@okurum55
|
Dolabımı açıp içinden lacivert şortlu bir takım aldım ve giydim.Telefonumu da alıp aşağıya indim. (kolye ve küpeler yok.) Ev ahalisinin nerede olduğunu bilmediğim için daha önce Ayşe abla ile gittim mutfağa gittim. Mutfağa girdiğimde Ayşe ablaya seslendi ve herkesin nerede olduğunu sordum. Ayşe abla arkasını döndüğünde bir anda"hih!"diye bağırdı. Onun bağırması ile ben de irkildim. Mutfaktaki herkes bana döndü ve ellerini ağızlarına kapatıp gözlerini kocaman açıp bana baktılar. "Ayşe abla ne oldu ?"diye sordum telaşla. "Keçemin(kızım)bu ne çıplak çıplak geziyorsun konağın içinde. Tövbe tövbe." Cidden bunun için mi böyle bir tepki vermişlerdi. "Nerem çıplak Ayşe abla ya akşam oldu ben de rahat bir şeyler giyindim." Ayşe abla ellerini göğsünde birleştirip başını tavana doğru kaldırdı ve "Allah'ım başımıza taş yağacak yarabbim!"diye söylenmeye başladı. Hayır yani bu kadar abartılacak ne vardı ki anlamamıştım. "Ayşe abla sen onu bunu bırak da herkes nerede onu söyle." Yemek odasındalar da sen böyle mi gideceksin odaya keçamin?" "Evet Ayşe abla ya.Ne olacak ki?" "Ayıptır kızım.Deden,baban,abilerin, kuzenlerin,amcaların,hepsi orada." "E yani?" "Kızım onlar senin büyüğün.Hem onlar erkek.Onların yanında böyle gezmek olur mu?" "Olur olur neden olmasın ki? Neyse kapatalım bu konuyu yemek odası nerede? "İyi madem gel ben seni götüreyim." Ayşe abla ile mutfaktan çıkıp avluya indik ve oradan da bir hole girdik.Biraz daha yürüdükten sonra bir kapının önünde durduk. Ayşe abla"İçeri geç keçamin herkes buradadır."dedi ve gitti. Ayşe abla gittikten sonra ben de odaya girdim. Odaya girer girmez herkesin bakışları bana döndü. Herkesde teker teker göz gezdirdiğimde Murat bey,Deniz abim ve Ateşin şaşkınlıkla Yaman, Bora,ve Baran abim ise çatı kaşlarla bana bakıyordu. Masaya yaklaşıp boş sandalyelerden birine oturdum. Sağ yanımda Esra,sol yanımda ise kendisini tanımadığım bir hanım vardı. Karşımda ise Yaman abim bana çatık kaşlarla bakıyordu.Onunla bakışmaya devam ederken içeriye Şirvan ağa girdi. Şirvan Ağa'nın içeri girmesiyle herkes ayağa kalktı.Bu sefer şaşkınlıkla bakan bendim.Herkes ayaktaydı fakat ben oturuyordum.Şirvan ağa'ya döndüğümde dudaklarını birbirine bastırmış gülmemek için kendini zor tutuyor gibi görünüyordu.Hemen ben de diğerleri gibi ayağa kalktım. Şirvan Ağa masanın başına geçti ve oturdu.Elini kaldırarak bir işaret yaptığında herkes tekrar yerine oturmuştu. Ben de diğerlerini oyarak yerime oturdum. Yerime oturduğumda Ateş Yaman abimin yanından bana"Aycan bence gidip üstünü değiştir üşürsün böyle hadi."dedi. "Yok üşümem."deyip kestirip attım. "Ama ya üşürsen?" "Her yer kapalı Ateş.Nasıl düşeyim?" "Olsun sen yine de bir değiştir üstünü." "Hayır. Değiştirmeyeceğim!" Biz Ateşle böyle kavga ederken Murat bey olaya dahil oldu. "Keçamin kardeşin doğru söyler. Üşürsün böyle de git değiştir üstünü." "Üşümem ki ben.Değiştirmeyeceğim üstümü."diyerek konuyu kapatmaya çalıştım fakat Yaman abimin bu konuyu kapatacak gibi bir hali yoktu. Yaman abim gözlerini kısıp"Aycan şu üstünü değiştir hayde!"dedi. Ben de onun gibi gözlerimi kısarak "değiştirmiyorum!"dedim. Yaman abim bir anda sofradan kalkarak yanıma geldi. Ellerini göğsünde bağladı ve "Değiştirmiyorsun öyle mi?"diye sordu. Ben de kollarımı göğsünde birleştirerek"Değiştirmiyorum."dedim. Yaman abim"iyi o zaman bunu sen istedin."dedi ve kolumu tuttu. Kolumu tuttuğu gibi beni masadan kaldırdı ve eğilip omzuma aldı. "Ne yapıyorsun be salak!" "Sana üstünü değiştir dedik. Ayrıca abiye salak denmez."diyerek çıkışa doğru yürümeye başladı. Kapıdan çıkmış odaya doğru yürürken ben hala bağırıyordum. "Ya bırak beni ne varmış ki üstümde gayet normal bırak!!" "Gayet normal mi? Sorun üstünde bir şey olmaması zaten.O kadar erkeğin içinde şu giydiğine bak!" Sonunda odaya gelmiştik.Yaman abim odaya girdi ve beni yatağa bıraktı. "Hemen üzerini değiştir ben kapıda bekliyorum yemeğe geç kalmayalım" dedi ve benim bir şey dememi beklemeden odadan çıktı. Oflayarak dolabımın kapağını açtım ve içinden gri eşofman takımı alıp giyindim. Kapıyı açıp odadan çıktım. Yaman abimi dediği gibi kapıda bekliyordu.Beni görünce yaslandığı duvardan ayrılıp yanıma geldi ve beni baştan aşağı süzdü. Aslında bu konaktaki herkes uzun elbiseler giyip saçlarına da şal tutturarak geziyorlardı. Ama bu benim için geçerli değildi. İstediğimi giyebilirdim. "Güzel.Yakışmış artık aşağıya inelim yemeğe geç kaldık haydi." Yaman abim bunlara söylerken merdivenlerden inmeye başlamıştı bile. Yemek odasının önüne geldiğimizde direkt içeriye girdik ve eski yerlerimize oturduk.Somurtarak kollarımı birbirine bağladım. Masada birkaç kıkırtı sesi yükselmişti. Şirvan ağa"Evet yeter susun artık!" diyerek masadaki herkesi susturdu ve bana döndü. "Evet.Aycan abilerin ve kuzenlerinle tanışmışsındır lakin amcanları, halanları ve Yade Rozan'ı tanımazsın." Ben de ona döndüm ve konuşmaya devam etmesi için yüzüne baktım. Şimdi gelelim ailenin diğer üyelerine. Sol taraftaki kadın Roya halan, yanındaki de eşi Ahmet.Roya Hakan ,Berzan ve Ömer'in dayesidir." Daye neydi ki? "Daye neydi acaba?" "Anne.annesidir." "He tamam. "Bu amcam Mustafa bu da yengen Şevin.Haktan, Onur ve Tarık ta Mustafa amcanın oğulları. Bu da ikinci amcan Yusuf ve işi Dilan. Can,Muhammed ve alperen'in babası. Ve bu da küçük halan Viyan.Rezan,Ali ve Toprak'ın annesi.Yanındaki de Viyan halanın eşi Mehmet. Son olarak bu da babaannen Yade Roza."diyerek sonunda konuşmayı bitirmişti Şirvan ağa. ~~~~~ Yemek faslı bittikten sonra odaya çıkmıştım ve şu an annemi arayacaktım. Yatağın üzerine oturdum ve görüntülü bir şekilde annemi aradım.annem telefonu ikinci çalıştan sonra açmıştı. "Annem."dedim sevinçle. "Kızım."dedi annem de benim gibi. "Nasılsın kızım?oOrada sana iyi davranıyorlar mı?" "Evet anneciğim merak etme.Abimle babam nerede? "Baban hala ofiste ağabeyin ise odasında." "Abime verir misin anne onunla da konuşayım.Çok özledim abimi" "Tamam kızım bekle telefonu abine götüreyim." Annem telefonu kendi yüzünde tutmuş bir şekilde abimin odasına ilerliyordu. Annem abimin odasına girdiği gibi abim bağırmaya başlamıştı. "Ya anne kaç kere dedim sana kapıyı çalarak gir diye!!" "Ne bağırıyorsun oğlum kardeşin aradı seni istedi ben de getirdim." "Aycan mı aradı versene telefonu." "Al" Abim telefonu eline aldı ve anneme "Tamamdır anneciğim sen odadan çıkabilirsin teşekkür ederim."dedi. Annemin çıktığını kapı sesinden anlamıştım. "Aycan nasılsın?" "İyiyim abi sen?" "İyi ben de nasılsın iyi misin nasıl davranıyorlar sana?" "İyiyim merak etme ama seni çok özledim." "Ben de seni özledim güzelim." "Abi o kız nasıl iyi anlaşabildiniz mi?" Hayır güzelim anneme sürekli daye(anne) deyip duruyor.Bana da brak(abi)diyor. Ne dediğimi anlamıyoruz sorunca da cevap vermeden odasına gidiyor bir daha da çıkmıyor.Sen ne yaptın iyi anlaşabildin mi?" "Yani daha o kadar çok muhabbet etmedik ama 4 abim,bir ikizim,12'de erkek kuzenim varmış.Hiç kız yokmuş." diyerek abime anlatmaya başladım. Abimle biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattım ve saat geç olduğu için yatağa girip kendimi uykunun sıcak kollarına bıraktım.
Canlarım kusura bakmayın Telefonu bozuldu için yeni bölüm atamadım Şu an bile annemin telefonundan hesabıma girip yazıyorum. Her neyse umarım beğenirsiniz. Yorum yapmayı ve yıldızı parlatmayı unutmayın sizleri seviyorum. ❤️💋
|
0% |