@okurveyazarolankiz
|
-Valencia- " Test var. Aşağıda. Seni bekliyor Kral. " Deid muhafız bana. Louis beni eve bırakınca ışınlanıp Kraliyetteki odama gelmiştim. Simsiyah kostumumu de göğsümün ortasına basıp giymiştim. Muhafız giderken kapıyı çarptım. Narkoz geçsin diye büyü yapmıştım. Pencereyi açıp halata tutundum. Aşağıya indim. 9 kat. Ellerimi çırpıp test alanına yürüdüm. Tiago burdaydı. Yere yattım. Kral yoktu. " Of Kral of!" Dediğimde şok verilen Tiago " Ne oldu ?" Dedi gülerek. " Test var mış Kral beni bekliyormuş. Vay ebesini Kral nerde!" Dedim. Kıkırdadı. " Hayat sıkıcı. Bana bir şeyler anlat Tiago. Kral gelene kadar. " Dedim. " Bir hastam var. Adı Valencia. Defalarca bacağını kırdı ve çapraz bağlarını koparttı. Yıllardır burda tek yaşıyor. 3 gün sonra 19una girecek. O voleybolcu. Libido. Eğitmeninden gizli bana tedaviler için gelir. Savaş olduğundan 2 hafta tatil vardı. 5 gün sonra okulunda. O güçlü bir kız. Her ne yaşadıysa ayakta durmakta zorlanıyor ama güçlü bir kız. Bacağını geçiyorum. Vitiligo hastalığına yakalandı bugün. Kişilik bozukluğu var bazen simsiyah ruj sürer elektro gitar çalar bazen ise korkar. Karanlıktan sudan. Yüksek sestende ama Louis ve ben şaka yaparken bağırdığımızda korkmaz. Kabus görüyor ve korktuğundan 4 günde 3 saat uyuyor. Bazen Louis ve ben onun yanında nöbetleşe dururuz. Tabi haberi yok. Bazen çok korkar. Kabuslarında neler oluyorsa çok korkar. Titrer. Hatta bazen krize girer. Yatarım ben onun yanına. Sımsıkı sarılır titremesini engellemeyi denerim. Louis ne yapar bilmem. Ama ben Valenciayı küçük bir kız kardeşim gibi görüyorum. İnsanlar onun çirkin olduğunu düşünüyor. Kızıl saçlı beyaz tenli yeşil gözlü. Uyumsuz diyorlar. Ama görseler onun yüzünü. Aşık olurlar. Ben Valenciayı hep sevdim. Çok tatlı bir kız. Beni abisi gibi görmez. Doktor der. Louise bazen ismiyle hitap eder bazen abi der. Onu tanımalısın bilinmeyen kişi. Çok güzel. Bunu defalarca diyebilirim. Çirkin değil o. Sadece zayıf. " Dedi. Bunları bilmiyordum. Nöbetleşe başımda durdukalarını kriz geçirdiğimi. Ve daha fazlası. " Zayıf dedin. Bence bir kıza göre 45 kilo ideal. Sence ne bu?" Dedim. Oturma pozisyonuna gelip kollarımı arkamdaki halterlerin olduğu demire koydum. Daha doğrusu dirseklerimi. " Herkesin cüssesine göre farklı bu. O 1. 73 boyunda. Katarina bile 55 kilo ama çok zayıf görünüyor! Babası ona kilo alma diyeti yaptırıyor. Karşılaştırma yapmıyorum. O sadece çok zayıf. Eğerki.. bacağını koruyamazsa.. bacağında demirlere hayatına devam edecek. Bu acıya daha önce kimse dayanamadı. Öldü. Valenciayı korumak istiyorum. Böyle bir şey olmamalı olmayacakta. Hayatının daha çeyreğinde bile değil. Daha görmesi gereken bana söylemesi gereken çok şey var. " Dediğinde elim titredi ve refleksle ağzıma gitti. Hemen geri çektim. Ama ilk defa gözlerim dolmuştu. Ben ağlayamazdım bile. " Neden birden fena oldun. " Dedi. " S-sadece. Dediğin gibi çok küçük. Bacağında demir. " Dedim ama devamı gelmedi. Ben savaşçıyken ve bu testlerden geçerken nasıl bacağıma dikkat edecektim. " Tiago. Bacağına dikkat etmesi gereken şeyler ne? Kolay kolay bir şey olmaz diye düşünüyoruma am ben doktor değilim. Sadece merak ediyorum. ' dedim. " Bacağını bir yere vursa bile bu demirler ayağında olur. " Dediğinde daha çok titredim. Ölmekten korkmuyordum. Titriyordum çünkü ben öldükten sonra Tiago ve Louisin mahvolacağını bilebiliyordum. " Çok üzgünüm. " Dedim. Rolüme bu kadar gerçekle devam edemeyecekdim. " Peki ya sen bilinmeyen kişi. Sen ne yaşadın da cinsiyetini,sesini ve yüzünü göstermiyorsun. " Dedi. " Zaman Tiago. Bana zaman ver. Sana yemin ediyorum kimliğimi sana söyleyeceğim. Ama zamanı şimdi değil. Sana bir kaç şey söyleyeyim. Sen beni çok iyi tanıyor ve empati kuruyorsun. Ve bende seni çok iyi tanıyorum. " Dedim. Kaşlarını çattı. " Nesin sen Samuel mi?" Dediğinde yarım ağız sırıttım. " TANRI CEZANI VERSİN!" diye bağırdığımda gülümsedi. " Ama Samuel sen yokken var sende o yokken varsın?" Dedi. " Şu tepedeki kim?" Dedim ve Kraliyetin 2. Katında balkonda Diana ile öpüşen Samyeli gösterdim. " Haa!" Dedi. Bir sızı hissedince sola baktım. Ağaç kesiyorlardı. Ama ağaç sola yani güvenli bölgeye değil sağa düşüyordu. Hızla ayağa kalktım. Ağaç 50 metre olabilirdi ve düştüğü yerde bir kaç çocuk ve Kral vardı. Hemen oraya gittim. Bazı çocuklar kaçarken Kral sadece ağaca bakıyordu. Kaçacaktı ama ağaç tepesine düşecekti. Son anda gelip ağacı tuttum. İki elimle ağacı tutuyorken sakat sağ ayağım titriyordu. Dizim üzerine düşecekken kendi dengemi kurdum. Dişlerim arasından " Kral git! Durma öyle!" Dedim. 3 adım gidip güvenli yerde durdu. Bir bebek vardı. Yerde oturuyordu. " Hassiktir!" Diye fısıldadım. Ağacı tek elimle tuttum. Diğer elimle çocuğu tutup kucakladım. Ağacı bıraktım. Nefes nefese çocuğa baktım. Kafamdaki çığlık maskesini kaldırdı ama ben geri kapattım. " Ahhh! Annem!" Diye ağlayarak bir kadın geldi. Kucağımdaki çocuğu alıp sarıldı. " Abime emanet etmemeliydim biliyorum. Annem " diye ona sıkıca sarılınca yarım ağız gülümsedim. " Çok teşekkür ederim. " Dedi bana. Defalarca. " Tamam tamam bir dahakine dikkat eder abisi. Demi minik. " Dedim ve yanağından makas aldım. Güldü. Boynuma sarıldığında gülümsedim. Çocuklar sarılıncada korkmuyordum. Onlar korkutamazdı. Korkutulurdu. Bana sarılmayı kesti ve annesine sarıldı. " Görüşürüz. " Dedim ve az önce durduğum yere geldim. Oturdum ve kollarımı demire koydum. Esnedim. Tiago şınav çekmeye başlamıştı. Bende şınav pozisyonu aldım. " Yarış. " Dediğimde durup oturdu. " Peki. " Dedi ve aynı anda şınav çekmeye başladık. Herkes bizi izlerken sadece şınav çekiyordum. 100 tane çektik. Ve devam ettik. Tiago 150 çekebildi. " Bittim tamma sen kazandın!" Dedi ve oturdu. Ben ise tek elimle çekmeye başladım. Ama dengemi kaybedip sola düşünce Tiago kahkaha attı. Bende yarım ağız sırıttım. " İNSAN KALDIRIR! " Diyip oturma pozisyonuna geldim. Krala baktm. " Hele şükür be Kral. Nerde kaldın?" Dedim. " Sen az önce beni mi kurtardın. " Dedi. " Kör mü oldun Tiago baksın sana istersen. " Dedim. Tiago kendini gülmemek için tuttu. Muhafız ise " Damar yolunuzu açmam gerek test için. " Dedi. " Tabi efendim cinsiyetimi öğren. " Dedim. Elindeki iğneyi alıp sertçe karnıma sapladım. Enjekte edip çektim. Muhafıza geri verdim. " Şimdi .. " diyip devam edecekken ben devamını getirdim. " ya bayılacağım ya da direnip boks torbası yumruklayacağım. Yumruklar sam adam döveceğim. " Dedim. " Sen nerden biliyorsun?" Dedi. Ben Kraliçeyim diyemezdim. " Boşver. " Dedim. Bir nefes aldım. " Maske daraltıyor insanı!" Dedim. Tiago " öyle. " Dedi. Beklemeye devam ettim. " Valla bende bir bok değişmedi ama " diyip ayaklandım. Elimdeki eldiveni arkamı dönüp çıkarttım ve boks eldiveni giydim. Kendi kendime zıpladım. Karşımdaki boks torbasına sert bir yumruk attım ama torba patladı ve elim diğer tarafa girdi. Yer kum olurken Krala baktım. " Pardon. " Dedim. O ise " Yok artık!" Dedi. Elimi çektim. Muhafıza gittim. " Hani şey vardı ya. Yarın olan dövüş turnuvası. Sadece soylu olanlar girebiliyordu. Ona beni yazdır. " Dedim. Bir kağıda yazdı. " O bugün! Herkes gitti hatta 30 dakikaya başlayacak. " Dedi. " Daha iyi!" Dedim. Yere oturdum. " Mis!" Dediğimde Kral " Sen Tiagoyla birsin resmen!" Dedi. Gitti. Salak bu yemin ediyorum ya.
|
0% |