@ogretmenbiranne
|
Merhaba kıymetli okurlarım bu benim ilk kurgum aslında umarım beğenirsiniz 💕
Desteklerinizi bekliyorum iyi okumalar.. 🍀
.
.
Sabah 07:30 alarmın sesiyle açtım gözlerimi.. Bende çok isterdim annem öperek uyandırdı demeyi ama annem beni en son ne zaman öptü hatırlamıyorum bile.. Ha yanlış anlaşılmasın sadece bana karşı öyle yoksa ablamla arası çok güzel bizim evde de sevilmeyen psikolojik şiddet gören kişi benim..
Ben Ayliz Eröz dışarıdan bakınca çok mutlu varlıklı bir ailede büyümüş prenses görünümü veren ama içine bakınca yaralı ufak bir kızım. Evet ufağım çünkü bu aileye göre nedense en kısa olan kişi benim hayatın bana attığı gollerden biride bu işte.
Bugün pazartesi ve saat 09:00 da dersim var bir an önce kahvaltı yapıp çıkmalıyım otobüsü kaçırırsam derse yetişemem. Hızlıca işlerimi halledip üstümü giyip aşağıya indim kahvaltı sofrası hazır demek isterdim ama el mecbur kendime hızlıca bir sandviç yapıp evden çıktım nasılsa yolda giderken yerdim.
Aslında ailemin durumu iyi hatta ablam üniversiteyi kazanır kazanmaz arabası alındı fakat aynı durum benim için geçerli değil. Neyse tabana kuvvet diyip otobüs durağına yürüdüm durağa vardığımda otobüsün gelmesine 10 dakika vardı kulaklığımı takıp kendimi müziğin akışına bıraktım.
Otobüs ineceğim durağa gelince hemen inip fakülteme doğru koşturdum. Yolda gelirken en yakın arkadaşım Aras'a mesaj attım dersim 2 saat sürecek ve çıkınca buluşacağız. Evet Aras benim ortaokuldan beri yakınım olan tek kişi, hatta ailem bile diyebilirim. Ailemden görmediğim sevgiyi desteği o gösterdi bana canım yanınca yanımda olan üniversite sevincimi benimle paylaşan tek kişi.
Sınıfa varıp hocaya en yakın bir yere oturup hocanın gelmesini bekledim.
Sınıftan birkaç kişi ve hocada gelince ders başladı ve çocukluğumdan beri olan yoğun ders çalışma ve not tutma huyum yine benimleydi.
Hoca dersin bittiğine dair konuşunca eşyalarımı çantama koyup kapıya çıktım Aras beni bekliyordu daha onun yanına varmadan telefonum yabancı bir numara tarafında çaldı cevap verip ses gelmesini bekledim.
"İyi günler Ayliz hanımla mi görüşüyorum" 'Evet buyrun benim' "Ayliz hanım sizi **** özel hastanesinden arıyoruz saat 13:30 da hastanemize gelmeniz gerekiyor" 'konu neydi' diye sordum. Karşıdaki adam "Bu konu hakkında gelince görüşelim lütfen ailenize de haber verdim saat 13:30 da burada olacaklar" dedi.
Benim ailem benim için kılını kıpırdatmaz diyemedim onaylayıp kapattim. Ve Aras'in yanına gidip sıkıca sarıldım sonra telefonla olan konuşmayı anlattım beraber arabasına geçip hastaneye doğru yol aldık.
Aras'la hastaneye varır varmaz danışmaya geçip odayı sordum. Başhekimin kapısının önünde beklerken Aras bana yanımda olduğunu içeriye girip ne olup bittiğini öğrenmemi söyledim sonra usulca başımdan öpüp beni gönderdi.
Odaya girmemle gözler bana döndü içerisi fazlasıyla kalabalıktı annem babam ve tanımadığım bir çift benim yaşlarımda bir kiz ve benden biraz büyük bir erkek vardı. Derin bir nefes alıp ailemin yanına geçtim.
Doktorun gözünün içine bakmak istiyordum bir an önce neler olduğunu söylesin diye ama ailem bana hep susmam gerektiğini kibar olmamı söyleyip insanların içinde onları rezil edecek davranışlardan uzak durmamı söyledikleri için sadece susup bekledim.
Benim sessizliğimi ve kendi içimde konuşmamı bölen doktorun sesi oldu..
" Öncelikle 2 aile içinde işlerin ne kadar zor olduğunun farkındayım 20 yıl önce hastanemizde bir karışıklık olmuş o gece doğan 2 kız çocuğunun karışmış olma ihtimali var bu durum adına hastanemiz adına sizlerden özür dileriz gereken herşey yapılacaktır aklınız kalmasın" dedi.
Babam olacak adam -baba demeye dilim varmıyor ama- o konuşmaya başladı.
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız ben 20 yıl kendi kızımdan ayrı mı kaldım yani hemde geçmiş karşıma bir karışıklık olmuş diyorsunuz bunun hesabını vereceksiniz" dedi.
Kendi kızım dedi ben yıllarca gözünün içine baktım kızım desin diye ama o bana sadece ismimle seslendi...
Bu olan biteni gözlerim dolu izledim kafamı kaldırıp karşı tarafa baktığımda oradaki çift üzgün gözlerle bana bakıyordu kimse görmesin diye yüzümü çevirip bir damla gözyaşının akmasına izin verdim.
Sonra hemen kendimi toparlayip doktora döndüm, " Şimdi ne yapılacaksa yapılsın bir an önce gitmem gerek dersim var" dedim. Halbuki dersim yoktu bu ortamdan bir an evvel çıkmam gerekiyordu.
Sırayla benden ve diğerlerinden kan alındı doktor sonuçların 3 saat sonra çıkacağını söyleyince usulca yerimden kalkıp Aras'in yanına gittim. İçerde olan herşeyi anlatınca ilk tepkisi 'hassiktir kızım sene 2023 farkında mısın ne karışıklığı' dedi.
Ardımdan o aile çıkınca kadın ve adam gözlerinin içindeki o gülümsemeyle bana bakıyorlardı tabi yanlarındaki kız kafasını telefondan hiç kaldırmadan yandaki sandalyeye oturdu.
Dönüp o aileye bakınca aslında ne kadar benzediğimi farkettim saç ve ten rengim onlar gibiyken gözlerim adamın ve yanındaki oğlu olduğunu tahmin ettiğim kişiyle aynıydı. Kadın yavaşça yanima yaklaşıp elini uzattı " Merhaba kızım ben Elif Demir, buda eşim Mehmet Demir" dedi.
Bana kızım dedi yıllarca hasret kaldığım kelimeyi o kadar içten söyledi ki içimde birşeyler kopup gitti eğer gerçekten karışmışsak ki görünüş öyle ben ne kadar bu aileye benziyorsam o kızda ablamla anneme benziyordu bunca yıl hiç uğruna aile sevgisi görmeden büyüdüğüme oturup saatlerce ağlayabilirim.
Ortamdaki ölüm sessizliğini fark eden Aras kolumu dürttü hemen kendime gelip bende aynı şekilde elimi kadına uzatıp 'bende Ayliz Elif hanım memnun oldum' dedim. Bana burukca tebessüm edip geri çekildi.
Aras'a dönüp baktığımda şaşkınlıkla karşıdaki aileyi izliyordu sonra bakışlarımdan anlamış olacak ki kendine gelip ' müsaadenizle biz kantine inip birseyler yiyelim saat yaklaşınca geliriz' dedi.
Elif hanım ve Mehmet bey onaylar anlamda kafa sallayınca beraber kantine geçtik sabahtan beri birşey yemediğim için karnımın gurultusuna duyan Aras beni hemen masaya oturtup yiyecek biseyler almaya gitti.
Saat yaklaşınca başhekimin odasının önünde beklemek için yukarı çıktık aşağıdayken Aras bana destek olup eğer öyleyse onlara bir şans vermemi olmazsa onunla beraber ev tutup beraber yasayabilecegimizden bahsetti.
Bir yanım belki onlar sever derken diğer yanım kimse beni sevmedi ki onlar neden sevsin diyordu.
Daha fazla düşünmek istemedim çıkmayacaktım bir girdaptan doktorun karşıdan geldiğini görünce hepimiz ayaklandik doktor odasına geçip elinde tuttuğu kağıdı açtı ve o sözler dökülmeye başladı ağzından
" Alınan numuneler sonucunda Ayliz Eröz'ün Mehmet Demir'in öz kızı olduğu Aylin Demir'in ise Ahmet Eröz'ün öz kızı olduğu tespit edilmiştir..." Gerisini dinlemedim daha doğrusu duyamadım o kızın koşup ailem bildiğim insanlara sarılmasını ve sevinç çığlıklarını şaşkınlıkla izledim. O ailede ne vardı da bu kadar sevinip yeni ailesine koştu merak ettim ama o insanlar o kadar üzgün bakıyorlardı ki hiç birşey yapamadım.
Doktor tekrar söze girip " kızlar reşit olduğu için bu konuyu kendileriyle görüsseniz iyi olur hastanemiz adına tekrar özür dileriz" dedi ve odadan çıktı. Bunun üzerine o kız yani Aylin hemen kendi ailemle gidecem diyip arkasına bile bakmadan benim aile bildiğim ama hiç bir zaman o sıcaklığı hissedemediğim insanlarla çekip gitti.
Bu duruma nasıl kırıldığımı farkeden Mehmet Bey bana doğru gelince istemsizce geriledim mahçup bir ifadeyle bana dönüp "Ayliz biliyorum kızım bizi tanımıyorsun aklından neler geçiyor tahmin edebiliyorum ama bizimle gelmeni istiyoruz sende ister misin bizimle gelip yarım ve eksik kalan ailemizi tamamlamayı."
Açıkçası bunu beklemiyordum bana fikrimi soruyor ve o dış görünüşüne rağmen o kadar naif konuştu ki ne diyeceğimi bilemedim benim bu şaşkın ördek gibi bakan halimi farkeden Elif hanım gülümseyerek yanıma geldi ve
"Kızım zaten yaşın 20 seni zorlayamayiz ama bize bir şans versen en azından olmaz mı" diyince dönüp aras'a baktım kafasını onaylar şekilde sallayınca bende aynı şekilde Elif hanıma dönüp "tamam" dedim.
|
0% |