Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm

@okurveyazarolankiz

" o ne demek ya. Kendimi zavallı gibi hissediyorum ne demek?" Dedim.

"Kızma. " Dediğinde sustum.

Sert mi davranmıştım.

Kalbini mi kırmıştım.

Ne yapmıştım.

" Sadece. Bilmiyorum. B-ben korkuyorum doktor. Canım yanıyor. Hangisine bağıracağımı bilemiyorum. Ne yapacağım ben? " Dedi.

Ona biraz daha sarıldım.

" Devam et. " Dedim.

" Bazen kendimi yük gibi hissediyorum. Sanki herkese fazlalık gibiyim. Şu lanet olası Krallar bile beni çıkarları için seviyorlar. Kendimi böyle hissetmek istemiyorum. Sen doktorsun var mı buna bir ilacın?" Dedi.

" Ben sana ilaç olurum. " Dedim.

Gülümsedi.

" Biraz yemek yer misin? Karnın çok gurulduyor. " Dedim.

" İstemiyorum. " Dedi.

" Ama yemelisin çok zayıfsın. " Dedim.

" Sen bana vurup gittikten sonra 35 kiloya düştüm. Hatta bir ara kalbim durdu. Ama sonra geri geldim hayata. Louis,Tiago sana evlenme teklifi etti dedi diye. Sonra bana büyü yaptı. 50 kilo mu ney oldum. Şimdi ise 40. Tiago bir şey diyeceğim. " Dedi.

Louis bana bunları anlatmıştı.

Hep VALENCİA der dururdu zaten. Boş bir anımda hep gelirdi kardeşim nasıl derdi.

" Söyle " dedim.

" Yemek yersen. Yemek yerim. Sen ye bende yiyeyim. Öyle olur. " Dedi.

Biraz yüzünü buruşturdu.

İnledi.

" Bacağım ah. " Dedi.

Bacağına baktım.

Dizini kendine çekti.

Yine dizini kırdı. Fark etmiyordu işte.

Dizini ittirdim ve bacağını düzledim.

O ise yavaşça dizini geri kırdı.

" Tamam. Ama bir şartım var benimde. Eğerki ben yedikten sonra yersen bacağına bakacağım. " Dedim.

İnledi.

" Şart koymadan bak bacağıma doktor. " Dedi.

Ayağa kalkıp mutfağa gittim.

Dolaptan bir yumurta bir sosis ve bir kaşar aldım.

Tavayı ocağa koyup ocağı yaktım. Önce yumurtayı kırdım.

Çatalla karıştırdım ve hemen üzerine kaşar rendeledim.

Kenarda sosisli biraz kesip küçük kare dilimlere ayırdım.

Yumurtanın üzerine döktüm.

Ocağı kapatıp yemeği 2 ayrı tabağa döktüm.

Valencianın yanına geldim.

Ona tabak ve çatalı uzattım.

Kendime de çatal alıp yanına oturdum.

Bana baktı.

Çatalla bir dilim ağzıma attığımda o da attı.

Kıkırdayıp yemeğimi bitirdim.

O da bitirdi.

" Patladım!" Dedik aynı anda.

Kıkırdadım.

Tabakları masaya koydum.

Valencia bana baktı.

Gözlerini kırpıştırdı.

Elimi alnına koydum.

Sonra da alnına minik bir öpücük kondurup yanağımı alnına yasladım.

Ateşi düşmüştü. Hatta 36 dereceydi.

Serumda bitmişti zaten.

Tam kolundaki serumu koparaccakken onu durdurdum.

Kolonyağı döküp çıkarttım serumu.

İğnenin olduğu yere yara bandı taktım.

" Saat 8. " Dedim.

" Ne ara!" Dedi.

" Uyudun ya biraz. Hatırlamıyorsun sarhoştunda boşver. " Dedim.

Üzerini örttüm. Ama o istemedi.

" Bacağıma bakar mısın?" Dedi.

Başımı salladım.

Oturma pozisyonundaydı.

Bacağına geldim.

Dizliğin ayarlarını oynadım.

Yavaşça dizliği çıkarttım.

İnledi biraz. Bu yüzden daha yavaş çıkarttım.

Normalde her banyo sonrası yada üzerini değiştirdikten sonra filan dizlik ve sargı bezi onun bacağına büyüyle geliyordu. Kendi yapmıştı.

" Ba... " Diyip devam edecekken " İzin alma ne yapıyorsan yap. " Dedi.

Sargı bezlerini yavaş yavaş açtım.

Bacağı biraz şişmişti. Bacağının içinden geçen 5 demire baktım.

Tam bacağının diğer tarafından çıkacağı an vida ile kapatılmıştı. Bildiğin demirdi.

Yavaşça dikkat ederek tornavidaları açtım.

Demirleri bir cerrahi aletle çıkarttım.

Akan kanlar yatağa bulaşmasın diye hemen bacağının altına cerrahi bir poşet serdim.

Son kontrolleri yaptım. Ama iyi değildi işte.

Kendime bile iyileşecek diye yalan atıyordum. Ona nasıl inandıracaktım. Demirleri bacağına geri soktum.

Son demirde inledi.

" Kasma kendini. " Dedim.

Tornavidaları demirlere sokup çevirdim.

Sargı bezini sardım.

" Hadi alete gidelim. " Dedim.

Başını salladı.

Odanın en kenarında o alet vardı.

Onu kucakladım ve alete koydum.

Bana baktı.

" Beni şey yapmayacağım. " Diyip karşısında yere oturdum.

Bağdaş kurdum.

" Başla hadi. 20 yapıcaz 2 kilo. Sonra 5 kilo 30 8 kilo 40 tamam mı? Hadi!" Dedim.

Ellerini sıkma yerlerine koydu.

Yavaşça 1. Yaptı.

Uzun süre bu acıyı tatmadığından canı yanmış olacak ki ilk yapışında bağırdı.

Ama sanki ona kızacağım sanıp sustu.

Bu bacağını kasıp daha çok canını yakmasına neden oldu.

" Bağır. Konuşmayacağım. " Dedim.

2. Yaptı.

Bağırdı.

3,4,5 derken 2 kiloyu 20 kez kaldırarak 1. Turu bitirdi.

Nefes nefeseydi.

Bir kaç dakika dinlendi.

Sonra ben makineyi 5 kiloya kaldırdım.

30 kez yaptı.

8 kilo 32 kez.

Dayanamadı.

Resmen bayılma evresine geldi.

Göz kapaklarını zar zor açık tutarken saat 11 olmuştu.

İnledi ama bu inilti fısıldarcasına bir ses tonundaydı.

İçinden inliyordu sanki.

Bir kez daha yaptı.

Ayağa kalktım.

Yüzünü avuçladım.

Onu dik bir pozisyona aldım.

Yavaşça yanağını öptüm.

" Hadi. " Dedim.

Motivasyonumdan dolayı enerjisi artmış olacak ki başını hızla salladı. Yere geri oturdum.

Ve 40. Yı yaptı.

Ve dayanamadı.

Bacağındaki bağlı ipler koptu ve yavaşça üzerime düşerek bayıldı.

Onu tuttum.

Kucağımda yatıyorken başı göğsümdeydi.

" Yaptın ama bak. Hadi ayıl. Korkutma beni öyle bak valla kocaman adamı ağlatırsın. " Dedim.

İyi değildi ama.

Kapı çaldı.

Gözlerimle açtım.

Benedict. Bana ve Valenciaya baktı.

" Söyle Benedict ne oldu?" Dedim.

" Valencianın dövüşü. Yarı Final bugün yapılcak. Saat 12 de. " Dedi.

Kapıyı kapattım.

İstemiyordum.

O hem psikolojik olarak hem fiziksel olarak hem bedensel olarak çöküşteydi.

Dakikalar geçerken ayıldı.

Bacağına o ayılmadan dizlik takıp biraz masaj yapmıştım.

Gülümsedi bana bakarken.

" Bayıldım ama değdi demi. Yaptım. " Dedi Neşeyle.

Başımı salladım.

" Yaptın. Değdi!" Dedim.

Boynuma sarıldı. ." iyi ki benim sevgilimsin!" Dedi.

" Başkası olamaz zaten. " Diyip sarıldığımda kahkaha attı.

" kıskanç " dedi.

" Yarı Final maçın varmış. Hemen 30 dakikaya. " Dedim.

Başını salladı.

 

 

Loading...
0%