmüş ve düşünmeye başlamıştı.

" Peki ya, ateş bende desem?" Kafamdan sinirden alevler çıkıyordu o an resmen. Basım çatlamaya başlamıştı. Elindeki bıçağı çıkarıp yüzümde gezdirmiş ve önümde dik çöküp benimle göz göze gelmişti.

" Evet, barut. Kendini teslim ettiğin o adam bende. Ve ne yapacağımı bilirsin. Senin elinin değdiği herkesi öldürücem" gülmüş ve ayağa kalkmıştı.

" Tabi seninde bir cezan var" elindeki bıçağı karnıma getirmiş ve önce karnımda gezdirmişti bıçağı. Tam saplayacağı sırada kapı şiddetli bir şekilde açılmıştı. Orda bulunan herkes şok içinde kapıya bakıyorduk.

Baştan aşşağı üzeri kanla dolu, bir elinde silah, bir elinde telefon vardı.

" Ateş!?" Silahı savaşa doğrultmuştu gözünü bile kırpmadan.

" Sıkıcak mısın ateş?" Savaşın sorusunu cevapsız bırakmış ve ateşin itaat ettiği o adamı arayıp hoparlöre almıştı. Adam konuşmaya başladığında hepimiz pür dikkat onu dinliyorduk.

" Savaş beni delirtme! Çık o depodan ve siktir git. Bir daha da bu çocuklara yaklaştığını duyarsam ecelin olurum bilesin" ateşin gözleri kayıyordu. Silahı tutan elleri titriyordu. Karnındaki yara büyüktü tahminimce oldukça. Savaşın yüz ifadesi değişmiş ve adamlarına toz olmalarını söylemişti. Hepsi gittiğinde ateş bana yaklaşıp, dizlerime eğilmiş ve kafasını dizlerime koymuştu.

" Ateş" gözlerim dolmuştu.

" Ateş ambulansı ara beni çöz yalvarırım" yapmazdı biliyordum. Aramazdı. Burda ölmeyi yeğlerdi biliyordum.

" Ateş yapma nolursun"

" Barut sshh sessiz ol"

" Affetmem seni asla bir daha." Gözyaşlarım bir bir düşüyor, sesim çatallanıyordu. Panikle ellerimi nasıl çözdüm bilmiyorum. Tek bildiğim bileklerimin feci halde sızladığı. Hızla kalkıp ateşin kafasını düşmesin diye tutmuş, yere eğilip dizlerimin üstüne koymuştum. Ambulansı aradıktan sonra tekrar ateşe dönmüştüm.

" Dayan ateş geliyorlar lütfen dayan." Gözlerini yorgun bir şekilde bana çevirmiş ve gülümsemişti ateş.

" Barut"

" Zorlama kendini dinlen nolur"

" Seni "

" Sus dinlen yalvarırım ateş "

" Barut seni"

" Ateş sus nolur konuşma yoruluyorsun" daha fazla dayanamamış ellerini enseme atıp kendine çektikten sonra dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı ateş. Gözyaşlarım akıyor, onu öpüyordum. Ambulans sesini duymamızla ayrılmıştık. Onu yavaşca yere yatırıp hızla dışarı çıkmış ve ambulansı buraya çekmiştim.

-

Her anında elini tutuyordum ateşin. Taki o soğuk ameliyathaneye girene kadar. Oturmuş düşünceli düşünceli yere bakarken annemler ve ateşin anneside yanımızdaydı. Tabi hepsi tepkilerime şaşırıyor fakat bir şey demiyorlardı.

" Barut, oğlum çok yorgunsun eve geç hadi sen. Bak biz buradayız hepimiz"

" Olmaz, ya uyanırsa ya beni göremezse"

" Barut hadi eve geç kardeşin evde tek"

Annemi ikna etmeye çalışıyordum ama gerçekten aynaya baktığımda ölü gibiydim.

" Hem ateş uyandığında seni böyle görürse üzülür barut oğlum hadi dinlen bak kaç kişi burdayız. Yorgunsun da hadi" onları dinlemiş ve yavaş yavaş hastaneden çıkıp eve geçmiştim. Can koltukta uyuyakalmıştı bile bizi beklerken. Odama çıkıp üzerimi değiştirmiş ve kendimi ılık bir duşa atıp küvete oturmuştum.

" Nolursun, nolursun iyi ol ateş" gözyaşlarım tekrar yerini bulmuştu bile. Bir süre orda ağlayıp duş aldıktan sonra çıkmış ve üzerimi giyinip kendimi yatağa atmıştım.

" Bende seni sanırım ateş bende seni." Gözlerimi kapatmış ve onunla bir boyutta karşılaşmanın umuduyla kendimi uykuya teslim etmiştim.

-

Geç geldi biliyorum özür dilerim şimdiden 🙏🏻🙏🏻🙏🏻

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim 🙏🏻

Bölümü okuduktan sonra evimi basmaya şu şekil gelen okurlar... Neyse kahve içeriz AHXHAJFJWJFJWJUDEJE gelin