Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@ogretmenbiranne

 

 

Merhaba arkadaşlar biraz geciktim kusuruma bakmayın ama size bomba gibi bir bölümle geldim inşallah beğenirsiniz 🍀

 

 

 

Keyifli okumalar 💕

 

( Satır aralarında yorum yapmayı yıldızima tıktık yapmayı unutmayın olur mu? )

 

 

Bu evde uyanmak bile bana huzur veriyordu saate bakınca 06:30 olduğunu görüp hızlıca işlerimi halledip aşağıya indim. Bu eve daha doğrusu kendi aileme geldiğimden beri kahvaltılar benim için daha anlamlı olmaya başlamıştı.

 

Annem uyanmadan çay suyunu ocağa koyup kahvaltılık bişeyler hazırladım. Yanına yumurta ve pankeki koyuncaasa hazır oldu. Önce kuzey abimden başlayıp herkesi uyandırmaya gittim.

 

Kuzey abimin kapısını çalınca ses gelmedi biraz bekleyip başımı içeriye uzattım gördüğüm manzarayla kahkahami tutamadım. Abim yatakta yan yatmış başı nerdeyse aşağıya düşecek halde bekliyordu.

 

Sesime uyanan abim affallayıp kaşlarını çatarak bana baktı.

 

"Abiye gülünmez cadı ne yapayım deli gibi yatıyorsam gel yardım et kalkayım "dedi.

 

Yanına doğru adimlayinca beni tutup yatağa çekerek gıdıklamaya başladı

 

"AHahaha dur abi ahaha yapma abi dur ya uyandıracaksın herkesi" diyip ellerinden kaçtım,

 

"Uyansınlar cadı banane abiye gülmenin cezası"

 

"Hadi hadi oyalanmada kahvaltıya gel ben diğerlerini de uyandırıp geliyorum"

 

Savaş abimin odasına doğru yürüdüm kapıyı tıklattim 'gel' diye ses gelince, kapıyı açıp içeriye baktım ' vay anasiniabim diye demiyorum her haliyle yakışıklı birde giymiş siyah takımı kravatını bağlıyordu.

 

'gel sarı papatyam' diyince mal gibi baktım suratına bu halime gülüp

 

" küçük kız çocuğu gibi utanıp sıkılarak mi bakacaksın hep öyle"

Maalesef abi senin sarı papatyan hiç çocuk olamadı.

 

Tabi bunu şimdi diyemem daha yeni yeni mutlu oluyorken bu mutluluğumun bozulmasını istemem.

 

"Öyle birden söylemeyin ya kalp var bende" diyince, abim beni çekip sarıldı sıkıca belli belirsiz saçlarımı koklayarak öptüğünü hissetim.

 

Bozuntuya vermeyip bende onu kokladım ''insan abisine düşebilir mi" hemen kendime gelip,

"Hadi abi kahvaltıya geçelim" diyip yanağından öperek kaçtım.

 

Sırada Ayaz vardı kapısını çalıp ses bekledim herhalde nöbetten gelmiştir duymadı diye tekrar çaldım yine ses gelmeyince günah benden gitti diyip içeriye daldım.

 

Ayaz abimde kuzey abim gibi uyuyordu ama bir farkla bu adam hep böyle düzenli mi ya yatarken bile dümdüz uyuyordu yorganı bile bozulmamıştı.

 

Yanına yaklaşıp saçlarımın ucunu yüzüne degdirdim huylanip burnunu kaşıdı sonra tekrar yaptım bu sefer uyanır gibi olunca hemen geri çekilip

 

" Abi uyan artık hadi diyip kolumla dürttüm"

Birden yatağa tekrar çekildim

 

"Ne yapion abi ya korkuttun beni" sitem eder gibi konuşup kaşlarımı çatınca isaret parmağını kaşlarımın ortasına koyup

 

" Abiyi huylandirmadan önce düşünecektin güzelim, hem sen kaşlarını çattığını mı düşünüyorsun eğer öyleyse hiç sevinme korkutucu dan ziyade tatlı görünüyorsun seni böyle ciddiye alamam" diyip beni kucaklayarak banyoya doğru yürüdü.

 

Bu halimize gülerken kuzey abimle karşılaştık koridorda

 

"bana gelince yipmi ibi dir ibi ama Ayaz abime gelince koala gibi yapışmışsın"

 

Ona burun kıvırıp Ayaz abimin yanağından öperek aşağıya indim.

"5 dakika içinde aşağıda olun derse geç kalacam yoksa" diyip aşağıya indim.

 

Annemle babam sofraya oturmuş bizi bekliyordu. Annemin yanına geçip bir öpücük kondurdum yanağına sonra aynısını babama yapınca babam yine şoklandı. Herhalde annemi öpüp onu öpmeyeceğimi düşündü.

 

Annem "kızım kahvaltıyı sen mi hazırladın gerçi bendeki de soru bugüne kadar bu evde ilk defa hazır sofraya oturdum ellerine sağlık kuzum"

 

"Afiyet olsun annem ben hep hazırlarım ki sen yeter ki hep böyle gülümse"

 

Sırayla mutfağa abilerim gelince savaş abim yine başımdan Ayaz abim alnimdan öpüp oturdu kuzey abim ise her zaman ki gibi fıstık alarak yanağımı ısırarak oturdu.

 

Kahvaltımız bitince hızlı hareket ederek çantamı alıp kapıya çıktım çıktığıma dair annemlere seslenince saate baktım otobüsün gelmesine sadece 7 dakika kalmıştı. Koşarsam yetişirim diyip hızlandım.

 

Tam karşıya geçecekken önümden geçen otobüsle ayağımı yere vurarak kendime kızmaya başladım.

 

Durağa geçip oturdum. Bı kaç dakika sonra korna sesi duyunca arabanın önümde durduğunu anladım. Kafamı kaldırıp bakınca yağız abinin arabası olduğunu farkettim. Cam açılınca Yağız abiyi gördüm.

 

"Geç mi kaldın civciv"

 

"Maalesef öyle oldu biraz diğer otobüsü bekliyorum mecbur" diyince

 

"Atla seni bırakayım hem göreceğim bir arkadaşım vardı sizin fakültede"

 

"Sağol abi ya çok iyi olur devamsızlık hakkım çok kalmadı zaten" diyip ön koltuğa geçtim.

 

Yol uzayıp giderken çok fazla konuşmadık yağız abi radyodan şarkı açtı.

 

"Çilek dudaklarına yapışıp kalıcam

 

Gözlerinden kalbine akıcam

 

Yar senin için bu şehri yakıcam

 

Senin aklını aklını alıcam"

 

Şarkı birden kesilince ne olduğunu anlamak için yağız abiye baktım o ise önce gözlerime sonra dudaklarıma bakarak radyodan kanal değişip yola devam etti.

 

Bir süre sonra bizim fakultenin önüne geldiğimizde yağız abi de arabadan inmişti karşıdan gelen bizim 2 üst sınıfımızda okuduğunu bildiğim Ecem koşarak yağız abiye sarıldı. Pardon daha doğrusu kucağına atladı.

 

Neden bilmiyorum ama yağız abinin yerine ben rahatsız olmuştum. Onlar konuşmaya dalınca dersimin başlamasına 5 dakika kaldığını görüp oradan uzaklaştım.

 

Sınıfa girer girmez Aras'a mesaj atıp çıkışta bizim fakültenin cafesinde görüşelim dedim.

 

Ders bitmişti hocamiz herkes için birnproje yapmasını söyleyip 2 hafta sonra teslim alacağını söyleyip gitmişti. Sanırım fikir konusunda Savaş abimden yardım istemeliyim.

 

Fakültenin karşısındaki cafeye geçip boş bir masaya oturdum çantamdan cüzdanımı çıkarıp telefonumu da yanıma alarak kendime kahve Aras içinde çay istedim.

 

Sırada beklerken arkamdan gelen kokunun yabancısı olmadığımı anlayınca döndüm ve evet tahmin ettiğim gibi yağız abi.

 

"Neden yanımıza gelmedinde yalnız oturdun gelsene bizim masaya" diyince

 

"Yok teşekkür ederim sizi rahatsız etmeyeyim hem benimde arkadaşım gelecek sizi iyi oturmalar" diyip. Siparişlerimi alıp masama geçtim.

 

Yanındaki kıza rağmen yağız abinin gözleri üstümdeydi. Aras kapıdan içeri girince bana el sallayıp öpücük attı onun bu haline gülüp el salladım.

 

Yüzümü çevirir çevirmez bu sefer yağız abinin çatık kaşlarını gördüm.

'Yanındaki kızla ilgilensin abi banane niye bana bakıyor ki.' Kalkıp Aras'a sarıldım.

 

Sohbetimiz bittikten sonra tam kalkacakken yağız abiyle o kızı bize yaklaşırken gördüm. Aras kolunu omuzuna atıp saçlarımı karıştırınca iyice yaklaşmıştılar bize. Yağız abi

 

"Selam.. civ- Ayliz ben eve gidiyorum eğer işin yoksa sende gel akşam ki yemeği kaçırmayalım."

 

Ben cevap veremeden Aras girdi lafa;

"Aleykümselam birader.. balımla işimiz var çıkınca ben bırakırım." dedi ve koluna girmemi sağlayıp yürüdük.

 

İyi ki Aras'a akşam ki yemekten bahsetmiştim hatta annem Arasta gelsin demişti ama Aras babasıyla beraber şirketin toplantı yemeğine katılacağını söylemişti.

 

"Neden yalan söyledin ki bi işimiz yoktu" sorgular şekilde baktım yüzüne

 

"Ne yapsaydım kızım ben yanındayım zaten ne gerek var ona" diyerek çatmıştı kaşlarını.

 

"Öyle olsun bakalım hadi gidelim kurt gibi açım şu anda seni bile yiyebilirim"dedim.

 

Aras beni eve bırakıp gitti daha üstümü çıkarmadan melisin mesajını görünce baktım.

 

Meliss: kuzum eve geldiğini gördüm ne giyeceksen al gel bize birlikte hazırlanalim.

 

Siz: Ne giyecem ya her zamanki şeyler ben giyinip geleyim sana yardım ederim beraber geçeriz yemeğe olur mu?

 

Meliss: Ayyy tamam hadi çabuk gel bekliyorum.

 

Uygulamadan çıkıp anneme haber verdim. Üstüme bişeyler giyinip akşam cafeye gideceğimizi düşünüp deri montunu alıp melislerle gectim.

 

 

 

Melisle beraber ne giyeceğine bakıyorduk. Abartma desende onun tarzı biliyorum süslü giyinmek o yüzden ona ayak uydurmaya başladım.

 

Melis giyeceklerine karar verdikten sonra benim isteğim doğrultusunda hafif bir makyaj yapıp saçlarını doğal bırakmıştı.

 

"Kuzum yan odada şarj aletim var getirir misin çıkana kadar telefonu takayım şarja"

 

"Tamam canım dur getireyim hadi sende biraz hızlı bitirde işini aşağıya inelim annemlerde gelmiş" başıyla onaylayinca çıktım.

 

Yan odanın kapısını dingonun ahırına girer gibi açınca gözlerim yuvasından çıkacakti nerdeyse.

 

Yağız abi baklavalariyla karşımda duruyordu. Eminim şu anda domatesten farkı yoktur yüzümün. Ben ne kadar utanmışsam o da o kadar şaşırmış ve düğmelerini kapatmayı bırakmıştı.

 

'kapatsana önünü be adam kalp bendeki de dememek icin' zor tuttum kendimi.

 

Başımı öne eğerek " Şey Melis şey istemişti uff şarj aletini kusura bakma senin odan olduğunu bilmiyordum" diyip ona hiç bakmadan konuştum.

 

'Aferin sana gerizekalı Ayliz bugünde şey deme kotani doldurdum hemde yine yağız abinin karşısında'

 

Bu halim onu eglendirmis olmalı ki erkeksi kahkasini duymamla

"Şey arkamdaki masada şeyi alabilirsin şarj aletini"

 

Ona görmeyeceğini bile bile göz devirip masaya doğru yürüdüm ama bir dakika şarj aleti arkasında masada ise yanından geçmem gerekecek. Adımlarım bir anda durunca başımı kaldırıp ona baktım.

 

"Şarj aletini verir misin yağız abi" dedim kedi gibi mırıl mırıl konuşarak

 

"Tabi vereyim" diyip şarj aletini bana uzattı. Uzanıp elinden alacağım an elim elektrik çarpmış gibi oldu.

Teşekkür edip arkama bakmadan melisin yanına koştum.

 

"Melis sen bana neden demiyorsun yan odanın abinin odası olduğunu ya nasıl rezil oldum uff yaaa"

 

"Noldu kuzum abim mi odadaydi oha oha nasıl yakalandı sana"

 

"Saçma salak konuşma ya gömleğini giyiyordu sadece"

 

"Ya kuzum ben abimin evde olduğunu bilmiyordum ki özür dilerim" diyince uzatmanın yersiz olduğunu düşünüp

 

"Önemli değil canım sende bilerek yapmadın ya sorun bende paldır küldür girdim odaya... Aman neyse ya modumuzu bozmayalım hadi aşağıya inelim."

 

* * * * * *

 

Bütün mahallede masalar kurulmuş askerden gelen Hacer teyzenin oğlu için verilen asker yemeğini yiyorduk. Askerden gelen kim onu bile bilmiyorum tanıştıklarım dışında o kadar çok genç erkek vardı ki..

 

Melisin kolumu durtmesiyle ona döndüm

 

"Kızım Tolga abi sana bakıyor şaka gibi Hacer teyze gelir gelmez söyledi mi ne yaptı ya"

 

"Ne bileyim Melis ya ben Tolga kim onu da bilmiyorum ki hem deme öyle bakıyor diye valla utancımdan artık mahalleye çıkamam"

 

"Bak şu karşıda oturan-" cümlesini tamamlayamadı neden çünkü yağız abi konuştu daha doğrusu konuşmadı kükredi

 

"Melis abim tuzluğu uzatır mısın... Hadi çok konuşmayın yemeğinizi yiyin kalkacaz"

 

Noluyor bu adama ya abi dedik diye herşeye karışıyor gitsin sevgilisiyle uğraşsın benim 3 abim var zaten daha fazla abi kıskançlığı çekemem.

 

Yemekten sonra hep beraber cafeye geçtik. Herkes Tolga abiye hoşgeldin diyip sarılınca önümde durdu ve Ayaz abimin kolunun altinda olan bana bakarak

 

"Lan ayaz.. hanımefendi kim sevgilin mi yoksa?"

 

"Yok be oğlum orası biraz karışık ama Ayliz bizim öz kardeşimiz"

 

"Harbi mi lan.. hoşgeldin mahallemize aramıza güzellik " diyerek elini uzattı bende elimi uzatıp

 

"Hoşbuldum Tolga abi teşekkür ederim"

 

"Korkuttular mi bunlar seni fıstık herkese abi mi dedirttiler..sen bakma onlara hepsi abicilik oynamayı çok sever bana Tolga diyebilirsin"

 

"Teşekkür ederim Tolga ama kimse zorla dedi-" yine ve yine lafı kesen yağız ayısı

 

"Ee hadi ama daha böyle ayakta bekleyecek miyiz keyfinizi" sinirlenmistim.

 

Dinlenilmemek üstüme gelinmesi haklı olduğum bir konuda ezilmekten yorulmuştum. Kırıldığım hissettirecek bir şekilde yağız abiye bakıp tolganin yanındaki boş sandalyeye oturdum. Benim bir yanımda abim diğer tarafımda Tolga vardı.

 

Çok fazla konuşmayıp mümkün olduğunca yağız abiye bakmamaya çalışarak gelen kahvemi ve tatlımı yemeye başladım.

 

Telefonumun ekranında Aras'in aradığını görünce abime gösterip dışarı çıktım. Onunla konuşmak bana iyi gelmişti. Kendimi biraz daha toparladiktan sonra arkamı dönmüştüm ki kolumdan tutulup duvarın önüne çekildim.

 

"Yağız abi bırak lütfen kolumu" aramızdan rüzgar gecmeyecek kadar yakındık.

 

"Neden Tolga abi değilde Tolga dedin?"

 

"Çünkü öyle istedi hem bundan sanane ya benim zaten 3 abim var kıskançlığını çekeceğim başka abiye gerek yok"

 

İçinden küfreder gibi 'abiymis abini s*ksnler'

 

"Öyle mi civciv hanım?"

 

"Evet öyle" burnumu havaya kaldırıp yüzüne baktım, biraz daha bana yaklaşıp nefesini kulağıma doğru üfleyerek "O zaman bir daha bana da abi deme civcivim."

 

 

 

 

Baklavalara düşen Ayliz?

 

 

 

Aras neden öyle bişey yaptı sizce?

 

 

 

Yağız artık yürümüyor koşuyor sanırım 😃

 

 

 

Ağzından yazmamı istediğiniz kişi var mı yoksa Aylizden devam mı?

 

 

 

 

Loading...
0%