@okurveyazarolankiz
|
"Vur! Yoksa patlatırım onlardan geriye kalanları!" Diye bağırdı adam. Karşımdaki annem babam ve abime baktım. Elleri kolları bağlıydı. Babam " Kraliyetimi kaybetmektense ölmeyi yeğlerim!" Dedi. Abimin bakısları bendeydi. Adam abime yürüdü. " Tahtın varisi Arthur. Prens Arthur. " Dedi. Anneme baktı. " Kraliçe Elizabeth. Kral Wictor yani kocanla evli olmak nasıl bir duygu?" Dedi. Elimdeki silah titrerken yutkundum. Esen soğuk rüzgardan tenime işliyordu. Doğuştan gelen kızıl saçlarım savruluyordu. Ve korkak yeşil gözlerle aileme bakıyordum. Babam " Valencia! Kızım. " Dedi bana yalvarırcasına. " Sık! Kaç kurtar kendini! Ama bize bir sjz ver. Sen herkes tarafından bilinen bir savaşçı olacaksın. Korkmayacaksın. Hep güçlü olacaksın. Söz ver!" Diye bağırınca kulaklarımı kapattım. " Bağırma!" Dedim. " Bu mu güçlü olacak! " Diye bağırdı adam bana bakarak. " Daha yüksek sesten korkan 6 yaşında bir kız mı!" Sertçe bana vurdu. Yere düştüm. Annem bağırırken babam " Sakın ona dokunma!" Dedi. Kulaklarımı kapatmaya devam ettim. " Bağırma. " Dedim. Adam beni ayağa kaldırdı. Silahı elime verdi. " Sık!" Dedi. Ağlamaya başladım. " Özür dilerim! Ama söz. Söz veriyorum. " Dedim. Abim " Koru kardeşim kendini. " Dedi. Ve silah sesi. 3 Kez Ardı ardına gelen bu ses benim çığlık atmama yetti. .. " Yalvarır.." dedim terler içinde kalmışken. O herif beni tecavüz edip hamile bırakmıştı. Ve şuan doğuruyordum. 11 yaşındaydım. Daha regl olmaya yeni başlarken yanımdaki bu herif beni tecavüz etmişti. Onun kolunu sıkıyordum. " Canım yanıyor. Yalvarırım " dedim. Devamı yine gelemedi. " Peki acını dindirebilirim. " Dedi. Yavaşça elini bacak arama soktu. Bir şey çekti. Bağırdım. " Sus. Acını kestim işte. " Dedi. Bebek. Ağlamıyordu. Kenara fırlattı. " Geberdi. Belliydi. Ben gidiyorum 2 günede gelirim. " Diyip ayağa kalktı. Kenardaki kamerayı alıp gitti. Bebeğe baktım. Yanına gidip onu kucakladım. " Koruyamadım seni. Ailem gibi öldürdüm. " Dedim. ••• Kabus görmüştüm yine. Ve şimdi biraz kendime gelmek için yemek yiyordum. Eskisi gibi değildim. Psikolojik olarak da fiziksel olarak da. Yemeğimi yemeğe devam ettim. Fransadaydım. O herifin bana bir miktar para verip gönderdiği yerde. Bir kasabada. BUnları unutmama sebep olan saatti. Bağırarak ayağa kalktım. " Olamaz! Lisede ilk günüm lanet olsun geç kalıcam!" Diye bağırdım. Çantamı aldım. Ama pencereden bir ıslık sesi gelince durup baktım. Tiago. Kasabadaki doktor ve savaşçı. " İlaçlarını almadın mı Valencia. Bugün pazar. Okul yarın. " Dedi. Duvara yaslanmıştı. Durdum. Evet pazardı. Nefesimi verip çantamı bıraktım. " Her gün aynı yemek. Yumurta, üzerine biraz rendelenmiş kaşar,ve dilimli sosisler. Bıkmadın mı?" Dedi. Bana bakıp gülümsedi. " Bacağındaki kopmuş çapraz bağlar için geldim. " Dedi. Pencereden içeriye atladı. Yanıma geldi. Boyu benden epey uzundu. Ellerini omuzlarıma koyup kollarımı sıvazladı. Başını eğdi. " Güzelsin. Gençsin. Volaybol hayallerin var. Belkide daha fazla şey. Valencia " dedi bana. Başımı kaldırıp ona baktım. Önüme gelen kızıl saçı geriye attı. " Benden sana doktor değil bir abi tavsiyesi. " Dedi. Kaşlarımı çattım. " Yaşın kaç ki senin?" Dedim. Gülümsedi. " Senin 15 benimse 21 aramızda 6 yaş fark var. " Dedi gülerek. " Oha. " Dedim. Ve sonra ona bakmaya devam ettim. " Güçlü bir kızsın. Bacağındaki demirlere ve aletlere rağmen. " Dedi. Üzerime eğildi. " Kimse senin kadar güçlü olamaz. Valencia neler yaşadın bilmiyorum ama 12 yaşından beri bu şehirdesin. 12 yaşında annesinin koynunda olan çocuklar gibi değilsin. 3 yıldır senin doktorunun hiç annen baban yada kardeşin varmı görmedim duymadım. Seni zora sokmak istemiyorum da. Bunlar bir yana sen hiç yılmadın. Acıların bile dinmezken... Unutkanlık ve bacağınla yüzleşmen kolay mı? Valencia. " Dedi. Gözlerim doldu. " O-onlar .." diyip devamını getirecekken parmağını dudağıma bastı. " Boşver. " Dedi ve elini çekti. " Yaralarını deşmek değilki amacım. Valencia. Ne kadar güçlü olduğunu anlatmak istiyorum. Pes etmeyeceğini. " Dedi. Gülümsedim. " Bacağın. " Dedi. " Gidelim." Diyip sözünü kestim. Elini omzuma koydu. " Yemeğini ye ve ilaçlarını iç öyle. " Dedi ve beni sandalyeme oturttu. Kıkırdadım. " Gülme de ye hadi. " Dedi.
|
0% |