Anlamadılar.

" Hem size ne! Ben istediğimi yaparım! Tiago da mükemmel bir herif! Onu seviyorum ve sevgim sizi alakadar etmez. Sigaraya ve alkola14 yaşımda başladım. Uyuşturucu 16 eee! Başka neyi merak ediyorsunuz! Cevabınızı ben vereyim! Şu karşımdaki lanet DİAY iki saattir gözleriyle beni taciz ediyor! Peki ben bir şey diyor müyüm!" Diye bağırdım.

Diay tam kendini savunmaya geçecekken İki Kral bir anda birbirlerine bağırmaya başladılar.

Trajikomik bir olay daha.

Çünkü 5 dakika önce konuştuğum antlaşma hakkında kavga ediyorlardı.

Ayaklanıp birbirlerini ittirdiler.

Hepsi bağırmaya devam etti.

Diay da kalkıp birini savundu işte.

Baßım ağrımaya başlayınca belimden silahımı çıkardığım gibi hepsinin karnına sıktım.

Sessizlik oluştu.

2 su yere devrildi. Biri masaya tutundu.

Ama salak o da düştü.

Ve bunlar ciddi ciddi geberdiler.

Karınlarına sıktım diye.

Bir dakika! Sıktır bu silah zehir enjekte edendi. Daniyesinde ölüm. Benim yaptığım silah.

Çok da umrumda değildi gebersinler.

Sessizlik devam ederken yüzüme gelen kanları parmağımla silip parmağımı yaladım.

Silahı masaya koyup sigarayı son kez bir nefes alıp küllükte söndürdüm.

Nefesimi verdim.

Bacağım ağrımıştı.

Delirecektim.

Alex " Geberdiler mı?" Dediğinde ona baktım.

" Yok ya ayılırlar birazdan? Alex mal mısın sen !" Dedim.

Ayağa kalktım.

Kapıyı açıp kendi odama gittim.

Şifreyi yazıp girdim içeri.

Kendimi yatağa attım.

Bacağıma baktım.

Dizlik,demir ve sargı bezi vardı. Ama giydiğim bol pantolondan görünmüyordu.

Ağrım fazla artıyordu.

İşte sinirlenince kendimi kasmamalıydım ya!

Keşke Tiago burda olsaydı. Krem sürerdi kontrol ederdi. Öperdi geçerdi geçirirdi.

Onu özlemiştim.

Yatağa tamamen yattım.

Üzerimi örttüm ve o an uyuya kaldım.

.. 

" Valencia" diye seslendi birisi.

Anlayamadım? Neler oluyor.

" Valencia uyan " dedi.

Ama benim çığlığım arttı. " Yalvarırım bırak!" Diye bağırdım. O ise sıktığım kolunu umursamadan sertçe elini bacak arama koydu. Bir şey çekti ve o an acım biraz geçti.

Ama bebek ağlama sesi gelmedi.

Sol tarafa fırlattı elindekini.

Göbek bağı sertçe koptu.

Ayağa kalktı. " Uslu dur birkaç güne geleceğim " dedi ve kapıyı çarpıp gitti.

" Valencia!" Diye bağırdı biri.

Ve sonra çığlık atarak uyanma anım.

Neredeydim ben!

Burası odam değildi. Kabus görmüştüm ama burası benim odam değildi. Kaçırıldım mı?

Bir dakika burası dinlenme odasıydı.

Karşımda duran kişiye baktım.

Alex. " İyi misin kabus gördün?" Dedi bağırmadan.

Onu sertçe ittirdim.

" Dokunma bana !" Dedim.

Üzerimdeki battaniyeye sıkıca sarıldım.

Kafamı yumruklamaya başladım.

Alex yanıma oturdu.

" Tamam tamam bak sakin ol kabustu o " dedi.

Yanındaki telefondan bir numara çevirdi.

Telefondaki kişi açtığı an kulağına telefonu koydu.

Biraz konuştu ve ardından bana döndü.

Telefonu kulağıma dayadı.

" Küçük Hastam. " dedi. Tiago.

Kafama vuracakken yumruğum havada kaldı.

Boş boş yere baktım.

Ellerim havadayken yine de boş boş baktım yere.

" Güzelim. Beni biraz dinler misin? Sakinleş hadi. " Dedi.

Yutkunarak ellerimi indirdim.

Telefonu ben elime aldım.

Alex " Yat hadi. Bir şey yok. " Dedi.

Beni yavaşça yatırdı.

Üzerimi örttü.

Louis gibi iyi bir abimdi.

" Dinliyor musun?" Dedi sessizce.

Onayladığımı belirten bir mırıltı çıkarttım.

Alex de alnımdaki terleri silmeye başladı.

" Çok mu kötüydü? Valenciam özür dilerim ben o emri verirken seni tanımıyordum bile. Defalarca söyleyeceğim biliyorum faydası olmayacak ama olsun. Çok özür dilerim. Bebeğin için de... " Dedi.

Yutkundum.

4 gün sonra sesini duymak iyi gelmişti. Bir dakika ben en son uyuyordum. Buraya ne zaman geldim.

" Salaklar çamaşır makinesini bozmuşlar. Sel olmuş biraz. Odan ıslak diye Alex beni aradı. Seni kucaklayıp dinlenme salonuna getirmesini ben söyledim. Üzerini de hizmetçi bir kadın değiştirdi merak etme. " Dedi.

Üzerime o an baktım.

Pembiş Tiagonun aldığı pijamalarımı giydirmişlerdi.

Tiago nefesini verdi.

" Bir sürü hastam var bugün. 2 tane kaldı. Ameliyata gideceğim. Küçük Hastam. Bir teyze bana ne dedi biliyor musun? Sevgilin mi var oğlum öyle hisettim dedi. Bende var sevgilim dedim. Anlattım biraz olayları. Bana dedi ki oğlum ikiniz de yaralı kuşlar gibisiniz. Birbirinizden destek alarak uçuyorsunuz dedi. Öyle mi sence? O sana sen ona güveniyorsun ama biriniz tutmayı bıraksa ikiniz de öleceksiniz dedi"

Gülümsedim. Dişlerim gözükecek şekilde.

" Sen sarhoş musun?" Dedim.

" Bilmiyorum. 4 şişe var bitmiş birde elimde var Vortka yazıyor. " Dediğinde kıkırdadım.

" Vortka mı? Votka olmasın. " Dedim.

Sessizlik. " Tiago " diye mırıldandım.

" Oha Votkaymış! Geleceğimi görüyorsun sen. " Dediğinde uzun bir kahkaha attım.

" Doktor sen uçuyorsun! Kaçıncı evredesin!" Dedim.

" No 8 Valenciaya aşık Tiago evreni" dediğinde utand8m kendi kendime.

" Gerizekalım. " Dedim.

Oturma pozisyonuna gelip sırtımı koltuğa yasladım.

" Git kus. Hastalarına dertlerini belirtip ben Valenciayı evirdim çevirdim deme. " Dedim gülerek.

" Seni sikmeyi özledim. 7 gün oldu. " Dedi.

" Bende " dedim.

Bir dakika ne 7 günü be!

Ayağa kalktım.

" Yok ebesinin gelecek geçidi aşkına! 3 gündür uyuyor müyüm!" Diye bağırdım.

Masad oturup bir kaç kart oyunu oynayan adamlardan John bana " Evet. " Dedi.

Tiago kahkaha attı.

" Günaydın!" Dedi Rusça.

" Salak ingilizce konuş. " Dedim.

" Tamam tamam. " Dedi.

Yerime geri oturdum.

" Ne diyorduk. " Dedi.

" Beni sikmeyi özlemişsin onu diyordun. " Dediğim an kenarda su içen Jackson suyunu püskürttü.

" Bedenini özledim. " Dedi Tiago.

" Bana ne zaman dokunacaksın?" Dediğimde sustu.

Başımı kırgınlıkla eğdim.

Ve hemen ardından Tiago " Söz verdim. Sözümü tutacağım. Defalarca bana şans verdin ama sözüm söz dokunacağım bedenine. " Dediğinde başımı kaldırıp gülümsedim.

" Bana dokunmaya başladığında ilk nereme dokunacaksın. Yüzümde bir yer olmasın. Dudaklarıma dokunacağını biliyorum ama dudağım dışında neresi olabilirdi?" Dedim.

Bağırarak " Koca gntün!" Dedi ve bu ses odada yankılandı.

Suratıma kapattığı an boş boş göz kırpıp telefonu bıraktım.

" Mükemmel koca kaslı bir herife sahip olmaktan mutluluk duyuyorum!" Diye bağırdım. " Sapık öküzüm benim be" dedim.

Ve o an karnım guruldayınca çığlık atarak ayağa kalktım.

Koltukta zıplamaya başladım.

Alex koltuktan inip " Tanrı Tiagoya sabır versin!" Dedi.

Ben ise zıplamaya devam ettim ama o an Lanet koltuk kırıldı.

Koltukla birlikte önd düştüm.

Cam minik masaya yapıştığım an kendi kendime hayatı sorguladım.

" Lan iyi misin?" Dedi Alex.

Başımı kaldırıp etrafa baktım.

" O nasıl oldu lan " dedim.

Ayağa kalktım ve üzerimi silkeledim.

" Duydun mu?" Dedim.

" Evet karnın guruldadı. " Dedi.

Kendi kendime zıpladım.