@obsesifsonix
|
Yatağa sertçe itilmemle kafamı yastığa bastırmıştım. Ateş üzerime eğilip boynumdan yavaşca öpmüş ve kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakmıştı. " Hazır mısın?" Gergince nefes vermiş ve gözlerine korkak bakışlarla bakmaya başlamıştım. " Hazır...mıyım?" Kadifemsi gülüşü kulağıma ulaştığında yutkunup dudağına atılmıştım. Onunda eş zamanlı beni öpmek için atılmasıyla dişlerimiz çarpmıştı. Öpüşleri sert ve hızlıydı. Ayrılıp dudaklarıma yakın gözlerime baktığında bacağımı tek koluyla kaldırmış ve aletini deliğime konumlayıp yavaşca içime girmesiyle odayı kapsayacak bir çığlık atmıştım. - " AH!" Nefes nefese terli bir şekilde uyandığımda etrafa anlamsız gözlerle bakıyordum. Bir elim karnımda, bir elim boynumda uyanmıştım. Gece ne olduğu bile belli değildi. Alt tarafımdaki ıslaklığı fark ettiğimde şaşkın şaşkın tavana bakıyordum. Evet dünkü gezi bugüne ertelenmişti. ve ateşi görmek zorundaydım. Kalkıp duşa girdiğimde sıcak suyun vücudumdan aşşağı akmasıyla kendime şok etkisi yaşatmıştım bir nevi. Vücudum kendini suyun akışına bırakmıştı. Gözlerimi kapattığım an gözümün önüne rüya geldiği için uzun süre kapalı tutamıyordum. Herşey üst üste geliyordu sanki ve ben boğulucak gibi hissediyordum. Duştan çıkıp belime havluyu bağlamış ve yatağın üstüne oturup aynadan kendime bakmıştım. " Noluyo barut sana, noluyor amınakoyayım... Kendine gel. O senin eski dostun." Kendi kendime konuşurken odanın kapısının çalmasıyla kalkmış ve kapıyı aralayıp Can'a bakmıştım. " He söyle" " Ateş abiler aşşağıdaymış çıkalım hadi hazırlan" " Tamam sen in ben giyinip iniyorum" kapıyı kapatıp dolaba ilerlemiş ve üzerime beyaz tişört giyip, üzerine bej bir gömlek giymiştim. Altımada bej şortumu giydikten sonra dün hazırladığım çantamı omzuma almış ve aşşağı inmiştim. " BİZ ÇIKTIK" Annem hızlıca ağzıma böreği mehmet ali erbilin salamı milletin ağzına sokması gibi sokmuş ve üzerimi kontrol edip elime çöpleri tutuşturmuştu. " Onno bo no ovo otsoydon çopo" annem ağzım dolu konuştuğum için kafama vurmuştu. " Kaç kere dicem ağzın dolu konuşma boğulacaksın" " Boğuluyorum anne boğuluyorum " annem anlamsız bakışlarla baktığında kederlenmiş ve onunla vedalaşıp aşşağıya inmiştim. Çöpleri atıp arabaya ilerlerken gözler bana dönmüştü. " Kusura bakmayın ya annem tuttu" ateşin imalı bakışları altında eziliyordum o an. Hepimiz arabaya bindiğimizde Can ve Kerem arkayı kapmışlardı. Cana söverek öne Ateşin yanına oturmuştum bende. Arkada sakin bir şarkı çalıyordu ve bu daha çok uykumu getiriyordu. Fakat uyumamaya yemin etmiştim o rüyadan sonra. Çık artık aklımdan be. Kafamı cama yaslamış yolu izliyordum bende. Can'ın uyuduğunu fark ettiğimde cebimden sigaramı çıkarmış ve camı aralayıp içmeye başlamıştım. Aynı şekilde Ateş de sigarasını çıkardığında çakmağını arıyordu. Cebimden çakmağı çıkarıp önünde yaktığımda gözleri bana dönmüş ve sırıtıp sigarasını yakmıştı. Çakmağı cebimde koyup garip havayı bozmak adına tekrar dışarıyı izlediğimde Ateş konuşmaya başlamıştı. " Dün-" " Sus duyucaklar " bunu dememle sırıtması büyümüştü Ateşin. " Dün eve giderken savaşı gördüm dicektim" dediği şeyle afallamış ve kafamı ona çevirmiştim. " Ha, anladım..." " Yine çocukları sıkıştırıp para alıyor. Cana dikkat et ondanda istemesin" " Götü yerse istesin. Sikerim ecdadını" Savaş mahallede kendini bir bok sanan şahıstı. Ateşin beni bırakıp gitmesinin sebebide oydu. Flashback O gün kafam o kadar güzeldi ki eve gidersem büyük ihtimalle annemler herşeyi öğreniceklerdi. Bu sebeple Kapının önünde Ateşi bekliyordum çünkü bana beklememi gelip alacağını söylemişti. Karşıdan gelen bedenle kafam karışmıştı, kaşlarımı çatarak Savaşa bakıyordum. " Ateş nerde?" " Beni gönderdi seni almam için. Oda bize geçiyor şimdi." " Ha... Siz barıştınızmı lan" kafasını evet anlamında sallamış ve koluma girip beni arabaya kadar götürmüştü. Arabaya bindiğimizde çok sürmemiş ve 5 10 dkya Savaşın evine gelmiştik. " Seni yatağa götüreyim uzan. Ateş gelir birazdan." Bir şey dememiş ve odaya kadar giderken yardım etmesine izin vermiştim. Yatağa uzandığımda gözlerimi kapatmış ve kendime gelmeye çalışıyordum. Savaş bana su getirdiğinde oturur pozisyona geçmiştim. " Eyvallah bro." Suyu kafama diklediğimde içimde bir his belirmişti o an. Kalbim anormal hızda çarpıyordu ve nefesim teklemişti. " Soğuk su çarptı herhalde" savaş sırıtarak bana baktığında bi bokların döndüğünü anlamış ve kafamı kaldırıp ona bakmıştım. " Telefonumu versene Ateşi ariyim. Bir şey olmuştur gecikmez o " Savaş sırıtarak elimdeki bardağı alıp bir kenara koymuş ve elini omzuma yerleştirip sertçe yatağa itmişti. " Ateş gelir, belki yarın belki yarından da yakın. Ama bugün değil... Biraz can yakalım ama dimi Barut?" " Ne diyosun... Savaş bak bırak beni çok fena olucak" Savaşın bedeni hareket etmemi engelliyordu. Omzundan tutunmuş ve onu itmeye çalışıyordum fakat bir gram hareket etmiyordu. " Hiç zorlama, ateşi de sevmemiştim zaten." " Napıyosun savaş? Savaş bak dur" kafasını boynuma eğip boynumu yalamaya başladığında kalbim hızlı atmaya başlamıştı. İstemiyordum ama bedenim istiyordu. Onu itiyordum ama bedenim çekiyordu. " Ne kattın lan suya orospu çocuğu!" Cevap vermeyip gülmüş ve üzerimdeki tişörtü bir çırpıda yırtmıştı. Nefes alamıyordum. Ağlamak istiyordum içim çıkana kadar ama yapamıyordum. Pantolonumu çıkardığında kasıklarıma eğilmiş ve yalayarak her yerimi emmeye başlamıştı. Baksırımı çıkardığında bacağımı katlamış ve kendisi de hızlıca soyunup üzerime eğilmisti. " Bu biraz acıtıcak." " YAPMA SAVAŞ NOLURSUN YAPMA!" Kendisini içime itmesiyle nefesim kesilmiş ve o an içimde bir şeyler yıkılmışcasına ağlamaya başlamıştım. Oysa bundan zevk alıyordu resmen. İçime boşaldığında kapının sertçe çalmasına oflayıp içimden çıkmış ve üzerini giyinip kapıyı açmaya gitmişti savaş. Hareket edicek halim yoktu. Kolumu bile kaldıramıyordum. Ölüyor gibi hissediyorum resmen. İçeriye Ateş dalmış ve beni gördüğünde kaşları çatılmıştı. Yorgun gözlerle ona bakarken o ise bana resmen nefretle bakıyordu. O an içimde cam kırığı seyleri yankılanmaya başlamıştı resmen. " Gördüğün gibi, takılıyorduk." " Barut..." " Ateş" onunla kendi isteğimle birlikte olduğumu düşünüyordu resmen Ateş. Yada az önce tecavüze uğradığımı yediremiyordu kendine bilmiyorum. Sinirle Savaşa dönmüş ve yüzüne sert bir yumruk çakıp odadan çıkmıştı. " Ateş... Gitme ölüyorum." Aşırı doz bedenimi tüketiyordu yavaş yavaş o an. Kusmak istiyordum ama yapamıyordum. " Ateş gitme..." Kapının çarpma sesi geldiğinde göz yaşım yanağıma doğru akmıştı. Flashback son Bunları düşünürken camda olan kafam yumuşak bir şeye değmesiyle daha rahat ve huzurlu bir rüyaya dalmıştı. - Bölüm hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim 🙏🏻🤍🧿 |
0% |