Yeni Üyelik
34.
Bölüm

34. Bölüm

@okurveyazarolankiz

Son 1 dakika. Sesi geldi bombadan.

Ve ben bağırmamak için elimi ağzımda tutuyordum.

Tiago " Valencia dur dayan. Kabloyu çekiyorum. " Dedi.

Yavaşça çekerken ben başımı geriye atıp bağırdım ama elim ağzımda olduğundan çok ses çıkmadı.

Tiago çektiği an kan fışkırdı.

Tiago ise bombayı bırakıp göğsüme gazlı bez bastırdı.

Hemen sonra dikiş gibi bir şey attı.

" Valencia. " Dedi Tiago.

Gözlerimi açtığımda ise sargı beziyle göğsümü sarmış crop yapmıştı.

" Yeni moda. " Dedi. Gülümsedi.

Sonra da yanağımı öperek " Hadi kalk. " Dedi. Sırtımdan beni kaldırdı.

Ama ben uyuşmuş durumdaydım.

Bedenim onunkine yapışıkken başımı omzuna koydum.

" Çok kan kaybettin ondan oldu" dedi.

Saçımı okşadığında neşem yerine geldi.

" Şuan. Keyfim yerinde. Ama bayılcam sanırım. " Dedim.

" Sütyenini nereye attın sen?" Dedi.

" Gôtüne soktum Tiago. " Dediğim an kahkaha attı.

" Götüme baktım ama yok!" Dediğinde bende kıkırdadım.

" Lanet herif bombayı kes. Patlayacaz. " Dedim.

Bir manken getirdi Louis.

Tiago hemen o mankene bombayı doladı.

" Küçük hastam kırmızı kablo mu yeşil mı?" Dedi.

" Kırmızı. " Dediğim an direkt kesti.

Ve hiç bir patlama olmadı.

Ama bu sırada benim göğsüm biraz ağrıdı.

Sanırım kablonun çıktığı yer sızlamıştı.

İnlememek için kendimi tuttum.

Birden alana Jack ışınlandı.

" Sonunda geberebildin. " Dedi.

Ama yerdeki beni gördüğünde hızla üzerime tişörtümü giydim.

Ayaklandım.

Tiago ise eline çekirdek ışınlayıp çitlemeye başladı.

" Sen!" Dedi.

" Geberemedim kusuruma bakma. " Dedim.

Ayağımdaki topukluyu çıkartıp kenarıya koydum.

" Şimdi topukluyla tekmeliyemem seni değil mi Jack! " Dedim ve direkt üzerine tekme attım.

Dengesini koruyup yüzüme yumruk atacakken yumruğunu tutup onu ters çevirdim.

Yere yapıştığında onu yakasından tutup kaldırdım.

Hemen ilerdeki duvara yasladım.

Ve onu sarstım.

Yine sinirliydim.

Yine ve yine 4 mevsim aynı anda yaşanıyordu.

" Bana bak! Sana dedim! Ben kurduğum oyunun kurucusu tüm! Ve eğerki bana bir oyun oynamaya çalışıyorsan ve ben o oyunu kazanırsam kaç kurtar kendini dedim! Sana uyarımı yaptm. Ama sen beni dinlemedin!" Diye bağırdım yüzüne.

Havada şimşekler çakıyorken yine yüzümdeki o şimşek şeklindeki damar belli oluyordu.

Gözlerim kızarıyordu.

Yüzüme yumruk atacakken eğildim.

Ona sert bir kafa attım ama bu yüzden ikimizde savrulduk.

Ben yerde takla atıp durabildim.

Hemen ayağa kalktım ve koşarak adama gittim.

Çok uzağa uçmuştum.

Jack bu sırada bir telefonla konuşup yardım istedi.

Geldiğim an umursamadan direk iki ayağımlada göğsüne tekme attım.

Yere yapıştı.

O da dövüşçüydü.

Hatta Jack geçen yıl şampiyon olmuştu.

O da sinirlenmeye başladı.

Üzerime resmen geldi.

Tam sakat ayağıma tekme attığında inleyerek yere düştüm.

Tam yine tekme atacaktı ki Tiago ayaklandı.

Gelip Jacki birden yumrukladı.

Ben ise bacağımı tutarak kıvranıyordum.

Sikeyim demirin biri çıkmıştı bile!

Ayağa yavaşça kalktım ve adamı kenara çektiğim gibi boğazlamaya başladım.

Ayağını bana doladı.

Ve birden beni çevirdi ama ben kendimi yine çevirdim ve ona ters takla attırdım.

Ama yere yapışan ben oldum.

Öyle sert düştüm ki kemiklerim kırıldı sandım.

Yer sarsıldı.

Üzerime oturup yüzüme bir yumruk atınca onu çevirip ben yumrukladım.

Ama başını çekince bir yumruğum yere geldi.

Ve yerde büyük bir çatlak hatta derinlik oluştu.

Ayağa kalktı.

Ve enseme yine bir şırınga sapladı.

Benim bedenim yere düşerken Tiago, Jacki yumruklamaya başladı.

Valencia filan da diyordu ama benim bilincim kapanıyordu.

-Tiago-

Bir sürü adam geliyordu.

Hepsi bu noktaya geliyordu. Jackin herifleri.

Valencia ise yerde yatıyordu.

Kurt adama dönüşmüştük.

Ben hırlayarak Jackin üzerine atladım.

Yüzünü pençeledim ama kahretsin ki karnımı parçaladı.

Ve bu yüzden yere yapıştım. Uzakta bir duvara kalçamı dayamış yerde yatıyordum.

Hemen kurt adam olmaktan çıkıp elimi karnıma koydum.

Kalkmayı denedim ama karnım çok parçalanmıştı.

Kan kaybından ölmek üzereydim.

Tam o an Valencia ayağa kalktı.

Köprü açarak gibi bir şeydi. Yerden direkt sırtını yere değdirip dikleşmişti.

Kurt adama dönüştü ki onun Kürt hali bile fazla güzeldi.

Kızıl tüylerinde beyazlıklar vardı.

Vitiligosu.

Gülümsedim. Bu halde bile.

Jackin üzerine atladığı gibi onu ısırıp pençeledi.

Jack insana dönüşürken Valencia vampire dönüştü.

Beyaz yaralı kanatları hışımla açıldı.

Jack ölmemek için direnirken Valencia diğer adamlara baktı.

Kanatlarını çırparak yukarıya uçtu.

Elleriyle bir şey çizdi ve bu büyük tekerlekli bir çarktı. O çark resmen Kraliyetten büyüktü.

Hemen çarkı ileriye bağırarak fırlattı.

Ve her adamı gebertti.

Her adamı dediğim sadece Jackin adamlarını değil.

Bu koca Savaşı bitirdi.

O çark her sınırı parçalayacak kadar uzaklaşmıştı.

Gücü tükenmiş olacak ki yavaşça yere indi ve Jacke baktı.

Jack ise ona.

" Kaç demiştim " dedi Valencia. Ve eline ışınladığı kılıçla Jackin boynunu kesti.

Bana döndü ve kanatlarını kapatmadan koşarak yanıma geldi.

Elini karnıma bastırdı.

" Doktor. " Dedi korkarak.

Eline baktı.

Kan olmuştu ve titriyordu elleri.

Kendimi dikleştirmeye çalışsamda beni geri yatırdı.

" Küçük hastam. Benim kanım seni tutuyor bakma şuna. " Dedim.

Yutkundu.

" Doktor bu kadar çok kan... " Dedi.

" Bakma Valencia. " Dedim.

Ama bakmaya devam etti.

Arkasındaki onun için kullandığım aletleri çekti.

Ben ona bir kaç şey öğretmiştim. Hatta ameliyat hile yapabilirdi. Tamam abarttım.

Eline bir gazlı bez aldı.

Karnıma bastırdı.

Yine kalkmayı denesemde beni kafasıyla yere geri ittirdi.

" Tişörtün üzerinden bastırırsan ne işe yarasın Küçük hastam. " Dedim.

Gülümsedi.

" Tabi işine gelir beni soymak demi. " Desende makasla kesti tişörtümü.

Kahkaha attım.

Karnıma gazlı bez bastırması bitince eline iğne aldı.

İğne yapmaktan korkmaz ama iğne vurulmaktan korkardı.

Ezbere biliyordu damar yolumu.

Bende onunkini.

Hemen iğneyi oraya soktu ve spanç yardımıyla koluma bir kan astı.

Kanı da büyüyle havada tuttu.

" Doktor ne yapcam?" Dedi.

" O kadar öğrettim!" Dediğimde eline dikiş eşyalarını alıp karnıma dikiş atmaya başladı.

10 dikiş attı.

Hemen ardından spanç taktı.

" Tebrikler!" Dedim ve kaşına baktım.

Kaşını kanatmıştı.

Kendimi saniyede dikleştirdim.

Kaşındaki kanı hemen silip minik bir yara bandı yapıştırdım.

" Doktor. Bir şey sorcam. Bu şey tam olarak ne?" Dedi.

Elindeki aleti gösterdi." Laringoskop nefes alamayan hastaları entübe etmek için kullanırsın. Bir boruyu ne... " Diyip devam edecekken " Tamam yeter. " Dedi ve aleti bıraktı.

Bana yavaşça sarıldı.

 

 

Loading...
0%