- Tiago-

Şöyle son kez odama baktım. Düzenli ve toplu olması beni de şaşırtıyordu.

Yatağa baktım.

Yanlardan gelen ısıtıcıları Valencia gelince yok edecektim. Yatak sıcak olmalıydı.

Sehpanın üzerinde Valencia için bir kaç ağrı kesici,ped, çikolata ve bitki çayı vardı.

Gülümsedim.

Valencia güzel bir kadındı ve seviyordum onu.

Kapım çaldığında gittim.

Açtım.

Peter. " Tiago selam dostum. Hani benim bir hastam vardı ya. " Dedi ağlarken.

Ağlıyordu evet.

" Hey neler oluyor niye ağlıyorsun Peter. " Dedim.

" Onunda bacağında Valenciadaki hastalıktan vardı. Erkekti. 3 gün geçmeden vefat etti! Kahroldum! Ben bittim bittim ya!" Dedi ağlarken.

Sonra beni bile unuttu.

Gitti.

Yutkundum.

Duyduğum iki sesten biri buydu.

Biri benim yutkunuşum. Diğeri ise Benedictin " Tiago!" Diyerek bağırışı.

Ona baktım.

" Krallar seni toplantı odasında bekliyorlar. Konu Valencia. " Dedi.

Kendimi direkt o kattaki koridora ışınladım.

Ve odaya yürüdüm.

Kapıyı açıp girdim.

" Ne olmuş Valenciaya" dedim.

Kapıyı kapattım.

Sırtımı duvara yasladım.

" Öncelikle Tiago. " Dedi Loyal.

Ayağa kalktı ve yanıma gelip elini omzuma koydu.

" Hepimiz senin Valenciaya ne kadar aşık olduğunu biliyoruz. " Dedi Kralları göstererek.

Wallace " Sevişmenize kadar her şeyi biliyoruz. " Dedi.

Loyal devam etti.

" Onu severken nelere dikkat etmen gerektiğini de biliyorsun. Ama biz yine de sana hatırlatalım istedik. O daha yeni reşit oldu. Daha 19 yaşında. Sen ise 25 hatta 26 4 gün sonra giriyorsun. " Dedi.

Kaşlarımı çattım.

" Aşk için yaş önemsemem " dedim.

Gabriel gülümsedi.

Gabriel buranın Kralıydı diyerek kendime hatırlattım.

" Onu 12 yaşından beri seviyordun. " Dedi.

" Eee yani ne demek istiyorsunuz. " Dedim.

Wallace " O mükemmel bir kadın. Ama zaafları da var. Kendisi ismini bile almak istemeyeceğim bir şeyden korkuyor. Ve sen tecavüzcüsün. " Dedi.

Sen tecavüzcüsün

Aklımda bu iki kelime yankılandı.

" Onu koruyacağına inanıyoruz. Ama o daha küçük birisi. Bir kız çocu... " Diyip devam edecekken omzumdaki elini ittirip " o küçük bir kız çocuğu değil. Bir daha ağzına bu lafı alma. " Dedim ve içerdeki herkese baktım.

" Hiç biriniz bir daha bu konu hakkında bir şey demeyeceksiniz! O reşit olmuş bir kadın. Kadın! Çocuk değil Kadın. Kendi kararlarını verecek yaşta. Kraliyeti şimdiden yönetti! O güçlü bir kadın. Çocuk değil. O karşınızda olsaydı diyemezsin bu lafı Loyal. Çünkü kalkar döver antlaşmayı bitirirdi. " Dedim.

Wallace rahatça " Çabuk sinirleniyorsun. Ona ne yapacağız peki!" Dedi.

" Beni dellendiren sizsiniz ki! Valenciaya çocuk dedin la " dedim Loyala.

" Çocuk. " Dedi.

" Hayır. Hayır değil! Çocuk olamamış bir kadın! Çocuklu ruhlu bir kadın! Ailesi Kral Kraliçe olsa bile kısıtlıydı her şey ona! Hayalleri resmen çocukların yaptığı şeyler. Parka gitmek,kaykay yapmak resim çizmek! Ya! " Dedim.

Konuşmaya devam edecekken Gabriel " Hastalığı peki. Tiago... Bugün o hastalığı olan bir adam öldü. Onun son günleri resmen. Ona ne yapacaksın?" Dediğinde boğazımda bir yumru oluştu.

Yutkunamadım.

" Ölecek. Biz o ölünce kimlerin Kraliyeti bölüşeceğini bile tartıştık! O ölecek! " Dedi.

" Bilmiyor. " Dediğimde sessizlik oldu.

" Valencia bacağı iyileşecek sanıyor. Demirler,dizlikler hepsi çıkacak sanıyor. Ona yalan söyledim. Ve yine kaybeden benim. Ne iyi ya... Delircem valla yemin ediyorum ne iyi!" Diye bağırdım.

" Bağırma. Belki de onunla son günlerin Tiago. Sen, onu tecavüz edecek gibi davranıyorsun. Bağırıyorsun. Onu korkutuyorsun. Belki de onu sevmelisin biraz. Sen çok sinirlisin agrasifsin" Dedi Wallace.

Bağırma

Belki de onunla son günlerin Tiago.

Sen, onu tecavüz edecek gibi davranıyorsun.

Bağırıyorsun.

Onu korkutuyorsun.

Belkide onu sevmelisin biraz.

Sen çok sinirlisin,agrasifsin.

Hakkımda denilecek cümleler bunlardı işte.

Darp etmiştim onu. Bacağı. Ölüm riski benim yüzümdendi.

Sustum.

-Valencia-

Tiago nerdeydi ya.

Odasındaki kapı açılmamıştı. Çalmıştım ama açmamıştı.

Elimde iki büyük tabak pizza ve üzerimde açık siyah bir gecelik ile salak gibiydim.

Benedicti gördüm.

" Benedict! Doktor nerde!" Dedim.

" Sarhoş! Toplantı odasında ama bu kattakinde. " Dediğinde elimdeki pizza tabaklarını üst üste koyup ileri yürüdüm.

Ama dengemi kaybedince hemen iki elimle tuttum.

Salonun kapısını dirseğimle açtım ve kapıyı kalçamla itekleyip içeriye dikkatle girdim.

" Doktor burda mı? " Dedim ve sağa baktım.

Burdaydı.

Üzgündü.

Wallace, Loyal ve Gabriel ayaktaydılar.

Diğerleri de beni görünce kalktılar.

" Aman be salaklar oturun toplantı mı var da! Doktora geldim ben. " Diyip Tiagoya döndüm.

Gözlerime bakarak gülümsedi.

Gülüşünde her duygu vardı resmen. Hem üzüntü,hem kırgınlık,hem burukluk bir yandan da hem neşe,hem gurur hemde aşk.

" Bakk! Süprizim. Pizza yaptım. Çünkü sen pizza seviyorsun. " Dedim ve masaya pizzaları koydum.

Tiago " Salak. Sen niye zah... " Diyip devam edecekken sinirle " Devamını bir getir döverim Tiago! Zaten ben yemicektim. Sen yersen bende yerim ama. " Dedim.

Pizza alıp hemen ağzıma dilimi soktu.

Kendi ağzına da attı.

Ben konuşmadan bön bön ona baktım. Gözlerimi kırpıştırdım.

" Ee yesene. " Dedi.

" Sikecem seni " dedim ama ağzım dolu diye anlaşılmadı.

Pizzayı çiğnedim.

Ve yuttum.

Tekrar konuşacakken Tiago yine ağzıma pizza soktu.

" Az konuş çok ye!" Dedi.

Kendi de bir dilim yedi.

Sinirle sırtına vurdum.

Ama haraket etmedi.

Pizzayı yutmayı becerince " Ağzıma bir daha pizza basarsan !" Dedim ve sustum.

Üzerine yürüyecekken sakat ayağımın dizini sertçe masaya vurdum.

İnleyerek dizimi tuttum ve tek ayak üzerinde zıpladım.

Dizim acımıştı.

Tiagonun elini bacak aramı kapatırken hissedince durdum.

Dizimi indirdim.

" İyi misin salak. " Dedi.

" Masa canımı yaktı. Dövsene şunu!" Dedim.

Ağzıma pizza uzattığında başımı çevirdim.

" Yemicem. " Dedim.

" Ama zayıfsın iki dilim pizza yedin. " Dedi.

" Ama yedim. " Dedim.

Pizzayı indirdi.