@obsesifsonix
|
Güneşin gözlerimi acıtmasıyla birlikte gözlerimi açmış ve esneyip,dirseklerimi yatağa yaslayarak kafamı kaldırmış etrafı izliyordum. Bir nevi hayatı sorguluyordum o an. Telefondan saate baktığımda gezi saatinin yaklaştığını fark edip kalkmış ve kendimi ılık suyun altında bırakmıştım. Çok sürmeden duştan çıktığımda, kapının sesini duymuş ve Can'a seslenmiştim. " Can! Abim kapıya baksana! Kime diyorum ben alooo..." Canın evde olmadığını fark edip onun geldiğini düşünerek, belimde havluyla kapıyı açmıştım. Kapıda gördüğüm beden afallamama sebep olmuştu resmen. " Ateş..." Şaşkın şaşkın ona bakıyordum. gözleri önce gözlerimde, sonra boynumda ve daha aşşağı kayıcakken öksürmemle tekrar gözlerime çıkmıştı. " E süzdün sikseydin bari" gülerek tuttuğum kapıya elini atmış ve sırıtarak yüzüme yaklaşmıştı. " O günlerde gelir canını sıkma" " Bakıyorum moodun yerinde belamı sikiyorsun sabah sabah." " Tabi ne demezsin. Can ile kerem gezi için alışveriş yapmaya gittiler. Benide seni uyandırmam için gönderdiler fakat" gözlerini biraz aşşağı indirip malum yeri göstermişti tek parmağıyla. " Zaten uyanmışsın" omzuna sertçe vurup bir adım geri gitmiştim. İçeri girmesiyle ardından kapıyı kapatıp yanıma adımlamıştı oda. " Gay gay imalar yapma amınakoyim" bu dediğime gülmüş ve gözlerini gözlerime dikmişti. " Estağfurullah, bizde bulunmaz bilirsin" " Aynen kıçım da öyle diyordu " " Bakim" " Ney,ne-neye... Lan!" Afallamama daha çok güldüğünde hızlı adımlarla odama ilerlemiştim. Üzerime beyaz bir tişört ve altıma siyah bir şort giymiştim. Küçük valize bir iki biseyler koymuş ve etrafta kırmızı tişörtümü aramaya başlamıştım. Bulamayınca annemi aramıştım fakat onunda bilmediğine emin olduğumda huysuz bir şekilde aşşağı inip etrafı araştırmaya başlamıştım. " Hayırdır? Ne arıyon" " Ya varya hani şu kırmızı tişörtüm" " Hangisi barut 3 tane kırmızı tişörtün var" " Hediye olan ya" bu dediğimle yüzündeki ifade gülümsemeye dönmüştü ateşin. " Benim hediyem olan?" " Hmm aynen o " " Can'ın odasına bak belki ordadır." Bu dediğiyle Can'ın odasına ilerlemiş ve etrafa bakınırken dolabını açtığımda tişörtüm bana sırıtıyordu resmen. Bulmanın verdiği mutlulukla tişörtü elime aldığım anda yere düşen paketlere önce kaşlarımı çatıp bakarken, bunların uyuşturucu olduğunu algılamam saniyelerimi almıştı. Başımdan aşşağı kaynar sular dökülmüştü o an. Can sigara içen bir çocuktu. Alkolü de bir tek benim yanımda ayda yılda bir, bir bardak içerdi fakat uyuşturucuya başlamaması ve özenmemesi için elimden gelen herşeyi yapmıştım. Onunla bu konu hakkında uzun bir konuşma yapmış, abisine benzememesini söylemiştim. Ben bırakalı 2 sene oluyordu tabi ara ara zorlanıyordum fakat yine de kendimi tutuyordum. Ama bunu üniversite çağında küçük kardeşimin kullandığını öğrenmek karnımdan bıçaklanmaktan çok daha kötü canımı yakmıştı o an. Kapının kapanmasına kadar yatakta oturduğumun, dakikalar boyunca elimdeki paketlere baktığımın bile farkında değildim. Yumruğumu sıkıp, sinirle aşşağı indiğimde karşıma önce Can, sonra kerem ve Ateş çıkmıştı. Can'ın suratına elimdeki uyuşturucu paketlerini fırlatmamla ne olup bittiğini neye sinirlendiğimi hepsi anlamıştı. " Barut, kardeşim sakin ol" " LAN NEYE SAKİN OLUCAM KEREM! KARDEŞİM LAN BU ÇOCUK BENİM KARDEŞİM...BEN SANA DEMEDİM Mİ ABİN GİBİ OLMA KULLANMA HAYATIN KAYAR BAK OLUM DEMEDİM Mİ CAN! HAYATIN KAYAR DEDİM LAN SANA BUNU KULLANIRSAN ÖLÜRSÜN BAŞKA YOLU YOK DEDİM ULAN SANA BEN, SEN-NASIL..." "Abi..." " KES!" O anki sinirle Can'a vurucakken, Ateş bileğimi sertçe tutmuştu. Kerem ise canı arkasına almış ve can gözleri yaşlı bir şekilde bana bakıyordu. Ateş beni sertçe itmiş ve ikisinin de önüne geçmişti. " Ne o? Kendi yediğin bokları kardeşin yapınca mı kötü oldu?" " Senin buna karışmaya hakkın yok ateş!" " Bal gibide var ulan!" " Ne var lan ne! O günden beri yanımda mı oldun sen! Ateş ben bok gibi aylar geçirdim! ÖLÜYORDUM BEN ATEŞ! SEN YANIMDAMIYDIN BENİM! Onun yanında olan bir abisi varken... Onun bir destekçisi varken karnı tok sırtı pek bu boku kullanmaya... nasıl cürret eder!" " Bütün sorun bu dimi Barut. Herşey sensin. Tüm acıları çeken sensin, üzülen kırılan sensin. Ya sen hiç, yanındaki çocuğa baktın mı? Gözlerine baktın mı mesela hiç can'ın? Dolabında bulmasan çocuğun günbegün kötüye gittiğini, nefes alırken bile darlandığını görmicektin." Keremin konuşmasıyle gözlerimi ona çevirmiştim. Cana baktığımda, gözlerinin çevresi morarmış, dudakları ısırılmaktan çatlamıştı. Stresten veyahut başka bir şeyden dolayı, elinin üstünü tırnaklıyor, bana asla bakmıyordu can o an. Ellerimi saçlarıma geçirmiş ve sabır dilenircesine etrafa bakmaya başlamıştım. " Ne zamandan beri var bu bok senin hayatında?" Bana o cevap vermiyordu. Bir süre herkes cevap vermesini beklemişti fakat kerem onun yerine konuşmuştu. " 2 yıldır, tedavi görüyor. " 2 yıl... İnanılamayacak kadar çok yıl, kardeşime aslında iyi bir abi olduğumu sanıp o kadar boktan bir abi olmuştum ki... " Tedavi görüyor ha, tedavi görüyor..." " Annenlerin haberi var bizzat ben söyledim." Gözlerimi keremden çekip Ateş'e çevirmiştim. " Sen, biliyor muydun tüm bu olanları?" " Seninle konuşmuyor olabiliriz, ama Can'a değer veriyorum hâlâ. Benimde kardeşim sayılır. Tedavilere ben götürüyordum." Gözlerim dolmuştu. Boğazım öyle bir düğümlenmişti ki... O günleri hatırladım o an. Ateşin beni bırakıp çekip gittiği bu evde aşırı dozdan geçirdiğim krizlerin sayısını bile bilmiyordum ben. Günlerce ölü bir hayat yaşamıştım. Tedavilere gidiyor fakat dönüp dolaşıp tekrar kullanıyordum bu boku. O an ateşe nasıl baktım bilmiyorum. Fakat kalbimdeki ses o kadar gürültülüydü ki içimde, yankı yapıyordu resmen. Beni ölüme terk etmiş fakat konu kardeşime gelince bunu bile benden saklamıştı ateş. " Sikerler..." Yerdeki paketleri almış ve o sinirle kapıyı sertçe açıp, tekrar sertçe kapattıktan sonra nereye gittiğimi bile bilmeden yürümeye başlamıştım. Geziyi bile siktir etmiş, kendimi toparlamaya çalışıyordum. Ama dönüp dolaşıp tekrar herşeyin başladığı o inşaata gelmiştim. Konumundan dolayı ışık almayan bu inşaat kardeşliğimizin başladığı yerdi. Yere çökmüş ve hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştım istemsizce. " Boktan bir insansın barut... kötü bir dost, kötü bir abi, kötü bir evlatsın... Hiç bir zaman iyi olmadın sen, allah seni kahretsin. Allah seni kahretsin... Nefret ediyorum, nefret ediyorum kendimden nefret ediyorum." Orda ne kadar ağladım bilmiyorum. Karşımdaki duvara düz bir ifadeyle bakarken elimdeki paketler ilgimi çekmeye başlamıştı. Birini açıp tam ağzıma götürücekken bir el bunu engellemişti resmen. " Yapma, bitirmişken başlama tekrar." Kafamı kaldırıp baktığımda ateş ile göz göze gelmiştik. " Ateş..." " Yapma barut" elimdeki elini itmiş ve sinirle ona bakmaya başlamıştım. " Karışma benim hayatıma!" " Karışırım barut." " Karışamazsın, git geldiğin yöne geri git" " Gitmicem." " Git ateş gittiğin gibi git." " Tch gitmicem" sinirle ondan kendimi geri çekmiş ve elimdeki hapları gözlerine bakarak alıcakken, bunu engelleyen ateşin dudakları olmuştu. içimde bir şeyler onu engelleyemiyordu o günden beri asla. Üst dudağını dudaklarımın arasına almış ve emmeye başlamıştım. Öpüşlerimiz sertti ve dudaklarımı acıtıyordu. Fakat onu engellemek yerine acıya acı katmak istiyordum resmen. Alt dudağımı ısırıp çekiştirmiş ve bırakmıştı ateş. Gözlerime bakarak boynuma eğiliceği sıra bir şeyler benide onuda engellemişti resmen. Kendimi ondan geri çekmiş ve gözlerine bakmıştım. " Ateş, olmaz... Yapamayız bu... Bu doğru değil." Elleri karnımda geziniyordu hala ve bu cümle kurmamı engelliyordu. " Bunu, memelerin sertleşmemişken söyleyebilsen keşke barut. Yada " ellerini biraz daha indirmiş ve aletimin üzerinde sürterek gezdirmişti. Sırıtarak gözlerime baktığında sertçe elini tutmuş ve durdurmuştum onu. " Dur artık ateş. Olmaz diyorum doğru değil olum. Ben siktiğin o heriflere benzemem. Gay falan değilim ben." " Barut şuan biraz daha sürdürsem içine girmem için ağlıyor olucaksın beni zorlama" " İstemiyorum ulan! İstemiyorum! Hani, hani ölüme terk ettin sen beni ateş... Sen gittin... Ben tam herşeyi kabullenmişken gittin sen. Yine aynı şekilde siktir git!" Yüzüne yumruk atmıştım sinirle ve ayağa kalkıp gözlerine bakmıştım. " Bir daha sakın, sakın bana yaklaşma." Ateş ayağa hızla kalkmış ve beni kolumdan sertçe tutup duvara itmişti. Dudaklarını boynuma bastırmış ve kollarımı duvara yaslayıp, bedenini bana bastırarak hareketlerimi kısıtlamıştı. Boynumu sert hareketlerle emerken kafamı istemsizce yukarı kaldırmış ve yutkunup gözlerimi kapatmıştım. " Ateş..." " Hmm" " Ah." Ağzından hafif bir kırkırtı çıkmıştı ateşin. Kollarımı kaldırıp yukarıda birleştirmiş ve tek eliyle tutarken diğer elini önce belime sonra kalçama götürmüştü. Parmağını kalça aramda gezdirirken aynı zamanda boynumu emmeye devam ediyordu. " Ih. Ateş dur." Dudaklarını biraz daha indirim göğüslerimde durdurmuş ve tişörtümün üzerinden göğüs ucumu dişlemişti. Beni yüz üstü duvars çevirmiş ve kendini bana bastırmıştı. Tek eliyle aletimi okşarken dizlerimin bağı çözülmüştü resmen. Titriyordum ve bunun o ana kadar farkında değildim. " Ateş dur!" Tam o an hareketlerini durdurmuş ve kulağıma eğilip hafif bir öpücük kondurduktan sonra fısıldamıştı. " Hazır olduğunda dokunucam sana barut, demiştim zamanında." " Bende sana anca avucuna dokunursun demiştim hatırlarsan." Gülerek bir iki adım geri gitmesiyle yavaşca arkamı dönmüştüm. Dakikalarca göz göze susmuştuk. Ateşin telefonu çaldığında açmış ve evdekilere onunla olduğumun haberini vermişti. " Ateş" " Hı" " Özür dilerim " " Affetmem " " Niye lan mal mısın" " Senle düşman olmak çok zevkli çünkü" " Oça bak dicem ananı seviyorum ayıp " " Eve geçmemiz gerek herkes sofraya bekliyor" " Az önce yiyordun beni amınakoyim" " Yedirmiyorsun ki " " Bak, ateş. Olmaz, bu gerçekten doğru değil biz erkeğiz." Bana göz devirip inşaattan aşşağı inmeye başlamıştı ateş. Peşinden ilerleyip bende çıkmış ve eve doğru yürümeye başlamıştık. Eve geçtiğimizde ise herkes soran gözlerle bize bakıyorlardı fakat barışmadığımızı öğrendiklerinde hüsrana uğramışlardı. Sessiz bir akşam yemeğinin ardından odama ilerlemiş ve ılık bir duş alıp yatağa uzanmıştım. Kendimi uykuya hapsettiğimde ise rüyalarımı bugün yaşanan olaylar süslemişti.
- Bölüm hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim 🙏🏻 🤍
|
0% |