Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@ogretmenbiranne

       

Selam canlar yepyeni kurguyla ben geldim.

 

Alışılmışın dışında bir mahalle kurgusuyla sizi başbaşa bırakıp bölüm yazmaya gidiyorum.

 

Kurgumu okursanız ve beğenirseniz lütfen yorum ve voteyi unutmayın.

 

Sizleri Sancakzade Mahallesine alıp Keyifli okumalar diliyorum.

 

    

    

   

 

SANCAKZADE MAHALLESİ

 

.

.

.

 

    

 

İnsan doğup büyüdüğü şehiri terk edince mutlu mu olurdu? Yoksa üzgün mü?

 

 

    

Sanırım ben mutlu olanlardanım. Bir yanım burukta olsa hayatım için geleceğim için gitmek zorunda olduğum bir gerçekti.

 

   

 

Elimizde iki valiz anne kız başladığımız hayat yolculuğunda yine sadece ikimiz vardık.

 

     

     

Kısa süren taksi yolculuğundan sonra otogara varınca dönüp bir geriye baktım.

 

    

     

Yaşanmışlıklar, yaşanmamış hayatlar, yarım sevgiler..

 

   

Annemin koluma girip otobüse doğru yönlendirmesiyle İSTANBUL yazan otobüsün önüne gelip valizlerimizi vererek yerimize geçtik.

 

   

  

Cam kenarına oturup çantamdan çıkardığım kulaklığı telefonuma takarak geçirdiğim 22 yılı düşünmeye başladım.

 

   

 

Biz aslında 3 kişilik bir aileydik. Annem yıllar önce görücü usulü babamla evlenmek zorunda kalmış hayali olan üniversiteyi okuyamadan dedemin zoruyla evlenip İstanbul'dan Muş'un bir köyüne gelin gelmiş.

 

  

Babam ve ailesi kendini geliştirmek yerine doğunun geri kafalı zihniyetini devam ettirip kadına kadın değeri vermeyip kız çocuğunu değersiz görenlerdendi.

 

   

 

Annem istenmeye gidildiğinde sanki bu günleri görmüş gibi tek şart olarak eğer bir kızım olursa okumasını istiyorum dediği için o köydeki okuyan birkaç kızdan biriydim.

 

   

Annemin hayalini gerçekleştirip hukuk fakültesini kazanmıştım.

 

   

Son senemde her ne kadar istemesem bile babamın ölümünden sonra bu şehirde kalmak istememiş ve annemle beraber İstanbul'a taşınmaya karar vermiştik.

 

   

 

Yatay geçiş süresine henüz 1 hafta olduğu için önce annemin doğup büyüdüğü mahalleye gidecek orada tanıdıklar bağlantısıyla tuttuğumuz eve yerleşip sonra kayıt işlerimi halledecektim.

 

   

Yaklaşık 22 saat süren yolculuğun ardından valizlerimizi alıp bizi bekleyen annemin çocukluk arkadaşı olan Meltem teyzenin ve eşinin yanına doğru yürüdük.

 

   

Annemin arkadaşıyla sarılması bitince beni tanıştırmaya sıra gelmişti ki Meltem teyze önce bana bakıp sonra anneme dönerek " Zeynep kız senin gençliğin karşımda resmen, tütü maşallah rabbim bahtını güzel etsin kızım" beni kollarımdan tutup kendine çekip sarıldı.

 

   

Bu hareketine şaşırmıştım beni ilk kez görmesine rağmen böyle anaç davranması hoşuma gitmişti . Sarılmasına karşılık verip ufak bir tebessüm ettim.

 

   

"Hatun kızı bırak artık da eve geçelim orada tanışalım yol yorgunu insanlar" diyen Meltem teyzenin eşiyle arabaya geçip yola koyulduk.

 

   

 

Eve geldiğimizde kapıyı benim yaşlarda bir kız açmış ve hemen ardında ondan büyük bir erkek vardı.

 

   

  

Meltem teyzenin tanıtmasıyla kızı Betül ve Furkan abi. Betül benden 1 yaş küçük iken Furkan abi benden 3 yaş büyükmüş.

 

   

   

Hep beraber akşam yemeğini yiyip çaylar icildikten sonra Meltem teyze bize misafir odasında yatak açıp sabah erkenden evin temizliğine beraber gideceğimizi söyleyerek odadan çıkmıştı.

 

🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀

 

Sabah nakliyeciler gelmeden uyanmış kahvaltı yapıp hep beraber yeni evimize geçmiştik.

 

    

Ben, Annem, Meltem teyze ve Meltem teyzenin kızı Betül. Annemin çalan telefonuyla eşyaların geldiğini anlayıp tek sıra halinde aşağıya indik.

     

   

 

Bizi gören adamlar eşyaları birbir sokağa indirince bir adım öne çıkarak " beyefendi eve taşıyacaksınız sokağa değil" diye çıkışmamla adam elindeki koliyi yere bırakarak "bacım bize sadece buraya getirmemiz söylendi" kaşlarımı çatıp " ama patronunuzla böyle konuşmamıştık lütfen eşyaları içeriye bırakır mısınız?"

 

    

    

Adamın bana bakıp " bacım kusura bakma daha gidecek eşyalar var patron ne dediyse onu yapmak zorundayız" demesiyle her ne kadar bu konuları ulu orta konuşmayı sevmesem de " neyi anlamıyorsunuz taşıma ücretini bile verdik, biz nasıl taşıyalım şimdi bu eşyaları" bağırmamla Betül yanıma gelip "sakin ol mihre" diyerek beni durdurmuştu.

 

    

 

Annem olayların daha fazla uzamasını istemediği için " tamam oğlum siz eşyaları bırakıp gidin" anneme göz devirip kollarımı göğsümde birleştirip adamların kolileri bırakmasını izledim.

   

   

 

Meltem teyze cebinden çıkardığı telefonla Furkan abiyi arayıp " oğlum gençleri alıp Zeynep teyzenlerin evine gelir misin?"

 

.

 

    

"Tamam oğlum bekliyoruz hadi biraz hızlı olun" telefonu kapatarak kolumu tutup "sıkma güzel canını mihre Furkan abinler şimdi gelir bir elden taşırlar" beni rahatlatmak için kurduğu cümleye gülümsemekle cevap verdim.

 

   

 

Adamlar eşyaların hepsini sokağın ortasına bırakıp gidince hafif olduğunu bildiğim kolileri alıp içeriye taşımaya başladım. Beni gören Betül yanıma gelince ona da hafif kolilerden verdim.

 

   

Kollarımın kızarmış olmasını umursamadan sokaktan araba geçmesini engelleyen bir koliyi daha almak isterken bunun kitaplarımın olduğu koli olduğuna anladım.

 

    

  

 

Yerden kalkmayan kitap kolimi ittirmek zoruma gitsede iterek kenara çekmeye çalıştım.

 

    

  

" Mihre, dur beraber taşıyalım tek başına yapma" Betül yanıma gelip kolinin bir tarafından kaldırmaya çalışıp " ne var bunun içinde bu kadar ağır essek ölüsü mübarek" diye söylenmişti.

 

   

Güç bela kenara çektiğimiz kitap kolime hüzünlü bir bakış atıp diğer kolilere yeltendiğimiz an sokağın başında görünen kalabalığa bakınca Furkan abilerin geldiğini anladım.

 

    

  

" Hahh geldi bizim gençler, bizden bu kadar anne biz içeriyi yerleştirmeye gidiyoruz" Betül, meltem teyzeye diyeceklerini diyip beni kolumdan tutup içeriye sürükledi.

 

       

  

 

Betülle beraber yukarı kata çıkıp orayı yerleştirmeye başlamıştık. Betül kolilerden çıkanları düzgün bir şekilde katlayıp sıraya koyarak bana veriyor bende annemin odası kendi odam ve banyoya yerleştiriyordum.

 

   

Furkan abi elinde adım yazılı koliyle odaya girip elindeki koliyi göstererek "bunlar sana ait sanırım üstünde adın yazıyor" koliyi bakıp çıkacağı an gülümseyip "çok teşekkür ederim Furkan abi" dedim.

 

   

 

"Rica ederim mihre hadi siz şunları bir an evvel toplayında perdeleri asalım rahat rahat çalışın" diyerek odadan çıktı.

 

   

Hummalı bir çalışmanın sonunda annemin ve kendi kıyafetlerimi yerleştirmiş kişisel eşyaları banyo dolabına koymuştum.

 

     

  

 

Betülle beraber kendimizi yatağın üstüne attığımız an kapı çalınca toparlanıp 'gel' dememle içeriye Furkan abi yanında bir gençle içeriye girdi.

 

    

"Mihre senin odanın perdelerini verir misin? Göktuğ asacak" komidinin üstüne koyduğum perdeyi Furkan abiye uzatıp betüle bakınca o hülyalı hülyalı Göktuğa bakıyordu.

 

    

 

Kolunu dürtüp gülerek kulağına yaklaştım "biraz daha dalarsan Furkan abi farkedecek" açıkçası furkan abinin bilip bilmediğinden habersizdim ama nihayetinde abiydi her türlü kıskanırdı.

 

     

Betül beni başıyla onaylayıp " ben bir annemlere bakayım " diyip hızlıca aşağıya inmişti. Onun ardından Göktuğ'un gülümsemesi ile bende gülümsedim. Anlaşılan ya ilişkileri vardı ya da Betül'ün hisleri tek taraflı değildi.

  

 

   

Göktuğ perdeyi asmayı bitirince teşekkür etmiş ve bende aşağıya inip annemlere yardım edeyim diye düşünmüştüm.

 

   

 

Merdivenin son basamağında durunca içeride ki kalabalık beni şaşırtmış ama mutlu etmişti.

 

  

Bir kaç kadın ve 2 genç kız daha annemlerle beraber alt katı adam etmiş ve mutfak dolaplarını yerleştirmeye başlamışlardı.

 

    

  

İçlerinden siyah saçlı olan kız beni farkedince yanıma gelip " ben İrem sende mihre olmalısın" diyerek uzattığı elini sıkıp " evet mihre ben tanıştığımıza memnun oldum, ve yardım için teşekkür ederim" diyerek gülümsedim.

 

  

 

"Ayy ne demek teşekkür birden bitti işte, hem bende memnun oldum tanıştığımıza" mutfaktaki diğer kıza seslenip " Selma salona gelsene " diye yanımıza çağırmıştı. Onunla da tanıştıktan sonra gerçekten güzel bir mahalleye taşıdığımızı düşünmeye başlamıştım.

    

 

Selmanin ve iremin annesiyle tanıştıktan sonra onlardan biraz daha büyük duran teyze yapıp getirdiği yemekleri hazırlayıp mutfakta ki masaya koyarken anneme mahçup bir ifadeyle " aslında bizim eve çağıracaktım ama yorgunsunuzdur diye buraya getirdim" diyince "ellerina sağlık sevgi abla çok iyi düşünmüşsün annemin söyledikleriyle sevgi teyze son tabağıda masaya koyarak oturmuştu.

 

  

Annem için mutluydum halam ve babaannemden çok çektiği için komşularıyla oturup sohbet bile edemezdi.

  

   

Kızlarla beraber sofrayı bulaşığı hallederken Selma eve gidip kahve alarak gelmişti. Birer yorgunluk kahvesi içtikten sonra hepsiyle vedalaşıp odama çıktıktan sonra ışığı yakarak üstümdeki hırkayı çıkarıp saçlarımı tokadan kurtardım.

 

   

 

Açık olan perdeyi çekmek için kalkan elim havada kaldı. Karşı evin balkonunda bir elinde sigarasiyla telefon görüşmesi yapan adam oradaki varlığı

mı farketmiş gibi başını kaldırıp bana bakınca yaşadığım utançla perdeyi kapatıp kendimi adeta yatağa attım.

 

.

.

.

.

 

Kitap hakkındaki düşüncelerinizi ve önereceğiniz modeller varsa yorumda buluşalım.

 

Loading...
0%