@obsesifsonix
|
Medya : barut - Sıcak yatak bir anda soğumuştu sanki. Soğuk ve yanlız hissettiriyordu bana. Yatağa oturmuş ellerimi başımın üzerine koyup dün geceyi düşünmeye başlamıştım. " Aptalsın ulan sen, aptalsın... Neyine güvendin barut? Neyine güvendin? Sarhoş herifin tekinin kollarına bırakıcak kadar mı düştün lan sen... Kendine gel, kendine gel artık bu işin sonu yok! Biliyordun... Biliyordun ateşin nasıl biri olduğunu en iyi sen biliyordun barut neden yaptın? İstediğini aldıktan sonra çekip gidicek biliyordun sen-NEDEN!" Kendi kendime konuşurken karşımdaki yansımadan bile ağladığımı yeni fark ediyodum. Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamış ve bir süre aynadan kendime bakıp otelden çıkmıştım. Can defalarca aramıştı beni bu yüzden kamp alanına dönüp onları bekleyip sonrasında gece Can ve Keremle birlikte eve dönücektik. Ve bir daha asla Ateşin adı yamacımdan bile geçmeyecekti. Kamp alanına geldiğimde gözlerim kayalıklara takılmıştı. "Ahh ateş!" Başımı okşamış ve kesik kesik aklıma gelen sahneleri kafamdan kovalamaya çalışmıştım. Boğuluyor gibi hissediyordum resmen. Derin bir nefes alıp içimdeki bunaltıyı atmaya çalışmış ve bir umut telefona bakmıştım. Ateş bana geri dönmemişti. Ve asla da dönemeyecekti bu saatten sonra. Bir sigara yakmış ve denizi izlerken sigaramı içmeye başlamıştım. Düşüncelere dalmış orada otururken kalabalık sesi duymamla kafamı çevirmiş bana doğru gelen Can ve Kereme bakıyordum. " Abi nerdesin ya" " Markete gitmiştim sabah biraz da dolanayım dedim noldu hayırdır?" " Ateş nerde?" Kerem kuşkulu bir şekilde bana bakarken gözlerini şokla açmıştı. " Lan yoksa...yoksa-ÖLDÜRÜP GÖMDÜN MÜ LAN ÇOCUĞU!" " Kerem ağzının yayını sikerim sessiz ol herkes bize bakıyor" " Nerde ateş?" " Bilmiyorum sabah erkenden gitmiş ne darladınız amınakoyim" kalkıp etrafı dolaşmak adına konudan kalmıştım resmen. Kerem ve Can birlikte oturmuş ve aldıkları çerezleri yiyorlardı. O an uzun zamandır fark edemediğim bir şey fark etmiştim. Kerem Can'a çok farklı bakıyordu. Tıpkı... Tıpkı ateşin bana baktığı gibi. Sinirlenmiş ve yerdeki taşa tekme atıp denizin içinde sekmesini izlemiştim. " Sikeyim" Saat akşama doğru yaklaştığında üçümüz buluşmuş ve diğerlerine veda edip yola çıkmıştık. Arkada berkay altunyay çalıyordu ve zaten karamsar içimde ölü toprağı atılıyordu bir nevi. Mahalleye geldiğimizde arabanın önünü hiç beklemediğim biri kesmişti. Arabadan inene slowmotion bir şekilde izlerken bi anda kendime gelmiş ve hafif aralı ağzımla şu sözleri söylemiştim. " Sıçtık" Savaş tan. Namı diğer orospuevladı. Kafamı hafif arkaya çevirirken kerem benden gelicek herhangi bir emiri bekliyormuş gibi kafasını bana yaklaştırmıştı. " Kerem " " Efendim kanka " " Öpüşcez herhalde ha? Çek kafanı çek amınakoyim" " Ha pardon kanka daha iyi duymak için şey yaptım " " Kerem, canın pahasına olsun canı koru" kerem anlamsız bir şekilde sırıtmış ve Can'a dönmüştü. " Canım pahasına koruyacağım. Emin olabilirsin kardeşim." Can gergin bir şekilde bir bana bir kereme baktığında yavaş yavaş arabadan inmiş ve canı arkamıza alabiliceğimiz bir şekilde karşılarında durmuştum. Keremde yanıma gelmiş ve bir eliyle Can'ın elini tutmuş ve hafif arkasına almıştı. " Hayırdır savaş? Yaptığın boklar yetmedi mi?" Savaş bu dediğimde kulak tırmalayıcı bir şekilde gülmüş ve bir adım yaklaşmıştı. " Aah ah bende seni özlemişim kadim dostum BARUT!" " Joker misin amina ne bağırıyon?" Ellerindeki sopalara bakarken kerem arkasında sakladığı mınçıkayı ortaya çıkarmış ve hafif sallamıştı. " 2 kişiye 6 kişi ha? Tek yemeye götün yemedi sanırım?" " Yok böyle daha zevkli oluyor, naber güzellik?" Son cümlesini söyleyip Can'a göz kırptığında Kerem oldukça gerilmiş ve Savaşa bir adım attığında Can onu geri çekmişti. " Sevgilinin sözünü dinle ama kerem ne o hemen üzerime atılmak odun musun sen?" " Sikerim senin ağzını ne sevgilisi?" Bu sözüm bir yandan kerem ve can'aydı fakat onunda sırası gelicek diye bir süre göz ardı ediyordum. " Hadi uğraştırmayın verin Can'ı gidelim." " Sikerim belanı orospuevladı! " Kerem Savaşa atıldığında Can'ı kolundan tutmuş ve arabaya götürüp alt kısmına oturtmuştum. Arabayı üzerine kilitleyip diğerlerinin üzerine atıldığımda baya bir kavga etmiştik. En sonunda yüzüme yediğim tekmeyle bilincim kapancak gibi olmuştu. Keremin kollarını arkasında birleştirmiş ve duvara yaslamıştı biri. Savaş önüme gelmiş ve eğilip parmağını yüzümde gezdirmişti. " Tch yazık oldu bu güzel yüze. Oysa özlemiştim seni." Ağzıma gelen kanı yere gözlerine bakarak tükürmüştüm. " Seni öldürücem biliyosun dimi?" " Hmhm yaparsın ama önce-" " AHH!" Karnımdaki kesiğe elini sertçe bastırdığında sesli bir şekilde bağırmıştım acıdan. " Kerem! Canın pahasına koru dedim sana!" Biliyordum kerem çok çabuk pes etmezdi. Onun için bu sadece bir fragmandı, ta ki diziyi sahneye koyma sırası gelene kadar. " Evet, biraz da kardeşinin tadına bakayım ama" kerem bağırarak arkasındaki çocuğa tersten kafa atmış ve diğer kolunu tutanı sertçe duvara yapıştırıp tekme atmıştı. Ben daha ne olduğunu bile anlayamadan Savaşın peşinde koşmaya başlamasıyla yavaş yavaş kalkmış ve karnımı tutarak arabaya ilerlemiştim. Arabanın kapısını açıp canı hızla eve kadar götürmüş ve kapıdan girmesini izlemiştim. Bu sırada keremin yanına koştuğumda herkes yerdeydi resmen. " Oha!" " Ne sandın, can nerde?" " Götürdüm eve " " Annenlere bir şey belli etmesin" " Etmez direkt odasına gider o " " Senin yüzün karnın ne olcak?" " Ne bileyim kardo halledicez bir şekilde." 1 saat sonra : "Ulan senin yüzünden kapıda kaldık inanabiliyomusun?" Keremin dediğiyle kaşlarımı çatıp omzuna vurmuştum. Bunu yapmamla gerilen karnım feci bir şekilde acımıştı. " Nasıl benim yüzümden amınakoyim o savaş oçu yüzünden bu hâle gelmedik mi?" " Ben mi dedim sana saldır diye?" " Kerem, elinde mınçıkayla adamların üzerine koştun ben duruyordum masum masum" " Doğru lan... İyi yapmışım oçlar." " Fena dayak yedik ya" birbirimize yavaş yavaş bakarken bi anda gülmemizle gülme krizine girmiş ve karnımı tutarak gülmeye başlamıştım. " Sikilmişten beter oldun aminakoim" " Bende..." " DERYA TEYZEEE ÖLÜYORUUUZ" Kerem anneme çağırdığında annem camdan çıkmış ve kafamıza battaniye atmıştı. Kafamıza evet... En son hatırladığım kafama düşen bir battaniye ile yeri boyladığımdı. Sonrası keremin beni kurtarmaya çalışırken kendisininde yıkılmasıyla yerde gökyüzüne bakmamızla son bulmuştu. Sonunda Tuna gelip bizim grubun evinin anahtarını getirmişti. Birlikte eve giderken yarı yolda merhem falan almış ve eve geçmiştik. Tentürdiyotu sürmeden önce sıra sıra duşa girmiş ve yaraları yumuşatmıştık. Sonrasında benim yaralarımı kerem, keremin yaralarını ben sarmıştım. " Barut hatırlıyon mu la, küçükken de böyleydik biz. Birimiz düşerse diğeri onun yarasını sarardı. Ne güzel kardeş olmuşuz lan biz" " Güzel günlerdi" " Altımıza sıçıyorduk" " İğrenç günlerdi " yüzümü buruşturup kereme baktığımds tekrar gülme krizine girmiştik. " İyiki varsın barut" " Sende kardeşim sende" Sonra odalara ayrılmıştık. Yatağa yatıp yorganı üzerime örtmüş ve gözlerimi kapatmıştım. Derin bir uykuya dalarken kulağıma fısıltılar gelmeye başlamıştı. " Barut, sevgilim... Bul beni" " Ateş! Ateş nerdesin!" " Barut bul beni sevgilim " etraf karanlıktı ve ateşin sesi geliyordu sadece. " Ateş yalvarırım gel nerdesin!" " Kurtar beni sevgilim, barutum, herşeyim kurtar beni." " Gittin, sen uyandım gittin yoktun sen bıraktın beni gittin" yere çöküp ağlıyordum hıçkıra hıçkıra " Ağlama barutum nolur ağlama, bul beni sadece bul lütfen." Arkadan güçlü bir şekilde pompalı tüfek sesi gelmişti. "ATEŞ!" - BÖLÜM İÇİN DÜŞÜNCELERİNİZİ ALABİLİR MİYİM PLS 🙏🏻🙏🏻 LOVE YOUU 🫶🏻🫶🏻🤍🤍 |
0% |