@okurveyazarolankiz
|
" Yaa ben öyle bir şey demedim ki nerden çıkardın Valencia! " Dedi Tiago kendini savunarak. Ben ise onu göğsünden ittirdim. " Lanet olsun sana! Lanet olsun Tiago! Louis bana yalan söylemez abim gibidir o. Ya sen! " Dedim. Yutkundum ve ona yaklaştım. " Sen bile dalga geçtiysen bacağımla! Herkes dalga geçer ki! Ben ne bekliyordum ki! Bir tecavüzcüsün sen! Sen beni darp ettin! Mahfettim yüzümü de bacağımı da kalbimi de! Lanet olsun Tiago! " Dedim ve yakasına yapışıp onu sarstım. Ağlamaya başladım. Başımı göğsüne koydum. Ve yavaşça onu bırakıp odadan gittim. Hatta sonra ata binip ormana gittim. Tecavüz edildiğim o kulübeye. Gece 1di saat. Etraf çok karanlıktı. Çok! Kulübenin tam kenarında bir göbek bağı vardı. İşte... Kızımla benim bağım. Onu ordan alamamıştım. Çok korkmuştum. Ve buraya 8 yıl sonra ilk defa gelmiştim. Çok karanlıktı. Yer zincir,sopa,tuğla,bıcak,şok ve kan doluydu. O aletlerle vurmuştu bana. Kapıyı kapatıp oturdum yere. Karanlıktı. Dizlerimi kendime çektim. Tiago bacağımı kesmek istiyormuş. Ne iyi değil mi? Gözlerimi yumdum ve sessizce ağlamaya başladım. O bile bıkmıştı benden. Ben kimden sevgi bekliyordum ki? Kimden! Kollarımı kendime sardım. ... 1 gün geçmişti. Ama ben ne Kraliyete gidebiliyordum ne de ağlamayı kesiyordum. Gerçekten... Dayanamıyordum. Solumda bir ses duyunca hemen oraya baktım. Jack. Yanımda oturuyordu. Çığlık atarak geriye kaçtım. " Hey. Valencia sakin ol. Bir şey yapmayacağım korkma. " Dedi. Göz yaşlarımı sildim. " Buraya ne zaman geldin! Ne geziyorsun burda!" Dedim. " Sadece... Tiago sana böyle dedi diye çok üzülmüşsündür diye düşündüm ve yanına ışınlandım. Sende burdasın. " Dedi. Yutkundum. Kraliyet sınırında olduğumdan dolayı istediği yere ışınlanabiliyordu. Bana yaklaştı. Koluma bir aletle bir şey taktı. Ve hemen geriye gitti. " Beni bilirsin. Bazı kızlara zaafım var. Onlar üzüldüğünde kollarına bu sihirli şeyi takarım. Görünmez bir şey gibi ama derinin içinde. Mutlu olmanı sağlar. " Dedi. Güvende mıydım? Ona yaklaştım. " Tiagoyla sevg... " Diyip devam edecekken sertçe " Tiagoyla sevgili değilim Tiago benim bir şeyim bile değil!" Dedim. Önüme gelen saçımı kulağımın arkasına koydu. " Çip işe yaradı. " Dediğinde bir şey konuşmamı engelledi. Sustum. Bileğime bir bilezik taktı. " Eğerki bana ihanet edersen. " Dedi ve birden bir tuşa bastı. Bileğimden şok alınca kasıldım. Tuşa basmayı kestiğinde sakinleştim. " Bu olur. Valencia. Sen benim kölemsin. Herkes bunu duyacak. " Dedi. İlerde bir yere baktı. Bende baktım. Kamera. Ona geri döndüm. Bana baktı. " Ben kimsenin kölesi olmam. " Dedim ve onu ittirdim. Kahkaha attı. " Tamam bari bana yardım et. Düşmanlarım çocuk gebertmek istiyor. Bu düşmanlarım Gabrielin Kraliyetimde! " Dediğinde ona yaklaştım. Çocuklar zaafımdı. " Söyle en istiyorsun. " Dedim. " Gizli bilgiler öğrenmeni. Sen Kraliçesin. Onlar toplantıdayken birkaç önemli bilgiyi bana ulaştır ve ben ordaki çocukları kurtarayım. " Dedi. Biraz düşündüm. Elini omzuma atınca ittirdim. " Temas sevmem lanet herif. Ve kabul. " Dedim. Dizine yattım. Durdu. " Ne yapıyorsun?" Dedi. " Dinleniyorum! Lanet olsun uyuyabilme kabiliyetim yok bari dinleneyim! Yastıkda yok! " Dedim. Gülümsedi. " Sevdim. " Dedi. Elini saçıma koydu ve okşadı. Tiago. O da saçlarımı okşardı. O benim sevgilimdi. Evlenmek istediğim adamdı. Birden ayaklandım ve yerden bir silah alıp adamın alnına tuttum. " Sikerim senin belanı! Bana oyun oynuyorsun! Saçımı böyle aşkla okşayan bir tek kişi var i da Tiago! Tiago benim sevgilim! Sen bana oyun oynuyorsun!" Dediğimde silahın namlusunu alnına yasladı. Tamamen değiyordu. " Valencia. Aşkla okşamam ben. Sadece sevgiyle. Saygıyla. Hem Tiago senin bacağın hakkında neler söyledi. Unuttun mu? Sevgilin olsaydı sana öyle der miydi?" Dedi. Durdum. Eğerki gerçekten sevdiysem beni sevmesi gerekiyor. Niye bana öyle desin ki? Silahı indirdim. " Haklısın. Beni sevseydi öyle demezdi. " Dedim. Ama yine de silahı belime taktım. " Valencia. Sana güvenim sonsuz. Beni savunacağını düşünüyorum. " Dedi. Başımı bir kez salladım. Ayağa kalktı. " Eğerki bana oyun oynuyorsan Jack. Bilmeni istiyorum. Ben oyun kurarım. Ve bazı Krallar veya düşmanlar oyunumda oynar. " Dedim. " Ben oyundaki başrolüm. " Dedi. " Ve ben ise o oyunun kurucusu. Kurucu her karakterini oynatabilir. Eğerki kurucuya yani bana, başka bir oyun oynuyorsan bil ki bu oyunu kazanan ben olurum. Kazandığımda kaç. Çünkü ölümün acı verici olur. " Dedim ve kulübeden ayrıldım. ... Bedenim bomba doluydu. Ve Kraliyetteydim. Simsiyah ruj sürmüş, dikkatle ince bir eyeliner çekmiş ve siyah far sürmüştüm. Elektro gitarımı bağırarak çalıyordum. Birden bir şey hissedince durdum. Arkama döndüm. Benler.. borular... Bened... Benedict. Bu nasıl isim? " Kaçtı bu Valencia. Kendi halindeki miydi? Neyse. Toplantı odasında Krallar seni bekliyor. " Dedi. Üzerime baktı ama hemen başını çevirdi. Sütyen ve eşofman yani ne var! Gitarımı hemen yatağa bıraktım. Üzerime bir tişört giyip odadan çıktım. Toplantı odasına yürüdüm ve kapıyı açıp hızla içeriye girdim. Kapıyı kapatıp yerime oturdum. " Ne var yine ne bok oldu?" Dedim. Gabriel " Klasik sinirlerinden biri mi bu Valencia. " Dediğinde belimdeki silahı hemen onun alnına dayadım. " Gebermek istemiyorsan o boş konuşan çeneni KAP'a lanet olası sikik herif. " Dediğimde sessizlik oldu. Bileğime şok yiyince hemen silahı indirdim. Belli etmeden silahı belime koydum. " Ne oldu?" Dedim. Samuel isimli Diana ile sevgili egoist pislik prens " Yaşın 19 ama Jack ile olan antlaşmayı imzalamama konusunda bayağı iyi bir konuşma yaptın. " Dedi. Loyal " Evet. Jackin bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum. " Dedi. Ağzımı açıp " Jack... " Dedim ama Jackin büyüsüyle sustum. Beynime Jackten bir ses geldi. " Beni savunma. Kötüymüşüm gibi davran. " Dedi. " Jack pisliğin tekiydi. Antlaşmayı imzalasam herhalde daha büyük bir savaş çıkardı da... sırf beni tebrik etmek için mi çağırdınız siz aptallar!" Dedim. Hepsi ayrı bir ses gibi tebrik ediyorlardı bee! " Aslında başka bir konu Tiago. Sana bacağını kesmek istediğini ve bacağınla dalga geçtiğini öğrendin. 2 güne doğum günü olduğunu da biliyorsun. Valencia. Biz her ne kadar " dedi ve devamını Wallace getirdi. " Senin onunla olamayacağını düşünsekte siz birbirinizi ayakta tutan demirlersiniz. " Dedi. Masadaki suyu alıp açtım. Îçmeye başladım. " O seni sen onu seviyorsun. " Dedi ismini unuttuğum aptal başka bir Kral. Suyu yere püskürttüm ve kahkaha attım. O Krala baktım. " Tiago ve ben. Sevmek! Hadi canım. Genersem inanmam. Vere! Tiago beni ayakta filan tutmuyor tam tersi yıkıyor! Pislik darpçı ve tecavüzcü biriyle sevgili olmayacak kadar bilinçliyim ben! Benimde kendime göre kriterlerin var canım. Birincisi kesinlikle sevgilim olacaksa beni her dakika öpmesi gerekiyor! Eli belimde olmazsa o benim sevgilim değildir! İkincisi bana ismimle de hitap etsin takma bir adla da. " Dedim. Ve derin bir nefes alıp " Yanımda mı? Değil! Eli belimde veya bedenimde mi? Değil. Beni öpüyor mu? Hayır. Eee! O zaman benim sevgilim falan yok! " Dedim. Ayağa kalktım. " Hem hayatımı ve yüzümü hatta bedenimi siken bir herifle olmak istemem. Düşmanını affedersen ölürsün " diyerek odadan çıktım.
|
0% |