Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm

@ogretmenbiranne

Selam ben geldim..

 

Mini minnacık bir bölüm bırakıp kaçıyorum.

 

 

Keyifli okumalar diliyorum 🍀💕

 

(Moral ve destek açısından yorumlarınızı ve yıldızlarınızı eksik etmezseniz sevinirim.)

 

.

.

.

 

Asansörden çıkan sesle kapı birden açılınca,

 

" Yok artık daha neler.."

 

Gelen sesle birbirimizden uzaklaştık.

 

"Ayy ben boşuna sizi shiplememisim Allah'ım.. mükemmel duruyorsunuz"

 

.

.

.

Arkamı dönünce Su'yu görmemle derin bir nefes aldım. Ya o değilde başka biri bizi böyle görseydi...

 

Hayır düşünmek bile istemiyorum..

 

Devran çatık kaşları ile ona bakıp " kızım ship felan diyip durma biri duyacak zor durumda kalacak Ayliz.!"

 

Gizli saklı bir şeyler yaşayacak birine benzemiyordu tabi ki. Ama beni düşünmesi içimi bir hoş etmişti.

 

Dalgın dalgın ona bakarken " Leyla olmanın sırası değil babalar şirkete toplantı için geleceklermiş hadi odaya geçelim" diyen Su sayesinde kendimi toparlayıp abimin odasına doğru yürümeye başladım.

 

Kolumdan tutulmamla Devran " benim odama geçelim tek başına kalma, hem de şu koluna buz koyarız" diyerek kendi odasına yönlendirdi.

 

"Ne oldu ki koluna?"

 

Çok güzel Su da öğrenecekti.

 

Odaya geçince Devran sekreteri arayıp buz torbası ve hepimiz için içecek bir şeyler söyledi.

 

Su yanıma oturup " noldu canım koluna açsana bir bakayım." diyince " çok önemli bir şey değil ya ufak bir şey zaten görünmez kaza" diye geçiştirmeye çalıştım.

 

Kapıyı çalan sekreter Devra'nın 'gel' demesiyle içeri girip kahveleri masaya koyup buz torbasını da bırakarak çıktı.

 

Devran kahve fincanları geriye itip ortadaki masaya oturarak " hadi biricik aç kolunu da koyalım şunu" diyip eline buz torbasını aldı.

 

Kolumu sıyırınca Su gözlerini fal taşı gibi açıp " neresi ufak bunun ver Devran şunu moraracak neredeyse" buza uzanıp almaya çalıştı ama devran vermeyip, "ben yaparım" diyip bir eliyle kolumu tutarken diğer elindeki buz torbasını koluma yapıştırdı.

 

Canı yanan bendim ama Devran dişlerini o kadar sıkıyordu ki ağzında diş kalmayacaktı neredeyse.

 

Kolumun yanması ve ağrısı biraz hafifleyince üstümü düzeltip kahvemi içtim.

 

Çizim yapmak için odadan çıkacağım sırada tekrar kapının çalmasıyla sekreter aldığı komutla içeriye girdi.

 

Elinde bir buket çiçek vardı. "Ayliz hanım bu sizin için gelmiş" diyerek çiçeği masaya bırakıp çıktı.

 

Ben çiçeğe devran bana su ise devran'a bakıyordu. " Devran yanında olduğu halde çiçek göndermek nasıl bir mantık anlamadım" diyen Su sayesinde bende başımı kaldırıp baktım.

 

Devran alnında beliren damarla ve sıktığı yumruklarla bir bana bir çiçeğe bakıyordu. Ne yani gönderen o değil miydi?

 

Hızlıca çiçeğin üstündeki notu alıp kimsenin görmeyeceği şekilde açtım.

 

" Aramalarıma dönmüyorsun madem bana başka yol bırakmadın.. Cem"

 

Dünya durdu sandım.. ne yani beni takip mi etmişti nereden biliyordu burada olduğumu.

 

Bana doğru yaklaşan Devranla hızlıca yerimden kalkıp kağıdı arka cebime sıkıştırdım.

 

"Kim göndermiş Ayliz?" dedi.

 

"Hic-hic kimse bir arkadaşım göndermiş" şeklinde konuşup saçmalamaya başladım.

 

"Tamam arkadaşın adı ne? Neden bu kadar tedirgin oldun söyler misin?"

 

'Tedirgin olmadım ki sadece senin geçmişteki olayı öğrenmenden korkuyorum' diyemedim.

 

Su "ben kapıdayım" diyerek çıktı. Şart mıydı çıkması yani.

 

Devran bana yaklaşıp titreyen ellerimi avucunun içine alarak " korkma.. korktuğun şey her ne ise korkma."

 

Başımı göğsüne yaslamak huzur veren kokusunu solumak istedim. Ama bunu hangi sıfatla yapacağım ki diye düşünüp geri çekildim.

 

"Ben gideyim artık abim gelir birazdan."

 

Arkamdan üfleyerek "git Ayliz ama gizlediğin şeyi öğreneceğim" diyen Devranı duymazdan gelip odadan çıktım.

 

🍀. 🍀. 🍀.

 

 

 

Abimin odasına girdiğimde abimle Su oturmuş konuşuyorlardı. Abim beni görünce " gel abim hallettin mi projedeki hatayı?"

 

Su bana kaş göz yapınca abimi durdurmak için söylediğini anlayıp "ha şey evet abi halloldu" diyip " ben biraz hava alıp geliyorum" diyerek geldiğim gibi geri çıktım.

 

 

Koridorda birilerinin olup olmadığını kontrol edip yangın merdivenine doğru yürüdüm.

 

Kapıyı arkamdan hafif açık bıraktım, kapanırsa geri çıkamam diye.

 

 

 

Telefonumu cebimden çıkarıp sabah beni arayan Cem'i aradım.

 

 

 

2. çalıştan sonra açılınca ben alo diyemeden

 

 

" demek hediyemi aldın"

.

 

"Ne istiyorsun benden bırak artık peşimi!"

.

 

"Hadi ama biliyorsun ne istediğimi, bana bir kez evet desen seni prensesler gibi yaşatırım.."

 

.

 

"Hayatımı mahvettiğin yetmedi mi? Bırak artık"

 

 

Sesim ağlar şekilde çıkınca

 

"Ssst tamam fıstık ağlama ama seni şirketin arkasında bekliyorum gel hadi.. ben yukarı çıkmayayım"

 

Bu adam midemi bulandırıyordu. Cümlenin sonunda açık açık tehdit etmişti beni.

 

 

 

"Gelmiyorum ve sende gelmiyorsun uzak dur!"

 

"Ama böyle olmaz ki.. tamam sen yorulma ben geliyorum"

 

Gelirdi manyağın tekiydi ve beni burada rezil ederdi biliyorum.

 

"Ta-tamam geliyorum bekle orada" diyip telefonu kapatarak merdivenleri var gücümle koşarak indim.

 

Arabasına yaslanmış bir şekilde bekliyordu benim geldiğimi görünce dikleşip;

 

"Hoşgeldin fıstık çok özlemişim seni" diyip aradaki mesafeyi iyice azaltıp kollarını sarılmak için uzattığı an geri çekildim.

 

"Ne istiyorsun benden Cem.. ne zaman bırakacaksın peşimi?"

 

"Çok ayıp ama ben senin için işimi gücümü bırakıp buraya gelmişken bu yaptığın olmadı fıstık" diyerek pis pis sırıttı.

 

" Gelmeseydin.. git artık bak herşeyi öğrenmişsindir benim artık o aileyle bağlantım yok.."

 

"Biliyorum tabi ki ama gel burada olmaz daha sakin bir yerde konuşalım" diyip ağrıyan kolumu tuttu.

 

"Gelmiyorum Cem bırak artık.. canımı acıtıyorsun."

 

"Zorla bindirmek istemiyorum.. kendi rızanla bin şu arabaya" diye sesli bir şekilde bağırınca korkuyla etrafıma bakındım.

 

 

 

Yardım isteyeceğim kimse yoktu. Zaten bugüne kadar ne sesimi duyan olmuştu nede beni gören.

 

 

Çırpınıp sürüklenmesine engel olmaya çalıştığım sırada " kız bırak diyor şerefsiz anlamıyor musun?"

 

 

 

Duyduğum sesle akmayı bekleyen göz yaşlarım bir bir indi.

 

"Sen kimsin lan.. yoksa bu it yüzünden mi gelmiyorsun benimle?" Hem bana hem devran'a sorduğu soruya ben cevap veremeden kolumun ellerinin arasından çekildiğini farkettim.

 

"İt senin yedi sülalendir.." diyip kafayı Cem'in burnuna gömen devranla ne yapacağımı şaşırdım.

 

Cem yerde Devran üstünde yumruk üstüne yumruk atıyordu Devran.

 

 

"Irzını s*ktgim seni bir daha burada bu semtte veya Ayliz'in yanında görürsem, bırak görmeyi adını bile düşünüp zikrettigini duyarsam.. o çok değer verdiğini keser g"tune sokar ibreti alem için meydanda gezdiririm."

 

 

 

Çok kolay bir şey gibi Cem'i dövmesine mi yoksa hayatımda hiç duymadığım küfürleri ondan duyduğuma mi şaşırsam bilemedim.

 

Daha fazla vurmaya devam ederse ellerinde ölecekti.

 

Yanına gidip havaya kalkan elini tutup "devran bırak artık öldüreceksin" dedim.

 

Önce başını bana çevirdi sonra tuttuğum eline bakıp gülümseyerek ayağa kalktı.

 

 

Son kez Cem'e dönüp şimdi "sktir git" diyip tuttuğu elimi bırakmadan otoparka doğru yürüdü.

 

 

 

Otoparka varınca Mert'e mesaj atmış ve abimin toplantıya girdiğini öğrenmişti.

 

Kapıyı açıp ben yerleştikten sonra sürücü kısmına geçip başını direksiyona yasladı.

 

Bu hali korkutuyordu beni. Derin derin nefesler alıp verirken elim istemsiz bir şekilde saçına gidince yumuşacık saçlarının elimde bıraktığı his çok güzeldi.

 

 

 

Elimin saçlarına değmesiyle gerilip başını çevirince hata yaptığımı düşünüp elimi çektim.

 

 

 

"Neden Ayliz.. neden söylemedin seni rahatsız edenin o olduğunu.?" Kızmıyordu ama kızsa daha az canım yanardı.

 

 

 

Soğuk bir şekilde bakıp konuşunca az önce yaptığım hareket içinde kendime kızmayı ihmal etmedim. Kırgın bakışlar eşliğinde;

 

 

 

"Özür dilerim.. benim yüzümden başına bela açılmasını istemedim."

 

 

 

"Özür dileme.. bakma öyle" diyince canım yandı. Rahatsız olduğunu düşünüp taktığı kemeri açıp kapıyı açmaya yeltendim.

 

"Herşey için teşekkür ederim.. Abim çıkmadan ben eşyalarımı alıp eve geçeyim artık.. rahatsız ettiğim içinde özür dilerim."

 

 

 

Üzerime doğru uzanıp açtığım kapıyı kapatarak bana döndü. Çok yakın ve tehlikeli pozisyondaydık.

 

Yerine çekilip bir bacağını altına alarak bana döndü.

 

 

"Seni tek başına eve göndereceğimi nerden çıkardın? Hem ne rahatsızlığından bahsediyorsun?"

 

 

 

Ellerime bakıp " sen öyle sinirli olunca istemeden dokundum saçlarına, bide bakışlarım rahatsız etmiş ya seni o yüzden?"

 

O erkeksi sesiyle güldü ellerini az önce dokunduğum yere götürüp;

 

 

"Rahatsız olmadım her zaman isteyeceğim kadar güzel hissetirdi.. ayrıca bakışlarından da rahatsız olmadım bana öyle kırgın bakmana dayanamadığım için dedim onu"

 

 

 

Duyduklarımla karnımdan yumruk yemiş gibi oldum.. gözlerimi açabildiğim kadar açıp;

 

" Nasıl yani saçına dokunduğum için rahatsız olmadın mı?"

 

Kafasını sağ sola sallayıp,

 

"Sarılabilir miyim?" diyip kollarını uzatınca ikilemde kalarak açtığı kolların arasına girdim. Başımı göğsüne yaslayıp saçlarımın üstünden uzun bir nefes aldı.

 

Sarılmıştı bana ama ellerim önümde duruyordu. Evet daha çok olmadı tanışalı ama bana verdiği güven hele bugün yıllardır kimsenin duymadığı sesimi duyup beni kurtarması kaldırmıştı duvarlarımı.

 

 

 

Çenemi alttan iki parmağıyla kaldırıp "sil o aklındaki kötü şeyleri sen istemedikce ben sana değil dokunmak sarılmam bile"

 

 

İşte tam da bundan bahsediyordum bedenimi bir obje olarak görmemesindendi belkide ona çekilmem.

 

 

Bir cesaretle kollarımı kaldırıp beline sarınca "bendeki de kalp be yavrum"diyip başımın üstünden öptü.

 

 

Aklıma gelenle başımı ona çevirip "bir şey sorabilir miyim?"

 

"Tabi sorabilirsin"

.

 

"Şimdi biz neyiz? Sevgili miyiz?" diye saçma salak bir soru sordum.

 

Utanıp tekrar başımı eğince "kaçırma benden gökyüzünü, senin deyiminle evet sevgiliyiz, ama benim için..." gözlerimin içine bakıp devam etti..

 

"Herşeysin, herşeyin olayım.. derdin olunca dinleyecek bir arkadaşın, yorulunca dinlendiğin liman, ağlamanı hiç istemesem bile ağladığında göz yaşını silen el, ömrüne ömür, nefesine nefes olayım."

 

.

 

 

 

 

.

 

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

 

Ayliz Devran'a güvenmeye başladı sizce durumlar ne olacak?

 

Ağzından yazmamı istediğiniz biri varsa belirtir misiniz?

 

Yeni bölümden haberdar olmak için beni takipte kalın.

 

Seviliyorsunuz💙

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%