@okurumsuokur_1
|
sabah yine aynı saatte uyandım spor tarzı bişeyler üzerime geçirip telefonumu yanıma aldım ve evden çıktım yaklaşık yarım saat yürüdükten sonra ormanlık alana geldim ve koşmaya başladım .
bazen insanın nefes almaya ihtiyacı vardır yalnız kalıp kendini dinlemeye ve içindeki sorulara , sorunlara çözümler bulmayı ve bunu oturduğu yerden yapamaz illa bir şeyle uğrasırken yapacak ben bunu kosarak yapıyorum ilk zamanlar boks torbasını yumruklardım ama torba patlayınca çözüm bulamamış gibi hisseder içime çekilmeye başlardım
fakat sonradan koşmaya başladım bu neredeyse benim icin su içmek yemek yemek kadar önemli bir sey haline gelmişti. Canım yanmıştı hemde çok defa ha bu kurşun yarası falan zannetmeyin bu kalp ağrısıydı. sevilmemek , sayılmamak , aşağılanmak , eziklenmek ve daha nicesiydi aslında bunların hepside küçük Umay'ı anlatıyordu . içimde hala büyümemiş kanatlarını özgürce açmaya korkan bir minik cocuk vardı ne kadar zorlasam da bitürlü çıkmamıştı orada öylece duruyor yeri geliyo bana güç veriyo yeri geliyo gücümü çekiyordu...
bir saat boyunca koşul eve döndüm saat 6.00 olmustu . ılık bir duş alıp üzerimi değiştim ardından ilk defa gureceğim evin bodrum katında olan spor salonuna indim bütün ekipmanlar vardı evin en sevdiğim kısmı olabilecek kapasitede . önce güzelce bir ısındım ardından elime boks eldivenlerimi taktm odadan çıkmadan önce aldığım kulaklıklarımıda takıp torbayı kum yumruklamaya basladım bi 10-15 dakika yaptıktan sonra barfiks çubuğuna geçtim onuda yarım saat yapınca bıraktım en son ağırlıklara geçtim önce küçüklere başlayıp mollarımı ısıttım ardından ağır ve büyüklerine geçtim .
onuda 5 dakika havada tut bırak yaparak bitirdim ve yukarı çıktım bizimkiler uyanmıştı ve masada bekliyolardı ne ara uyanmıştı bunlar
"kız sen orda ne geziyon bizde uyuyor sanıyoruz"
"antrenman yaptım biraz"
"annecim hemen çık yukarıya dusa gir kıyafetlerinide değiş gel "
"emredersiniz Meryem sultan"
hemen yukarı çıkıp tekrar duş aldım ardından üzerimi giyinip kahvaltıya indim kahvaltıdan sonra abimler işe ben ise okula gittim arabamı park edip indim Çetin ile Celik beni bekliyo olacaklardı ki görür görmez yanıma ışınlandılar
"Umay abla gelmişin?"
" ya ne yapacaktım ?"
" gelmezsin diye düsündük abla"
"gelmesem niye söz verim oğlum manyak mısın?"
"yalnız tüm öğrencilerin gözü niye üstümde"
"Sey biz bütün arkadaßlara diyince ondan ona duyulmuş "
"hadi neyse götürün beni öğretmenlerinizin yanına "
bir kaç öğretmenle konuşup derslerini öğrendim genel olarak iyilerdi fakat çalışmaları gerekiyordu. toplantıdan çıkınca ikili kollarımdan tutup bahçedeki banklardan birine oturttular
"Umay abla bak şu gurup var ya hsh onlarla sürekli kavga ediyoruz"
"siz bunları iki dakikada halledersiniz oğlum ne kasıyosunuz"
"işte Umay abla ikindakikada hallederiz ama abimler de bizi halleder ve bu iki dakikadan az bile sürebilir "
gülsüm
"haklısın neyse size bulaşırlarsa hemen çağırın beni gelirim şimdi gitmem lazım"
"yamam Umay abla görüşürüz "
"teşekkürler Umay abla görüşürüz"
"hadi güle güle çocuklar"
okuldan çıkıp arabaya bindim . bu veli toplantılarınıda zaten hiç sevmedim. kendi evime doğru yol aldım bir kere kontrol etmem gerekiyordu arabayı park edip araçtan indim bu sefer kapıda İbrahim yoktu bu yüzden kimliğimi göstererek içeri girdim
"komutanım?"
"efendim Dursun"
"komutanım dün siz gelemem diyince biz de yemeği akşama aldık gelebilirmisiniz?"
"iyi hadi geleyim , bana konum gönderin"
"tamam komutanım iyi günler"
"hadi iyi günler"
evime girip ilk olarak odaları kontrol ettim ardından bi duş alıp uyudum.
gözlerimi karanlığa açtım saate baktığımda 18.00 olduğunu gördüm kalkıp evden çıktım . arabaya binip diyer eve geçtim üzerimi değisip anneme de haber verdim ardından Ali'nin attığı konuma gittim .
"oooo komutanım hoşgeldiniz"
"hoşbuldum"
" e hadi o zaman pişt garson "
"buyur abi"
" bizim şu masayı donatsana kardeşim"
" hemen abi "
yemekler gelene kadar sohbet ettik ardından yemekler gelincede eski olayları anlatmaya başladılar ben ise kahkaha atmaktan yemek dahi yiyemiyordum
"komutanım şimdi bu Bekir daha yeni gelmiş gittim yanına tekbir ver asker diye emir verdim -"
"sus abi lütfen sus"
"sen sus lan anlatacam . iste buda baslamasınmı Allah'u ekber diye "
tekrar bir kahkaha saldık fakat yan masamıszda oturan dört adam kalkıp yanımıza geldiler
"kardesim biraz sessiz olunsana burada bir siz yoksunuz biraz saygı"
" kusura bakmayın kardes rahatsızlık verdiysek"
"yok sorun yok da .. şu hanımefendiyle işiniz bittikten sonra bizede gönderin be"
anında ayağa kalktık hepimiz
"sen ne diyosun lan" oğuz abi
"ulan seni bir gönderirim daha bulamazlar" Dursun
"sana burdan bi koyarım o ağzını burnunu kırarım" Ali
ben ise bu şekilde ağzımı yormaktansa direk bana laf atan adama kafamı geçirdim ve kavgayı baslatan kişi oldum adamları bayağa bi dövmüştük hatta bir ara oğuz abinin adamı kaldırıp yere vurduğunu Aras'ın ise masanın üserinden adamın üstüne dalıs yapar gibi atlamasını görmüştüm.
eveet işte nezarethane .
"oğlum hadi ben vurdum siz ene oluyo siz niye vuruyonuz lan"
"ne yapalım komutaniım pezevenk gibi orada duralımmı?"
"sus Aras sus"
müşterilerden biri polisi aramıştı ve bizim ise cüzdanlarımızdan kimliğimizi bile almamıza izin vermeden hemen içeri almıslardı
"merak etmeyin komutanım yarım saate çıkarız"
"bende onfan korkuyorum ya ya çıkarsam burdan"
"nası yani komutanım"
"ula oğlum üç abi bir albay "
"komutanım kusura bakmayın ama gerçekten boku yemiş gibi duruyorsunuz"
önde müdür arkasından Albay , oğuz abim , Aybars binbaşı, Deniz abim ve en sonda Alparslan olmak üzere içeri girdiler
"ac bakalım kapıları oğlum"
"AÇMAĞGG"
"ac sen aç "
"açma "
"açıyomusun yoksa ben mi gelip acayım "
yapma albayım amcam yalma be öldüm ben bittim ben dışarı dogru çıktık
"albayım isterseniz benim odama çıkalım kamera kayıtlarını izleyin"
"olur düşün önüme "
pıtı pıtı albayın önünde yürüdüm bir ara kaçmayı düşündüm fakat iki binbaşı yanıma gelip anlamış gibi durdular
odaya girince ben ve timim ayakta durduk diyerleri ise kamera kayıtlarını izlerken müdür bilgi veriyordu
"birinin kaburgası, birinin kalcası çıkmış biri komda diyeri ise hala hastanede burnunda üc kırık var"
yanıma döndüm
"oğuz abi sana dedim ben adama öyle vurma diye komalık etmişsin"
" Umay yüzbası komada olan adam sizin dövdüğünüz adam"
"eyvah eyvah, şey ben tekrardan içeri girebiliyor muyum ?"
"yüzbaşı geçen yediğin ceza az geldi herhalde ?"
"yok komutanım o cezaya ceza demek saygısızlık işkenceydi o"
"sen görürsün canım ikizim işkenceyide cezayıda "
iste siz bu cümlede ne görüyorsunuz?
ben gelecek görmüyorum da hani , bu sefer fena baltalamıştım Allah bana güç karşımda oturan Mahserin beş atlısına da merhamet duygusu versindi. elimi yüzüme sürdüm çoca amin diyerek... |
0% |