Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@ogretmenbiranne

 

 

 

Merhaba arkadaşlar yeni bölüm geldi.

 

 

 

Keyifli okumalar diliyorum 🍀💙

 

 

 

Hastaneden Arasla vedalaşıp çıkarken akşam arayacağını söyledi.

 

Şimdi gerçek ailemle beraber eski evime eşyalarımı ve kitaplarımı almaya gidiyorduk. Arabayı geldiğinden beri hiç konuşmayan abim olduğunu düşündüğüm genç kullanırken yanında Mehmet bey arkada ise ben ve Elif hanım oturuyorduk.

 

 

Bir süre sonra aşina olduğum evin önünde araba durunca eşyalarımı almak için arabadan indim abim olacak genç ise benimle beraber inip kapının önünde bekledi.

 

 

Zili çalıp kapıyı çalışan ablanın açmasıyla eski ailemi sordum hep beraber dışarıda olduklarını söyleyince hemen odama çıkıp benim için değerli bir kaç eşyamı kitaplarımı ve kıyafetlerimi aldım.

 

 

Herşeyim tek valize sığınca yavaşça merdivenlerden inip 20 yıl geçirdiğim odaya, eve dönüp son kez bakıp çıktım. Evden çıkarken ben daha arabaya varmadan abim olacak genç gelip valizimi alıp bagaja koydu ve yeni evime doğru yola çıktık.

 

 

Yol boyunca kimseden ses çıkmaması kimsenin konuşmak istememesi işime geldi yaşadıklarımı hazmetmeye çalıştım. Bir süre sonra araba değişik sokaklara girip çocukların koşturduğu bir mahalleye girdiğinde o kadar şaşırmış bir haldeydim ki gördüğümden beri suratında hiç bir mimik oynamayan abim bu halime sırıtıp arabadan indi. Kendimi toparlayıp bende hemen peşinden indim.

 

 

2 katlı müstakil bahcelikli bir evin önünde duruyorduk kafamı kaldırıp hemen etrafı inceledim cidden hâlâ böyle mahalleler var mıydı? Elif hanımın sesiyle kendime geldim " hadi kızım geçelim içeriye" dedi önden Mehmet bey ardından benle Elif hanım girdik içeriye.

 

 

Evin içi dışının aksine çok modern bir şekildeydi. Bugün yaşadığım kaçıncı şaşkınlık bilmesemde Elif hanımın önüme koyduğu lila peluş terlikleri ayağıma giyip onları takip ettim diğer evde ayakkabı giyilirdi ve bu terlik giyme işini çok sevdim.

 

 

Salondaki berjerlerden birine oturdum karşımda Mehmet bey ve Elif hanım yan yana abim ise diğer bir berjerde oturmuş beni inceliyordu sessizliği bozan Elif hanım " Evine hoşgeldin kızım" dedi.

 

 

Ufak bir tebessümle "Hoşbuldum" diyebildim. O kadar içten bir şekilde dedi ki bu kadına karşı içimde tarif edemediğim bir duygu seli başladı.

 

 

Mehmet Bey'in sesiyle bakışlarım hemen ona çevirdim " Daha önce tanıştık ama ben baban Mehmet buda" diyip abim olacak kisiyi göstererek "abin Kuzey senden 3 yaş büyük Bilgisayar mühendisliği okuyor son senesi tabi eğer alttan dersi yoksa" dedi gülerek. Abime dönüp o donuk haline bakarak ufak tebessümle "Bende Ayliz mimarlık okuyorum 3.sınıfım" dedim.

 

 

Bu hayatta bana en büyük zararı dokunan kişi abi sıfatlı biri olsada ön yargılı davranmayıp kabullendim.

 

 

Mehmet bey tekrar söze girip "diğer iki abin şu anda çalıştıkları için yoklar akşam yemeğinde onlarla da tanışırsın" dedi. Balık gibi açık kalan ağzımı Kuzey abinin bana seslenmesiyle kapattım bana "Ayliz bişey mi oldu" diyince ona dönüp 'yok hayır bir anda 3 abim olduğunu öğrenince şaşırmadan edemedim' dedim. Daha sonra dönüp " Elif hanım kalabileceğim bir oda varsa eğer üstümü değiştirip biraz dinlenebilir miyim"dedim.

 

 

Kuzey abi yerinden kalkıp bana eşlik ederek kalacağım odaya kadar çıktı çıktığımız katta 4 kapı vardı soldaki odanın kapısını açıp içeri girmem icin yol verdi..

 

 

Oda o kadar kokoş bir şekildeydi ki adımlarım geri geri gitti bu odada daha önce Aylin'in kaldığı her halinden belli oluyordu. Düşüncelerimden sıyrılıp arkamı döndüğümde Kuzey abinin bana baktığını gördüm çok değişik bakıyordu ve istemsizce gerildim.

 

 

Teşekkür edip sormak istediğim şeyi bile sormadan odanin içindeki diğer kapıya yöneldim tahmin ettiğim gibi banyoydu elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim eğer o ailede değilsem artık istediğim gibi giyinebilirdim hemen bir eşofman takımı giyip saçlarımı tepeden at kuyruğu yaparak odaya geçtim.

 

 

Aşağıya inince Elif hanımla konuşup odada birkaç değişiklik yapabilir miyim diye sormayi düşündüm yoksa bu odada ömür geçmezdi. Ki daha fazla durmayıp telefonumu alıp aşağıya indim.

 

 

Aşağıda gördüğüm manzara kalbimi yumuşacık yaptı Elif hanım sırtını Mehmet Bey'in göğsüne dayamış çay içerek televizyon izliyorlardı bu görüntü bana çok yabancıydı daha fazla burada dikizliyormus gibi olmamak için merdivenleri biraz sesli bir şekilde inmeye başladım belki bana böyle görünmek istemezlerse diye.

 

 

Odaya girip selam verdim az önce kalktığım koltuğa geri oturdum. Bu sefer onların suratında şaşkın bir ifade vardı ve üstümdeki eşofmana bakıyorlardı. Acaba onlarda mi çıtı pıtı giymemi isteyeceklerdi? bir anda suratım düştü ve yerimden kalkıp "özür dilerim eşofmanla indim ama elbiseyle rahat etmediğim için giymedim hemen çıkar üstümü degistirir-' Elif hanım hemen " hayır hayır kızım biz sadece şaşırdık seni bugün elbiseyle görünce o kadının yani eski ailenin giyim şekliyle ve kaldığınız muhit olarak senden böyle bir giyim beklemediğimiz için şaşırdık burası senin evin ve istediğin şekilde giyinebilirsin" dedi.

 

 

Üstümden kocaman bir yük kalktı gülümseyip teşekkür ederek tekrar oturdum ve onlarla beraber televizyona bakmaya başladım.

 

 

Saatler hızlıca geçerken akşam olmuştu zil sesi gelince tedirgin bir şekilde kıpırdandım Elif hanım mutfakta yemekle uğraşıyordu benim açmam için seslenince kapıyı ben açtım.

 

 

Karşımda duran kişi ayakkabılarını çıkarip içeriye adım attığı an göz göze geldik o kadar sert bakıyordu ki istemsizce geri geri gittim "sende kimsin" diye bağırınca kapıya Elif hanımda geldi " oğlum noluyor" dedi " bu kız kim anne demedim mi Aylin giderse gitsin kız kardeş istemiyorum diye" bu sözler içimdeki korkuyla beraber çok yakmıştı canımı iyide ben Aylin değildim ki Aylizdim.

 

 

"Sesinin tonuna ve laflarına dikkat et Ayaz" diyen Mehmet Bey'in sesiyle dolu gözlerimi ona cevirdim " karşındaki annen ve kardeşin o Aylin değil Ayliz bizim kızımız gereksiz ön yargı yapıp kimsenin kalbini kırma şimdi yukarı çık ve kuzeyi de çağırıp aşağıya inin" dedi.

 

 

Dolan gözlerim yüzünden Mehmet Bey'in sözleriyle bir bir aktı göz yaşlarımı ilk defa biri beni savunmuştu.

 

 

Elif hanım endişeyle koluma dokunup " birşey mi oldu güzel kızım neden ağlıyorsun" dedi. Kafamı hayır anlamında sallayıp hızlıca odama çıktım lavaboya girip hıçkırıklarımı içime ata ata ağladım ne kadar süre geçti bilmiyorum ama sonra odamın kapısı çalınca yerimden doğrulup yüzümü yıkayıp odaya geçtim gelen kişinin kuzey olduğunu sesinden anladım.

 

 

" Ayliz annemler aşağıya çağırıyor hadi gel" diyince 'tamam sen in ben hemen geliyorum'dedim.

 

 

Hızlıca yerimden kalkıp elimle yüzüme hava yaptım o kızarıklıklar geçsin diye daha fazla bekletmek ayıp olur diye koştura koştura aşağıya indim. İçeriye girer girmez Mehmet bey Elif hanım Kuzey ve Ayaz dışında arkası bana dönük biri daha vardı sanırım buda diğer abimdi.

 

 

Geldiğimi gören Elif hanım Mehmet beyle oturduğu koltuğun boş kısmını açarak yanlarına çağırdı. Oturduğumda kafamı kaldırıp karşımdaki diğer adama baktım benim boyum çok kısa değildi ama Elif hanım ve benim dışımda bu evdeki herkesin bu kadar uzun boylu olması sanırım bana yapılan en büyük haksızlıktı karşımdaki adamın yani abimin ancak omzuna geliyordu boyum.

 

 

Ayaz gibi yapacağını düşünüp biraz bekleyip kafamı kaldırdım ama herhangi bir sert çıkışması yoktu tabi mutlu olduğunuda düşünmüyorum bir süre birbirimize baktıktan sonra Elif hanım "Kızım en büyük abin Savaş bizim şirkette mimar 26 yaşında" diyince mimar olması gözlerimden kalpler çıkaracaktı nerdeyse. Bende kibarca elimi uzatıp " bende Ayliz 20 yaşındayım mimarlık 3. sınıfım" dedim.

 

 

Bir anlık savaş abinin dudağının kenarı kıvrıldı gibi hissettim, sanırım mimarlık okumam hoşuna gitmişti. Tanışma fasli bitince hep beraber sofraya geçtik Elif hanıma yardım etmediğim için mahçup oldum.

 

 

Sofrada abilerimin gün içinde ne yaptıklarından konuşulurken içimden hastaneye bolca sövdüm bu sıcak aile ortamında büyümek varken bu hak elimden alınmış ve berbat bir hayatın içine atılmıştım.

 

 

Öğlen aşağıya inmeden önce Elif hanımla konuşmak istediğim konuyu açmayı düşünüp boğazımı temizleyip bakışların bana dönmesini sağladım sonra .

 

 

"Elif hanım Mehmet bey müsadeniz olursa kalacağım odayla ilgili birşey konuşmak istiyorum" dedim ama lafımı Ayaz'in alayvari konuşması böldü.

 

 

" ne o prensesimiz kaldığın villadaki odana benzemiyor mu rengini mi beğenmedin yoksa küçük mü geldi oda sana" diyince tükürüğümü bile yutamadim.

 

 

Ben hiç bir zaman prenses olmadım ki eski evimdeki oda bu odanın yarısı kadar anca vardı bana o küçük odayı layık görmüşlerdi.

 

 

Göz yaşlarımı içime atıp tekrar söze girdim ve Ayaz'a bakarak konuştum

 

 

"Evet rengini beğenmedim senin düşündüğünün aksine ben hiç prenses olmadım ve o oda bana göre fazla süslü" diyip Elif hanıma dönüp " en azından pembe ve mor tonlarını ortadan kaldırabilirsek daha rahat daha huzurlu uyurum" dedim.

 

 

Mehmet bey " tamam kızım ben yarın ayarlarım sen bugünlük idare et olur mu" dedi teşekkür edip yemeğimi yemeye devam ettim.

 

 

Yemekten kalkınca Elif hanımla beraber sofrayı ve bulaşıkları halledip müsade isteyerek odama geçtim odanın lambasini yakmak istemedim zira o renklerr bakıp uykumu kaçıramazdım diğer evde her ne kadar erken kalksam bile uykuyu çok seven biriyim yatağıma uzanır uzanmaz kendimi uykunun kollarına bıraktım.

 

 

Sabah gözlerimi adımın seslenmesiyle açtım şaka gibi alarm olmadan ve kibar bir şekilde uyandırıldım. Elif hanım " Ayliz kızım gelebilir miyim" diye seslendi insanı annesinin uyandırması ne kadar güzel bir hismiş " Şey tabi gelin" dedim uyku sersemi sacmalayarak.

 

 

Elif hanım " kızım dün yorucu bir gündü biliyorum ama bir an önce uyanda baban eve marangoz ve usta felan gönderecekmis odan için bizde seninle kahvaltı yapıp mobilya bakmaya gidelim" hemen telefonumdan saate bakınca 11:10 olduğunu görüp o şokla yerimden fırladım.

 

 

" Elif hanım kusura bakmayın hiç bu kadar uyumazdım bugün dersim yok diye alarmı kapatmıştım ses olmayınca fazla uyumuşum" Elif hanım bu halime gülüp "dur kızım dur önemli değil hadi üstünü değiştirde çıkalım hatta en iyisi kahvaltıyı da dışarda yapalım hadi çabuk ol aşağıda bekliyorum seni" dedi ve saçlarımı öpüp çıktı. Arkasından şok olmuş bir ben bırakarak.

 

 

Daha fazla Elif hanımı bekletmemek için üstüme bir beyaz body ve kot pantolon giydim kot ceketimide giyip aşağıya indim.

 

 

Elif hanım aşağıda beni bekliyordu hızlıca kapıya çıkıp spor ayakkabilarimi giyindim kapıda gördüğüm kamyonla ustaların geldiğini anladım. Elif hanımın koluma girip yürümeye başlamasıyla artık şaşırmayı bırakıp ona ayak uydurdum daha 2 dakika yürümeden yandaki bahçeden Elif hanıma seslenildigini duyunca oraya döndük.

 

 

"Elif nereye gidersiniz sabah sabah? yanındaki kız kim ay maşallah pek güzelmiş ne kadar sana benziyor yeğenin felan mı?" diye sorunca tebessüm edip Elif hanımın konuşmasını bekledim.

 

 

Elif hanım kadına "yok Sevim, kızım Ayliz beraber kahvaltı yapmaya gidiyoruz eve ustalar gelince dışarıda yapalım dedik" diye açıklayınca kadın şaşkınca bize baktı sonra hemen kendini toparlayıp " ne dışarısı kız ahiretliğim hadi gelin beraber yapalım hemde neler olduğunu anlat" dedi.

 

 

Elif hanım kabul edince beraber bahçeye doğru yürüdük masada benim yaşlarımda bir kız daha vardı merhabalasip oturduk. Elif hanım olan biten herşeyi anlatınca değişik bir şekilde sevindi onlarda Aylinin bu aileden biri gibi olmadığını onlarda söyleyince düşünmeye başladım Aylin ne yaptıysa komşular bile gittiğine sevinir hale gelmişti.

 

 

Şimdi Melisle yani Sevim teyzenin kızıyla beraber mutfakta kahve yapıyorduk sevecen konuşkan ve güzel bir kızdı hayatında hiç arkadaşı olmayan ben bile sevmiştim Melisi.

 

Kahvelerimizi içip mobilya bakmaya geçtik Elif hanım beğendiğim mobilyayı almam için konuşmuş kararı bana bırakmıştı diğer evde hiç böyle bir söz hakkım yoktu.

 

 

Elif hanımla beraber eve dönüyorduk mahalleye girince bana "kızım sen şu marketten 3 ekmek alıp gelir misin bende eve gidip yemekleri hazırlayayım" demişti "olur" diyip markete geçtim.

 

 

Ekmek dolabından 3 ekmek alıp çantamdan cüzdanı çıkararak kasaya geldim çalışan genç oğlana 3 ekmeği gösterip parayı uzattım hiç suratıma bakmayip para üstünü verince arkamı dönüp çıktım.

 

 

Tam kapıdan çıkarken kapıya çarptım sanıp başımı tuttum kafamı kaldırıp bakınca bir gence çarptığımı görüp özür dileyerek hızlıca eve yürüdüm.

 

 

Kapıyı Elif hanım açınca hızlıca terliklerimi giyinip ekmekleri mutfağa bıraktım bu halimi gören Elif hanım kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu sonra usulca yanıma gelip " kızım neden yüzün kızarmış biri bişey mi dedi acele acele girdin içeriye ha bişey mi oldu annem" dedi.

 

 

Utana sıkıla Elif hanıma dönüp marketten çıkınca birine çarptığımı özür dileyerek kaçıp geldiğimi söyleyince kahkaha attı bu mahallenin hepsiyle araları çok iyiymiş insanlarında çok ictenmis utanmamam gerektiğini hatta bu mahalledikilerle de aile gibi olduğumuzu söyleyince rahatladım.

 

 

Yukarıya çıkıp odamın yeni halini görünce mutlu oldum tamda istediğim gibi olmuştu akşam Mehmet Bey'e teşekkür etmem gerektiğini düşünürken aklıma Aras geldi dünden beri hiç konuşmadık hemen telefona bakınca Aras'in mesajlarını ve aramalarını gördüm hemen arayıp herşeyi özet geçtim.

 

 

Benim adıma mutlu olduğunu söyleyip kapattı. Hemen üstümü değişip aşağıya indim. Elif hanıma sofra için yardım ettim Mehmet bey ve abilerimin gelmesini beklerken biraz TV karşısında oturduk. Hepsi geldiğinde yemeğe geçtik yemekte Mehmet bey'e teşekkür ettim oda bana dönüp " kızım yarın dersin yoksa beraber kimlik değişim işini halledelim" diyince öğleden sonra olmadığını söyledim.

 

 

Yemek sakin ve olaysız geçince hep beraber TV karşısında oturmustuk Mehmet bey Elif hanımdan kahve isteyince ben yapabilirim diyip kalktım mutfağa gidip herkese kahvesini yaptım tabi odadan çıkmadan kimin nasıl içtiğini öğrenmiştim ben ve Ayaz dışında herkes sade istedi.

 

 

Kahveler içildi sohbet edildi ve uyumak için müsade istediğimde boya kokusu rahatsız eder deselerde bütün günün yorgunluğunu atmak istediğim için sorun olmayacağını söyleyip odama geçtim. Kendimi hemen uykunun kollarına bıraktım.

 

 

 

 

Loading...
0%