@okurveyazarolankiz
|
Dansçılar gelene kadar biraz oyalamam gerekiyordu bunları. Elimdeki kadehe bir kaşık alıp vurdum. Çıkan sesle herkes susup bana odaklanınca ayağa kalktım. Benim ayağa kalkmam her şey demekti. Ya acil bir durum olduğunda kalkardım. Ya kadeh kaldırmak için kalkardım. Yada birini gebertmek için. Kasigi bıraktım. " Sevgili Krallar,Kraliçeler,Prensler, Prensesler ve sevgili dostlarım! Bugün burada olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum! Ve Prenses Diana ile Prens Samuele tekrarden mutlu güzel dilekler dilediğimi hatırlatmak istiyorum. Aynı zamanda tek tek hastalığın nasıl iyi misin yok bilmem ne gibi konuşmaya da üşendiğimden mükemmelim! Tek sorun salak SEVGİLİM TİAGOnun bana uyuşturcuyu yasaklaması. Onun dışında harikayım. Her neyse! Kalkın ve benimle birlikte kadeh kaldırın!" Dedim. Herkes birden ayaklandı. Tiago da öyle. Önce Abilerime baktım. " Jasmineye. " Dedi Louis. " Katarina ya " dedi Arthur. Gülümsedim. Krallara döndüm. Hepsi tek tek Kraliçelerin isimlerini söylediler. Ölmüş olan Kraliçelerin eşleri kızının yada oğlunun ismini söyledi. Hepimiz halka derdik. Ama buradı özel değildi. Diana ve Samuel de kaldırdı. Son olarak ben ve Tiago kaldık. Loyal sessizlik olurken " Ve son olarak sen kaldın " dedi. " Babam gibi görüyorum bazen seni. Çocukların sana değer veriyor Loyal. " Diye bir hatırlatma yaptığımda gülümsedi. Tiagoya döndüm. Benden önce davranıp kadehini hafif kaldırdı. " KÜÇÜK HASTAMA " dediğinde sürat astım. " Ben artık reşit oldum! Büyüdüm anladın mı?" Dedim. " Sen benim için hep küçük bir kız çocuğusun. İster 40 ister 50 yaşına gel. Hala da öyle kalacaksın. Kimse bunu değiştiremez " dedi. Gülümsedim. " Doktoruma. Her zaman doktorum olarak kalacak adama. " Dedim. İKimizde aynı anda içtik. Yerime oturduğumda Tiago hariç herkes oturdu. Tiago arkaya bir yere gitti. 15 dakika geçerken insanlar " sıkıldık be!" Demeye başladı. Arkadan Tiago sonunda geldi. Bardağını bıraktı. Hemen bana geldi. Müzik sesi kapanırken insanlar sustular. Tiago tam karşımda durdu. Aramızdaki tek şey masaydı. Elini bana uzattı. Diğer eli belindeydi. Bir ayağı geriye giderken başını eğip kaldırdı. " Ladyim. Benimle dans etmek ister misiniz?" Dediğinde içtiğim Viskiyi kenara püskürttüm. " Tüm romantizimi siktin... " Dedi gülerek. Niye romantizimi sıktım ki? Tiago var burda? Bardağı bıraktım. " Ha yani sen diyorsun ki! Bu binlerce insan binlerce Kral arasında ben Kraliçe Valo! Senin gibi koca sikli bir herifle dans edicem! " Dedim. Tiago gülmemek için direndi. " Koca sikli olmasaydı iyiydi be Valo. " Dediğinde kahkaha attım. " Eldiven siz ise kabulum " dediğimde kaşları inip kalktı. Eldivenini çıkarttı ve elini uzattı. Elini tutup masaya ayağımı koydum. Masadan da indim. " Dansözler yok diye üzülmeyin bunlar var millet!" Diye bagırdı Louis. Ayağımdaki ayakkabıyı ćıkarttım ve kafasına fırlattım. " Bagırma lan gerize... " Diyip devam edecekken " Kafam! " Dedi. Gülümsedi Tiago. Gidip ayakkabımı getirdi ve giydirdi. " Şimdi dansözler Tango yapacaklardı. " Dedi Diana. Gülümsedim. Orataya geldik. Arthur " Ve Tangonun Kralları burda. " Dedi. Ona her şeyi anlatıp her videoyu izlettiğimizden harika Tango yaptığımızı bilirdi. " LİBERTANGO " çalmaya başladı. Tiagonun elleri belime kaydı. Bende ellerimi omzuna koydum. Başımı geriye attım ve gözlerimi kapattım. " Evet! Günün eğlencesi başlasın!" Dedi Arthur. Louis ıslık çaldı. Bir ayağımı geriye attım ve ritimle kendime geri çektim. Aynısını Tiago da yaparken bedenlerimizin sıcaklıkları beni bitiriyordu. Belimdeki elleri az yukarı gitse sırtıma değecekti. Elbisenin sırtı tamamen açıktı. Tam bu sırada bir dizini kasıklarıma yasladığında kalçamı yere doğru yakınlaştırıp geri kalktım. Yavaş ritim devam ederken üzerine geri geldim. Gözlerimi açtım. " En sevdiğin kısım gelince tabi pörtlek gözlü olursun. " Dedi. Hızlandık. Ama en hızlı halimizle. Ben bir sola bir sağa giderken Tiago da benimle aynı ritimle gidiyordu. Geriledim. Tiago elimi tutup beni 7 tür döndürdü. Sonra da bir elini belime yasladı. Beni geriye eğdiğinde terden baktığım kişi Arthurdu. Gülümsedi. Çenesine kardeşçe bir öpücük bıraktım. Yine dans başladık. Tiagonun belimdeki elleri kalcamı daha hızlı haraket ettirmeme sebep oluyordu. Tiago tam o sırada bir bacağını ayağıma doladı. Dans böyleydi ve gerçekten tehlikeliydi. " Hazır mısın?" Dedi ve cevabımı beklemeden hızla bedenimi çevirdi. Havada dönüp geri yere indiğimde dansıma devam ettim. Tiago yanıma geldi. Yine devam ettik. Bu sırada elleri sadece elimde ve kıyafette geziniyordu. Sona gelirken ben geriye adımlar attım. Etraf karardı. Kırmızı loş bir ışık etrafı sararken kollarımı kaldırıp haraket ettirdim. Kalçamı da haraket ettirirken kıvrak bir yılan gibiydim. Tiagoya geldim. Son kez ikimiz birlikte Vals yapar gibi döndük. En son biterken başım Tiagonun omzunda Tiagonun elleri belimde duruyordu. Müzik bitti etraf simsiyah oldu. Gülümserken kulaklarım o anda hızla açıldı. Herkes alkışlayıp ıslık çalıyordu. Ayaktaydı hepsi. Tiagoya baktım. " Özlemişim. 6 yıl ardından. " Dedi. 13 yasında yapmıştık en son. Tabi ben Tiagonun kucağında dans etmiştim. Gülümsedim. Tam o an ellerini saçlarıma daldırıp okşadı. Üzerime hafif eğilip dudağıma yapışınca beklemeden kapattım gözlerimi. Belimi baş parmağıyla okşarken dizlerinin titrediğini fark ettim. Kendini zorlayarak bir elini boynuma koydu. Boynumu okşadı. Seviyorum be. Çok seviyorum. Arthur " Höst amına koyayım!" Dedi. Louis " Lan sus bir romantik anın içine sıçtın!" Dedi. " Öpüşmek romantik mı?" Dedi. " Valla sizde az önce yiyişiyordunuz. Bir sevişmediğiniz kaldı!" Dedi. " Diyene bak hele " dedi Arthur. Sustular. ... Dügun bitiyordu. Ve ben feci sarhoştum. 4 kere kusmama rağmen usanmadan sıkılmadan biraz daha içmiştim. " Diana! Çicek at artık!" Diye bağırdım. Bagırışlar koparken kadınlar bir yere toplandık. Louis " Hadi Jasmine!" Dedi. Diana şarkı eşliğinde dans ederken 3 dakika sonu attı. Yalanmış. En arkadaydım. Çünkü hesaplamıştım. " Atış hızı ve açı burasıysa saat 4 yön... " Diyip devam ediyordum ki attı. Tüm kadınlar zıplarken en uzağa ben zıplamıştım. Ve çiçek benim elimde! Çığlık atıp Tiagoya döndüm. Çiçeyimi sallayıp yanına gittim. " Evleniyoruz!" Diye bagırdım. Yeri tepiklemeye başladım. " Yüzük!" Dedim. Tiago misafir çocuklarına servis edilen jelibon paketini yiyordu. Onlar arasından bir yüzük bulup parmağıma takınca daha çok çığlık attım. Çiceği Dianaya geri verdim. " Müstakbel Kocam " diye bagırıp Tiagoya geri geldim. Kucağına oturup kollarımı boynuna doladım. Her bir santimini öpmeye başladım. Rahatlarmış gibi bir ses çıkarttı. Her tarafını ruj yaparken geri çekildim. " Eve gidelim. " Dedim. Louis, Jasmineye baktı. Arthur, Katarinaya. Katarina " Babacım. Bende Arthurla.... " Diyip devam edecekken Gabriel " Evlendikten sonra. " Dedi. Katarina ona gidip biraz lütfenlerken Jasmine " Bizimki de buraya kadarmış?" Dedi. Louis " Ama... " Diyebildi. Diana ise arkada ona takı töreninde verilen paraları sayıyordu. 8 bilezik, 800 Euro takmıştım. Tiago " Büyü gerçekten evleneceğim. " Dedi. " Bu sahte mi?" Dedim. " O bir jelibon. Ben yiyebilirim " diyip yüzüğümü ısırınca ağlamaya başladım. Daha çok ağladım. 5 dakika ağladım. " Cidden ağlıyorsun. Hey. Bak valla evlenme teklifi edicem sana. " Dedi ama ben ağlamayı kesmedim. " Ağlama. " Dedi. " Siktir git!" Diye anırıp daha daha daha çok ağladım. .... ( Yazar Bilgisi ) Arkadaşlar okul açıldığından dolayı sadece bu kadar bölüm yayınlayabiliyorum. Kusura bakmayın.
|
0% |