-Tiago-

" Geçmiş olsun Peter. " Dedim.

Peter kahkaha attı.

" Sıktır git ya Tiago. Hasta mıyım ben Hekimim!" Dedi.

" Kolumu kestiğine ve bende koluna baktıgıma göre hastasın aptal. " Dedim.

" Ya neşter kesti. " Dedi.

" Salak. Hasta kestiğin neşterle kendini kederden!" Dediğimde " Napim ama " dedi.

" Herhalde şu elindeki dikişleri nasıl koruman gerektiğini anlatmama gerek yok. Bil onuda!" Dedim.

Merdivenlerden ses gelince oraya baktım. Louis.

" TİAGO! Hey dostum. Valencianın evine gittim ama evde değildi. Buraya geldim. " Dedi ve etrafa baktı.

" Ayağı için tedaviye gelmiştir dedim burda da değil? Nerde Valencia?" Dedi.

" Okuldadır. Voleybol egzersizleri yapıyordur. " Dedim.

" Baktım yok?" Dedi.

" Park?" Dedim.

" Baktım orayada. Ama hiç bir yerde yok?" Dedi.

Tedirgin olmaya başladım. Elimdeki eldiveni çıkardım.

"Kaçırıldı mı? " Dedim korkarak.

" Hemen telaşlanma kardeşim. " Dedi Louis.

" Louis. O daha 18 yaşında. 6 yıldır onun doktoruyum. Neler yaşadı bilmem söylemedi ama o korkuyor. " Dedim.

" Krala haber verelim. " Dedi Louis.

Benden önce koşarak kralın odasına gitti.

Tahtta oturan ve toplantı yapan krala ikimizde baktık.

Ben " Kralım toplantınızı böldük ama büyük bir sorun var. Size anlattığım 6 yıldır hastam olan kız. Valencia. Geçen hafta 18 yaşına girdi. En son yanına o zaman gittik ama şimdi evinde,okulundaki spor salonunda ve parkta değil. Kaçırıldığından şüpheleniyoruz. " Dedim.

Louis nefes nefese " Kralım. Kasabayı tamamen gezdim. Ama yok. Muhafızlar onu sınırdan ayrılırken görmemişler. Biri onu evine almış olabilir. " Dedi.

Gözleri dolmuştu.

Ben ise korkuyordum.

Ellerim titriyordu.

Kral tahttan ayağa kalktı.

" Fiziksel özellikleri neler muhafızlara soralım. " Dedi.

Ben " Kızıl saçlı. Beline kadar geliyor. Yeşil gözleri dolgun dudakları kücük burnu ince kaşları büyük gözleri uzun kirpikleri minik elleri var. Boyu 1. 73 " dedim.

" Acaba ben geçen boyuna 1. 63 diyip dalga geçtim diye intahar mı etti. " Dedi. Gözlerinden yaşlar akınca " Savaşçı bir sakin ol. Çocuklara bu kadar önem fazla. " Dedi.

Ama Kral da tedirgindi.

Arkadan bir ses geldi.

Oraya döndük.

Valencia.

Şort ve tişört giymişti. Saçları açıktı ve yeşil gözleri koyulaşmıştı. Korkuyordu.

Sırtında elektro gitarı da vardı.

Önce bana sonra Louise baktı.

Gelip ikimize de sarıldı.

Boyu göğsüme zar zor geliyordu.

Tamam 2 metre olmamdan olabilirdi.

Yoksa Valencia uzundu.

Önce Louis ona sarıldı.

Onlar saniyeler sonra sarılmayı kesince Valencia bana sarıldı. Ona sarıldım.

İkimizin de karşısına geçti.

" Bana büyük bir açıklama borçlusun küçük hanım. Evde değilsin okulda antrenmanda değildin parkta da değildin. Kasabada da değildin?" Dedi Louis.

Valencia mahçuplanarak " Şey. " Dedi.

Saçlarını kaşıdı.

" Söyle. " Dedim.

" Pazarda dolaştım. Evin eksiklerini aldım. Sonra da fazla tuvaletim geldi. Eve gidene kadar altıma bırakacaktım. Bende buraya geldim. Kapıdaki muhafıza elimdekileri verdim. O tuvalete girmeme izin vermişti. Tuvaleti buldum ama sonra kayboldum. Burası 9. Kat mı? Benim 0a inmem gerek. Muhafız ağzıma sıçacak yumurtalar elinde kaldı. " Dedi.

Bacağındaki izlere herkes bakıyordu. Sağ bacağında siyah bir dizlik vardı. Bir kaç dövme de. Ağzında ve gözünün altında.

Bacağına bakanları görünce şortunu indirmeyi denedi.

Elini tutup bunu yapmasını kestim.

" Tamam ama bir daha ki sefere burdaki bir muhafıza sor. Salak Louis ağladı. " Dedim.

Gülümsemezdi. Sadece dövmesinin olduğu tarafa doğru somurturdu. Bende öyle.

Louise baktı.

" Benden daha küçüksün sen!" Diye bağırdı.

Louis " 27 yaşında olarak mı?" Dedi. " Ben seni bile etkilerin 9lu karın kasımla!"

" Akıl yaşın benden küçük bir kere Louis abi! Ve dokuzlu karın kasın batsın! Bunu sana hep demek istedim! 9lu karın kasın her kadın istemez! Onu seven bir erkek ister kadınlar! Ki bu benim öznel fikrim! Şişko bir herifle bile evlenebilir!" Dedi.

" Oyyy! Louis, Valencia soktu sana lafı. " Dedim.

Valencia " Yumurtalar!" Diye bağırdı.

Ellerimi bırakıp kapıya koştu.

Ama yere düşünce Louis kahkaha attı. " Aptal!" Dedi.

Ben ise gidip onu yerden kaldırdım. Bacağını kontrol edip " İyi misin?" Dedim.

Başını salladı.

" Pislik abi Louis bana beddua okuyup lanet büyü yaptı! " Dedi.

Louis " Şaka bir yana yumurtalar ne oldu. " Dedi.

Valencia yine koşarak gidecekken önündeki muhafıza çarptı. Geriye düşecekken onu yine tuttum.

Muhafız " Şey yumurtalar bende kaldı küçük hanım. " Dedi.

Valencia yumurta dolu poşedi aldı.

" Pardon ben kayboldumda. " Dedi Muhafıza.

Muhafız onun burnuna dokundu. " SOrun değil!" Dedi ve gitti.

Valencia burnun ucuna bakıp şaşı olunca " Yapma bak gözlerin öyle kalacak. " Dedim.

" Ama bana dokundu o şey. Ben temas etmem ki!" Dediğinde yine şoke oldum.

Siyahlı kişide demişti bunu.

Bana döndü ve gözlerini düzeltti.

" Ben kaçar doktor! Ve Louis abi!" Dedi.

Gidince arkasından baktım.

Louis " bu kız salak. " Dedi.

Kral " ve böylece aramaya gerek kalmadı." Dedi.

O Valencia. Siyahlı değil.

Birden geri geldi.

" Doktor! Bizim tedavi vakti ne zamandı?" Dediğinde düşüncelerimden kurtuldum.

" 3 saat sonra" dedim.

" Ha tamam. Louis abi. Sana bir iddia teklif ediyorum. Eğerki bu yumurtanın birini senin koca kalın kafanda kırarsam 2 gün ölü karın kası demeyeceksin?" Dedi.

Louis " Eğerki kıramazsan başına daha fazla bela olacağım!" Dedi.

Valencia bir yumurta çıkardı. Louis kafasını eğecekken sertçe onun kafasında yumurtayı kırdı.

Her yer yumurtanın akı olurken Louis olayı anladı. Yüzü tamamen yumuraydı.

Gülmemek için kendimi tuttum ama somurttum.

Valencia da öyle.

Louis " Allah cezanı Valencia! " Dedi.

" BANA GEÇEN 1. 63 DEMESEYDİN!" Diye bağırıp gidince Louise bakarak somurtmaya devam ettim. Ama kendime engel olamadım ve ilk defa kahkaha attım.

Louis dışında herkes şok oluyordu.

" Gülme bana?" Dedi.

" Çok iyi vurdu!" Dedim.

" Pislikler!" Diyip gittiğinde arkasından daha çok güldüm.

" Ah Valencia. Çok komik kızsın ya. " Dedim.