@okurtomato_986
|
"Kalkmayı düşünüyormusun?" "Pişt! Uyansana yaa!" Bügünde kolumun dürtülmesiyle gözlerimi açmıştım. Bu sefer uyandıran yağız değil merih'ti ve oda aynı yağız gibi kolumu deşmişti. Gözlerimi korkuyla yüzüne çıkardım. Sinirli bir şekilde bana bakarken yatakta dik konuma gelip geriye gittim. "Özür dilerim, hemen hazırlanıp geliyorum." Yüz ifadesi bir anlığına değişmişti, sebebini anlayamasamda sinirli bakışları gittiği için birazcık rahatlamıştım. "Tamam, acele et bekleyemeyiz." Hızla kafamı salladım. Bir süre daha yüzüme bakarak dışarı çıkmıştı. Gitmesiyle rahat bir nefes verirken hızla ayağı kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp acele bir şekilde giyinme odasına gittim. Rahat ve sevdiğim tarzda şeyler giymiştim. 
Hızla odamdan çıktım ve koşarak aşağı inmeye başladım. Asansör vardı evde ama binemiyordum. Salona girdiğimde hepsinin masaya oturmuş olmasıyla yine geç kaldığımı anlamış oldum. "Tekrar geç kaldığım için özür dilerim." Kafam yerde konuşmuştum. "Sorun değil kızım, zamanla alışırsın. Geç otur sofraya, bügün iyice yemeden okula falan gidemessin." Annem'in laflarıya ona hafifçe tebessüm edip sandalyeye oturmuştum. Sağımda Uğur solumda Cenk varken hiçte rahat değildim. Neden alp abi yanımda değildi ki Kağan abi bile olurdu. Alp abi geldiğimden beri bana gayet iyi davranıyordu. İlk başlarda ondanda korkuyordum ama zamanla azaldı. Burda en güvendiğim kişi şuanlık alp abi'ydi. Kağan abi ise bana karşı nötr olmuştu. Diğerleri gibi kötü davranmamıştı. Onlar beni tanımadan yargılarken Kağan abi beni savunmuştu. Ona karşı olan korkumda biraz azalmıştı ama çok sert bakıyordu. Sadece bana değil herkese karşı bakışları sertti. "Kızım bu yeni kimliğin istersen veya reşit olmadığın için bende kalabilir." "Hı?" Daldığım için babam'ın konuşmasını sonradan farktmiştim. Kimliğimin ne ara değiştiğini sorgularken ağzımdan kaçan kelimeye engel olamamıştım. Gülmeleriyle utanmış ve kızarmıştım. "Kimliğin değişti sendemi kalsın yoksa reşit olmadığın için bendemi, yağız'ın ki bende merih kendinde kalmasını istiyor. İstersen sende durabilir." "Bana farketmez siz'de durabilir." "Peki, incelemek istermisin." Hafifçe kafamı salladım, merak ediyordum. Kimliği babamın elinden alırken sebepsiz yere heyecanlıydım. İlk baktığım şey soy ismimdi. Artık Duran değil Korkmaz olmuştum. Masal Alya Korkmaz, istemsizce gülümsüyordum. Kimliğe biraz daha baktıktan sonra babama geri verdim. Verirken hâlâ gülümsemeye devam ediyordum. "Bu kız böyle güzel gülerse işimiz var." Umut'un laflarıyla şaşkınca ona bakarken gülümsemem gitmiş ağzım açılmıştı. Benimle beraber diğerlerininde şaşırdığını hissediyordum. Annem'in bir anda ayağı kalkıp çığlık atmasıyla yerimde sıçramıştım. "Ateş duydunmu umut masala iltifat etti. Sonunda iyi anlaşıyorlar, sanırım ağlıyıcağım." "Duydum güzelim duydum, bende en az senin kadar şaşkınım. Ayrıca sana böyle bir bir şey için ağlamak değil gülmek yakışır. Gülüşünü kızımızla paylaşmış gibisin oda senin gibi muhteşem gülüyor." Babam'ın hem anneme hemde bana iltifat etmesiyle şaşkınlığım dahada artarken yine utandığım için kızarmıştım. Benimle beraber annem'de kızarmış ama bunu umursamadan babam'ın yanağına nayif bir öpücük kondurmuştu. Babam sırıtarak geriye sandalyesinde geriye yaslanmış annemde tekrar sandelyeye oturmuştu. "Hemen yemeğinizi yiyin okula geç kalıcaksınız." Diyen Kağan abiyle herkes kahvaltısına devam etmişti. Biten kahvaltıyla ben kimseye bir şey belli etmeden odama çıkmıştım. Hızla banyoya girip klozete eğildim ve kusmaya başladım. Kusmam bitince ağzımı yıkadım ve banyodan çıktım. Yatağa oturarak bir süre dinlendim. Her yemekten sonra istemsizce kusuyordum. Ne kadar çok yersem midem daha fazla bulanıyordu ve çok fazla kusuyordum. Elimden geldiğince az az yiyordum ki üvey babam bazen günlerce aç bıraktığı için alışıktım. Kendimi daha iyi hissedince çantamı aldım ve aşağı indim. Benden hemen sonra uğur ve umut'un gelmesiyle evden çıkmıştık. Uğur, umut ve ben alp abinin arabasına; merih,cenk ve yağız kağan abinin arabasına binmişti. Dünki gibi bir araba dolusu korumada peşimizden geliyordu. Okula varınca arabadan inmiş ve alp abi ile kağan abiye işlerinde kolay gelsin diyerek okula gitmeye başlamıştık. Uğur ve umut bizden ayrılıp üniversite'nin olduğu tarafa giderken bizde okula girmiştik. Girişimizle yine gözler üzerimizde toplanmıştı. Bakışları rahatsız ediciydi. Bu sefer fısıldaşmaları arasında dünki bayılma olayıda vardı. Kızlar bana nedenini anlamasamda sinirli bir şekilde bakıyordu. Biyolar onları takmadan okul binasına girerken bende peşlerinden gidiyordum. Merih'in durup bana dönmesiyle ne diyeceğini merak eder şekilde ona bakmaya başladım. ""Sınıf'ını biliyormusun, bide tekrar bayılmanı çekemem seni ben götürücem." Sözleri her ne kadar kırıcı olsada umursamamayı seçtim. "11/A" "Ah Harika bir benim sınıfıma gelmediğin kalmıştı oda oldu. Her neyse başa gelen çekilir hadi gidelim." Aynı sınıfta olmamıza şaşırmıştım, iyimi oldu kötümü oldu seçemiyordum. Benim için kiminle hangi sınıfta olduğum pekte önemli değildi. Sınıfa girmemizle gözler yine yine ve yine bize çevrilmişti. Merih gidip arkadaki ikinci sıraya otururken ben boş bir sıra arıyordum. "Buraya gel." Merih'in beni yanına çağırmasıyla ona eminmisin bakışlarıyla baktım. Benden nefret ederken yanına çağırması garip gelmişti. Hadi dercesine gözlerime bakmasıyla sakin adımlarla yanına gittim ve sıraya oturdum. ( O kadar yazıyorum bir oy çok görüyorsunuz. Gerçekten emek veriyoz burda olum bi tuşa bassanız eliniz kopmıyıcak. Lütfen rica ediyom bakın oy atın yaa.) Bir süre sonra öğretmen gelmiş ve ders başlamıştı. Ders fizikti dikkatle dinliyor ve not alıyordum. Benim aksime merih kafasını sıraya koymuş ve gözlerini kapatmıştı. Hoca'nın tahtaya bir soru yazmasıyla hemen çözmeye başladım. Hoca sırıtarak tüm sınıfa doğru konuştu." Kim bu soruyu yapabilir." Hiç kimse parmak kaldırmamıştı. Merih sıradan kafasını kaldırdı ve defterime baktı. "Sen çözmüşsün işte, neden el kaldırmıyorsun?" Ben tam kalkmak istemediğime dair bir cevap vericekken hocanın bana ifhafen konuşmasıyla ona döndüm. "Sen! Yeni kız, çok konuşmak yerine kalkta şu soruyu yap yapabiliyorsan." İyi ama ben ağzımı bile açmamıştımki. Bir şey diyemeyeceğim için ayağı kalktım ve tahtaya geçerek soruyu yapmaya başladım. Bir kaç dakika sonra bitirmiştim. "Doğru, oturabilirsin." Yerime geçerek dersi dinlemeye devam ettim. Zilin çalmasıyla merih sınıftan çıkmıştı. Ben ise yapıcak bir şeyim olmadığı için test çıkarıp çözmeye başladım. Bir süre sonra biten tenefüsle sınav zamanı gelmişti. Hoca'nın kağıtları vermesiyle soruların henüz diğer okulumda hiç işlemediğimiz yerden olmasıyla gerilmiştim. Sınav biraz zor geçmişti. Bazı yerlerde takılmıştım ve düşük almaktan çok korkuyordum. Hoca bir kaç saat sonra sonuçların açıklanacağını söylemişti. Sınavdan 85 almıştım. Gözlerim doluyordu, eve gidince ne olacağı hakkında hiç bir fikrim yoktu. Bu çoğu kişi için fizikte gayet yüksek bir nottu ama benim için 95 altı tüm notlar kötüydü. Merih ise 60 almıştı çok rahattı. Okul bitmiş eve gelmiştik. Yol boyunca hiç kimse konuşmamıştı. Salona geçmemizle herkesin salonda olduğunu gördüm. Bir süre sohbet ettikten sonra babam korktuğum şeyi sormuştu. "Eee çocuklar sınavdan kaç aldınız. Umarım yine düşük almamışsınızdır." "Hiç söylemesek olmazmı" "Olmaz cenk" "Pekii, 45 aldım." Babam sinirlenmişe benziyordu. Gözlerini cenk'ten aldı ve merihe baktı. "60 aldım." "En azından daha yüksek." Hâlâ sinirli duruyordu umarım benimkini sormazdı. Gözleri bu sefer yağıza gitti. "65 aldım." Gözleri sormak için son kez bana baktı. Derince yutkundum gözlerim dolmuştu. Ağlamamak için zor duruyordum. "85 aldım. Ö-özür dilerim bir dahaki sefere söz veriyorum daha yüksek alıcağım." Ellerim ve bacaklarım titriyordu. Babam'ın yüzüne bakamıyordum korkudan. Ayağı kalktığını gördüğümde korkum dahada artmıştı. Gözlerimdeki yaşlar akmaya başlamıştı. Hızla yanıma geldi ve koltuğa oturarak elini kaldırdı. Kafamı hemen eğerek elimle korudum. "L-lütfen yapma" Ellerimde hissettiğim büyük eller kafamdaki ellerimi çekmişti. Ellerim yüzümden çekilse bile kafamı kaldırmamıştım. Gözlerimden yaşlar akmaya devam ediyordu. Bu sefer babamın büyük elini yanağımda hissetmiştim. Nazikçe kafamı kaldırdı ve gözlerime şefkatle baktı. "Bana bak masal, yüzünü kapatma, sana vurmam. Sakın korkma benden güzel kızım." Laflarından sonra beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Bir eli kafamı göğsüne bastırıyor diğeri ise sırtımda dolaşıyordu. O an sırtımda dolaşan elinin yaralarıma uyguladığı acıyı umursamadım. Tek umursadığım şey babam'ın kollarında huzurlu hissetmemdi. Az önceki korkum tamamen gitmişti. Kafama kondurduğu öpücük beni mutlu ederken sırtımın bir anda fazla acımasıyla hafifçe inledim. Babam hızla geri çekilirken yüzümü hafifçe buruşturmuştum. "Ne oldu?" "H-hiç bir şey sadece..." Diyecek bir şey bulamıyordum. Söyleyecek bir yalanım yoktu. "Arkanı dönermisin." Israrla ama güven verircesine bakmasıyla arkamı döndüm. Switimi hafifçe yukarı kaldırdığını hissediyordum. Gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Babam dışındaki herkes ne olduğunu anlamaya çalışır şekilde bakıyordu. Switi bir anda bırakmasıyla bağırması bir olmuştu. "Kim yaptı bunları!!" Rekor kelime 1245 Yaw gecenin 2 sinde sizin için bölüm yazdım. Bi oyu çok görmeyin. Takip edersenizde çok mutlu olurum. wxq.nisaaa arkadaşımın regina adlı hikayesinede bir göz atarsanız müg olur. Yb ne zaman gelir bilemem size bağlı oy sınırı 30 oy bebişler. Byyyyyyyy |
0% |