Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@ogretmenbiranne

Hellöö kıymetli okurlarım..

Gece kuşu yazarınız size mis gibi tazecik yeni bölümle geldi.

 

 

Keyifli okumalar diliyorum 🍀🍀

 

Yorum yapmayı yıldızıma tıktık yapmayı unutmazsanız sevinirim 💙

 

     

    

 

"devrancım akşam için rezervasyon tamam"

 

Sonra beni farkedince " Ayy pardon ben yalnızsın sandım da birden daldım içeriye" bana doğru gelip " bu güzel kız kim Devran" diyip imayla baktı.

 

Devran " Ayliz, Savaş'ın kardeşi.." diyince kızın gözlerinin içini güldü resmen hemen elini uzatıp " Bende Su, devranın kuzeni, memnun oldum dediklerinden daha güzelmişsin" dedi.

 

Şu anda utanmanın yeri zamanı değildi anlık kafamda kurduklarımı silip "teşekkür ederim" diyip devran'a bakarak "ben gideyim artık tekrar teşekkür ederim herşey için" diyip koluna dokunarak açık kapıdan çıktım.

 

Ardımdan şaşkın bir devran bıraktığımdan haberim vardı tabi ki.

 

İş çıkışı abimle beraber eve gelince projeyi şirkette yapmış olmanın verdiği rahatlıkla annemlerin yanına gittim babamla beraber TV karşısında sohbet ediyorlardı.

 

.

 

Babamın " prensesim şirkete benden çok gidiyorsun yüzünü göremiyorum artık" diye sitemiyle açtığı kolunun altına girdim.

 

                        .

 

"Dersler online olduğu için zaten projede zorlanıyorum babacım en azından abimle devrandan felan destek almak iyi olur diye gidiyorum" dedim.

 

.

 

"İyi yapıyorsun prensesim ama bizi de ihmal etme seninle doğru düzgün vakit geçirmedik" diyince " tamam babam bu proje bitsin 1 hafta dinlenirim gitmem sizinle zaman geçiririz" dedim.

 

.

 

Odaya abileriminde gelişiyle hep beraber sohbet etmiştik. Titreyen telefonumu cebimden çıkarıp yanımda oturan Ayaz abime baktım. Mesajın kimden geldiği belli değilken yanında açamazdım.

 

.

 

Mesaj mertten gelmişti. Bu çocuğun sağı solu belli olmaz diye düşünüp "kahve içen var mı?" diyip yerimden kalktım. Hepsinden onaylar şekilde cevap gelince hızlıca mutfağa girdim.

 

.

 

Telefonu cebimden çıkarıp mesajı açtım. Evet bugün şirkette konuşurken mertle birbirimize numaralarımızı vermiştik.

 

.

 

Mert: Meleğim sen ne yaptın böyle?

 

Siz: Ne yapmışım mert, ne oldu?

 

.

 

Kahveyi ve suyu makineye koyup mesajı bekledim.

 

Mert: birde ne oldu diye soruyor kızım sen ne yaptın benim abime?

 

Siz: mert ne olduğunu söyleyecek misin? Hem ben senin abime ne yapmış olabilirim?

 

Mert: adam kol düğmelerine bakıp gülüyor yahu bana bile kızmadı yaptığım şey için..

 

Şimdi anladım neden olduğunu içimdeki kelebekler şaha kalktı resmen.

 

Siz: ☺️ iyi işte benim sayemde mesaiden kurtuldun.

 

Mert: neyse neyse mesajlaştığımı farketti kim diyince hiçç bir melekle konuşuyorum dedim.. Su melek kim dedi ayy yabancı değil Ayliz dediğim an dağ gibi adam içtiği su yüzünden boğuluyordu 😃😃

 

.

 

Makineden gelen sesle fincanlara kahveleri aktarıp yanına su koydum.. sonra mesaj yazdım.

 

Siz : benim içeriye geçmem gerek sonra konuşuruz..

 

İceriye kuzey abim girince " abim kahveyi öğüt demedik nerede kaldın" diyince, "tamamdır abi hadi geçelim diyip içeriye gectik.

 

Herkese kahvesini verdikten sonra az önceki yerime oturup kahvemi içmeye başladım.

 

"Aynen hayatım hem madem gelmişler çağıralım yemeğe geçen gün için devran'a da teşekkür etmiş oluruz."

 

Annemle babamın konuşmasıyla içtiğim kahve genizime kaçmıştı Ayaz abim sırtıma vurup "helal güzelim helal" diyip suyumu uzattı.

 

Cebimdeki telefonu çıkardığımda Mertten mesaj vardı yine.

 

Mert : adam boğuluyordu diyorum sen sonra konuşuruz diyorsun, vicdansız mısın sen?

 

Mert : kız buraya bak abim beni öldürecek gibi bakıyor. Aile yemeği olmasa beni buraya gömecek.

 

Mert : Ayliz meleğim perim orada mısın?

 

Mert: seni rahat bırakmıyorum diye fırça atıyor bana bir yandan da söyleniyor "bizde numarası yok bu herif bik bik mesajlaşıyor diye"

 

Siz: ayy dur mert bende boğuluyordum.. sen bana Devranın numarasını atar mısın?

 

Mert: Hah sonunda.. hayırdır ne yapacaksın 😉

 

Siz: ayy tamam istemedim bir şey..

 

Mert: tamam tamam kızma 053********

 

Hemen rehbere girip numarasını kaydettim. Savaş abimin " abim telefon elinden düşmedi bir sorun mu var" diye sorunca "yok abi mert yazmıştı da ona cevap veriyordum" dedim.

 

Annem odaya elinde telefonla gelip " tamam Aliye yarın akşam bekliyoruz, selam söyle iyi akşamlar" diyip kapattı.

 

.

 

"Ne oldu hayatım yarın geliyorlar mı?" Asiye sordu babam. " Evet bitanem yarın akşam yemeğine çağırdım hep beraber gelin dedim" diyince az önceki çağırma muhabetinin gerçekleştiğini farkettim.

 

.

 

Bizimkilere durumu çaktırmadan " ben odama geçeyim annecim, iyi geceler" diyerek ayağa kalktım.

 

Annem " kızım yarın şirkete gitmesende anne kız beraber hazırlık yapsak olur mu?" diyince yok diyemedim anneme. "Olur annem beraber yaparız merak etme" diyip odama çıktım.

 

.

 

Üstümü değişip kendimi yatağa attıktan sonra gerçekten şu son 1 ayda hayatımın ne kadar değiştiğini düşünerek kendimi uykunun kollarına bıraktım.

 

🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

.

 

Sabah annemin " bebeğim hadi uyan çok işimiz var" demesiyle uyandım.

 

Lavaboya gidip işlerimi halledip üstümü değişip aşağıya indim. Herkes gitmişti.

 

Saate bakınca epey geç olduğunu görünce " anne neden geç uyandırdın, mis gibi yemek kokuları da geliyor bekleseydin beraber yapardık" dedim.

 

"Olsun kızım beraber temizliği yaparız" diyince kurulu olan kahvaltı sofrasına oturup karnımı doyurdum.

 

Annemle beraber bütün evi baştan aşağıya temizlemiş sofra için gerekli olan herşeyi hazırlamıştık.

 

.

 

Çalan kapıyla yerimden kalkıp kapıya açtım. Babam ve savaş abim gelmişti. Ayaz abim bugün biraz gecikeceti.

 

Kuzey abim biz temizliği bitirmeye yakın gelmiş emre abilerle buluşup geleceğini söyleyerek çıkmıştı. Onlara hoşgeldin diyip banyo yapmak için yukarıya çıktım.

 

.

 

Güzel bir duş aldıktan sonra ne giyeceğime karar verememiştim. Ev ortamı olunca elbise giymem abartı olmazdı sanırım. Elime aldıklarımı hemen giyinip aşağıya indim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

.

 

Tam merdivenleri bitirmiştim ki zilin sesi duyuldu. Saçlarımı elimle düzelttim dudağıma sürdüğüm nemlendiriciyi de tekrar dudaklarımla ıslatınca kapıyı açan annemin yanına geçtim.

 

.

 

İçeriye orta yaşlı bir çift, su, mert ve devranın girmesiyle heyecan yaptım. Annem herkese hoşgeldiniz dedikten sonra sıra bana gelmişti. Devranin anne ve babası diye tahmin ettiğim büyüklerin elini öpüp montlarını astım.

 

.

 

Önden Su arkasından mert onunda arkasından devran girdi içeriye. Su'ya "hoşgeldin" dememle sarılıp "hoşbuldum tatlım" diyip öperek içeriye girdi.

 

.

 

Ardından Mertte de sarılıp öperken kulağıma doğru "biraz daha böyle sarılmaya devam edersem canım tehlikede olacak ama kızdırmak hoşuma gidi-" diyemeden devran ensesinden tutup "yapıştın kene gibi geç içeriye" diyerek ittirdi.

 

.

 

Sıra devran'a gelince hoşgeldin diyip elimi uzattım elimi tutup kendine çekerek sarıldı kulağıma doğru nefesini vererek " hoşbuldum hemde çok hoşbuldum" diyerek içeriye geçti.

 

.

 

Onun bu hareketiyle eridiğimi hissettim acaba diğerleri gibi öpseydi ne yapardım bilmiyorum.

.

 

.

 

Kızaran yanaklarıma elimle yelpaze yapıp başımı kaldırınca yandan bir gülüş atarak içeriye girmişti.

 

   .

 

Hazır olan sofraya hep beraber oturup yemek yemeye başladık. Yanımda kuzey abim ve savaş abim karşımda devran onun bir yanında Su diğer yanında ise mert oturuyordu.

 

.

 

Üstümde olan bakışları hissetmiş gibi kafamı kaldırınca. Devranın bana baktığını gördüm, gülümseyip göz kırparak yemeğine devam ederken bizi izleyen biri daha vardı. Su bana bakıp içten bir gülümsemeyle " Ayliz'cim bana tuzu uzatır mısın?" diyince hemen yanımdaki tuzluğu ona uzattım.

 

Yemekler yenmiş bulaşıkları makineye attıktan sonra kahveler için benle Su mutfağa girmiştik.

 

.

 

Su çikolataları tabaklara koyarken bana dönüp " Ayliz sana bir şey sorabilir miyim?" diyince " tabi ki" diyip finacnlari tepsiye yerleştirmeye devam ettim.

 

.

 

Fısıltı şeklinde "Devranın kol düğmeleri yani dün taktıklarını sen mi hediye ettin?" diye sordu.

 

.

 

"Yani evet ben hediye ettim de ufak bir şey zaten beğenmedi mi kötü bir şey mi oldu?" korkuyla karışık sorduklarıma

 

.

 

"hayır hayır ben çok yanlış şekilde sordum sanırım, ımm şöyle söyleyeyim normalde takmaz devran kol düğmesi dün sen çıktıktan sonra şapşal bir şekilde düğmelere bakınca nerden çıktı bunlar sen hiç takmazdın dedim o da bana özel birinin hediyesi diyince daha çok şaşırdım" durup biraz düşünüp"sonra sofrada sana olan bakışlarını görünce mutlu oldum en azından bu sefer adam akıllı biri karşısına çıktı diye" konuşmasını derin bir nefesle bitirdi.

 

.

 

Kapıda beliren Devranla yüreğime bir yumru oturduğunu hissettim. Nedensizce önceden birini çok sevmiş olma ihtimali yakmıştı canımı. Devran içeriye girince Su elimdeki kahve tepsisini alıp " ben bunları götüreyim" diyerek çıkmıştı mutfaktan.

 

.

 

İki büyük adımla yanıma yaklaşıp " bir bardak su alabilir miyim?" demiş buruk bir şekilde bana bakıyordu. "Tabi" diyip üstteki dolaba uzandım uzandım diyorum çünkü alt kattaki bütün bardaklar makinede yıkanıyordu.

 

Arkamda hissettiğim nefesle elimi kalbime götürüp nefesimi tuttum. Alamadığım bardağa uzanıp bana verdi. Elime değen parmakları tuttuğum nefesi titrek bir şekilde vermeme sebep oldu.

 

Sürahiden suyu doldurup ona uzatınca gözlerime bakmayı kesmeden suyu tek seferde bitirip " bugün şirkete gelmeyince merak ettim" diyince.

 

"Anneme yardım etmek için gelmedim" diyip geri adım attım. " Ben bu tepsiyi içeriye götüreyim artık" diyerek arkamı döndüğüm an,

 

"neden korkuyorsun bu kadar? benimle yalnız kalmak seni rahatsız mı ediyor? Öyleyse söylemen yeter istemediğin hiçbir konuşmanın ve durumun içinde bırakmam seni" demişti ama o kadar farklı bakıyordu ki sanki evet desem yıkılacak gibiydi.

 

.

 

İçeriye dalan mertle odağım tamamen değişmişti. " Hadi abicim içeride herkes bekliyor" diyip gitmişti. Hemen tepsiyi kapıp yanından geçerek odaya girdim.

 

.

 

Herkes muhabete dalmış konuşurken kuzey abimin yanına oturup başımı omzuna yaslayıp kendimi ve hayatımı sorguladım. Aliye teyzenin benden bahsetmesiyle başımı kaldırdım.

 

.

 

"Maşallah Elif Aylizde ismi gibi parlıyor çok güzel rabbim bahtını açık etsin" diyince utanarak gülümseyip teşekkür ettim. Annemin " Öyle ya ay parçamdır o benim araya giren yıllara inat göz bebeğimdir" diyince gözlerimin dolmasına engel olamadım.

 

.

 

Siktiri boktan hata yüzünden hayatım mahvolmuştu.

 

       

Gözlerimi fark eden Su " olsun bizde yeni ve güzel bir başlangıç yaparız herşey olması gereken şekilde mükemmel devam eder" diyip samimi bir şekilde gülüp uzanarak elimi sıkmıştı.

 

      

      

Savaş abimin hem bana hemde Su'ya içi gider gibi bakışını yakalamam bana bu gecenin en büyük sürpriziydi. Nereye baktığıma bakan Su abime bakınca utanıp geri çekilmişti.

 

     

 

Gece yarısı yaklaşırken misafirlerimiz kalkınca bende odama çıkmıştım. Yarın cumartesiydi ve bu haftayı tamamen aileme ayıracaktım.

      

   

 

🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

.

..

 

Haftasonunu ailemle geçirmiştim Aras yarın bize geleceğini söylemişti babası yurt dışında bir toplantıda olacağı için bizde kalması konusunda ısrar etsemde kabul etmemişti.

 

   

   

 

Ayaz abim evde olunca uzun zamandır gitmediğimiz Cihangir abilerin cafesine gitmeye karar verdik. Zaten Melis ve cemreyle de şirkete gittiğimden beri görüşemez olmuştuk.

 

      

    

 

Abimlerle cafeye gelince savaş abimin kolunun altında içeriye girmiştik. Karşımda görmeyi beklediğim manzara kesinlikle bu değildi. O ve yasemin beraber oturmuşlar eli yaseminin omzundaydı.

 

     

     

 

Aman benden uzak olsunlarda ne yaparlarsa yapsınlar .

 

Durumu farkeden Ayaz abim bizi diğerlerinin olduğu masaya yönlendirmişti.

 

    

   

Masada emre abi Yiğit abi Tolga Cemre ve Melis vardı. Kızlarla sarıldıktan sonra yiğit abiyle tokalaşıp emre abi ve tolgaya da sarılıp savaş abimle emre abinin ortasındaki boş sandalyeye geçtim.

 

Savaş abim telefonla konuşmak için kalkınca emre abiyle aramızda biraz konuşmuştuk bu süreçte arada bir gözü yağız'a kaymıştı.

   

   

 

Acaba biliyor mu diye düşünmeden edemedim.

   

 

Bana biraz daha yaklaşıp " daha iyisin değil mi boncuk? Şerefsizler uzak duruyordur inşallah?" diyince şok olmuş bir şekilde ona bakıp " ne sen nerden biliyorsun" diye sordum.

 

    

 

"Abiler bilir boncuk" diyip burnuma fiske vurmuştu. Masadaki hareketliliğe başımı çevirince Savaş abimin yanında Devranı görmemle donup kalmıştım.

 

    

    

Ama o benle emre abinin arasında gezdiriyordu bakışlarını. Bakışmamızı fark eden Emre abi ayaklanıp "hoşgeldin devran sen buralara gelir miydin? Neyse sen gel şöyle geç ben sandalye çekiyorum" diyerek kalkmıştı.

 

      

     

"Sağol kardeşim, Savaş şirkette önemli bir evrak unutunca getirdim gel bir kahve içelim diyince de kıramadım" diyip emre abinin kalktığı yere oturdu.

 

  

 

    

"Eee hoşgeldin yok mu?" diye kulağıma fısıldadı karşımda oturan Cemre ve Melis bize şaşkınlıkla bakarken ne diyebilirdim ki.

 

     

"Hoşgeldin tabi ben birden görünce şaşırdım" dedim onun gibi fısıldayarak. " Ee baktık birileri kaçak artık şirkete de gelmiyor burada olduğunu duyunca cafeye gelme fikri çokta saçma değilmiş diyip seni görmek için geldim" demisti.

 

  

     

 

Açıkçası bu kadar dürüst bir şekilde beni görmek için geldiğini söylemesini beklemiyordum.

 

    

   

 

O da emre abi gibi başını kaldırıp karşıya bakınca tıslar şekilde " bu cibilliyetsizin ne işi var burada" diyerek çatmıştı kaşlarını.

 

    

    

Herkesin kendi arasında konuşmasını fırsat bilip sinirden titreyen bacağının üstündeki eli tutup " benim için hiçbir önemi yok görmezden geliyorum sende boşver" dedim.

 

     

   

Şu anda o kadar komikti ki az önce ateş eden gözleri gitmişti elini tuttuğum elime bakıp iç çekerek baş parmağıyla elimin üstünü okşadı. Nefes nereden alınıyordu onu bile unuttum şu an.

 

    

 

"Tamam ben boşverdim de sen artık nefes mi alsan" diyip yandan bir gülücük atmıştı.

  

Utanıp hemen elimi kaçırmamla "aklıma sıçayım niye bozuyorsam ortamı" diye kısık sesle konuşmuştu.

 

Saat ilerleyince evlere dağılmak için kalkmıştık. Hava soğuk olunca herkes arabayla geldiği için kapı önünde vedalaşıyorduk.

 

Kızlar akşam muhakkak bu konuyu konuşalım diyip sarılmayı bitirince emre abi beni çekip sarılmış " ne zaman dertlesmek istersen bir abin daha var boncuk" diyip saçlarımı karıştırarak ayrılmıştı.

 

  

    

 

Devranın sorgulayan bakışlarından kurtulmak için " emre abi yapma şunu ya" diye çemkirmistim.

 

   

   

Abi dememi duyan devran büyük bir keyifle sırıtıp yanıma gelerek sarılmış ve yine geçen gün yaptığı gibi kulağıma doğru nefesini vererek " 1 hafta önce alıp ama bir türlü mesaj atmadığın numaraya mesaj atarsan sevinirim bellezza" diyerek uzaklaşmıştı. Bana sardığı kolları gidince bir an düşecekmişim gibi hissettim.

 

     

  

Ayaz abim " hadi güzelim gidelim

artık" diyip kapıyı açmıştı.

 

      

Eve gelir gelmez üzerimi değişip yatağıma girdim. Telefonu elime alarak sonunda o mesajı attım,

 

Siz: İyi geceler Devran.

 

Çok beklememe kalmadan cevap gelmişti.

 

Devran: Şimdi gerçektende gecem iyi Ayliz..

 

     

Bölümle ilgili düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim 🍀

 

Ayliz'in davranışları ve yaklaşımı hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Loading...
0%