@okurveyazarolankiz
|
" Hadi! Valencia. Hadi yapabilirsin!" Diye motive etmeyi denedim. Valencia koltukta oturmuş ellerini tutma yerlerine koymuş. Sağ ayağındaki ağırlığı ittiriyordu. Bir kez daha ittirdi ve tutma yerini sıktı. Yüzü biraz kızarırken ittirmeyi kesti. Bir daha yaptı. Ve 5 kere daha. Ama en son dayanamayarak durdu. Başını geriye atıp yüzünü buruşturdu. Çok terlemişti ve çok acı çekiyordu. Merdivenlerden ses duydum. Duyulan altın seslerine bakarsak Kral geliyordu. Sesler kesilirken bir peçete alıp yavaşça Valencianın alnındaki terleri sildim. " Tutma nefesini. " Dediğimde tuttuğu nefesi verdi. Bana baktı. Yüzüne yapışmış saçlarını kulağının arkasına koydum. " Hadi libero! Kariyerin bitsin mi istiyorsun! Şu ana kadar pes etmedin! Etmeyeceksin de. " Dedim. Başını yutkunarak salladı. Kolundaki açık damar yolundan bir şırınga daha soktum. " O ne?" Dedi nefes nefese. " Narkoz. Etkisi sana gelene kadar 10 tane. " Dedim. İğneyi çektim ve tıpayı kapattım. Bacağına gelip ağırlığı 5 kg yaptım. " Hayır. " Dedi. " Evet hadi yap. Valencia pes etme. " Dedim. Ama gerçekten yorulmuştu. " Doktor. Ah. " Diyip inledi. Bacağını biraz oynattı ama yapamadı. " 1 saat geçti. " Dedi. " Bu son. Söz veriyorum bitince yürüyüş yaptırmayacağım. Hadi. Uyuşmaya başladın. " Dedim. Eliyle sıktığı demiri kavradı. Demiri sıkıp bacağını yine kaldırdı. Bu sırada hemen makinede kaldırma özelliğini açtım. 8 kere yaptı ama sonra dayanamadı ve acıyla bağırdı. Bıraktı. Ama bacağını makine kaldırdı. Devam etti. Başı sola düşerken acısı artıyordu. Makineyi kapatmayı denedi. Eliyle uzanmayı denedi ama uyuşuklukla yapamadı. Elini tutup bacağına koydum. Bağırmayı kesti. Nefes nefese başını eğdi. Bacağı bir kez daha kalkınca başını geriye attı. " Doktor! Ahh!" Diye yine bağırdı. " Kapat şunu! Yeter! Yalvarırım yeter! Ah!" Dedi. Kapattığımda yine nefes nefeseydi. Bacağındaki ve belindeki ipleri çözdüğümde öne geldi. Ama elimi göğsünün ortasına koyup ittirdim. Sola düştü. Nefes alıp verişleri düzelirken gözlerine baktım. Yavaş yavaş vitiligo oluyordu. " Vitiligo hastalığın başlamış. " Dedim. O ise bağırarak " Sıktır git amına kodumun çocuğu! Anası yarrak kafa babası sik kafa! Sen olmuş domuz kafa! Oruspu çocuğu! Geberiyorum burda! Sen libido yok vitiligo! İnsan bir öper! Elimi tutar! Dedem yaşındasın! Ben mi öğretcem insanlara yardım etmeni! Nerde Louis! Onu istiyorum ben! " Diye bağırdı. Kahkaha attım. " Narkoz sana kafa yaptı!" Dediğimde yüzüme tükürür gibi yaptı. " Konuşma lan! Pislik! Louis! Aaaaaa! İntahar edeceğim!" Diye bağırdı. Merdivenden koşarak biri indi. Louis. " Nerde!" Dedi. Kıkırdadım. Valencia " Bu yarrak kafa benim elimi bile tutmadı! Sen tutardın demi!" Dedi. " Tanrı belanı versin emi! Dönümü zar zor giydim şuna bak " dedi ve eliyle aşağıyı gösterdi. Evet. Üzerindeki her kas belliydi. Siyah donundan şeyi de... " Doktor! Kör et beni!" Diye bağırdı Valencia. Gözlerini neşter ile kapattığında elindeki neşteri aldım. Elini kesmişti. " Peter de salak sende ikiniz de elinizi kesiyonuz!" Dedim. Eline baktı. " Bir şey yok. " Dedi. " Var ama. " Dedim ve yavaşça yara bandı taktım. " Louis sıktır git şurdan! Ben senin şeyininin büyüklüğünü görmek zorunda mıyım?" Dedi. Sonra kendi kendinin midesini bulandırmış olacak ki ağzını elinin tersiyle kapattı. " Kusucam. " Dedi. Hızla bir poşet çıkarttım. Elimden alıp kafasını soktu. Kusmaya başlayınca Louise " Git salak!" Dedim. Kenarıya baktı. Ona ait bir kaç kıyafeti görünce hemen girip giydi. Valencia kusmayı kesince poşedi alıp çöpe attım. Su uzattım. İçti ve bana geri verdi. " Oy aman bacağım. " Dediğinde kahkaha attım. " Gülme salak!" Dedi. " Valencia. " Dedim. Louis geldi. Yavasça Valenciayı kucakladı. Birden merdivenden bir ses geldi. Kral boğazını temizlemişti. " Ay pardon kralım!" Diye bağırdı Louis. Birden Valenciayı bana fırlatınca ben tuttum. " Tiago. Seni çağıracaktım ama göremeyince buraya geldim ki?" Dedi ve Valenciayı baktı. Valencia ona iğrenmiş gibi baktı. " Aşiret herifi. Altınlarınla hava atma anamdan babamdan kalan çok altınım var benim! Hem ben kraliçeyim!" Dedi. " Valencia kurma kafandan. " Dedim fısıldayarak. " Katarina! Baban senle dalga geçti. Dedem herhalde altınların yok olur. " Dedi. Dans etmeye başladı. " Odama gidicem!" Diye bağırınca Louis gelip onu geri kucakladı. " Ben gider. " Dedi ve Valenciayı gitti. " Kralım ne oldu?" Dedim. " Yeni gelen savaşçı nerede? Göremedim onu?" Dedi. " En son odasındaydı. " Dediğimde fark etti. " Tamam. " Dedi ve gitti. " İnsan bir teşekkür eder öküz!" Dedim.
|
0% |