Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@okurveyazarolankiz

Ve Louis bana dün mutsuz bir haberle geldi. Bir kaç savaşçı başka bir krallığa gidecekti. Düşmanlar 7 Krallık ötede ülke sınırındaydı.

6 gün sürerdi atla yolculuk.

Ve gidenlerden biri Louisdi.

Bana dediği tek şey Tiagonun yanına yaklaşma demek olmuştu. Ben ise onun gitmesini istemiyordum. Peki ya kim durcaktı benim başımda.

Uyuyamazdım ki.

Sırf korkmamam için o gün bana kendi elleriyle yemek yedirmişti.

Şimdi ise tek başıma bir doğum günü.

Sadece pastaya bakıyordum.

Üfleyip dilek tutmak istemiyordum bile.

Ama babam her zaman doğum günleri kutlanır derdi.

Bu yüzden gözlerimi yumdum.

" Güzel ve mutlu bir yaşam istiyorum. " Dedim. Mumları üflediğimde karanlık olunca hemen ışık yaktım.

Yutkunup pastayı kestim. Bir lokma yedim.

Gayet güzeldi.

Ama maç vardı.

Bıraktım.

Karanlık odamın perdelerini açtığımda içeriye güneş girdi.

Kapıya yürüyecekken bacağımın acısıyla inleyip durdum.

Uzun zamandır tedavim olmuyordu.

Daha çok acıyınce koltuğa oturdum.

Bu acıyla ben ringe çıkamazdım.

İnledim.

" Doktor! Bacağım acıyor!" Dediğimde Tiagonun bana yaptıkları geldi aklıma.

Sustum.

" Louis!" Dedim ama o gitmişti.

Peki kim bana yardım edecekti.

Ayağa kalktım ama düz duramadım ve yere düştüm.

Acıyla bağırdığımda içeriye Peter girdi.

Louis kahretsin ki ona kimliğimi söylemişti.

Olayları da.

Yani Kraliçe olduğumu biliyordu.

Kapıyı kapattı.

Beni yavaşça kaldırdı.

Koltuğa oturttu.

" Valencia. İyi misin ne oldu?" Dedi.

Bacağımı gösterdim.

" Haraket dahi ettiremiyorum. Çok acıyor ahh!" Diye bağırdım.

Başımı geriye attım.

Peter yavaşça kontrol etti.

" Kemiklerin fazla ince. Çok kırılgan. Dizliğin ayarı bozulmuş bekle. " Dedi ve düzelttiğinde ağrım geçti.

Rahat bir nefes verdim.

" Al bu kremi kullan ve sakın bir yere bile vurma. Sakın!" Dedi.

Bu sırada duyuru yapıldı.

" Bilinmeyen kişi ringe 2 dakika içinde çıkmazsa malum sayılacak!" Dediler.

Kremi aldım.

Bacağıma sürüp kostümü giydim.

Pencereyi açtım.

Halata tutunup hızla aşağıya indim.

Beni görenler konuşmaya başlarken yere indim.

Ringe geldim ve eldivenlerini giyip yumruklarımı havaya kaldırdım. Dakikalar sonra Peter geldi. Kral da.

" Başla. " Dedi hakem.

İlk hamle adamdandı.

Tam olarak diyaframıma vurdu.

Geriye sendelendim.

Hakem düdük çaldı.

" Ölümcül tehlikeli haraket bu yasak oyun dışısın!" Dedi.

Ben ise nefes alamıyordum.

Ellerim karnımdayken eğildim.

Bir dizim üzerine düştüm.

Nefes almaya geri başlayınca hemen ayağa kalktım.

Adamın karnına tekme attığımda ringden düştü. Hakem beni iteklerken sinirimden hakemi ittirdim.

Peter " Yapma. " Dediğinde durdum.

Oruspu ya.

Ve o maçı da kazandım.

" Yarı Final 2 ye yükselen Bilinmeyen Kişi. " Dedi hakem. İnsanlar bağırırken yine bir madalya takıldı.

Muhafız sandığı getirince " Geçenin aynısını yap. " Dedim.

Kasabadaki muhtaçlara dqğıt.

Ve kazandığımda hiçbir mutluluk hissedemedim.

Bugün benim doğum günümdü. Her şeyin güzel olmasını istiyordum.

Maç sonrası hemen odama çıktım.

Kostümü çıkartıp gecelik giydim.

Sadece güzel bir doğum günü geçirmek istemiştim.

Çok mu şey istemiştim.

Aslında 2 kere doğum günü kutlardım. 1 tanesi doğduğum gün bir tanesi de 1 ay sonrasıydı. Çünkü abim hep q ay sonra kutlardı.

Ama mutlu değildim.

3 saat aralıkszı bir şekilde inleyip durmuştum. Bacağım çok feci ağrıyordu. Ben dayanamıyordum ve hep inliyordum.

4. Saatin sonu akşam 8 de Tiago odama girdi.

Yine sinirliydi.

Bu sefer daha da sinirliydi.

Ayağa kalktım.

" Doktor. " Dedim ama o birden gelip yüzüme tokat attı.

O kadar sertti ki bu tokadı. Yere düştüm.

Elinden alevler çıkıyordu.

Ve bu sağ yanağımda vurduğu yerde ısısı geliyordu.

Bana vurmuştu.

" Sana kaç kere dedim ses çıkarma sus diye. Kaç kaç! Gel buraya. Daha bitmedi. " Dedi ve saçlarımdan tutup beni kaldırdı.

Yattağa fırlattı.

Başımı vurduğumda yere oturdum.

Tiagoya baktım.

" Saatlardi inliyorsun! Kızım sus be bir kere de Kapa o çeneni bir kez. Bu kadar gerizekalı olma! Sus" dedi ve karnıma tekme attığında yere düştüm.

İnleyemiyordum.

Ama bacağıma tekme attığında bağırdım.

" Sus bak sus! Başım ağrıyor sus! Bir kerede sus be kadın!" Diye bağırdı ve omzuma yumruk attı.

Ona baktım.

" Susacaksın!" Dedi.

Beni saçımdan tutup yatağa yatırdı.

Karnıma oturunca " Yapma. " Dedim.

Elimi tuttu ve ters çevirdi.

" Sana lanet olsun abla lanet olsun! " Diye bağırınca anladım.

Ben ablası değildim.

Ama kolumdan sesler geldi.

Kırık olabilirdi.

" Bir kere sus. Sus bir şey deme. Bana bağırıyor rolü yapma abla. " Dedi.

" Ben senin ablan değilim! " Dedim.

" Sus. " Dedi.

Ağzımı kapattı.

Elini göğsüme koydu.

" Bak ben tecavüzcüyüm anladın mı?" Dedi.

Göğsümü sıktı.

" Bana yaklaşma. " Dedi ve üzerimden kalktı. Kapıyı çarptı ve gitti.

Ve ben yataktan düştüm.

6 göz yaşı düştü önce. Sonra göller.

Canım yanıyordu. Kalbim acıyordu.

 

Loading...
0%