Yeni Üyelik
33.
Bölüm

33. Bölüm

@okurveyazarolankiz

-Valencia-

İçimde bomba vardı. Sütyene bağlı bir sürü kablo. Ve bir kablo benim göğsümün içinden geçiyordu.

Bu bomba belli olmasın diye bol bir tişört giymiştim.

Altıma da bir pantolon.

Pantolon tamamen silah doluydu.

Ve belki de şuan bu yapacaklarım insanları korkutacaktı.

Tiagoyu kasabada herkesin önünde gebertecektim.

Çocuklara zarar vermek neymiş görsün pislik Tiago.

Merdivenlerden inerken bile her adımım sertti.

Merdivenler bitti ve ben tam kapıya gittim.

Kapıdan ileri yürüdüm.

Wallace Kraliyet binasından bağırıp " Tiago! Dikkat et arkanda!" Diye bağırdı.

Ama ben umursamadan silahımı belimden çıkarttım.

Tiagonun kolunu tuttuğum gibi sırtına dayadım ve onu kendime çektim. Silahı şakağına dayadım.

Diana kendini tutamayarak çığlık atarken ona baktım.

Gündüz bile bir anda gece oldu.

Ve yıldırım çaktı.

Gözlerim kan kırmızısı oldu.

Loyal bağırdı. " Valencia sakın! Sakın sen bu değilsin!" Dedi.

O an beklemediğim bir şekilde Louis " Kardeşim. Ne olur yapma. Bak sonra pişman olursun! " Dedi.

Kardeşim derken?

Her neyse.

" Boyun yetmez diye topuklu giydin demi?" Dedi Tiago.

Anlamadım.

" Ne diyorsun be!" Dedim.

" Boyun diyorum. Başın göğsüme zor geliyor. Uzun bir topuklu giymişsin. Başın kulağıma geliyor. " Dedi.

Onu sarstım.

" Zırvalamayı kes! Diyecek son bir sözün var mı? " Dedim.

" Düşinim. " Dedi.

Mırıldanarak bir ses çıkarttı.

" Seni seviyorum desem çok mu klişe olurdu. " Dedi.

Onu sert tutmayı kestim.

Seni seviyorum.

" İzlerine rağmen. Seni seviyorum. Valencia izlerin seni güzel kılıyor bence. " Dedi.

Ama sonra kaşlarını çattı. " Benim yaptıklarım... " Dedi.

Nefesini verdi.

" Özür dilerim. Lanet olsun özür dilerim. " Dedi.

Ne? Ne anlamıyorum? Beynim durdu anlayamıyorum!

" Şimdi beni gebertebilirsin. Evet bekliyorum. " Dedi.

Durdum.

Niye yüreğim izin vermiyordu.

Tanrı belamı versin bu nasıl kloşe bir sahneydi. Film değil bu?

Ellerim titredi.

" Tiago. Anlamıyorum. " Dedim.

" Çip hafızanı siliyor. Valencia. " Dedi.

Ne çipi.

" Ben çipl... " Diyecekken koluma şok yiyince durdum.

Şok dinmiyordu.

Saniyeler ve devam ederken " Tiago. Yardım et. " Diyip silahı indirdim.

Hemen bana döndü.

Silahı yere bıraktım. Belimdekileri de öyle.

" Tiago gidin! Lanet olsun gidin! Şuan şu lanet çipe ben engel oluyorken! Gidin! Gidin ben iyi şeyler yapmayqcağım!" Dedim ve saçlarımı yolmaya başlayıp öne eğildim.

Bazıları geriye giderken ben saçlarımı daha fazla yoldum.

Koluma daha çok şok verilirken bedenimdeki tüm damarlar belli oldu.

Yanağımda yıldırım şeklindeki o damar ortaya çıktı ve r mevsim aynı anda yaşanmaya başladı. Bir yağmur yağıyor bir güneş açıyor bir kış oluyor bir yaz oluyordu.

Kendime engel olamıyordum.

Tiago bana yaklaştı.

Herkes uzaklaşırken o yaklaştı.

" Yardım et. " Diye fısıldadım dişlerim arasından.

Kendimi çok kasıyordum.

" Çipi nerde? Valencia çip nerde?" Dedi.

Çok korkuyordu o da.

Dişlerimi sıktım.

" Kolumda. Sol kolumda. " Dedim.

Yerden bir bıçak aldı.

" Dur." Dedim.

Durdu.

" Bilezik mı?" Dedi ve hemen bileziği çıkardı.

Şok giderken bileziği uzağa fırlattı ve bilezik kendi kendine haraket edip cızırdadı.

Çip hala kolumdaydı.

Bomba dıtlıyordu.

Son dakikalar.

Tiago " Özür dilerim. " Diyip koluma bıçak sapladı. Ve sonra yavaşça kolumu kesti.

Ben ise inlemedim bile.

Başım çatlıyordu.

Wallace " Tiago bir şeyler yap!" Dedi deprem başlarken.

Tiago yavaşça parmaklarını koluma yaklaştırdı.

Ve bir şey çekti.

O an durdu her şey.

Zaman durdu belkide.

Ama güneş açtı. Deprem dindi. Her şey normalleşirken kimseden ses çıkmadı.

O sessizliği ben bozdum.

Acıyla avazım çıktığı kadar bağırdım.

Canım çok yanmıştı.

Çip çıkınca o kadar acımıştı ki canım.

Tiago hemen beni kucaklayıp yere oturdu.

Yüzümü avuçlarken ben bağırmayı kestim.

Ama bu sefer Tiagoya bağırdım.

" Hayvan öküz!" Diye.

Gülümsedi.

" Doktor sen malısı! Canımı yaktın! " Dedim.

O ise mutluydu.

" Valenciam geri geldi. " Diyip bana sarıldı.

Klişe.

" Doktor beni boğma!" Dedim ve eline vurdum.

Sarılmayı kesti.

" Hemen sevinme minik bir sorun var. " Dedim.

Oturma pozisyonuna gelip karşısında bağdaş kurdum.

Üzerimdeki tişörtü hemen çıkarttım.

Siyah sütyenle durmayı umursamadan biraz daha göğsümü açtım.

" Valencia !" Dedi.

Sütyendeki bombalardan bahsediyordu.

" Doktor 2 kablo göğsümden geçiyor. Biri doğru olan kablo diğeri yanlış. Eğerki yanlışı kesersek siz değil ben 9 parça haline gelip patlarım. Ama doğruysa kurtulurum. İster beni gebert ister kurtar. 10 dakika kaldı. " Dedim.

Bana yaklaştı.

" B seçeneği. Kabloyu göğsünden alıp bombayı bir mankene takıcam. Ve yanlışı kessem manken patlar. " Dedi.

Eline bir örtü ışınladı.

Ve ikimizi kapatacak şekilde örttü.

Bir kaç doktor aleti eline getirirken ona korkarak baktım.

Elinde kocaman aletler vardı.

Neşter bile.

Koluma baktı ve yavaşça kolumu tuttu.

İkimizde aynı anda " Özür dilerim " dedik.

" Sen niye?" Dedi.

" Senin hakkında iyi şeyler demedim. " Dedim.

" Bende sana iyi şeyler yapmadım. " Dedi.

Koluma biraz gazlı bez bastırdı.

Ve ardından dikiş atıp spanç aldı.

" Spanç yapmasan olur mu? Sargı bezi tak. Spanç kaşındırıyor. " Dedim.

Gülümseyip sargı bezi sardı.

Bomba tekrar ötünce baktım.

Son 7 dakika.

Tiago bu sefer eline neşter aldı.

Tekrar yutkundum.

Zaten elinde eldiveni ve ortasında zincir bulunan kelepçe vardı.

" Doktor. " Dedim.

Korktuğumu anladı.

Neşteri indirdi.

" Canlı canlı ameliyat olmak istemiyorum. " Dedim.

Eline bu sefer başka bir iğne aldı. " Narkoz da olmaz. " Dedim.

Cevap veremedi.

Ama elini belime koydu.

Beni biraz daha kendine çekti.

" Bacaklarını belime dola. Kucağıma otur. " Dediğinde dediğini yaptım.

Önce bana biraz sarıldı.

Sırtımı sıvazladı.

" İğneden çok korkuyorsun. Neşterden de. Ama bıçaktan korkmuyorsun?" Dedi.

Kalp atışlarını dinledim.

" Bana niye yalan söyledin? " Dedim sakince.

Anlamadı.

" Bacağım için. İğne ve makinaya başlayacaksın filan dedi Jack. " Dediğimde yutkunan o oldu.

Titredi bedeni.

Kalp atışları yavaşladı.

Sırtımdaki eli kasıldı.

Ve indirdi ellerini.

Ona baktım. Üzüleceğimi düşünerek ellerini belime koydu.

Ama kendi isteğiyle yaptığı bir şey değildi.

Bomba yine öttü.

5 dakika.

" Özü... " Dedi.

" Sonra konuşalım. Örtünün altında olsak bile insanlar bizi duyuyor Tiago. " Dedim.

Tiago?

Bende sinirlenmiştim.

Bunun farkına vardığımde sustum.

" Şimdi konuşalım. İnsanlar umrumda değil. " Dedi.

" Niye yalan söyledin? Bana gerçeği söyleyebilirdin. Bacağından dolayı kalbimin durduğunu söyleyebilirdin. " Dedim.

" Özür dilerim. " Dedi.

" Sana sordum. Ne zaman geçecek dedim. Kısa sürede dedin. Ben motive oldum böyle. Daha çok ağırlık kaldırdım. Şimdi bana hiç geçmeyeceğini hatta daha beter olacağını söylediler. Ben nasıl motive olayım? Başaramayacağımı bile bile neden? " Dedim.

Başım hala gôğsündeydi.

Ve tam saçlarıma bir ıslaklık gelince durup başımı kaldırdım.

Ağlıyordu.

Bedenimi dikleştirdim.

" Doktor sen ağlıyorsun!" Dedim.

Sarsılıyordu.

" Valencia özür dilerim. Ben ne kadar aptal bir herif olduğumun farkındayım. İnsanlar bana o darpçı tecavüzcü diyerek çok haklı konuşuyorlar biliyorum ama... Ben sana vurmak istemedim ki? Ben seni taciz etmek de istemedim. Biz seviştik ama o kadar korktum ki ben yine yanlış anlarsın diye. Bazen şu elimi beline koyduğum zamanlar bile korkuyorum yanlış anlarsın diye. Eldiven var ellerimde ama çok korkuyorum. Sen bu eldivenleri çıkarmamı bekliyorsun ama ben... " Dedi.

Göz yaşlarını sildim ama bende ağlıyordum.

" Lanet olsun sana Doktor! Senin yüzünden ağlıyorum be! " Dediğimde gülümsedi.

" Şu durumda güldürme beni" dedi.

Göğsüme baktı.

Yavaşça sütyeni çıkarttım ve örtüden dışarıya attım.

Tiago beni yavaşça yere yatırdı.

Ama benim bacaklarım hala onun beline dolanıktı.

Ona hala çok yakındım.

Bacağına elimi koydum.

Aldığı neşteri göğsüme yaklaştırırken " Bakma kapat gözlerini. " Dedi.

Diğer eliyle elimi sıkıca tuttu.

Bende onun elini.

Gözlerimi kapattım.

 

Loading...
0%