@okurumsuokur_1
|
Albay ile konuştuktan sonra bahçeye çıktım benim timim çardakta oturuyordu Alparslanların timi de hemen yanlarındaki çardakta oturuyordu bizimkilerin yanına doğru gittim beni görünce ayağa kalktılar
"rahat arkadaşlar"
"komutanım çay getireyim mi?"
"sağolasın Bekir birazdan çıkacağım zaten bi beş dakika soluklanayım"
"komutanım yaranız nasıl oldu ?"
" daha iyi Durmuş. bugün biraz zorladım onun ağrısı var şimdilik"
"iyi bundan kötüsü olmasın"
"insallah Osman abi"
"ee komutanım izniniz uzamış"
"evet maalesef uzadı bir süre yokum sizlede bir türlü eğitim yapamadık "
"aman komutanım boşverin "
Arasın kafasına bir tokay attım
"ulan katıksız hıyar neyi boş vereyim , sizi Alparslan'a emanet edeyim en iyiysi "
karşı çardaktaki gözler üzerindeydi onlara hitafen konuştum
"hayırdır beyler bi sıkıntı mı var?"
"ne anlamda Umay yüzbaşım"
"sabahtan beri bakıyosunuz o anlamda Deniz yüzbaşım"
" yok bir sorun "
"iyi peki, hadi ben kaçtım gençler Allah ısmarladık"
ayağa kalkıp karargaha girdim odamda üzerimi değişip dısarı çıktım arabamın yanında biyolojik abileri gördüm
"hayırdır bi sorun mu var?"
"Yok bir sıkıntı abimler seninle konuşmak istiyorlar, hemde Kayahan seni çok özlemiş annemde perişan bugün aranızda ne varsa cözüceksiniz hadi "
tek kelime etmeden arabaya bindik yol boyu sessiz sakin kaldık eve girerkende aynı sessizliğimiz devam etti
"hayam deymiiissss"
"evett ben geldiiim"
bu sefer sorun çözmeye gelmiştik sorun çıkarmaya değil onun için Oğuza baktım kafasını onaylar biçimde sallayınca Kayahan'a döndüm
"şovalyem çok önemli bir göreviniz var "
"göyevim mi vay neyy?"
" tabikide halaya kocaman sarılmak"
kayahanla sarıldıktan sonra kucağıma alıp salona geçtik Kayahan'ı tek dizime oturttum seslerimize Meryem hanım ve Celil bey de salona geldi Meryem hanım gerçektende kötüydü
"kuzularım bu yüzlerinizin hali ne?"
"küçük sıyrıklar valide sultan sen boşver gel otur hadi"
alparslan'ın sözünü ikiletmeden geçip oturdu Aylin ablads gelip Oğuzun yanına oturunca bir süre daha sessiz kaldık
"Umay ben özür dilerim eşeklik ettim o kız bize onları yapınca ben sandım ki sen de aynısın sende oğluma zarar vereceksin sandım"
"ama baba hayam bana neden zayay veysin ki?"
"kayahan sen koş git bize yeni oyuncak seç oynayalım hadi koş"
kayahan yukarıya koşunca oğuza döndüm
" biliyorum albay anlattı neler yaptığını size hak verdim vermesine ama şunuda bilmelisiniz ki en az sizin kadar bende acı çektim çabucak alışan bir insanım fakat bana kötü davranana da pek fazla alışamam kimse alışamaz zaten"
"ben daha büyük eşeklik ettim , sana kurduğum o cirkin iftirayı affetmezsen anlarım zeni valla bak ne oldu nasıl oldu bende anlamadım bi baktım senin yumruğunu yemişim"
"güzel yumruktu kabul et"
"evet elinin sertliğinden anlamalıydım zaten "
" her neyse bizi de abin olarak kabul eder misin ?"
"ederim"
ikiside kalkıp yanıma geldiler iki yanımdan da sarıp sarmaladılar kendimi hic bu kadar iyi hissetmemiştim
meryem hanım sulu gözlerle bana bakıyordu ben daha fazla dayanamazdım
"anne niye bekliyosun gelsene sende"
"anne mi? ay bana anne dedi"
"ne desin hanım enişte diyecek hali yok kızın"
annem koşarak gelip sarıldı basımdan öptü sıcacık olmuştum
"biraz daha sarılırsanız şu genceceik yaşta gideceğim ha"
gülerek beni bıraktılar
"ee buzlar eridiğine göre birazda gerçeklerden bahsedelim değil mi?"
"bahsedelim baba , ben askerim , rütbem de yüzbaşı, o dağlarda bahsedilen Aslan kod adlı asker de benim"
"şimdi sıra bende kızım ben emekli albayım "
"ay biz aile boyu asker miyiz?"
"evet"
"çok güzell"
"eveet hadi şimdi sıraya dizilin pansimanızı yapayım"
"anne boşver bizi ya bir iki küçük sıyrık"
"kendi adına konuş Deniz Umay'ın karnında iki koca kara delik var"
annemin sözüyle hepimiz kahkaha attık. ardından hepimize pansiman yaptı ardından Kayahan ile beraber pyun oynamaya basladık
"savunun kaleleri Kayahan geliyor"
"keyyeniji uçuyacam kaçmayın deyin buyaya"
"olamaz beni yakaladı , affet beni Kayahan komutan "
" damam affediyoyum ama şadece bu sefeylik"
"emredersiniz komutanım"
"askey beni uçur çabuk "
"emredersiniz komutanım "
kayahanı boynuma oturturup ellerinden tuttum evin içinde kosmaya basladık Kayahan aynı zamanda gülerek bağırıyordu
"çekiyinn f-16 geyiyooy "
" oğlum in halanın tepesinden , umay sende suna yüz verme bırakmaz peşini "
" olsun Aylin abla bende eğleniyorum "
"anne çekiy F-16 şana çaypıcak kenaya geç"
Alparslan salona girdi bize gülerek baktı
"amca beni döyebiliyo muşun ?"
"aa vu ses de nereden geliyo hicbisey göremiyorum"
Alparslan da oynuzu devam ettirdi
"tabi döyemezsin akıyyım f-16 uçağını nası göyecekşin"
o sırada oğuz abim geldi ve oyunu devraldı
"uçak pilotu Kayahan komutanım bu kadar ucuş yeter inis taleb ediyorum"
"iniş tayebiniz kabuy edildi haya f-16 inice geçiyoyuj"
"hay hay efendim"
kayahanı aşağı indirdikten sonra kendimi Alparslan'ın yanına attıl kolunu omzuma atıp beni kendine doğru çekti basımın üzerine öpücük bıraktı
"Alparslan"
"hımm"
"albayla konuşsan ben yarın tekrar baslasam işe"
"olmaz"
"niye ya?!"
"yaralısın kızım"
"cık sende is yok"
kalkıp Deniz abimin yanına gittim
"abicim"
"söyle abim"
"diyorum ki albayla konussan-"
"olmaz!"
"ya daha lafımı bitirmedim"
"işte o kadar kesin ki önceden söylüyorum"
"off sendede is yok"
kalkıp oğuz abimin yanına gittim
"abii"
"efendim güzelim "
"diyorum ki albayla konuşsan da yarın işe baslasam"
"olmaz"
"oofff "
hicbirinden izin çıkmayınca hiçbirinin yanına oturmayıp tekli koltuga oturdum sonra aklıma babam geldi tama ağzımı açtım ki
" olmaz"
diyerek reddetti . evet umaycım seni dört olmazla uğurluyoruz. kollarımı birbirne dolayıp küskünce oturdum . kapı çalınca hizmetlilerden biri açtı iceriye ben diyim 20 siz diyin 30 kişi daldı daldı derken ciddiyim bi ara silahımı alacaktım da sonradan bizimkilerle selamlasınc bu fikrimden vaz geçtim yan yan en yakınımda olan Alparslan'a doğru gittim
"baskın mı yiyoruz ne oluyo?"
"akraba terörü"
"niye söylemediniz siper alırdım"
"oo Alp bey "
arkadaşlar Alparslan da elden gitti ben yine küskün tavrıma geri dönüş yapıp koltuğa oturdum gelenlerde kendilerine yer bulup oturdular ben hala küskündüm caktırmayın
"umay yavrum bak bunlarda akrabalarımız "
ikisi birliktedir herhalde
"annecim bizimkiler gelemedi haftaya gelecek onlarla da sonra tanışırsın"
ben gözlerimi kocaman açtım içlerinden uzun boylu esmer bi çocuk güldü
"aman yenge dur kızın kalbine inecek"
hepsi gülüşmeye başladı gördüğüm kadarıyla hic kız yoktu ben sülalenin tek kızımıydım? işte bu dahada korkunç.
"kızım tanıştırayım ben"
"yok ben size küsüm kendin tanısırım"
diyip misafirlere döndüm
"Adım Umay 27 yaşındayım askerim "
siyah saçlı kısa boylu tontis bir amca söze girdi
"menun oldum kızım ben en büyük amcan Cafer bu eşim yani yengen Asiye bunlarda oğullarım en büyük oğlum Mert kücük oğlum Çelik, Mert Cumhuriyet Başsavcısı 30 yaşında, Çelik lise 3 te 17 yaşında"
küçük bir bas selamı verdim onun yanındaki amca söze girdi
"ben oratnca amcanım adım Harun bu yengen Esin bunlarda oğullarım Metin ve Çetin " Metin baskomser 29 yaşında, Çetin lise 3 te Çelikle aynı okulda okuyor 17 yaşında"
onada kafa salladım
"beni biliyorsun zaten Aslan kız , bu eşim Kübra bu oğlum Eren beyin cerrahı 28 yaşında , bu oğlum da Yiğit Diş doktoru"
onada kafa salladım
"yavrum ben en büyük halan Cemile bu da eşim Ramazan bunlarda oğullarım Burak ve Yılmaz . Burak öğretmen 27 yaşında , Yılmaz yazılımcı 25 yaşında"
onada kafa salladım bugün arabanın önündeki oyuncak köpek gibi anca kafa sallıyordum
"yavrum ben de küçük halan Raziye bu da eşim Sedat oğlum Ekin 24 yaşında polis memuru "
yemin ederim yoruldum
"memnun oldum "
" hadi gençler siz bahçeye çıkın , kaynaşın bizde burada oturalım"
" yok ben su ücüyle konuşmuyorum gelmem"
"niye yavrum ne yaptılar ?"
albay olan amcam sordu ee şimdi desem ne olur?
"şimdi amcacım ben bu izin günümde kafayı yerim iznimi birirmeleri için yalvardım ama hiç biri olur bile demedi ya"
"yavrum daha tam toparlanmadın nereye hemen "
" banane ben yarın karargahtayım haberiniz olsun sonra sasırmayın "
gençler olarak dısarı çıktık çimlere serildik hepimiz Çelikle Çetin isyan eder gibi konustular
"ya Alparslan abi Allah aşkına şu geçen laf dalasına girdiğimiz çocuklar sürekli satasıyolar bir kere gelsen mi?"
"lan siz milletten korkuyonuz mu?"
"yok Umay abla ne korkmadı aha bunlar izin vermiyor "
"ben veriyorum , dalın atıs serbest"
"Umay ne diyosun sen"
"yav bırakın çocuklar kendini savunsunlar ya "
" ya kızım karısma sen , çocuklar sizde sakın"
"öylemi Deniz abi , çocuklar kavgaya beni de cağırmazsanınz burada size üç yüz şınav çektiritim "
"sen merak etme Umay abla o iş bizde sen ver telefonunu"
numaramı ona verirken bütün kuzenler kaydetti sonra teledonumu ellerine verip kendilerini kaydettirdim iki saat onla uğraşamazdım
"simdi gurup kuralım bi hepimizin olduğu"
"kur Çelik iyi olur"
bahcede kuz enlerle biraz daha sohbet ettik ardından abilerimle arada barıştık saat geç olunca evlerine gittiler . biz de uyumaya çekildik abilerim sıraya koymuşlardı her gün birisi yanımda uyumak için bu arada benim bundan haberim yoktu . bugün sıra Oğuz abimdeymiş . beni iyice sarmalayıp uykuya daldık 🫂🫂💜💜
|
0% |