7. Bölüm

İLAHİ

BABA kimimiz yüklerini alır kimimize yük olurmuş .kız cocuklarının ilk aşkları babaları değilmiydi Asya içinde öyleydi babasının bir canavar olduğunu görmemişti en başlarda sonra anladı babası ilk aşkı ,sığınacak dağı,umutları,huzuru hepsi yalanmış. babası en baştan berri böyleymiş Asya görememiş babasından sevgi görmek isterken kaleminin o doğmadan kırıldığını bilememiş tek babasından değil annesi ,ablası,abisi onlarda öyleymiş neden öylelermiş çünkü günah keçisi olarak o secilmiş o dağdan her defasında o atılmış ölmeye yakın kurtulmuş o dağdan rapunzel gibi kaldığı evde ,tek başına kurtulmuş kimseye ihtiyac duymamış kalbi birdaha o küçük Asya gibi olmamış. şu an bu hayat denizinde farkına bile varmadan bir limana sığınmış o liman almış sarıp sarmalamış onu hangi liman barutla karışık akasya kokarki .o kokuyormuş .

Asya yavaşca gözlerini açtı neredeyse batunun üzerindeydi huzurla uyumuştu kabussuz ,daralmadan,sıcacık uyumuştu .

Batuyu izlemeye başladı olanlar aklına gelmişti ."Beni yılar sonra aramiş "dedi sonra bıkınca nefes vererk batunun göğsüne kafasını koydu bir kaç dakika durduktan sonra "ne yapıyorum ben ya elin adamının koynumda "diyerek doğruldu.

Saçlarının arkadan bağlı olmadığını analdı etrafa bakındı tokasını bulmak için ama yoktu bir gözü batunun bileğine kaydı tokası batudaydı yavaşca Batunun üstümden eline uzandıan batu gözlerini actı rahat bir tavırla "ne yapıyorsun "dedi "benim olanı alıyorum"dedi Asya. Batu yatakta doğruldu "neymiş senin olan" dedi .Asya batunun bileğini gösterirken batu elini arkaya doğru cekti ."tokamı alabilirmiyim batu bey "dedi Asya. Batu en rahat tavrını takınarak "alamasın"dedi .Asya kaşlarını çatı "batu bey tokamı verirmisiniz aksi taktirde size zorluk çıkartacağım" dedi Asya dudaklarından alaycı gülümseme ile Batu kaşlarını kaldırdı öylemi dergibi yaptı. Asya bu sefer cenesini yukarı dikti "yani tokamı alayım "dedi ve elini uzatı batu ayaklanarak "şakacı şey seni " dedi arkası dönüken Asya beklenmedik bir şekilde batunun sırtına atladı batu hiç duruşunu bozmadı aksine kapıya doğru adımladı biraz bekledi ve pat kapının açılmasıyla yere yığılan bir adet tim ve bocalayark düşmekten son anada kurtulan tatlım mı gördüler batu onlara salonda oturmalarını söylemişti ama bakıyorduda hiç öyle olmamıştı.

Yarım saat geçmişti Asya hayla batunun sırtından inmemişti herkes otururken batu ayakta dikilmiş asyanın pes etmesini bekliyordu turgutsa renkten renge girmişti komutanının kafasına tünemiş bir adet kardeş Allah'm ne kadarda iyi "asyacım insene aşağıya "dedi tatlım kibar bir dile ,arif lafa atladı "yok yok böyle iyiler baksanıza ne kadar minoşlar "dedi batuya bakarak batu sabır cekiyordu ,kendine sövüyordu neden aldımki bunu time ah üsleri dedi içinden .

1 saat geçmişti Asya hayla batunun sırtından inmemişti batunun gitmesi gerekti artık hastanede olması gerekti .asyaya dönebildiği kadar dönmeye calıştı"daha ne kadar sırtımda kalacaksın"dedi artı yavaştan sinirlen meye başlıyordu "tokamı ne zaman verirsen o zaman inerim sırtından "dedi Asya o da sıkılmıştı ve hastaneye geç kalmış ve kalıyordu da hayla bir yerlerde telefon calama sesi geldi caldı caldı kapandı sonra tekara calma sesi geldi caldı caldı ve kapandı ve birdaha caldı batu sinirlenmişti"kiminse acsın lan şu telefonu çır çır başım şişti "dedi herkes bir birine baktı kimsenin telefonu değildi yada asyanın telefonuydu Asya batunun kulağına eğilerek "sanarım benim telefonum "dedi .Batu derin bir nefes alıp verdikten sonra "nerde"dedi keskin ve sert sesiyle ." Ceketimin cebinde sanarım "dedi Asya biraz cekinmişti. Batu sinirliydi her halinden beliydi .Batu hızlı adımlarla odaya döndü kapıda durup etrafa bakındı ceketi görünce adımladı ceketi eline alıp telefonu cıkardı bilinmeyen numara yazıyordu asyaya uzatı asyada elinde biraz bekledikten sonra actı telefonu aynı ses dünkü sesin aynısı"kızım"dedi yine Asya yutkundu tam kulağından cekip kapatacaksın ki aynı ses"dur kapatma dinle beni bir "dedi Asya yapamadı kapatamadı yapması gerekti ama olmadı yapamadı sonra yine aynı ses "öldü "dedi Asya yavaşca kaydı batunun sırtından yutkundu donuklaştı batu asyaya döndü ne oldu dergibi kafa salladı sonra yine aynı ses " o öldü" tekrar Asya ne yapacağını bilemedi telefonu kulağında cantasını koluna taktı ceketini eline aldı ve odadan kaçar gibi çıktı. Kitabını düşürmüştü onu bile fark etmedi salondan geceken turgutla göz göze geldi sonra telefonda bir ağlama sesi baş gösterdi asyanın gözleri doldu neden dolduki neden bütün bu acıları yaşatan babası değilmiydi şimdi neden gözleri dolmuştu neden arayıp bunu söylüyorlardı ki neden ne kadar cok nedenler vardı hayatımızda sayamadığımız nedenler bir nedenin nedeni varmıydı bu hayata . 365 gün 6 saat 10 dakika yağmur yasa dünyaya temizlenirmiydi insanın kirlilerini yıkarmıydı nedenleri suyuna katıp başka diyarlara götürür müydü ? Bilinmez sıkışıp kaldınız yer bilinmezlik yada toplumun içinde ölmeden yanlız kalamız belki de etrafımızı saran sahte duygular yüzündendi ...