Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. BÖLÜM

@okurtomato_986

Veeeee Günler sonra yeni bölüm attım. Valla kusura bakmayın çok stresli anlardayım. Kafayı yemediğime şükredin. Oy atmayanlar, atınca gebermeme kampanyası başladı oy atabilirsiniz. Yorum yapmanız içinde aşağıya soru bırakıcam yaparsanız çok sevinirim. İyi okumalar.

Sabah birinin kolumu sertçe dürtmesiyle uyandım. İrkilerek geriye gittim. Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda, başımda yağızı gördüm. Korkulu gözlerle ona bakıyordum. O ise bana sorgular şekilde bakıyordu. Bi anda aklıma dün olanlar geldi. Üvey babamdan kurtulmuştum ama gerçek ailemide tanımıyordum. Umarım hiç bişey olmazdı.

" Kalk, annem seni çağırmamı istedi. Kahvaltı yapıcaz ama sen hâlâ uyuyorsun. Seni bekleyemeyiz hemen gel."

" Tamam, özür dilerim. Hemen geliyorum."

" Çabuk olsan iyi olur, daha fazla seni bekleyemem, açım." dedi ve gitti.

Hemen ayağa kalkıp giyinme odasına gittim. Sırtımın acısı biraz azalmıştı ama hâlâ acıyordu. Sırtımı umursamayarak kıyafetlerimi seçtim. Siyah sade bir şeyler giymiştim.


(Ayakkabı siyah bot olarak düşünün.)

Böyle şeyler giymeyi severdim. Ama giyeceğim şeyleri çoğunlukla babam alırdı. Bu çok kötü bir şeydi. Sadece bir kaç tane böyle kıyafetim vardı. Umarım gerçek ailemde giydiklerime karışmazdı.

Hızlıca hazırlanıp odadan çıktım. Çıktım çıkmasına ama ben nereye gidicem. Koridorun başındaki merdivenlereden aşayığa inmeye başladım. Dünkü salona geldiğimde etrafı inceledim. Acele etmem gerekiyor, beni bekliyorlardı. Tam o sırada karşıma bir kadın çıktı. Ona sorabilirdim.

" Şey,bakarmısınız."

" Buyurun"

" Ben, kahvaltı nerde yapılacak bilmiyorumda, gösterirmisiniz"

" Tabi, beni takip edin."

Kadın önden ilerlerken bende peşinden gidiyordum. Kadını pek sevmemiştim. Bana nefret edermiş gibi bakıyordu. Ama herkes bana öyle baktığı için ben yanlış anlıyor olabilirim.

Kadın bir kapının önünde durduğunda, burası olduğunu anladım. Hızlıca içeri girdim. Tüm aile buradaydı.

" Geç kaldığım için özür dilerim. Daha dikkatli olucağım"

" Yok canım olma, hatta sen istediğin zaman kalk biz seni bekleriz. Bide özür diliyor."

Merih'in konuşmasıyla ona baktım. İkizimle asla böyle olmak istemezdim. Benden nefret etmesini değil, beni sevmesini isterdim. Beni korumasını isterdim. Sadece merih'in değil, diğerlerininde. Sanırım bu hiç bir zaman olmıyıcak.

" Merih, ikizinle düzgün konuş. Oda sizin kardeşiniz, benimde kızım. Almıyayım ayağımın altına."

" Şimdide bu kız için bizimi kırıcaksın baba. Tebrik ediyorum, hemen babamı kendi tarafına çekmişsin."

" Merih, cenk yapmayın oğlum. Oda sizin kardeşiniz. Hadi güzelce kahvaltınızı yapın, sonrada okula gidersiniz. Kızım gel otur sende. Beni azıcık seviyorsanız bugün olay çıkartmayın."

Ayça hanımın dedikleriyle merih ve cenk susmuştu ama hâlâ bana kötü kötü bakıyorlardı. Gözlerimi kaçırarak olduğum yerde bekliyordum. Duyduğum sesle ayça hanıma baktım.

" Kızım niye orda duruyorsun, otursana."

Kafamı sallayıp masaya yürüdüm ve sandalyeye oturdum. Herkes yemeğe başlamıştı ama ben sadece çatalı tutuyordum. Başlamak istesem bile başlayamıyordum.

" Kızım niye yemiyorsun, beğenmediysen başka bişey getirsinler."

" Yok, teşekkür ederim ayça hanım ama aç değilim."

" Aman aman bırakın yemesin, sonra kilo alır. Mazallah 45 kilonun üstüne çıkar."

Bu sefer ikizlerden biri konuşmuştu. Uğurdu sanırım, sürekli bana ters ters bakıyordu. Diğeri hiç umursamıyordu beni ama oda istemiyordu. Zaten beni kim ister. Artık alışmıştım yanlızlığa ne yazıkki o ikisi dışında benimle konuşan yoktu ama ben o ikisinden nefret ediyordum.

Kırıyosun ama bizi, bak biz hep senin yanındayız. Üzülme sen, seni istesende bırakmayız.

Uğurun tam arkasına donmuş bir şekilde bakıyordumki karşımda bir el sallandı. Elin sahibi yanımda oturan alp abiydi. Kafamı hızla baktığım duvardan çektim. Uğur benim az once oraya baktığımı fark etmiş olacakki arkasına baktı. Hiç bişey göremeyince tekrar bana dönüp acayip bir şeye bakar gibi baktı. Alp abinin ise eli omzumdaydı ve bu beni çok fazla geriyordu.

" Bana bakarmısın alya, iyimisin."

" E-evet, iyiyim."

" Tamam, iyisin."

Alp abi elini omzumdan çekerken bende kahvaltıya döndüm. Şuan hiç birine bakmak istemiyordum. Sadece hemen odama gitmek istiyordum. Zorda olsa bir kaç şey yemeyi başarmıştım. Hemen bitmeliydi şu kahvaltı.

" Kızım seni bizim okula aldırdım. İstersen bügün başlayabilirsin."

" Peki Ateş bey bugün başlarım ben."

" Tamam kızım."

Kahvaltı sonunda bitmişti. Hepsi kalktığında bende kalktım. Hızlı adımlarda odama çıktım. Direkt banyoya girdim ve klozeti açıp kusmaya başladım. Her yerim ağrıyordu şuan, midem çok bulanıyordu. Kusmam bitince ayağı kalktım ve tutunarak lavaboda elimi, yüzümü yıkadım. Odaya girip yatağa uzandım ve rahatlamaya çalıştım. Biraz sakinleşince giyinme odasına girip bavulumdan okul çantamı aldım. Okulun forması olsa bile bende olmadığı için böyle gidicektim.

Çantayı sırtıma takıp aşağı indim. Hepsi hazırlanmışlardı. Yağızda gelince dışarı çıktık. Ben,merih ve yağız kağan abinin arabasına bindik. Umut, uğur ve cenk ise alp abinin arabasına bindi. Sebebini anlamasamda peşimizden bir araba daha geliyordu ve içinde korumalar vardı. Hiç konuşmadan sessiz bir şekilde okula varmıştık. Arabadan inince bahçedeki herkes bize bakmaya başladı. Kafam eğik bir şekilde yürüyordum. Herkes fısıldamaya başlamıştı ve bazılarının konuşmaları duyuluyordu.

" Bu kızda kim."

" Korkmazların bu kızla ne işi var."

" Sude nerde"

" Ay, acaba birinin sevgilisimi."

" Merihle sevgiliyse gebertirim bu kızı."

Avuçlarım terliyordu, ve çok gergindim. Umut ve uğur okulun yan tarafındaki üniversiteye gitmişlerdi. Sonunda okul binasına girdiğimizde hepsi koridorlara dağılmıştı. Bende arayarak müdürün odasını buldum. Kapıyı çalarak gel sesiyle içeri girdim. Kafamı müdüre çevirdiğimde dilim tutulmuş, donup kalmıştım. O ise bana iğrenç bir sırıtışla bakıyordu.

" Vay, vay, vay kimler gelmiş okulumuza. Demek korkmazların yeni kızı sensin. Desene seninle bu sene çok eğlenicez. Şimdilik gidebilirsin sınıfın 11/ A ama çok yakında tekrar beklerim."

O iğrenç kahkahasını atarken ben hemen kendimi odadan attım. Onun burda ne işi var. Ya bana yine bir şey yaparsa o zaman ne yapıcam.

Ben bembeyaz bir suratla bunları düşünürken herkesin bana şaşkın bir şekilde baktığını fark ettim. Tam gidecekken karşıma bir anda Lilith'in çıkmasıyla çığlık attım ve yere düştüm. Bunlarla beraber daha fazla dayanamadım ve kendimi karanlığa bıraktım.

En uzun bölüm oldu 860 kelime.

Sizce Lilith kim.?

Veya müdür onu nerden tanıyor.?

Sorulara cevap verirseniz çooook mutlu olurum. Oy atıncada bişey kaybetmiyorsunuz gerçekten o kadar yazıyoruz. Bir oy benimde hakkım beğ.
Ve diğer kitabım "mafyacım"a bakarsanız çok mutlu olurum. Oda en az bu kitabım kadar güzeldir. Ay azcık kendimi öveyim.
Sizi tanımasamda çooğğk sevirem. Hepinizi muuuaaahhh diye öpirem. Byyyyyyy

Loading...
0%