-Tiago-

Ellerimde eldiven ve kelepçeyle karanlık odamda buz gibi betonda oturarak boş duvar izlemek beni bazen rahatlatırdı.

Yine yapıyordum.

Kötü bir adam olmak istemedim ki ben? Çiplendim diye tecavüzcü oldum. Öfkemi kontrol edemedim ve sinir hastasıyım diye darpçı oldum.

Ben kendime bunları kendi isteğimle yapmadığımı hatırlatıyordum ama insanlar direkt tecavüzcü ve darpçı sanıyorlardı beni.

Ama ben ne kadar yalan söylersem söyleyeyim kendime bile inanamayacağım bir konu var.

Ben tam bir oruspu çocuğuydum. Sevdiğim kadının yüzünde bedeninde ve kalbinde izler bırakacak kadar pislik bir adamdı. Hatta adam bile değildim.

Ben onun bacağına bir şey dememiştim ki. Bir yalandı bu.

Ben niye kendi yaptığım bir şey için...

Susmalıydım.

Ona bağırmıştım sus diye. Belki de kendim susmalıydım.

Her şeyin bitmesi için kendimi susturmalıydım.

Yerdeki bıçağı elime alıp kalbime dayadım.

Ama birden sağımdan bir ses geldi.

Louis. " Ben sana inanıyorum. " Dedi.

Ona döndüm.

Burda ne geziyordu?

Bıçağı hemen geri yerine koydum.

Bana döndü. " Bana hapishanedeki güvenlik dedi. O da lanet olası senin JOANdan duymuş? Yalan yani. Herkesi birbirine düşürmek için yaptı. Kötü tek bir sorun var. Valencia kendi gibi davranmıyor. O çok nasıl desem? Çok kendi dışı davranıyor. Senin hakkında dedikleri!" Dedi.

" Hepsi doğru. " Dedim.

Durdu.

" Hadi ama dostum. Yapma böyle. " Dedi.

" Darpçı,tecavüzcü sinir hastası? Eee daha ne var. Sevgilisinin hayatını bok eden bir piç mi? O da var! Eee ne kaldı ki!" Diye bağırdım.

" Tiago sakin ol. Lütfen sakin ol. " Dedi.

Sustum.

Ona vurduğum zamanlar geliyordu aklıma.

Önce vurmuş sonra saçından tutup yatağa fırlatmış sonra taciz etmiştim.

O nasıl dayanmıştı bunlara.

Gözlerimden bir kaç yaş aktı.

Ve o an içeriye bir kaç kişi daha girdi.

Krallar.

Gabriel " Joanın yalanıymış. " Dedi ama benim gözümden o anlar geçmeye devam ediyordu.

Önce vurmuş sonra saçından tutup yatağa fırlatmış sonra taciz etmiştim.

Hayır. Eksik bilgi Tiago.

Tokat attıktan sonra yumruklamıştım onu. Karnına sert tekmeler atmıştım. Ardından saçından tutup onu yatağa atmıştım. Başını vurmuştu o an.

Ama umursamadan onu yatırıp karnına oturmuştum.

Göğsüne dokunmuştum.

O an çipli değildim?

Gabriel " Tiago! Sanırım krize girdi 9 kere Taigo dedim Peter!" Dedi.

Yine gitti ses.

Ama ben gözlerimi kırpmadan duvara bakmaya devam ettim.

Peter geldi içeriye.

Birkaç bağırış filan oldu.

Louis beni sarstı.

Ama ben kötü biriydim.

Gebertin beni! Diye bağırmalıydık belki de? Valencia neredeydi? Benim güzelim nerdeydi? Güzelim dediğin herifi sıktın Tiago.

Peterin " Tiago! Bana bak! Krize girdin! Şoka girdin! Kalbin durcak bana bak!" Demesiyle kendime geldim.

Gözlerimi kırpıştırdım.

" Ne iyi işte. Bırak gebereyim. Valenciaya yaptıklarımdan sonra gebermek hakkım değil mi?" Dedim.

Louis " Tiago. Unut unut onları unut !" Dedi.

İçeriye Katarina girdi.

Sonra Diana.

Ve ismini unuttuğum Loyalın kızı.

" Unut! Tiago unut Valenciaya vurduğun anları! Seni krize sokan o!" Dedi Louis.

Ben ise duvara bakmaya devam ederken " Ben unutamadım o nasıl unutsun Louis. Doğum gününde dövdüm onu. Yanağındaki iz omzundaki iz karnındaki iz. Onlar geçmedi. Sonra ben onu taciz ettim. İttirdim onu yatağa. Çıktım üzerine. Göğsünü sıktım. Siktirdim gittim sonra. O çok ağladı. Çok bağırdı. Kimse tuttu mu elini? Çok korkar o böyle şeylerden? Louis bok ettim her şeyi. Bacağını tekmeledim. Şimdi hayatının sonuna kadar o demirlere,bacağına vurulacak olan iğnelerle ve makinelerle yaşıyacak. O da yaşıyabilirse.. kalbi durdu 1 kez. Belki daha çok durcak. Yıkılcak o. Benim yüzümden olacak. Her şey benim yüzümden oldu. Lanet olsun!" Dedim.

Bağırmaya başladım ve kafama vurdum.

" Lanet olsun! Lanet olsun! Tanrı belamı versin! " Diye bağırdım.

Louis " Tiago. " Dedi.

Ellerime baktım.

O kadar çok titriyorlardı ki.

" Ona vurarken ellerim kırılsaydı! Çarpılsaydım bir şey olsaydı! " Diye bağırdım.

Birden yan odadan bir çığlık sesi geldi.

" Valencia. " Diye fısıldadım.

Birden Valencia çığlık atarak odaya girdi.

Saçına vuruyordu.

" Böcek!" Diye bağırdı.

Daha çok saçına vurdu.

Saçını karıştırıp ileri geri attı.

Yere hamam böceği düşünce daha çok çığlık attı ve hamam böceğine yumruk attı.

Hamam böceği kağıt gibi kalırken Valencia elini hemen çekip " Kusucam!" Dedi.

Kendimi tutamayarak kahkaha attım.

Valencia " Gülme Tiago!" Dedi ve bana bakmadan gitti.

Ama ben kendime engel olamıyordum.

Ciddi ciddi sadece bir böcekten korkmuştu.

Her şeyi anlarımda böcek niye?

Gülmeye devam ettim.

Saniyeler sonra sustum ama gülümseyişimi kesemedim.

" Bu kadın niye bu kadar aptal anlayamıyorum. " Dedim.

Louis " Keyfin yerine geldi " dedi.

" Ama aptal. " Dedim.

Bir kere daha kahkaha attım.

Böceği gösterip " Böceğin bokunu çıkardı!" Dediğimde içerideki herkes güldü.

-Valencia-

Elimdeki çevirmeli telefona Jackin numarasını yazdım. Çevirdim ve açmasını bekledim.

Açtığı an " Konuştuklarımızı duyuyorsan benden ne istiyorsun ki!" Dedim.

Güldü.

" Valencia. Tiago. Onu öldür. Tiago çocuk kaçırıp gebertiyor. Ne kadar pis bir herif! Onu öldür! " Dedi.

Tiago mu? O bu kadar kötü bir mahluk muydu?

Sağ dövmeli bacağıma birden ağrı girince durdum.

Bacağımda neden demirler vardı?

" Niye sessizleştin?" Dedi Jack.

İnleyerek " Bacağıma ne oldu? " Dedim.

" Çipin etkisiyle biraz hafıza kaybın var. " Dediğinde tam konuşacakken yine bir şey beni engelledi. Koluma biraz şok yediğim an bedenim kasıldı.

Jack " Yeter bu kadar şok. " Diyip şok vermeyi kestiğinde kendimi yere yapışmışken buldum.

" Tiago yaptı bacağını. Çapraz bağların kopmuştu. Daha önce bacağını da kırmıştın. Hatta bunu defalarca yapmıştın. En sonunda bacağını tekmeledi diye bu duruma düştün. Gerçek hayatta böyle bir hastalık var mı bende bilmiyorum ama bizim evrenimizde bu riskli bir şey. Ölebilirsin. 5 kişi ölmüş şu ana kadar. Ama sen ölmeyeceksin. " Dedi.

Nefesimi verdim. " TİAGOYLA SEVGİLİ OLMAK. Düşmanımı affedersem ölürüm. Ben... " Dedim.

" Valencia. Kafanı yorma istersen. " Dedi beni düşünerek. " Tiago sana yalan söyledi. Bacağın yüzünden kalbim durdu. Mesela bacağın asla iyileşmeyecek ama sen hep Tiagoya inanıp iyileşecek sandın. Daha da kötü olacak. İğneler kullanmaya başlayacaksın. Hep makinelere bağlı olacaksın. "

Anlamıyorum? Ben en zaman güvendim ona?

Kafam karmakarışıktı.

" Jack. Ne zaman ôldürmeliyim onu?" Dedim.

" En geç bugün saat 5 de. " Dedi.

Başımı kendi kendime salladım.

" Aslında. Yarın onun doğum günü o zaman öldürebilirim. " Dediğimde kahkaha attı.

" Akıllı kadın! İntikam almak istiyorsun!" Dedi.

Dövmemin olduğu tarafa doğru sırıttım.

" Kendine dikkat et Valencia. Sakın ölme. Ağrın olursa ağrı kesici iç. " Dedi.

" Jack. Şimdi yanına gelebilir miyim? Biraz sevgine ihtiyacım var. " Dedim.

" Gel. " Dedi ve kapattı.

Ve bende hızla üzerime bir kapişonlu giydim. Kapişonu kafama geçirdim ve yüzüme bir maske taktım.

Ellerime siyah eldiven giydim.

Sırtıma bir çuval attım.

Belki şimdi beni fakir biri sanarlar.

Yürüyerek sınıra gittim.

Ve sınırdaki güvenliklere baktım.

Sesimi daha kalın yaparak " Geçebilir miyim? Ticaret yapıyorum. " Dedim.

Başlarını sallayıp kapıyı açtılar.

Ben hemen sınırdan gećtim.

Lanet olası kapişonum birden açıldığında bittiğimi hissettim.

Güvenlik kızıl saçlarımı görür görmez " Valencia!" Dedi.

Çuvalı bırakıp belimdeki kılıcı aldım.

Adamları karnından yaralayıp koşarak ormana girdim.

Ve Jackin Krallığına kendimi ışınladım.

Geldiğim an maskemi çıkartıp çöpe attım.

Muhafızlar bana baktı.

" Nerde Jack. " Dedim.

" Odadayım gel Valencia!" Dedi Jack kocaman kapının ardından.