@okurveyazarolankiz
|
4. Gün ve ben sıkıntıdan ölecek gibiyim. Çıplak bir şekilde yatakta uzanırken bir yandan zorla makarna yiyordum. Alex yapmıştı. Benim en yakın dostum ve en iyi askerimdi. Annesi benimle iyi anlaşırdı ama arada beni sevmezdi de. Kapım tıklatılırken üzerimdeki yorganı göğsüme kadar çekip dizlerimi de kendime çektim. " Ne var?" Dedim. İçeriye girdi. Benim ne var kelimem gir demekti de. Tabiki kim olacak! Jason. Bana bilgi veren ve sol kolum olan o adam. Gülümsedim. " Söyle Jason. " Dedim. Başını eğip kaldırdı. " Kraliçem. Aman pardon Valencia Hanım toplantı odasında 3 komşu Krallığın Kralları sizleri bekliyor. Düşmanlarınız olanlar. " Dedi. Ben ise Alexsin bana yaptığı bir tencere makarnayı elimle ona gösterdim. " Gel birlikte makarna yiyelim Jason. Bırak akışına! Aç olmalısın değilsende bir tadına bak Alex döktürmüş yine!" Dedim dostça. Jason kankam gibiydi. Arada hitapla konuşur arada kankam gibi davranırdı. Asla yalan söylemez mükemmel bir insandı. Kapıyı kapatıp içeriye girdi. Mutfaktaki bir tabağı alıp tencereden kendine biraz makarna kattı. Çatal alıp bir lokma aldı. Beğenir gibi bir ses çıkardı. " Muhteşem Alexe 1 ton yapmasını söyleyeceğim. " Dedi. Kahkaha attım. " Alex sana küfür etmezse bende Valencia değilim " dediğim an gülme krizine girdi ama makarnasını da acaleyle yedi. Lavabonun içine tabağı bırakıp " Ona teşekkürlerimi ileteceğim. Aynı zamanda sana da teşekkürler Valencia. Ama toplantı biraz kızışacak gibi. Aptal herifler bizim doğu topraklarımızı almışlar. Yani almadılar ama Halka öyle tanıttılar. İçeride 2 gazateci haber için kayıtta. Ve o video Gabrielin Kraliyetinde de gözükecek. " Dedi. Kapıya gitti. " İyiymiş ya!" Dedim sinirle. Odadan çıktı. Ben ise direkt ayağa kalktım. Önce sütyen ve iç çamaşırlarımı salisede giydim. Ve hemen ardından bunları giydim.( kombindeki saat ve çanta olmayacak şekilde) Saçlarımı tamamen açık bıraktım. Dümdüz kızıl saçlarım dizimin arkasına kadar ulaşmışlardı. Fazla uzuyorlardı. Bu biraz gülümsememe sebep olurken aklıma toplantı geldi. Hemen ciddileştim. Bu arada cebime bir sigara paketi ve çakmak koydum. Hemen ardından da yatağa yürüdüm. Yatağı ittirip altındaki koca gizli tahtayı açtım. Tahtanın altında bir kasa vardı. Kasa kocaman ve demirdi. Şifre kısmına VİTTyazdım. Kasa açıldı. V benim baş harfimdi. İ ise soyadımın baş harfi . T Tiagonun baş harfiydi. T Tiagonun soy adının baş harfiydi. Valencia İgnatova ve Tiago Trusova. Kasadan bir adet tabanca aldım. Mermisini hemen kontrol edip emin olduktan sonra bel kısmımdaki kemere silahı taktım. Kasayı kapatıp tahta yeri büyüyle sabitledim. Halıyı düzeltip yatağı geri çektim. Hazırdım. Kapımı açtım. Kapatıp gizli iki haneli şifreyi yazıp kapıyı kilitledim. 41. 4 benim uğurlu rakamım 1 ise Tiagonun. Koridorda ileriye yürüdüm. Koridorda bir sürü bağırış duymaya başladığım an daha hızlı yürüdüm. Ve o bir sürü gazetecinin bağırdığı alana geldim. Toplantı odasının önüne. Askerler onları uzaklaştırmaya çalışırken beni bir gazeteci gördü. Bağırarak " Kraliçe geliyor çekilin!" Dedi. Herkes bana yolu açarken bir yandan gazateciler fotoğraflarımı çekiyorlardı. Kapıyı açtım ve içeriye girip kapıyı kapattım. İçerdeki bazı askerlerim ayağa kalktılar. Aynı zamanda 3 Kralda. Düşman Krallıktansınız Bay Ros. Ben yerime en baş köşeye oturdum. " Konu nedir?" Dedim bilmiyormuş gibi davranarak. Bay Ros. " Sevgiliniz... Valencia Hanım. Anlıyorum daha yeni reşit oldunuz, büyüdüm havalarına girip sevgili yapmak istiyorsunuz. Ama doğru kişiyi seçemiyorsunuz. " Dedi. Bu sırada dostum Jason bana bir kaç kağıt getirdi. Bende onları incelemeye başladım. Bu sırada -ismini unuttuğum salak diğer-kral konuşmaya başladı. " O bir tecavüzcü. Sizi darp etmiş. Ve... Yüzünüzde boynunuzda ve omzunuzda görünen çeşitli izler var Kraliçe. Sizi tecavüz etme emrini veren de o. Evet anlıyorum o emiri sizi tecavüz eden kişi fazla... " Diyip devam edecekken bir an durdu. Konuyu değiştirdi. " Onları geçiyorum. Sizin boyunuz 1.65 onun boyu 2 metre. Onun yaşı 27 sizin ise 19. Anlamanız gerek Kraliçe. Yöneticinin kurallarına uymuyorsunuz. Onun yerine belki de herhangi bir Prensle sevgili olmalısınız. Tiago sadece bir savaşçı. Namı bile duyulmamış. " Dedi. Ama biricik dostum Alex " Tiago evrendeki gelmiş geçmiş en güçlü savaşçı kabul edildi. Kral Diay. O aynı zamanda bir doktor. Kraliçe Valencia gibi bir beyin cerrahı da değil. Her alanda en iyisi. Namını herkes bilir. 6 yıldır o herkes tarafından biliniyor. " Dedi. Biraz sessizlik oluşurken sessizliği bozan bendim. Cebimden çakmak ve sigarayı çıkartıp masaya koydum. Sigaradan bir dal alıp dudaklarıma yerleştirdim. Çakmakla yakıp iki parmağım arasına aldım sigarayı. Derin bir nefes çekip üfledim. Jason masadaki bir bardağı benim için şarapla doldurdu ve önüme yaklaştırdı. Gözlerimi bir kez kırpıp teşekkür ettim. " Ve işte bunlar Kraliçe. Daha yeni reşit oldunuz. Hemen sigaraya başlamanız ve içmeniz. Sağlıksız. Duyduğuma göre uyuşturucu kullanıyormuşsunuz. " Dedi diğer Kral. Sıktır bunu bilen tek kişi Tiagoydu. Odama mı girdi bu şerefsiz. Diyeceğim de gardolabımın gizli yerindeki uyuşturucuları da göremezdi. Zaten bu aralar kafadan malım. Her şeyi unutuyorum! Vitiligom bedenime daha çok yayılıyor ve bacağım daha fazla acıyor sinirim tepemde ben birde bunlarla mı uğraşacağım! Şarabı tepeme diktiğim gibi bitirdim ve boş bardağı masaya koydum. Kafam yavaş yavaş güzelleşiyordu. Acaba şuan Tiago ne yapıyordu. Sıktır! Tiago kesinlikle bu gazetecilerin çektiği her şeyi izliyordu. Yani duyuyordu! Ona denilen lafları! " Konuya geç " dedim sertçe ama hiçbirine bakmadım. " Yaptığımız antlaşmada doğu topraklarını aldığımızı biliyorsunuz. İmzala... " Diyip devam edecekken lafını kestim. " Siz beni aptal mı sanıyorsunuz!" Diye gür sesimle bağırdım. Alex " Ortalık kızışmaya başlıyor. Valenciayı ben tutarım. " Diye bir mırıltı çıkarttı. Adamın önündeki antlaşmayı çektim ve sahte imzama baktım. Ama trajikomik bir durum vardı. Kağıttaki imza benim değil Diananın imzasıydı. Bu antlaşma Samuel ile Diananın evlenme belgesiydi. Adama joker dövmemin olduğu tarafa sırıtarak baktım. Sinirlerim şuan tavan yapıyordu. Tekerlekli sandalyemle kendimi geriye ittirip boş bir kez döndüm. Öyle sesli bir kahkaha attım ki. Yanağıma yıldırım şeklindeki o damar ortaya çıktı. Kollarım kasıldı ve göz bebeğim köyü kan rengini aldı. Hava sabah olmasına rağmen karardı. " Aptal herif! Diana ve Samuel evlenmedi bile! Onların sahte imzasını da mı yaptın! Sen gerçekten malsın Diay. Sizlerde öyle!" Dedim ve ayağa kalktım. " Hepiniz gerizekalı insanlarsınız. " Dedim. Masaya yaslandım. Mal Diayın gözleri göğüslerime kaydı. Evet Crop biraz aşağı inmiş dolgun göğüslerimi daha da belirgin hale getirmişti. Kahkaha atmayı kestim ama gülümsemeyi kesmedim. " Doktor hakkında söyledikleriniz Bay Diay!" Dedim. Masada boş boş topuklu ayakkabımı tıklatarak döndüm. " Onları bir daha söyler misiniz? Sanırım ben malım!" Diye bağırdım. Ellerimi başıma koydum. " Ah tanrım ben aptalım! Tiagonun bana yaptığı her şeyi unuttum ben! Zaten o yüzden sevgiliyim onunla!" Dedim. Masaya ellerimi koydum. Diay gözlerini kasıklarıma indirdiğinde sinirim arttı. İleriye yürümeye başladığımda kalçamdaydı gözleri. Sandalyemi yerime çekip oturdum. Sigaramdan sahada derin bir nefes çektim. Üfledim. " Doğu topraklarımı size vermediğimi bu yanlış antlaşmadan anlamış oldunuz. Peki Tiago hakkında söylemek istediğiniz başka şeyler var mı? " Dedim. Sakince bir nefes verdim. Evet yavaş yavaş sakinleşiyordum. " Sadece o kötü biri. 2 yıl hapis yatmış. 4 kadın tecavüz etmiş. Sapık biri. " Dedi bir Kral. Kaşlarım inip kalktı. Diaya baktım. Aslında Diay ve bu 2 Kral daha aynı Kraliyeti yönetiyorlardı. Yani hepsi bir Kral oluşturuyordu. " Bence siz Tiagonun sapıklığıyla ilgilenmek yerine Diayın ki ile ilgilenin. " Dedim.
|
0% |