Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@okurumsuokur_1

"komutanım?"

"söyle"

 

"şimdi siz ciddi ciddi gidiyomusunuz?"

 

maskenin altından hafifçe tebessüm ederek kafamı aşağı yukarı salladım

 

"ciddi ciddi gidiyorum Barbar"

 

"biz size alışmıştık be komutanım"

 

"yeni gelen komutanınıza da alışırsınız Baki"

 

Kalkan timi ile beraber askeriyenin bahçesinde çardaklarda oturuyorduk yaklaşık 20 dakika önce tayinimin çıktığını hepberaber öğrendik yarın sabah da orda olmam söylenmişti

 

"komutanım?"

 

"söyle Barbar söyle"

 

"kızmayın komutanım"

 

"kızmıyorum Barbar"

 

"şimdi siz hiç maskenizi cıkarmadınız biz sizin yüzünüzü görmedik gitmeden çıkarsanız maskenizi?"

 

"olmaz"

 

"neden olmaz?"

 

"Barbaros, çok kaşınma canım kardeşim"

 

Emir benim yerine cevabı ilettiği için sustum sanki ben istermiyim şu maskeyi yedi yirmidört takmayı oksijen yetersizliğinden hık diye gidecem en sonunda ama işte emir demiri keser

 

"komutanım nezaman gideceksiniz?"

 

"birazdan cıkarım Sedat, yarın sabah orada olmam lazım"

 

kolumu kaldııp saate baktım

 

"hatta ben kactım , kendinize dikkat edin ,hakkınızı helal edin ,benim hakkım hepinize helaldir"

 

" helal olsun"

 

"helal olsun komutanım "

 

"helal olsun"

 

"helal olsun komutanım sizde dikkat edin kendinize"

 

"hadi eyvallah "

 

ayağa kalkıp alay binasına girdim koridorun sonundaki odama gidip eşyalarımı topladım üniformamı çıkarıp kıyafetlerimi giyidim ve çıktım .

binadan çıktığımda koca bir tabur insan belirdi önümde beni görünce selam durdular

selamlarını aldıktan sonra oratalarından yürüyüp arabama bindim ve şuan tek duam yeni yerimdede bu şekilde saygı görüp sevilmek.

 

Eve uğramadan direk hava limanına gittim . evi zaten önden göndermiştim arabayıda hava limanında görevliye verip gönderttim ve şimdi uçak saatini bekliyorum . telefonumu alıp sosyal medya heaplarımı kontrol ettim ardından mealimi kontrol ettikten sonra ekranı kapattım . bi beş on dakika sonra ekranıma bi çağrı düştü bu kimdi şimdi benim arayanım yoktu ki tam kapanacakken açtım

 

"iyi günler Umay KAYAHAN ile mi görüşüyorum?"

 

"evet"

 

"Umay hanım ben ***** HASTANESİ'NDEN arıyorum 10/11/1997 yılında sizinle aynı saatte

dünyaya gelen bir bebekle karıştırıldığınız düsünülüyor "

 

"nasıla olabilir bu?"

 

"inanın bizde bilmiyoruz Umay hanım "

 

"sizin sorumluluğunuzda olan bir şey bu bir hatta iki insanın hayatıyla oynadınız siz bunun farkında mısınız?"

 

"Umay hanım biraz sakin olun yarın saat 12.00'da hastanemize gelirseniz DNA testi yapacağız iyi günler"

 

"tamam "

 

diye kesip attıp telefonu hırsla kapattım , maskemden dolayı üzerimde olan gözler daha da arttığını hissettim , aldırmadan ayağa kalkıp tek valizimide aldım uçaga geçtim..

 

🖤

🖤

🖤

uçaktan indiğimde saat gece 02.00 arabam hava alanına getirilmişti . arabamı teslim aldıktan sonra lojmanlara gittim

 

"hayırdır ablacım bi sorun mu var?"

 

"hayır yok "

 

"e o halde nereye ?"

 

"evime "

 

önümdeki asker güldü . aslında direk kimliğimi gösterirdim de biraz uğraşmak istedim

 

"abalcım burası askeri lojman askerler ve şehit aileleri kalabilir , hem böyle maskeli falan gece gece git evine yat ablam benide ugraştırma be "

 

" izin verirsen zaten girip evime yatacam "

 

"sen laftan anlamaz mısın kardeşim"

 

"öff çok uzadı al"

 

kimliğimi çıkarıp gösterince gözleri ayrıldı bu tepkiyi çok seviyorum

 

"k-komutanım ben özür dilerim"

 

"tekmil ver asker!"

 

" Çavuş İbrahim GÜZEL ,Aydın emredin komutanım "

 

"rahat asker"

 

kapıdan içri girdiğimde dışarı bes kişi çıkıyordu vücutlarına ve boylarına bakılacak olursa askerlerdi . önüme dönüp yürümeye devam ettim onlarda beni fark etmiş olacak ki meraklı meraklı bakış attılar . yanlarından geçerken baş selamı verdim onlarda selamımı aldı

 

içlerinden birinin " sehit yakını herhalde " desigini duydum eve girdiğimde hiçbir eşya yerleşmediği için darma dumandı , hemen üzerime ünüformamı geçirdim bordo beremide yakama yerleştirip yola cıktım .

 

biraz ileride bir arabanın yolu kestiğini gördüm tugaya oldukça yakındı biraz ileride durduğumda iki kişi arabadan silahlarıyla indiler ağızları puşiyle sarılıydı ellerindede keleşler vardı silahımı kontrol ettim ardından tekrar önüme döndüm hallederdim bunları .

 

ikiside silahlarını indirmeden yanıma geldiler kapımı açıp beni içinden çıkardılar arabadan çıktığımda arabadan üçüncü kişi indi

 

"A-aslan "

 

maskemdeki aslan işlemesini görmüştü

 

"he ya Aslan "

 

"seni gökte ararıken yerde bulduk ha"

 

"beni ben istersem bulursun "

 

"yoo ben istemişem"

 

"he dayağı siz istediniz "

 

kollarımdan tutanın karnına dirseğimle vurup önüme aldım diyerinin ayağına sıktım bu salakların silahlarında susturucu vardı belimdeki silahı çıkarıp havaya sıktın ne olur ne olmaz ,birazdan gelirdi askerler

 

"ula dutun şonu ha "

 

" gel gel ben seni dutacam"

 

önümdekinin kafasına silahın kabzasıyla vurup yer düsürdüm dierine gittim onudan silahını aldım ve yumruklamaya başladım

 

" bak sen beni tutmak istedin tutamadın , ben istedim şıp elimin altındasın "

 

yakasından tutup arkama fırlattım doğruldugumda karnımda bi sızı hissettim ayağından vurduğum it beni vurmuştu ayakta titriye titriye silahı bana doğrultmuştu belimden silahımı çıkarıp vuracakken bir silah sesi daha geldi bu sefer karşımdaki it göğsünden vurulmuş yere düşmüştü hızla arkamı döndüm yarama acıdığı için hafifçe inledim karşımda sabah lojamnda gördüğüm bes kişi ve yanlarında da binbası vardı . selam durdum tekmil vermemi beklemeden konuştu

 

 

" şunalrı alın birinizde arabayı alın "

 

ben de elimdeki tabancamı belimdeki yerine taktım ardından arabama doğru ilerlerken binbası bagırdı

 

"Asker!"

 

ona döndüm

 

" emredin komutanım"

 

"anahtarı ver ve tugaya yürümeye başla"

 

anlasılan çatmıştık yaramı görmmesi imkansızdı it kara delik açmıştı resmen

ama ben de Aslansam bu adama boyun eğemem

 

"anahtar arabada komutanım"

 

diyip yürümeye basladım

 

"koş Asker koş"

 

koşmaya başladım binbası ise arabayla hemen yanımda ilerliyodu

 

tugaya vardığımızda durdum oda arabayı park edip anahtarı bana verdi

 

" tugay etrafında yirmi tur başla"

 

aklımca dayanıklılıgımı kontrol ediyordu kadın olduğumdan dolayı tüm tugay bahçede iken aklı sıra beni rezile edecek sen görürsün binbaşı ilk günden sataşamayı . tugayın etrafında yaralı halimle yirmi tur attım ardından şınava başlattı hatta o da yetmezmiş gibi sırtıma ayağıyla bastı. o binbaşıysa bende aslandım yaramdan dolayı çok hafif zorlanıyordum ama inadına daha hızlı çekmeye devam ediyorum ben hızlandıkça ağırlığını daha çok veriyor .

 

"ASKER NE OLUYO BURADA?"

 

üzerimden hızla ayaga kalktı bende ayağa kalktım karşımda albay duruyordu selam durdum binbaşı tekmil verdikten sonra önüme gelip maskeme el attı bir adım geri çekilince

 

"ne bu hadsizlik karsında üssün var çıkar o maskeni"

 

"Binbaşı"

 

"emredin komutanım "

 

"seninde katşında üstün var bu ne laubayilik "

 

"emredersiniz komutanım"

 

albay iki adımda gelip önümde durdu

 

"tekmil ver asker"

 

"U-"

 

"asker tekmil ver "

 

"U-"

 

"ASKER SANA TEKMİL VER DEDİM"

 

lan adam kod ası istiyo ya mal Umay

 

"ASLAN , EMREDERSİNİZ KOMUTANIM "

 

"işte bu "

 

yüzüne bir sırıtma oturmuştu ki yaramı görünce kaşları çatık şekilde bana baktı

 

"asker yaralısın"

 

"evet komutanım "

 

"ne diye koşar zıplarsın "

 

"emir demiri keser komutanım"

 

kafasını aşağı yukarı yavaşca salladı

 

" Binbaşı odama "

 

"emredersiniz komutanım"

 

"Aslan sende revir yürü "

 

"emredersiniz kormutanım"

 

alay binadına yürüdüm revir yazan odaya girdim 20 li yaşlarda genç biri vardı yarama hemen dikiş attırıp çıktım albayın odasına gidip gerekli işlerimi hallettikten sonra odama geçtim biraz durduktan sonra albay tekrar cağırdı

 

" gel aslan "

 

"beni emretmişsiniz komutanım "

 

"evet artık maske takmak zorunda değilsin istediğin zaman çıkarabilirsin çünkü artık yer degiştirmeyeceksin"

 

"emredersiniz komutanım "

 

"ha bide yeni timin Binbaşının eski timi, binbaşını başka time verdik "

 

"emredersiniz komutanım "

 

"yaran zorlayacaksa eve git rapor vereyim bir hafta "

 

"aman komutanım kafayı yerim yapmayın"

 

"ah aslan ah biliyodum böyle diyeceğini omdan sordum ya, neyse cıkabilirsin"

 

"emredersiniz komutanım "

 

elimdeki dosyayla beraber dışarı çıktım dosyaya hızlı bir sekilde göz atıp kapattım

 

"çavuş"

 

"emredin komutanım"

 

"binbaşının timini eğitim alanında topla"

 

"emredersiniz komutanım "

 

dosyadakiler sabah gördüğüm kişilerdi toplam 5 kişiler

 

ARAS GÜLER 23 yasında timin en genci manisalı aynı zamanda assubay

 

Bekir Bozdağ 25 yaşında muş doğumlu asteğmen

 

Ali Kınık 24 yaşında mardin doğumlu asteğmen

 

Osman Gülay 30 yaşında timin en büyüğü kıdemli üsteğmen Edirneli

 

Dursun Akbulut 26 yaşında o da üsteğmen

 

 

"bizi emretmişsiniz komutanım"

 

"evet bi tanışalım dedim gerçi ben sizi tanıyorum ama siz beni tanımıyosunuz"

 

"olurmu komutanım Aslanı kim tanımaz"

 

"gerçek kimliğimi biliyomusun amatör "

 

"kisira bakmayın komutanım"

 

"neyse ben Aslan biyorsunuz gerçek ismim Umay Karahan 27 yasındayım"

 

"memnun olduk komutanım "

 

"şimdi kurallarıma gelcek olursak çok sıkan birisi değilimdir saygı çerçevesini geçmedikten sonra benim için sıkıntı yok askeriye kapısından çıktıktan sonra komutanınız değil arkadaşınızım sizlerde öylesiniz benim için bir dersiniz olursa asla çekinmeden geliyosunuz "

 

"emredersiniz komutanım "

 

" e hadi o halde bi cay iceriz değil mi ?"

 

"valla iceriz komutanım"

 

"hadi ohalde Güler koş bize çay kap gel "

 

timin hepsi gülmeye baslayınca Aras kosarak çay almaya gitti bizde çardaga geçtik

 

"Osman abi kıvranmada sor istediğini"

 

"yav komutanım yani kusura bakmayın ama maske neden takıyosunuz?"

 

"bundan mı çekiniyodun be abi , ben sürekli yer değiştiririm hatta hiç askeriyede görülmüşlüğüm yok daha geçen askeriyeye indim oradaki timimi de çok severdim Allah var hepsi abim kardeşim gibi neyse daha onlar bile yüzümü görmüş değiller, sizede alışacam insallah"

 

"valla komutanım alışmamış haliniz bu ise alısınca vay halimize"

 

"duyamadım Mardinli"

 

"şey k-komutanım yani ben sey"

 

"şaka olğlum şaka kasma kendini en nihayetinde birbirimize sırtımızı yaslayacağız ben konusmazsam siz hic konuşmuyosunuz"

 

" yanlız komutanım iyi ki geldiniz de bizi şu binbaşıdan kurtardınız"

 

"niye ki?"

 

"komutanım hadi eğitimleri geçtim oturduğumzu gördüğünde ağzımıza ederdi bibaşı ya bizi ezerdi sürekli rütbeliymişte neymiş "

 

"ilk olarak benim eğitimlerim daha zor onu söyliyim "

 

"ne yapıyoruz komutanım"

 

"uçaktan atlıyoz Bozdağ "

 

"çok şakacısınız komutanım "

 

" gül sen gül Akbulut atlayınca görürsün"

 

"harbi ciddi siniz "

 

"harbi ciddiyim"

 

"nyshadi çaylarınızı için"

 

"Ay KOMUTANIM "

 

"NE OLDU ALİ"

 

"Siz yaralanmıştınız "

 

Ali'nin kafasına şaplağı geçirdim

 

"ödümü kopardın hayvan herif"

 

"pardon komutanım "

 

"cidden Umay bide o halinle koştun şınav falan cektin iyi misin ?"

 

"iyiyim abi ya abartılacak bir şey yok "

 

"iyi ohalde sen bilirsin"

 

cayımı kafama dikip ayağa kalktım

 

"hadi bana müsade hastaneye gitmem lazım"

 

"e hani iyiydiniz komutanım?"

 

"e zaten iyiyim Güler , baska işim var "

 

" ula Aras az sus da karışma "

 

"ne yapim Dursun komutanım merak ettim"

 

"Umay komutanım çok yanlış yaptınız "

 

"ne yapmısım?"

 

"komutanım siz samimi olun dediniz bu cıvışık civa hemen cıvıyo ondan dedim"

 

" hadi bakalım size doyum olmaz Aslan kaçar"

 

alay binasına girip albaya rapor verdim ve izin istedim ardından odama girip üzerimi değişip çıktım ...

.

.

.

.

.

 

hastaneye girdiğimde danışmaya odayı sorup merdivenlerden çıktım odanın önündeyken odanın içinden sesler geliyordu demekki gelmişlerdi ama benim zaman takıntım olduğu için tam 12.00 da içeriye girdim odada gergin hava vardı doktorun karsısındaki koltuğa oturdum

 

"Umay hanım da geldiğine göre başlayalım, hemşire hanım Canan hanımdan başlayalım "

 

"ay ben iğneden korkarım"

 

"merak etmeyin Canan hanım acımicak "

 

"yaa başka bir şekilde yapamıyomuyuz yaa benim cildim hassasta"

 

"yapıyoruz canım istersen gel sen kafanı duvara vurayım acıamdan akar kanın , kalk çabuk işimiz gücümüz var sabaha kadar senin mırıltınımı dinleyelim biz"

 

sert cıkışım üzerine Canan ayağa kalkıp tıpış tıpış hasta koltuğuna oturdu ,kız o kadar gıcık görünüyo ki anlatamam kısacık cırtlak pembe mini etek üzerine yine cırtlak yesil bi bulüş , onun üstüne de hiç alakası olmayan siyah bi kürk zaten platin sarı saçlarını hiç saymıyorum

 

 

"Umay hanım sıra sizde"

 

ayağa kalkıp gömleğimin kolunu yukarı sıyırdım . kollarım damarlı olduğu için hemşire hiç zorlanmadan kanı aldı

 

"babalardan da alalım"

 

cananın yanınadaki adam dimdik yürüyordu yaşına rağmen çok dinç görünüyor. onlardan da kanı aldılar

 

" evet yaklaşık-"

 

"yarım saat"

 

"anlamadım Umay hanım ne yarım saat"

 

"sonuçlar yarım saat içinde çıksın"

 

"ama-"

 

tam o sırada doktorun telefonu çaldı açıp konuştu ve bana döndü

 

" 15 dk sonra alırsınız sonuçları "

 

kafamı yana eğip kaldırdım kimdi ki acaba arayan nys benimde işime gelmişti

 

"Canan bence sen benim kıImsın hissediyorum hemde güzelliğinden belli , bu paçoz gibi çirkin değilsin "

 

Canan'ın yanındaki kadın va adam bi abna baktı bi Canana yüzlerinde sırıtış oldu .

 

"hıı aynen bak tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş"

 

"sen ne biçim konuşuyosun be benim karımla yediğin dayakları ne çabuk unuttun"

 

"unuturmuyum hiç aynısını sana yaşatmadan ne unuturum ne de ölürüm"

 

doktor içeriye elinde kağıtlarla girdi

 

"öncelikle hastanemiz-"

 

"sadede gel direk"

 

" Canan KARATAY HASAN KARAHAN'IN, UmayKARAHAN CELİL KARATAY'IN %99,9 DNA Uyuşması var"

 

"ay ben demiştim bu paçoz benden çıkmamıştır diye "

 

"kadın senin ağzını yırtarım benim hakkımda düzgün konuş"

 

"asıl sen benim karım hakkında doğru konuş lan"

 

diyim Hasan üstüme fırladı tam tokat atacakken Celil karatay elini tutup büktü

 

"asıl önce sen kime , kimin kızına el kaldırdığına dikkat et"

 

Hasan ,Canan,Cemile üçlüsü odadan kactılar odada sadece biyolojik ailem ve ben vardım birden karsımdaki kadın ağlamaya başladı

 

"hanım niye ağlıyorsun kurtulduk o kızdan "

 

"ona mı ağlıyorum sence Celil , meğer benim kızım benden uzakta büyümüş ilk kelimesini duyamadım, yürümesini ,koşmasını düsünce koşamadım"

 

karşımdaki kadın hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ederken içimde bi bururkluk oluştu

 

"Bayrak"

 

ikiside şaşkınca bana baktı

 

"ne dedin kızım anlamadım"

 

"ilk kelimem Bayrak olmuş"

 

o an size yemin edebilirim Celili karatayın göleri ışıl ısıl oldu daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım

 

"kızım nereye ?"

 

"evime hanımefendi "

 

"Meryem, adım Meryem "

 

"bizde kalmıyacak mısın?"

 

"Celil bey bana da hak verin biraz düsüneyim "

 

"yok bırakmam annem ben seni"

 

"Meryem hanım lütfen zorlaştırmayın"

 

"bari bu akşam yemeğine gel kızım he olmazmı?"

 

"peki, tamam siz bana konum atarsınız "

 

"tamam yavrum ha telefonunu ver"

 

"yazın 0541********"

 

"dikkat et kızım ben abilerinide çağıracam kesin gelsinler"

 

yuh abilerin derken kaçtanr var . neyse hastaneden çıkınca eve geçtim duş alıp yarama pansuman yaptım ardından telefonuna gelen mesaja bakıp evden çıktım

 

"kolay gelsin İbo"

 

"sağolun komutanım"

 

verilen konuma doğru arabayı sürdüm güzel bir villa tarzı evde durdum arabadan inip kapıyı çaldım kapıyı hizmetli olduğu kıyafetlerinden belli olan biri açtı

 

"ben Umay"

 

"ah Umay hanım buyrun "

 

yolda ayıp olmasın diye aldığım tatlıyı uzattım ve salon olduğunu düsündüğüm yere ilerledim Meryem hanım veni görür görmez ayağa fırladı

 

"ay kızım hoşgeldin beni çok mutlu ettin"

 

"hoşbuldum Meryem hanım"

 

kadının gülen yüzü hafif solsada tekrar gülmeye başladı

 

" hadi gel otur abilerin ve ikiz kardeşinle tanıştırayım "

 

koltuğa oturdum Celil bey gayet memnun şekilde gülüyor ve bana bakıyordu

 

"Alparslan,Deniz, Oğuz gelin hadi misafirimiz geldi "

 

bahçeye çıkan cam kapıdan üç kişi girdi yani hoy maşallah denecek cinstendiler spor yaptıkları belliydi üçüde karşımdaki üçlü koltuğa oturdular

 

"cocuklar size anlatmıştım bu Umay kız kardeşiniz, Umay bunlar da abilerin en büyük abin Oğuz, ortanca abin Deniz ve ikiz kardeşin Alparslan "

 

küçük bir baş selamı verdim

 

"kaç yaşındasın?"

 

"27"

 

"şimdiye kadar neredeydin?"

 

"Hakkari"

 

"neden şimdi burden çıkıp ben sizin kardeşinizim dedin?"

 

"ilk olarak ben çıkmadım hastaneden aradılar benide bende bugün gece geldim zaten buraya ikincisi ben demiyorum kardeşinizim diye Meryem hanım ısrar etti bende kırmayıp geldim "

 

"ne iş yapıyosun , vücudun baya gelişmis"

 

ha hadi açıkla

 

"yakın dövüşle ilgileniyorum "

 

"hımm var mısın bir ravnda , tabi beni yenemezsin ama -"

 

"varım"

 

"gel hadi "

 

"oğuz oğlum yapma "

 

"anne sen karışma "

 

beraber bahçeye çıktık diyerleri sandalyelere otururken biz ayakta karşı karsıya durduk ben Alparslan'ın yüzünü incelerken yumruğunu salladı hemen eğildim ve ayğına tekme vurdum düşecek gibi oldu ama hemen toparladı bana doğru ayğını salladı ayağını tutup yüzüne yumruk vuracakken tuttuğum ayağından destek alıp diyer ayağını kaldırıp suratıma sağlam bir tekme attı geriye doğru sendeledim hatta düşmeye çok yakındım ki doğruldum basım dönmedi değildi . Meryem hanım öne doğru atıldı ama Celil bey kolundan yakalayıp yerine aturttu . sersemliğimden yararlanıp bir yumruğu da karnıma geçirdi işte bu iyi olmamıştı yarama gelmişti . inlememek için dudağımı ısırıp öne doğru eğildim

 

" bence kendini geliştirmelisin "

 

cevap vermedim hala acımı dindirmeye çalışıyordum

 

" yalan söyledi demek ki abi yakın dövüşle ilgilense karnına bir yumruk yedi diye iki büklüm oldu "

 

"baba annemide al yukarı çık , Deniz , Alparslan sizde yukarı hadi"

 

"abi biz niye gidiyoruz?"

 

"hadi Alp hadi aslanım hadi"

 

onlar içer geçince bana döndü

 

"sende her kimsen bilmiyorum DNA testi doğru çıkmış olması seni hemen kabulleneceğimiz anlamına gelmiyor bi-"

 

eğildiğin yerden doğruldum tam konuşacakken arkasından gelen adamı fark ettim silah Oğuz'a doğrultulmuştu hemen ona doğru atılıp onu arkama aldım ve silah patladı eski yaramın yerini tekrar bir kurşun da yanına geldi ardından bir silah daha patladı ve karşımdaki adam yere düştü

 

"Abi"

 

"ABİ"

 

"Oğuz"

 

"Oğlum"

 

hepsi bahçeye çıktılar hepsi de oğuzun yanına gittiler vücudunu kontrol etmeye basladılar o an anladım ki burada da yerim yoktu yarama elimle baskı yapa yapa bahçeden çıktım arabama binip çalıştırdım ...

 

KARATAY AİLESİ:

 

Her biri silah sesiyle asağı adeta uçtular akıllarında tek bir isim vardı o da Oğuz bahçeye indiklerinde hemen Oğuzun yanına gittiler vücudunu kontrol ettiler Alparslan abisini bırakım adamın yanına gittiler tek kurşun vardı vicudunda fakat iki patlama sesi duymuştu

 

"abi?"

 

"efendim "

 

"iki silah patladı"

 

"evet

 

"a-abi diyer kurşun nerede o zaman "

 

"ne bileyim Alp ben"

 

o an hepsinin aklına tek bi isim geldi

 

"Allah kahretsin Umay, Umay benim önüme atladı "

 

"a-abi ne siyosun sen, abi Umay nerde abi"

 

Alparslan ağlamaklı ve telaşlıs esiyle etrafına bakındı yerde kan izlerini gördü

 

"abii abi yerde kan var kan var abi yerde Umay , Umay'ın kanı "

 

Alparslan koşarak arabasına gitti arabaya binip rasgele sürmeye başladı. biraz ilerledikten sonra yol kenarında Umay'ın arabasını görünce hızla firene bastı hemen arabadan indi

 

"UMAYY"

 

Arabanın yanına gelince kapısını açtı umay arabada bayılmıştı hemen kucağına alıp kendi arabasına götürdü hastaneye sürdü hemen umay kucağında hastaneye girdi

 

"doktor yokmu doktor çabuk "

 

hemen sedeyeye yatırıp ameliyata girdiler Alparslan ise hastane duvarına çökmüştü emindi kardeşiydi canıydı canından bir parçaydı o hissediyodu hemde her zerresinde hissediyordu yolda babasını aramıştı Deniz abisi ve Oğuz abisinin kesinlikle gelmemesini söylemişti ve sadece annesi ve babası gelmişti 2,5 saattir ameliyathanenin kapısında bekliyorlardı ve sonunda doktor dışarı çıktı

 

"doktor Umay, kardeşini nasıl?"

 

"kardeşiniz gerçekten çok güçlü iki kurşun yarası ile başetmek imkansıza

yakın heme bu yaralar birbirine santimlik uzaklıkta."

 

"iki kurşun yarasımı?"

 

"evet birisi eski yani simdikine göre eski fakat o da daha taze bir yara dikişliydi dikişleri patlamış onu tekrar diktik ikincisininde kurşunu çıkarıp diktik şimdi normal odaya alıyoruz, normalde dediğim gibi yoğun bakıma almam gerekirdi fakat Umay gerçekten çok pisgüçlü ve dayanıklı 1 saate kalmaz uyanır .Geçmiş olsun "

 

"sağolun doktor bey"

 

Umay normal odaya alınınca Alparslan hemen yanındaki koltuğa oturdu elini tuttu başına yasladı olan biyeni düsündü meğerse yıllardır bi yanı boşluktaymış.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%