Odaya geldiğimizde bir Viyanla birbirimize sorular sormaya başladık.

"Sen kaç yaşındasın Aycan?"

" 18 yaşındayım ve lise son sınıfım."

" ben de."

"Ne güzel.Viyan bana buraya gezdirir misin?"

" Tabii ki.Yarın müsaitsen okuldan sonra gezdiririm seni."

Viyanla biraz daha sohbet ettikten sonra artık herkes kendi evine gitmişti.

Bu süreçte hiç odamdan çıkmamıştım.

Odamda telefonuna takılırken kapımın çaldığını duydum ve"Gel." diye bağırdım.

İçeri sabah gördüm çalışanlardan biri girdi ve"Hanımım Şirvan ağa sizi çağırır."dedi.

Şirvanlı?O kimdi ki.

"Şirvan kim?"diye sordum kadına.

" Dedeniz hanım."dedi kadın.

Bana hanımın demekten vazgeçmeliydi.

" Lütfen bana Aycan veya kızım deyin."

"Olur mu öyle şey hanımım?"

" olur neden olmasın?"

"Olmaz hanımım ayıptır."

" Olur mu öyle şey abla kaç yaş büyüksün benden.Lütfen."

" Ama Nisa Hanım ona kızım dememizden hiç hoşlanmazdı."

" ama ben Nisa değilim lütfen bana Hanım demeyin."

" Peki kızım sen nasıl istersen."

Odadan çıktığımızda kadının adının Ayşe olduğunu öğrendim.

Ayşe abla beni bir kapının önüne bıraktı'deden içerde kızım seni bekliyor'dedi ve gitti.

Kapıyı tık tıkladım ve ses gelmesini bekledim

İçeriden'gel'sesi gelince içeriye girdim.

Karşımda hafif göbekli Altına siyah şalvar giymiş başında takılı kasketi ile odadaki koltukta oturuyordu.

Yanakları tombikti ve bu bende Onun yanaklarını sıkma isteği uyandırıyordu.

Ben kapının önünde beklerken dedem yani Şirvan ağa gelesin keçemin oturasın yanıma."diyerek elini oturduğu sedire vurdu.

Şirvan Ağa'nın yanına gidip oturdum.

Şirvan Ağa bana dönüp"Bi xer hatî malê keçamin." dedi.

Ne dediğini anlamamıştım.

"Ne?" dedim şaşkın şaşkın Şirvan ağa'ya bakarken.

Histerik bir gülüş attı Şirvan ağa.

"Evine hoş gelmişsen keçamin."

"He anladım.Hoş buldum teşekkürler."

"Nasıl buldun bakalım bizim aileyi?"

"Bilmem bazı kişileri görmedim. Sadece abilerimi ve kuzenlerimi gördüm."

"E o zaman aşşağı inelim tanışın."

"Tamam."

Ayağa kalktım ve kapıya yöneldim fakat çıkmadım.

Arkamı döndüm ve tekrar Şirvan ağanın yanına ilerledim.

"Bir şey sorabilir miyim acaba?"diye sordum Şirvan ağaya.

"Sor keçamin."

Elimi havaya kaldırdım ve"Bir kere yanaklarınızı sıkabilir miyim"diye sordum çünkü o yanakları sıkmadan bana rahat yoktu.

Bunu söylediğimde yüzündeki ifadeyi şaşkınlığa bıraktı Şirvan ağa.

Şaşkınlığını üzerinden atar atmaz başına olumlu bir şekilde aşağı yukarı salladı.

Hemen yanına oturup yanaklarını sıkmaya başladım.

Biraz yanaklarıyla oynadıktan sonra odadan çıktım ve kendi odama girdim.

Aşağıya ineceğim için üzerimi değiştirmeye başladım.

Canlarım özür dilerim.

Yeni bölüm atamadım.

Biraz fazla yoğundum.

Lütfen kusura bakmayın.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

Sizleri seviyorum.

💋❤