Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@ogretmenbiranne

Merhaba arkadaşlar haftasonunu fırsat bilip size yeni bir bölümle geldim.🍀

 

Bölümlerden haberdar olmak için aklınıza takılan şeyleri sormak için hesabımı takibe alabilirsiniz.🍀

 

Satır aralarında yorum yapmayı yıldızıma tıktık yapmayı unutmayın 🍀

 

Keyifli okumalar diliyorum 🍀💙

 

 

Yağız'dan..

 

 

O gece herşey o kadar güzeldi ki civcivimin yanından gittikten sonra mutluluktan uyuyamadım.

 

Nereden bilebilirdim mutluluğumun bu kadar kısa süreceğini bilseydim hiç ayrılmazdım yanından. Doyasıya sarılır kokusunu gözlerini ruhuma işlerdim.

 

Sabah fırına giderken yolda bizim mahalleden yasemini görmeyi beklemiyordum. Durup konustuktan sonra yanağımdan öpüp kolumu tuttu.

 

Melis gibi severim o kızı o da bana yağız abi der gerçi arada bir yağız diyor ama mahallemizin kızı çokta durmam üstünde.

 

Eve geç kalmayayım diyip yanından uzaklaşır uzaklaşmaz yanağımı silip fırına girdim. Fırında onları görmeyi beklemiyordum. Ayazla konuştuktan sonra, dönüp canına yandığıma sarılmamak için zor tuttum kendimi.

 

Ama işte ne olduysa o an oldu. Tekrar başa dönüp bana Yağız abi diyince bütün kan beynime sıçradı dün gece ki gibi değil soğuk bakıyordu o gözler bana.

 

'Hiç bişey diyemedim çekip gittiler.'

 

Grupta konuşmalara çok fazla katılmayıp akşam buluşmaya gelmeyeceğini söyledi. Sinirden dört döndüm evin içinde.

 

Melis biseyler anlamış gibi hemen Ayliz'e gitti. Biraz bekledikten sonra melisi arayıp telefona istedim akşam Aras denen çocukla görüşecekmiş.

 

O Aras'ın kim olduğunu da öğrenmem gerek artık.

 

Akşam parka o çocukla beraber geldiler. Kuzeyide anlamıyorum abi kardeşinle dipdibe oturmuşlar bir karşı çok bişey yap yani.

 

Bu ortamda daha fazla kalırsam kimseyi dinlemez Aylizi sırtıma atıp zorla konuşturmaya götüreceğimi bildiğim için melisi alıp eve geçtim.

 

Sabah annemin madem bugün izninizin son günü yağız bey bana pazarda yardım edin demesiyle kendimi pazarda alışveriş yaparken buldum. Benim niyetim bugün Aylizle konusmakken anneme poşet taşıyordum.

 

Annemin durduğu tezgahın önüne gelince tam söylenmeye başlıyordum ki civcivimi görünce sustum.

 

Elif teyze ve annemle olan konuşmamızdan sonra poşet taşıyan ellerinin kızardığını görüp elimi uzattım poşetleri almak için elim eline değdiği an nefesini tutması gözlerime utanarak bakması çok tatlıydı.

 

Ta ki yine yasemin gelinceye kadar. Yasemin geldikten sonra hızla yanımızdan gitti. Diyeceklerimi söyleyemeden yanımdan uzaklaşmasını izledim.

 

Onun ardından hızlıca evin önüne gittiğimde annemlere sordum işi varmış gitti dediler. Bende belki bulurum diye yürümeye başladım.

 

Bizim her zamanki parka gelince görmek istemeyeceğim en son şeyi görünce adımlarım durdu.

 

 

--------- 🍀🍀🍀🍀--------

 

Ayliz'den...

 

Her zamanki parka gelip bir ağacın dibinde oturarak döktüm gözyaşlarımı. Bir süre sonra sessiz ağlamamı bir ses böldü..

 

"Ayliz ne işin var burada neden ağlıyorsun"

 

"Emre abi.."

 

"Abim ne oldu neden teksin burada, biri bişey mi dedi niye ağlıyorsun?"

 

Gözlerimi silip "yok abi bu son yaşananlar ağır geldi galiba o yüzden" dedim.

 

Aslında yalan değil son yaşananlar beni bu hale getirdi. Ama ona en yakın arkadaşının bu hale getirdiğini söyleyemezdim.

 

"Ağlama boncuk gözlü gel bakım" diyip sarıldı bana.

 

Birkaç dakika sonra emre abi arkamda bir yere bakıp

 

"Ooo kardeşim gelsene ne bekliyorsun orada" diyince geri çekilip gelen kişiye baktım.

 

Yağız..

 

"Geçiyordum öylesine siz ne yapıyorsunuz burada.. Ayliz güzelim sen neden ağladın?"

 

"Yok bişey yağız abi" emre abiden ayrılıp "ben artık gideyim abi teşekkür ederim herşey için " diyip oradan uzaklaşmaya çalıştım.

 

"Dur boncuk bekle bende geleyim sonra dönerim dükkana"

 

"Hayır abi yolunu uzatma benim yüzümden giderim ben"

 

Yağız abiye bakıp "kardeşim işin yoksa sen eşlik et Ayliz'e" diyince karşı gelemedim emre abinin birşeyler anlamasını istemezdim. Omuz silkip el sallayarak ilerledim.

 

Bir kaç adım sonra yanımda onun varlığını hissettim.

 

"Civciv'im konuşalım mı artık?"

 

Umursamayip devam edecekken;

 

"O gece herşey yoluna girmişken sen kalbime hayatıma gelmişken ne değişti birden?"

 

Sinirle soluyup " ben kalbine hiç gelmemişim ki ne hayatı ne yolu yağız abi " dedim.

 

Sanırım bastırarak abi demem sinirlendirmisti.

 

Beni ara sokağa çekip duvarla arasına alarak;

 

"Bir kez daha abi dersen olacaklardan sorumlu değilim" diyince, alayvari bir şekilde gülüp bulunduğum konumu unutarak;

 

"Hahh dersem ne olacak yağız abi ne yapa-"

 

Dudakları kapandı dudaklarımın üzerine ılık nefesi dudaklarımda beklerken,

 

"2 gündür zaten gözlerine sesine sana hasretim yapma bana bunu, kendine de bana da yapma"

 

Kendimi toparlayıp " başkaları sana dokunup öperken, kalkıp benden bunu isteme" diyerek ne zaman aktığını bilmediğim yaşları sildim.

 

"Ne dokunması ne öpmesi benim senden başka soluklanıp yandığım yok neden bahsediyorsun"

 

"Bırak ya gördüm sizi gördüm kız beni görünce öptü seni ne yapmaya çalışıyorsun benim kalbim sevgim oyuncağınız olamaz"

 

"Gördüm derken... Ha sen yasemini diyorsun, saçmalama öyle birşey değil o beni abisi gibi sever melisten farkı yok benim için" işte bu beni delirten son cümle oldu.

 

" Şaka mısın sen ya kızın sana nasıl baktığını dokunduğunu göremeyecek kadar kör müsün? Bide geçmiş karşıma yasemin diyorsun öyle bişey değil diyorsun?"

 

"Yapma nolur ben senin o yüzden böyle yaptığını düşünemedim, yanlış anlayacağına ihtimal vermedim.. bak cidden tanısan öyle bişey olmadığını anlarsın "

 

Boşluğunu fırsat bilip kollarının arasından çıkarak;

 

"Ben hiçbir şey bilmekte anlamakta istemiyorum fakat sen anladığın zaman geç kalmış olacaksın."

 

Kapıyı açan annem şaşırsa bile ona bakmadan yorgun olup uyuyacağımı söyleyip odama çıktım.

 

Üst üste gelen arama ve bildirim seslerinden kurtulmak için telefonu tamamen kapattım. Kendimi yatağa atıp düşünmemeye çalışarak uykuya teslim oldum.

.

.

Akşam yemeği için annemin seslenmesiyle uyandım. Lavaboya geçip elimi yüzümü yıkayıp aşağıya inmeye karar verdim.

 

Aşağıya indiğimde benim dışımda herkesin masada oturduğunu görünce mahçup bir şekilde,

 

" Özür dilerim uyumuşum beni beklemeseydiniz keşke"dedim.

 

Sesimin titrek çıkmasından mi yoksa gözlerimin şişliğinden mi bilmem ama Ayaz abim yerinden kalkıp yanıma gelerek;

 

"Güzelim ne bu halin" diyince kuzey abimden telefondan başını kaldırıp bana baktı.

 

"Bişey yok abi fazla uyumuşum ondan oldu"

 

"Yemedim ama yedim say.. hadi gel yemeğini ye çıkacaz"

 

Kuzey abim muhabbete dahil olarak,

 

"Senin telefonun nerede cadı sana ulaşamayan beni arayıp soruyor, hayır bide bana sekreter muamelesi yapıyorlar" diyince hep beraber güldük.

 

"Telefonum kapalı ne oldu ki?" diyip cebimdeki telefonu açtım.

 

"Ne mi oldu cadı Aras Cemre Melis Emre Yağız Tolga hepsi beni arayıp seni soruyor, hayır anlamadığımı sanıyorlar ama hepsi hal hatırdan hemen sonra Ayliz ne yapıyor diyor"

 

abimin bu serzenişine gülüp telefon üst üste titreyince

 

"Ayy bu ne ya telefonum kastı resmen ne konuştunuz bu kadar grupta mesajlar durmuyor" dedim kuzey abime.

 

Ayaz abim halime gülüp "biz her ay toplanıp cihangirlerin cafeye geçeriz bugünde aylık buluşma olunca yazmışlardır güzelim, hadi oyalanma yemeğini ye çıkalım" abimi onaylayıp yemeğimi yiyerek hazırlanmaya çıktım.

 

 

 

Üstümü giyinip aşağıya indim Ayaz abimle kuzey abim beni bekliyordu. Savaş abime dönüp "Abicim sen gelmiyor musun?"

 

"Yok papatyam 1 haftadır projelerle uğraşmaktan dinlenemedim siz keyfinize bakın." Abimi öpüp koşarak evden çıktım.

 

Arkamdan kuzey abim "ben size diyorum bu kız bir tek beni sevmiyor diye abilerime gelince kucaklarda gezip öpmeler bana gelince hava"

 

Havanın biraz serin olduğu için Ayaz abimin arabasıyla geçtik cafeye. Cafeye geldiğimizde herkes vardı.

 

Melis ve onun dışında.

 

Abilerimle masaya geçip oturduk hal hatır muhabbetinden sonra Tolga gelip yanıma oturarak,

 

"Fıstığım ne bu gözlerin hali kuzey uyuduğunu söylemişti ama sen ağlamış gibisin" diyince şaşırdım. Beni bu kadar kısa sürede bu kadar iyi tanıması beni mutlu etmişti.

 

Sonra anlatırım diyip konuyu kapattım. Aradan geçen 10 dakikanın sonunda kapıdan kolunda Melis ve yaseminle o geldi içeriye.

 

Melis koşup bana sarılarak "ya bebeğim ben seni çok özledim telefonlara da çıkmıyorsun" diyip boş olan yanıma o oturdu.

 

Cemre Tolgaya bakarak "yer değiştirelim mi Aylizle konuşacaklarımız var" diyince diğer tarafıma da cemre gelmiş oldu.

 

Karşıya baktığımda yağız'in hemen yanında oturan o kızı gördüm yine. Gerildiğimi gören Melis,

 

"ayy siz tanışmadınız demi?" diyip yasemini göstererek "Ayliz bu yasemin bizim mahalleden, yasemin buda Ayliz kuzey abilerin tatliş minnoş kardeşi"

 

"Hmm memnun oldum Aylin'cim"

 

"Aylin değil Ayliz, neyse ben bir lavaboya gidip geleyim" diyerek kalktım masadan.

 

Lavaboya geçip elime yüzüme su atıp sakinleşmeye çalıştım. Kapının açılmasıyla cemreyle Melis girdi içeriye. Cemre;

 

"Kuzum noldu birden kalktın, kaç gündür bişey anlatmıyorsun sorun ne?" diyince.

 

"Burada olmaz kızlar içeriye geçelim ayrı bir masada oturup konuşalım" dedim.

 

İçeriye girer girmez abimlerin bakışı bizi bulunca Ayaz abimin yanına ilerleyip "abi biz kızlarla şuradaki masaya geçelim mi biraz konuşacaklarımız var masa çok kalabalık"

 

"Geçin güzelim bir problem yok değil mi?"

 

"Yok abim kaç gündür görüşmeyince biraz yalnız kalalım dedik" abim onaylayınca tam dönecektim ki kolumu Emre abi tutup kulağıma doğru gelerek;

 

" İyisin demi boncuk?"

 

"İyiyim abi biz cemrelerle biraz yalnız oturalım dedik"

 

"Tamam siz geçin bişey olursa biz buradayız" dedi.

 

Masaya kızların yanına geçerken yağız'ın delici bakışlarına maruz kaldım resmen.

 

"Anlat hadi ne oldu bebeğim 2 gündür sesin soluğun çıkmıyor?"

 

"Anlatayım canım...."

...

...

...

 

"Hah işte böyle kalkmış birde bana diyor öyle bişey yok ya ben kızım abi bir kızın bakışından anlarım ama ısrarla bana o kızı savunuyor"

 

Cemre ; "Şaka gibi ya bende arada duydum yağız dediğini ama hiç ihtimal vermemiştim kesin yağız abinin sana bakışlarını gördüğü için senin olduğun yerlerde bilerek yapıyor"

 

Melisin aklına bişey gelmiş gibi " ben bunu abime söylerim ama kızın babasız olması ona fazla merhamet duymasını sağlıyor o da bunu kullaniyor o senin burada olduğunu tahmin etti demek ki o yüzden son anda girdi abimin koluna"

 

"Hayır Melis sakın bişey söyleme ben ona bugün o kadar şey söylememe rağmen böyle bişeye müsade edip o kıza mesafe koyması gerekirken utanmadan birde koluna alıp karşıma geçiyor"

 

"Ayliz haklı Melis yağız abinin bu duruma bir dur demesi gerekiyor baksana Ayliz'in ağlamasına sevinecek neredeyse Yasemin."

 

Elimin tersiyle gözyaşlarımı silip gülümseyerek kafamı kaldırdım. Ayaz abim Emre abi ve Tolga görüş açıma girince çatık kaşlarla bana baktıklarını gördüm.

 

Emre abi abimin kulağına bişey söyleyip yerinden kalkarak yanımıza geldi.

 

"Kizlar sohbetinizi kesiyorum ama Aylizi birazcık kaçırmam gerekiyor" diyince gülümseyerek

 

"Hayhay efendim" diyip kolunu omzuma atmasına müsade edip dışarıya çıktık.

 

"Ne boncuk.. Seni bu kadar üzen şey ne veya kim?"

 

"Hiç kimse değil abi demiştim ya son yaşananlar diye her zamanki şeyler kızlar sorunca öyle bıraktım kendimi"

 

"Tamam son yaşananlar daha doğrusu son yaşadığın şey hayatını değiştirdi ama bu son yaşananların içinde başka şeyler de var gibi ha abicim?"

 

Ağzımdan kaçan hıçkırıkla hemen sarılıp

 

"Çok canım yaniyor abi ben bugüne kadar hiç sevilmedim bir süre sonra sevilmeye layık olmadığımı düşündüm gerçek aileme bu mahalleye gelince yanıldığımı farkettim ama.."

 

"Ama yine de şerefsizin biri çıkıp seni üzdü değil mi?.. kim abim senin bu incilerini döken kim söyle ki gidip ağzını yüzünü dağıtayım"

 

"Boşver abi ben kendi içimde çözecem artık kimsenin beni üzmesine müsade etmeyeceğim"

 

"Tamam hadi bakalım sil şu gözlerini içeriye geçelim abinler merak eder"

diyip içeriye doğru adımlarken,

 

"Emre abi.. çok teşekkür ederim"

 

"Gel abisinin boncuğu.. cemre neyse sende o'sun benim için kızım üzülmenize dayanamam." diyip başımın üstünü öptü.

 

Keşke diyorum keşke hiç karışmasaydım o kadar şeyi yaşamayıp burada bu güzel insanlarla büyüseydim...

 

Kızlarda ortak masaya geçmişken Ayaz abimin yanına geçtim bir yanımda kuzey abim diğer yanımda Ayaz abim vardı.

 

Başımı Ayaz abimin omzuna dayayıp ortamdaki seslerden uzaklaşmak ister gibi kapattım gözlerimi.

 

Ellerimi tutan el ile gözlerimi açınca kuzey abim elimi avuçlarının içine alıp huzur veren gülümseyişini sundu. Yerimden doğrulup kuzey abimin yanağına bir öpücük kondurdum.

 

Karşımda oturup gözlerini benden hiç çekmeyen yasemin ve yağız ikilisine inat hiç bakmadım onlara.

 

" Ee Ayliz nasıl alıştın mı yeni ailene gerçi görünen o ki seni büyüten aileyi hemen unutmuşsun."

 

Az önce huzur demiştim değil mi?

 

Unutun siz onu duyduğum şeylerle bütün kanım çekildi desem yeridir.

 

Ayaz abim yerinden kalkıp parmağını sallayarak,

 

"Ağzından çıkanlara dikkat et Yasemin ne demek yeni ailen, biz onun gerçek ailesiyiz haddin olmayan şeylere bir daha sakın karışma."

 

Sonra bize dönüp,

 

"Kuzey, meleğim hadi kalkın gidelim" diyince artık susmak istemediğim için mi yoksa bu kıza pabuç bırakmak istemediğim için mi bilmiyorum, ona doğru gözlerine bakarak;

 

"Yazık sana yasemin.. keşke bende ailesiz- babasız büyüseydim de içimde sadece aile ve baba özlemi kalsaydı"

 

diyip yerimden kalkacağım an bütün bakışlar bana dönmüştü sanırım herkes ne demek isteğimi anlamaya çalışıyordu.

 

Anlayan biri vardı emre abi ama konuşan o değildi.

 

" Ayliz otur sen güzelim, hadi yasemin sende geç olmadan eve geç annen merak etmesin" Ceyhun abinin nişanlısıymış

 

Dönüp yağız'a baktı, ben nefesimi tutmuş yağız'ın ne diyeceğini beklerken bakışları bana dönmüş buruk bir şekilde bakarak;

 

"Yasemin abicim seni bizim çocuklar bıraksın evine benim yerim yurdum belli" diyince daha fazla tutamadığım gözyaşım ilk defa mutluluktan aktı..

 

Cafeden çıkıp eve geçerken kimseyle konuşmamaya gayret ederek Abimin kolunun altında yürüdüm.

 

Eve gelir gelmez herkese iyi geceler diyip odama geçerek pijamaları giyip yatağa uzandım.

 

Ben neden o insanlardan bir türlü kurtulamıyordum. Yıllarca çektiğim yetmemiş gibi tam mutluluğu buldum derken bir yerlerden çıkmak zorundalar mı?

 

Bu olanların içinde beni mutlu eden tek şey yağız'ın gözlerime bakarak 'yerim yurdum belli' demesi olmuştu. Neyse ki çok geç olmadan görmüştü o kızın gerçek yüzünü.

 

Bu olanları bir kenara bırakıp uyumam gerektiğini belki uyursam rahatlarim düşüncesi ile kendimi uykuya teslim ettim.

 

Savaş'tan..

 

Ayazlar eve geldikten sonra Aylizi sordum odasına geçtiğini söylediler. Sarı papatyamla hiç zaman geciremediğimi biliyordum onun benden uzak durmasını istemiyordum.

 

İsterse beraber uyuyabileceğimizi söyleyip odasına çıktım. Ama odasına girerken böyle birşey beklemiyordum..

 

' cem abi yapma nolur.. baba baba yemin ederim ben birşey yapmadım baba nolur vurma baba baba.. anne nolur birşey yap..'

 

'babaaaa'

 

"Ayliz uyan sarı papatyam hadi uyan abim kabus görüyorsun.. Ayazz.."

 

" Noluyor abi Ayliz'e?"

 

"Bilmiyorum siktiğimin kabusunda ne görüyorsa uyanmıyor.. birşey yap oğlum titriyor."

 

"Dur abi sen bi sakin ol" diyen Ayaz'ı umursamayip kardeşimi göğsüme çektim.

 

Sesimize bütün ev toplanmıştı annem gözü yaşlı korkuyla Ayliz'e bakarken babam Ayliz'in ağzından çıkan baba nolur yapma demesini duymuş şoka girmişti.

 

Ayliz irkilip kendine gelince hızla benden uzaklaşarak;

 

"Dokunma bana dokunmayın yemin ederim ben birşey yapmadım baba.." diyip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

 

Annem hemen gelip sarıldı " bebeğim noldu kâbus mu gördün korkma bak ben buradayım baban abinler hepimiz yanındayız."

 

Kafasını kaldırıp bize bakarak "oturur musunuz sizinle herşeyi konuşmam gerek" diyince duymaktan korktuğum şeyler olacağını anladım.

 

Duymak istemiyorum diyemedim benim duymaktan korktuğum şeylerin onun yaşamış olması susturdu beni.

 

Ayliz'den..

 

"Daha küçüktüm 11 yaşındaydım. O insanlar tarafından sevilmediğimi o gün aklıma ruhuma kazıyarak öğrendim..

 

Gerçi hep vardı ama ben ablam büyük o ilk çocukları o yüzden onu daha çok seviyorlar diye düşünürdüm.

 

O gün aile dostlarının o eve yemeğe geldiği gün yemekten sonra odama geçip resim yapmak istemiştim..."

 

Hayır Ayliz birakma kendini ya şimdi anlatırsın yada bu cesareti bir daha gosteremezsin..

 

" Odamın kapısı birden açılınca içeriye o girdi. Yanıma gelip oturdu birden bana dokunmaya başlayınca.. uzaklaşmaya çalıştım ama yemin ederim ben birşey yapmadım kaçmaya çalıştım o anda beni yatağıma itip üstüme geldi zaten ne olduysa o anda oldu.. içeriye bab- yani o adam girince beni kurtaracak sandım"

 

Hıçkırıklarım daha fazla tutamadığım anda babam gelip sıkıca sarılarak

 

"geçti güzel gözlüm geçti meleğim senin baban yanında sil o incilerini artık meleğim"

 

Babamdan uzaklaşıp ağlayarak;

 

" geçmedi geçmiyor baba bana onları hatırlatan birşey oldu mu yine görüyorum o kabusu.. asıl beni bu üzen beni kurtarmaya geldiğini sandığım kişilerin yani o adamla kadının bana daha beterini yaptığını bilmek.

 

Onun elinden tecavüzünden kurtuldum belki ama 8 yıldır benim duygularımı ruhumu benliğimi öldürdüler baba.."

 

"Kurban olurum seni verene güzel gözlüm bu onların yanına kalmayacak.. sen o şerefsiz yüzünden bana baba demeye korkmuşsun ya ben o adamın nefesini kesecem" diyince babam savaş abim gelip beni göğsüne çekerek,

 

"Sarı papatyam sen yalnız değilsin senin dağ gibi abilerin var ailen var.. gerçi şu iki hayırsızdan çokta bişey beklememek gerek ama yine de işe yararlar."

 

Savaş abime sarılmak bana kendimi guvende hissettiriyordu.

 

Gözyaşlarımı silip tebessüm ederek bı elimi kuzey abime diğer elimi Ayaz abime uzattım.

 

Savaş abim kulağıma " herkesi gönderip papatyamla beraber uyuyalım mı?" diye sorunca, gülümseyip başımı onaylar şeklinde salladım.

 

Ailem sonradan bulduğum en büyük servetim oldu.

 

 

 

Ayliz benim hüzünlü kekim😞

 

Yorumlarınız ve yıldızınız benim için çok önemli şimdiden teşekkür ederim🍀

 

 

 


 

Loading...
0%