@okurveyazarolankiz
|
Uyuya kalmıştı. Ağlamaktan çok yorgun düşmüştü. Onu direkt olarak kucaklayıp banyoya götürmüştüm. Küvete. Onu korkutmadan soymuş ve ardından soyunmuştum. Şimdi kucağımdaki uyuyan minik kadını seyrediyordum. Elimde eldivenler yoktu. Ona çok dokunamıyordum. Kollarımla tutuyordum onu. Birden sıçrayınca elini tuttum. Gözlerini açıp bana baktı. Sonra gözleri daha çok açıldı. " Sen.. Doktor. Rüya değil demi bu. " Dedi. " Rüya değil. " Dedim. Bakışları eline indi. Elini tutuyordu ellerim. Hemen geri çektim. Bedenim kaskatı kasılırken yavaşça benden uzaklaştı. " Dokundum. " Dedim ellerime bakarken. Gülümsedi. " Biraz daha dokunmayı deniyeyim mı?' dedim. Kolunu uzattığında ellerimi koluna koyup yavaşça okşadım. Dokunuyorum. O kadar pürüzsüz bir teni vardı ki. Anlatamazdım. Sıcacıktı kolları. Valencia gülümsedi. Bedenim yine kasılınca kolunu çekti. " Dokundun bana. " Dedi. Başımı salladım. " Bana yalan söylediler demi. Hasta bakmıyordun. " Dediğinde sessis kaldım. " Konuşsana benimle. Kimse konuşmuyor bari sen konuş. " Dedi. " Gabrielin Kraliyetine gittim. Kendimi buhar vererek boğmak istedim. Louisin hayaletini gördüm. Beni engelledi. Durdurdu. Sonra yanına gelmek istedim. Yoğun bakım koma gibi bir şey olmuş anlamadım. Yine... Tabancayla gebertmeyi çalıştım kendimi. Yapamadım. Senin durumunu öğrendim. " Dedim. -Valencia- Duyduklarım karşısında şaşkına uğramıştım. " Sen.. " diyip devam edecekken sustum. Ellerimi tuttu. Zorladı kendini. " Yanında duramadım diyeydi. Özür dilerim. Bak... Sözümü tutamadım diye kızdım kendime.. " dedi. " Çok korktum. " Dedim. Ağlamak istedim biraz ama o da çok ağladı diye bana bağırırda diye ağlamadım. Dudaklarım titredi. " Benim yanımda bari yapma. " Dedi. Ağlamaya başladığım an ona sarıldım. Boynuna başımı koyup sırtına sarıldım. Bana sarıldı. Dokundu sırtıma ama sonra kasıldı ve ellerini çekti. " Ağla biraz daha. " Dedi. " Çok korktum. " Diye tekrar ettim. Koluyla sırtımı sıvazladı. " Anlatmak istiyorsan daha doğrusu hazır hissediyorsan anlat rahatla. " Dedi. Başımı salladım. " Çok canım yandı. Martina bitiyor dedi ama daha da uzun sürdü. Demirleri çıkarttıkları an çok canım yandı. Çırpınıyorum diye kollarımı tutuyordu bir erkek. Dirseklerime dokunuyordu. Bana.. dokunuyordu. O adam gelcek diye de çok korktum. " Dedim. Daha fazla ağladım. " Çok canım yandı. " Diyip kapattım gözlerimi. " Bağırdılar bana. " " Çok canımı yaktılar. Titriyorum diye rahat dur dediler. " " Çok korkuyorum. " Ve bunun gibi daha çok cümle söyledim. En sonunda " Çok konuştum. " Dedim. Sustum. Dakikalardır sarılıyorduk. Tiago laf etmiyordu. " Hey. Çok konuşmadın. Az konuştun. Yaşadıkların için az bu kelimeler. Küçük hastam yapma böyle. Susmak yakışmıyor sana. Ağlamak da yakışmıyor ama rahatlıyorsan ağla. " Dedi. Omzumu okşadı biraz. " Dinlerim. Severim. Korurum. Kollarım. Yanında olurum. Bundan sonra hep benimlesin. Güvendesin. " Dedi. Başımı salladım. " Teşekkür ederim. " Dedim ağlamayı keserken. " Sanki bir şey yapmak istiyorsun ama izin alarak. " Dedi. Yavaşça ellerimi bacaklarıma koyup iki yana açtım bacaklarımı. Ardından ellerim yine Tiagonun boynunu kavradı. Yavaşça kendimi içine ittiğimde hisedebildiğimi anladım. Gülümsedim ama bir yandan yanıyordumda. Uzun zamandır bunu yapmadığımdan dolayı canımın yanmasını normal buldum. Gülümsedim biraz. " Hisediyor musun?" Dedi Tiago. Başımı salladığımda bacaklarını o da iki yana açtı. Elleri belime kaydı. " Belki dokunurum. " Dedi ama yapamadı. " Bence daha zorlama. Bana bu kadarı yeter. Eldiveni giy. " Dediğimde dediğimi yaptı. Eli bu sefer kalçama kaydı. Parmakları kendi kendine kalçamı sıkarken beni biraz daha kaldırdı. " Bunu özlemişim. " Dedi. " Benim canım yanıyor. Bu konudan canımın yanmasına makulum " dediğimde kıkırdayarak saçımı okşadı. " Bugün benimle sarhoş olmak ister misin? Belki birbirimizin tadını çıkartırız ha. " Dedi. Başımı salladım. Eline iki bardak ve bir şarap ışınladı. Kenara bardakları koyup şarabı döktü. Şişeyi de pencerenin kenarına bıraktı. " Küvetin jakuzi kadar büyük olması hoşuma gitti. Oda gibi siyah değil. Evet siyah var ama beyaz da var. Bu çok güzel. " Derken bardağımı bana verdi. " Şey... Aslında bunun 3 metre olma sebebi bir jakuzi olması. " Dedim. Kahkaha attı. Canım o kıpırdadıkça acıyınca geri çekildim. Sırtımı küvete yasladım. " Bak özellikleri de var. Bu köpük yapma. " Diyip bir tuşa bastığımda fokur fokur köpük olduk. En az 30 dakika bu köpüklerle oynadık. Şu soğumaya başlayınca köpük ayarından en sıcak ayara getirdim. Köpükler giderken su benim boynuma kadar yükseldi. En son bu kadardı. Küvete uzandım. " Oh be. " Dedi Tiago gülerek. Sarhoştuk. Hemde zar zor ayık duracak kadar. Tiago da karşımda uzanıyordu. Ayaklarım onun dizine kadar geliyordu. Onun ayakları ise benim kalçama zar zor ulaşıyordu çünkü ben fazla kısaydımm! Tiago kenara bir kamera hazırladı. Elimdeki kadehe vurdu. " Kadeh kaldıralım!" Dediğinde dengemi kaybedip suya girdim. Bardağımı son anda kenara koyabildim. Tiago elini hızla saçıma daldırıp beni yukarı çekti. Sudan çıkınca direkt öksürmeye başladım. Gözlerimi ovuşturdum. Tiago " iyi misin salak " dediğinde öksürmeyi kestim. " Nasıl becerdin. " Dedi. " Dengem bozuldu. " Dedim ve geri yerime geçtim. " O kadar zayıfsın işte. Kilo al. " Dedi. Kaşlarımı çatıp " Ama yiyorum!" Dedim. Gülümsedi. " İçmiyeceğim ya! Gözümün önünü göremiyorum. " Dedim. " Gözün bozuk olduğu için. " Dedi. Bardağındaki şarabı tamamen bitirdi. " Off! Gözüm bozuk değil benim. " Dedim. " Gözlük kullanıyorsun. " Dedi. Göz devirdim. " Çirkin oluyorum bir daha da takmayacağım. " Dedim. Gülümsedi. Eline bana ait siyah bir gözlük ışınladı. Gözüme taktı. Evet böyle daha iyi görüyordum. Bende miyop vardı. Büyük derece değil ama yine de vardı. Gözlüğü tam çıkartacakken elimi tutup engelledi. " Dur ya biraz bakayım suratına. " Dedi. " Ama çirkin oluyorum bakma " dedim. Kıkırdadı. " Hayır çok güzel oluyorsun. İnan bana. Çok tatlı oluyorsun. Saçını örsen. Sol omzuna bıraksan. Tam böyle öğrenci, sınıfın en tatlısı olursun. Dur böyle " dedi ve elindeki bana ait tokayı çıkartıp arkama geçti. Saçımı örmeye başladı. Kızıl kısa saçlarımı ördükten sonra tokatla bağladı. Omzuma bıraktı. Önüme geçip bana bir kez baktı. " Büz birde bu dudaklarını " dediğinde biraz cilve yapmak için dudaklarımı büzdüm. Başımı da sağ omzuma yatırdım. Tiago bana bakarken gülümsedi. Eline başka bir kamera ışınlayıp fotoğrafımı çekti. Kamerayı geri ışınladı. Dudağıma minik bir buse kondurup geri çekildi. " Doktor. Çıkarayım mı şimdi?" Dedim. " İstiyor.. " diyip devam edecekken hemen çıkarttım. Güldü. Biraz daha vakit geçirdik. En sonunda Tiago bana yaklaştı. Biraz korktuğumdan dolayı geri çekildim. " Korkma. " Dedi. Biraz geriye çekildi. Yutkundum. " Seni özledim. Bir daha diyeyim mi?" Dedim gülerek. Gülümsediği an biraz rahatladım. " Küçük Hastam. Bende seni çok özlemişim. " Diyip burnumun ucuna dokununca burnumun ucuna baktım. Yavaşça bana yaklaştı. Ona baktım. Elleri belimi kenetledi. " Özledik birbirimizi. Bedenlerimizi. " Dedi. Korkma. Valencia. Korkma. Bu tecavüz değil. Fantazin bu senin. Hadi. Kendine gel. " Sana zorla hiç bir şey yapmam. Biliyorsun. " Dedi. Başımı sallayıp gözlerimi kapattım. Hazır hisedince yavaşça içime aldım onu. Sonuna kadar almayı denedim ama ağrı fazlalaşınca daha çok yapamadım. Yüzümü acıyla buruşturdum. Tiago bir kaç dakika haraket etmeden acımın hafiflemesini bekledi. Tam 5 dakika sonra ağrı yavaş yavaş geçince gözlerimi açtım. " Seni seviyorum. " Dedi Tiago dudaklarıma bakarken. " Hem zaafım hem gücüm hemde zayıflığım olmayı nasıl becerebiliyorsun anlamıyorum ama seni çok seviyorum. Senin gibi muhteşem bir kadına,bu kadar güçlü dayanıklı bir kadına sahip olduğum için çok mutluyum. " Gülümsedim bu laflarına. Dudakları yavaşça dudaklarıma yaklaştı. Dudaklarımı araladığımda direkt üzerime kapandı. Gözlerimi kapattım. Yavaş yavaş haraket etmeye başladı. Bu canımı çok yakınca öpmeyi kestim. Tiagonun eli kasığıma kaydı.
|
0% |