LİNA'DAN

Toprak karşımda bana söverken onu gulerek izliyodum.''Evde Tunç'la playstation oynamak varken burda senin poşetlerini taşıdığıma inanamıyorum amk.İnşallah limon evde oynarken makyaj malzemelerini kırar ve stokları da biterde yenisini alamazsın.''Toprağın bu sözlerine gülerken karşımızda duran araba dikkatimi çekti.Sanki bu arabayı daha önce görmüştüm.Sanki bizi takip ediyo gibiydi.Bunu Toprağa söyleyecekken arabadan iri cüsseli iki adam indi.İkiside siyah takım elbise giymişti.Tabi bir de güneş gözlükleri vardı.Adeta mafya filmlerinden fırlamış gibilerdi.Adamların maşallahları vardı gerçekten."Lina sanki bu adamlar bize doğru geliyodu"Gerçekten de bizim yanımıza geliyorlardı ama bu mafya kılıklı adamların bizimle ne işi olabilirdi ki."Toprak doğruyu söyle yine kime bulaştın da bu adamları peşimize taktın" "Gerçekten de bu sefer hiç bir şey yapmadım en son .."derken adamlar yanımıza kadar geldi."Zorluk çıkarmadan bizimle gelin lütfen "Toprağa dönüp baktım bomboş bi ifadeyle adamlara bakıyordu.Sanki bunlar kim ve ne saçmalıyor diye düşünüyo gibiydi."Kimsiniz ve bizden ne istiyorsunuz"Adam cevap vermeden dümdüz bir ifadeyle bize bakıyordu.O sırada gizlice toprağa karşı yolu işaret edip gözlerimle burdan kaçmamız gerektiğini anlatmaya çalıştım.Bu işin sonu hiç iyiye gidecek gibi durmuyordu ama salak kardeşim beni anlamayıp"İki saat kaş göz yapıp ne maymun gibi hareketler yapıyorsun"off gerçekten de kardeşim hiç birşeyi anlamayı beceremiyo madem anlamıyorsun ne diye bunu ele veriyorsun.Adam 1 bunu duyar duymaz diğerine bizi işaret etti.Adam iki elinde bezle bize doğru gelmeye başlayınca olacakları az çok tahmin edip toprağın elinden tutup koşmaya başladım.Ama bizle beraber adamda koşmaya başladı.

​​...

Şuan da ellerimiz bağlı bir şekilde bı yere götürülüyoduk.Arabada bizden başka 2 kız 2 erkek daha vardı.Sağ köşede siyah uzun saçlı, yeşil çekik gözlü,beyaz tenli ortalama 1,77 cm bi kızdı.Üstünde beyaz crop ,gri bi eşofman vardı.Sanki nereye gittiğimiz umrunda değilmiş gibi yanındaki erkekle sohbet etmeye çalışıyordu.Yaynındaki adama çaktırmadan baktım.Siyah dağınık saçlı, yeşil gözlü tahminen 1,97 civarı boya sahip bi erkekti.Ama bu adam o kızı kâle bile almayıp diğer kızla konuşmaya çalışıyordu.Adamın muhatabı olan kız ise sulu gözlerle etrafa masum masum bakıyordu.Kızaran gözleri sayesinde gözlerinin maviliği daha çok ön plana çıkıyordu.Kız pembe dizlerinin üstünde biten bir elbise giymişti.İtiraf etmeliyim ki pembe ona çok yakışmıştı.Garip olan ise kızın açık pembe saçları vardı.Ama çilli yüzüne bile bu yakışmıştı bu onu daha masum göstermiş gibi.Ama solumda oturan çocuk ağladıkça o da onla beraber ağlamaya devam ediyordu.Yanımdaki ağlak şahsiyet ise sarı saçlı, kahverengi gözlü ve yumuşak yüz hatlarına sahip esmer güzeliydi.Ama yakışıklıdan çok tatlı birine benziyordu.Ama yine bu onun çok gürültücü olduğu gerçeğini değiştirmez.Arabaya bildirildiğimizden beri o ve pembeli kız hiç susmadı.Kız ağlarken yanındaki çocuk onu ne kadar sakinleştirmeye çalışırsa çalışsın bunun hiç bi faydası olmamıştı.Toprak ise adamları öldürmek istiyomuş gibi bakıyordu.Ama tabi ki de bu adamların hiç umrunda değildi.Sadece yola odaklanmışlardı, hiç bi dediğimize cevap vermiyorlardı.

...

Araba şatoya benzeyen bir akademinin önünde durdu.Adam 1"İnin lan aşağı bi susmak bilmediniz.Özellikle"deyip pembeli kızı ve yanımdaki oğlanı işaret edip"Hemen aşağı inin yoksa verilen emri umursamadan ikinizi kendi yönetimimle sustururum"deyince pembeli kız ve o çocuk ağlamaklı ifadeyle arabanın kapısına baktı.Adam tekrardan bağırınca saniyesinde arabadan indiler.Ama pembeli kızın yanında oturan adam yakapaça Adam 1'i arabadan indirip suratına yumruğu geçirdi."Onunla nasıl böyle konuşursun lan.Benim miniğimi kimse üzemez"deyip onun yüzüne yumruk atmaya devam etti.Nedense kimse ona engel olmuyodu Adam 2 bile.Ben ise hâlâ o yumruğun şokundan çıkamamıştım.Acaba bu çocukla pembeli kız sevgili miydi?Yol boyunca sürekli kızla ilgilenmişti, şimdi ise bu.Aman banane bundan daha önemli sorunlarım var.Onlar kimdi ve bizi buraya neden getirmişti.Ve burası neresiydi.Düşümcelerime yumruk sesiyle son verdim.Hâlâ adama yumruk atıyodu ama karşısındaki adam kızgın baksada niyeyse hiç karşılık vermiyordu.Sanırım emir aldığı konusunda ciddiydi.İyi ki de almış yoksa adamın bi yumruğu çocuğu bayıltmaya yeterdi.Pembeli kız ise bir yandan ağlarken bir yandan da yumruk atan çocuğa engel olmaya çalışıyodu.Ama nafileydi bu çocuğun adamı bırakmaya niyeti yok gibiydi.Diğer tarafıma baktığımda sulu gözlü çocuk ilk gördüğüm an gibi ağlıyordu.Niyeyse bu manzaraya hiç şaşırmadım.Sağ tarafıma baktığımda ise diğer kız kavgayı umursamasadan önünde bulunduğumuz okulu inceliyodu.Toprak ise yumruk atan çocuğun yanına çökmüş ona gaz verip daha çok vurmasını söylüyordu.Gerçekten salaktı bu çocuk.Kim kaostan beskenirdi ki?Tabi ki de bu aptal kardeşim.

"Ne oluyor burda !"Yanımıza doğru ortalama 45 yaş civarında, omzuna kadar uzanan gri saçlı minyon tipli bir kadın geliyordu.Acaba kimdi bu kadın.Kim olduğunu bilmesemde kesinlikle burda sözü geçen biri olduğu belli.Onun sesini duyar duymaz Adam 1 çocuğu üstünden atıp kendine çeki düzen verdi.Adam 2 de yerinde dik durdu yüzündeki hafif gülümsemede silindi.Kavgayı izlerken belli etmese de eğlendiği belliydi. Şuan ise o ikisine kızıyordu ama bu adamlar bir bakışıyla onu kolaylıkla susturabilcekken sadece başlarını eğip özür dilerim efendim diyordu.En son kadın bize dönüp "Bu olanlar için üzgünüm yaşanmamış sayın lütfen.(Okulu gösterip)hadi benimle gelin size her şeyi açıklıcam"deyip okula doğru yürümeye başladı tabi adam 1 ve adam 2 onun arkasından gitmeye başladı."Ee napıyoruz?"dedim.Siyah uzun saçlı kız omuz silkip okula doğru yürümeye başladı.Diğerlerine baktığımda ise pembeli kız ağlayıp buranın çok korkunç olduğundan bahsediyordu.Kavgacı çocuk ise onu sakinleştirmeye çalışıyodu ama kız onu pek dinliyor gibi değildi ,sanki bi şeyler düşünüyordu.Artık ne düşündüyse bu iki dakikanın sonunda okula doğru yürümeye başladı.Kavgacı çocuk arkasından seslensede kızdan hiç cevap alamayınca o da peşinden okula gitti.En son Toprağa döndüm "Bana hiç bakma tabi ki de içeri gitcem.Kim bilir ne kaoslar olur burda.Bunları kaçırmaya hiç niyetim yok."deyip o da koşarcasına okula gidip "Bekle beni kaos ben geliyorum"dedi.Kardeşimi bilmediğimiz bı yerde ve özellikle bu kadar kaos meraklısıyken onu yalnız bırakamazdım.Kesin başını belaya sokardı burda.Normalde burda kalsın aklı başına gelir belki derdimwde onsuz eve dönersem babam canımı okurdu.Ondan mecburen okula doğru yürümeye başladım.Giderken arkamdan ​​​​​​"Beni burda tek mi bırakıyosunuz"diyerek ağlayan sulu gözlü çocuğun sesini duydum.Arkamı dönmeden yürümeye devam ettim.Zaten onun da peşimizden geleceği belliydi,tek başına geri dönebilecek kadar cesur olduğunu hiç sanmıyodum.Bi kaç adım attıktan sonra arkamdan ayak sesleri ve iç çekiş sesleri gelmeye başladı.Gülümsedim peşimizden geleceği belliydi.Bakalım içerde bizi neler bekliyordu.