16. Bölüm

"Ben Asya önceden doktor olan şimdi ise askeri görevlerde doktor olarak katılacağım yani askeri doktorum ben yaaaa yaşasın 9 yıl önce iyili diyorum iyiki insan hayallerinden sonunda ulaşır ama sanki bunda batununparmağı olduğunu düşünüyorum şimdi de askeri üniforması ile bana bakıyordu İzmir'e bir bankata oturan konuşmuştuk o gece ne de güzeldi sadece konuştuk .

"Oooo yengem hanım hoşgelmişsin"arif ulan ben sevmiyorum böyle şeyler ama dinleyen kim . Batuya baktım gözlere ile beni süzüyordu şey onun kıyafetlerini varda üstümde .

Dudağını kenarı kıvrıldı gördüm işte gördüm .Gözleri gözlerime değidi baktı baktım .

Bakışmamızı bölünen şey hakan abinin boğazını temizlemesi oldu.

"Eeee doktor hanım yenge "dedi.hakan abi

"Abi şu hanım yengeyi kaldırsakmı" dedim .en baş bana sonra batuya baktı sonra bana bakışları geri döndürdü ve üzerimi süzdü. Tamam şu an ne düşündüklerimi az cok tahmin edebiliyorum ama hayır öyle bakma işte sizi vara ya siz dergibi bakıyordu .

Çelik yok diyeceğim an celik odadaki kapıdan elinde çay bardakları ile odaya girdi "çelik "dedim yani onu çay tepsisi ile görmek biraz komik oldu . " Asya bitmi işin albayın odasına "dedi elindekileri ortada duran sehpaya bırakarak bana döndü .içimdeki gülme isteğini bastırmaya calışarak dudaklarımı bir birine bastırdım . Kaşları catıldı "biti bitide senin iş ne iş "dedim cay bardaklarını göstererek . Dün sabah altarafı iki salatalık yıkayamayan adam şimdi gelmiş burda cay dağıtıyor .

"Asya "dedi ikaz ediçi bir tonda . Sonra bakındımda herkes oturuyor bende batunun karşısına boş olan yere oturdum . Eline iki çay alıp yanıma oturdu çelik birini benim önüme koydu diğerini de kendi önüne .Beni yada bizi mi demeliyim bilemiyorum pürdikat dinleyen batu ya göz kırıptım aynı şekilde oda bana göz kırptı ama bşr değişiklik vardı gözlerimdembiraz sinir biraz capkonlık . "Eeee albay ne dedi en son teğmen lafı dönüyordu "dedi . Tam cevap vereceken batu konuştu" timin yeni üyesine merhaba diyin"diywn batu beni gösteriyordu . Herkez şaşkınlıkla bakarken az önce beni getiren Asker acık olan kapıyı tıklatarak "komutanım albay toplantı odasında kasım timini bekliyor"dedi . Batu onaylarcasıan kafa saladı ve oturduğu yerden kalktı "Kasım timi toplantı odasına "dedi gür baskın ve otoriter bir sesle hoşuma gitmişti bu ses tonu . Herkes ayaklanırken ben oturduğum yerde kalmıştım. Ben daha yeni bugün time katıldım tamam azcık dövüşmesi biliyorum, poligon gittiğim için silah kullanmasından biliyordumda ne bileyim işte .

"Asker "dedi batu bana bakara bena mı asker dedi yoksa (sanarım bize diyor Asya kalkasana kızım)diyen iç sesime uydum ve kalktım ama bu seferde olduğum yerde dikili kaldım . "Tim toplantı odasına gidin geliyoruz "dedi batu ben hayala öylece dikilirken oda bir anda boşalmış ve batu ile yanlız kalmıştık.

Acilen burdan cıkmalıyım acilen şuan ne mi oluyor batu geliyor ben gidiyorum sanarım bu odada üçüncü turumuz ne o konuşuyor nede ben sakince odayı tavaf ediyorduk .

"Asya az kaldı şeytan taşlamaya gececeğiz"dedi üstüme üstüme gelirken .

"Desene taşlanacaksın "dedim hiç lafımı esirgemesin yoksu tamam karşımdaki adam biraz sevgilim olabilir hata ilk sevgilim di kendisi .

"Asya eğer bir tur daha atarsak "dedi ve sustu ne atarsak ne olacak canım "ne bir tur daha atarsak ne olur "dedim ."Asya güzelim hadi gel bak odad bizi bekliyorlar hem albay hoşlanmaz bekletilmekten "dedi bu benim sorunum değil derdimde işte yerin kulağı ve askeriyenin arifi var .

Dudağımı hafif büzerek "ne yani şu güzelim tatlı minoş sevgilin için bin turdaha atsan olmazmı "dedim .

Bu halime hafif gülerek konuştu "minoş olduğun doğru ama tatlılığa katılmıyorum "dedi . Ne yani ben tatalı değilmiyim yüzüm düşmüştü şuan moral sıfır sıfır. "Ne yani ben tatlı değilmiyim "dedim bu halimle dudakları dahada kıvrıldı ben üzülmüşsündür o sevinmişti bu doğru değil ben üzülüyorum oda üzülsün neden seviniyor "gelde bakayım "dedi . Ne dedi o geldi bakayım mı dedi o "ne "dedim dediğinden hiç bir şey anlamamıştım "diyorumki tatlımısım değilmidin geldi bakayım "diyerek eliyle gel yaptı.

Ne diyordu bu anlamadığım için yanına pıtı pıtı adımladım zaten neden tavaf yaptığımızda bilmiyordum elini tuttuğumda hızla beni kendine cekti bu ani hareketi ile ağzımdan küçük bir cığlık firar eti eleri hızla belimi buldu ve sarıldı aramızdaki boy farkından dolayı beni kaldırdı ve kafasını boynuma girişime getirdi içli bir öpücük bıraktı daha ne olduğunu anlamayan ben o öpücüğün etkisi ile gözlerimi kapadım.

Biz ne kadar öyle kaldık bilmiyorum o an zaman durdu sanki şu an ise ne olduğunu bilmediğim bir toplantının ortasındayım bir şeyler anlatıyorlar ama benim gözlerim batudan başkasını görmüyordu ki yandan atılan kağıtlarla o tarafa baktım neredeyiz biz ilk okuldamı kafamı çevirdiğimde turgutla göz göze geldim ne dergibi kafa saladım oda önüne dön dergibi kafa saldı omuzlarımı kaldırıp indirdim ve albayın anlarıklarına kulak vermeye calıştım ama olmuyor gözlerim hep batuya kayıyordu elleri kımıldayınca elerine baktığımda yeni bir şey fark etim önde bordo bir bere bordo bereli bildiğimiz bordo bereli diğerlerine baktığımda onlardada vardı ne yani ben demi bordo bereli olacaktım...