Yeni Üyelik
68.
Bölüm

68. Bölüm

@okurveyazarolankiz

Aradığım gücü hala kendimde bulamıyordum.

Zayıf gibiydim hala.

Bunu şuan kapalı olduğum siyah odada daha iyi anlıyordum.

3 saat önce atlara binmiş Kraliyete giderken tuvalet için biraz geride kalmıştım. Tiago beni beklemişti. Ağacın önünde.

Ama sırtıma gelen bir okla kendimi burda bulmuştum.

Burası neresiydi?

Bir kapı sesi duydum.

" Oo misafirimiz. " Dedi bir erkek.

Kafamda bir çuval ellerim masaya demirli haldeydi.

Ya kusmayacaktım işte! Büyü güçlerim elimde olurdu.

Lanet kelepçe ve zincir büyüyleydi.

Çırpınmanın alası yoktu.

" Ben X. " Dedi.

X. 

" Duydun mu X yine birini zehirlemiş. "

" Çok saçma bir takma ad!"

" X nerde? Kim, gerçek ismi ne? "

Gülümsedim.

" Çok korktum altıma sıçıcam " dedim.

Boynuma bir şey dayadı.

Bir bıçak.

" Tenin. Yeni çizikler istiyor gibi. " Dedi.

" Kes götün yiyorsa. " Dedim.

Bıçağı çekti.

" Ah İgnatova. Aslında insanları delirtmenin yollarını biliyorsun. Ama aklın. " Dedi.

Kafamdaki çuvalı aldı.

Etrafa bakındım.

Boş bir odadaydık.

Karşımdakine baktım.

Yüzünü göremiyordum. Salgın var gibi maske takmıştı.

Gözleri Elaydı.

Ela. 

" Yüzümü sana göstereceğim. " Dedi.

Maskesini çıkarttı.

Yakışıklıydı.

Evet. 

Ama Tiago kadar değil. Bana bakarken gülümsedi.

Üzerime eğildi.

" Bu görevileceğin son yüzlerden biri. " Dedi.

Gülümsedim.

Geri yerine oturmak yerine ayaklandı.

" Bir kaç saate görüşeceğiz. " Dedi.

Odadan gitti.

.. 

Mükemmel bir odam vardı.

Bembeyaz.

Sadece bir yatak.

Bu kadar.

Kenarda da başka bir kabin ile tuvalet.

Ellerim kelepçeliydi.

Yatakta oturuyordum.

3 gün geçmişti. Sorun açlık değildi. Yada odanın sıcaklığı.

Sorun o X denen elemanın hala gelmemesiydi.

İçeriye biri geldi.

Gelene baktım.

Bir muhafız.

Geldi ve direkt beni yatağa yatırdı.

Üzerimi örttü.

Sert değildi.

Cebinden bir şırınga çıkarttı.

Yavaşça koluma saplası ve enjekte etti.

Geri çekti.

" Üzgünüm. " Dedi ve gitti.

Bedenim yavaş yavaş uyuşmaya başlayınca bana uyuşturucu verdiklerini anladım.

Bu ağır bir uyuşturucuydu.

Direnemedim.

Gözlerim kapandı.

-X- 

" Patron. Kız 2 gündür uyuyor. Uyuşturucu bedenini 2 gün uyuttu. " Dedi muhafızım.

3 saat uyutan uyuşturucu onu nasıl 2 gün uyuttu diye düşünmedim bile.

" Beyaz odaya getirin. " Dedim.

Başını eğip gitti.

Bu aralar savaş çıkmıştı.

Tiago delleniyordu. Arthur ve Louis de.

Valenciayı başka seven yoktu.

Halk Valencia ona yardım ediyor diye severken Krallar amaçları için seviyordu.

Prenseslerin bazıları Valencia ile dosttu. Belki geberse biraz ağlayabilirlerdi.

Bunları düşünmek kafama iyi gelmiyordu.

Kalkıp beyaz odaya gittim.

Geldiğim an sandalyeye oturdum.

Tam karşıma Valencia getirildi. Elleri yine kelepçeler ile bağlandı.

" Biraz daha sık " dedim. Muhafız dediğimi yaptı.

Bilekleri mosmordu.

Onu muhafızlar sarstı.

Bir kova su üzerine döktüler.

Ve daha fazlası.

En son odadan benim emrin ile gittiler.

-Valencia-

" Hadi güzelim. Kalk oyunumuz başlıyor. " Diye mırıldandı birisi.

Gözlerimi yavaşça açtığımda gördüğüm yüz ona aitti.

X' e.

" Sonunda buluşabildik ha. " Dedi.

Tepki vermedim.

" Ne verdiler bana. " Dedim sadece.

" Oo ciddiyiz ha... " Dedi.

" Bana cevap ver! " Diye bağırdım.

Ellerini havaya kaldırdı.

" Bana.... Ne ..... Verdiniz " dedim teker teker.

" Sadece uyuşturucu. Sakin ol. " Derken gülerek ellerini indirdi.

" Sikimde değil. Bunu hap olarak ver bana. İhtiyacım var. Ama uyutana değil. " Dediğimde gülümsedi.

" Konumuza gelelim. " Dedi.

Masaya bir poşet koydu.

Serçe parmağım kadar olan poşetteki hapı aldım.

Avucumda tuttum.

" Bugün seninle bir oyun oynayacağım İgonatova. " Dedi ve ayaklandı.

Etrafımda döndü.

" Oyun düşünce tahmini. Ve gerçekler!" Dedi.

Güldüm.

" Ne yani. Sende mi tecavüze uğradın?" Dedim.

" Uğrattım. " Dediğinde bir an titredim.

" Ama çok eskideydi. Şimdi kadınların bedenleri umrumda değil. Onların canlarını almak varken. " Dedi.

Ses bile çıkarmadım.

Birkaç dakika sustu.

" İnsanlar sence senin hakkında ne düşünüyorlar. " Dedi.

" Beni seviyorlar. Ve bende onları seviyorum. " Dedim.

" Yanlış cevap! Doğrusu şu olacaktı. İnsanlara fazla değer verdiğinden dolayı onların götü kalktı. " Dedi.

Konuşmadım.

Ama ne alaka ki?

" Peki. Tiago. Onun hakkında ne düşünüyorsun. " Dedi.

" Onu seviyorum. İyi biri. " Dedim.

" Yanlış. Doğrusu şu ki Tiago bir adam bile değil. İki yara sardı balon aldı uyuttu diye de adam olunmaz. Sana yaptıklarını unuttun mu? Tokat attığı an. " Dedi.

Başımı eğdim.

" Peki İgnatova Sen kimsin?" Dedi.

" Ben... Ben... Voleybolcu dövüşçü doktor hatta bir cerrah olan bir Kraliçeyim. " Dedim.

Dilini damağına 3 kez vurdu.

" Yanlış. Sen aptal genç bir kızın tekisin. Bedenini satan sensin. Direk dansı yapanda. Ailesini gebertende. Eee bu izlerin sebebi de sensiz. Acınası hayatın filan yok senin. Kendi kendini batırdın. Tecavüz insanların gözünde bir kelime. Ama senin gözünde her şey olabilir. Bu bizlerin umrunda mı? Hayır. O zaman abartmaya da gerek yok. " Diyip ellerini omzuma koydu.

Biraz masaj yapmaya başladı.

" Benim dediklerim kimisine göre boş kimisine göre bilgi dolu cümleler. Şimdi İgnatova! Benden istediğin bir şey var mı?" Dedi.

Yutkundum.

" Tanrı kahretsin. Sana yemek vermelerini muhafızlara demeyi unuttum. Aç ve susuz olduğundan yutkunuyorsun. Kusuruma bakma prenses. " Derken elimi öptü.

" Şimdi bir isteğin var mı? " Dedi.

" Bacağım acıyor. Gelirken düştüm sanırım. " Dedim bacağıma bakarken.

" Canın yanıyor mu?' dediğinde evet anlamında bir mırıltı çıkarttım.

" Doktor çağırmalarını da söylerim. Bugünlük eğlencemiz bu kadar İgnatova yarın görüşmek dileği ile. " Dedi.

Başımı salladım.

İçeriye muhafızlar geldi ve beni odama götürdüler.

Yatağımon kenarına yeni bir sehpa gelmişti.

Duvarda yazan yazıya baktım.

Her bilgi bir birikimdir İgnatova. Söylediklerimi ne kadar iyi dinlersen bu oda o kadar eşya ile dolar.

Muhafızlar birden bire beni içeriye fırlattılar.

Yere düştüğüm an muhafızlara baktım ama demir kapım çoktan kapanmıştı.

Bacağım..

Yerde yatarken acıyla bağırdım.

Bu bağırma acılarım içindi.

......

Verilen 4. Uyuşturucunun ardından uyanmıştım.

Kaç haftadır burda olduğumu saymayı bile unutmuştum.

Ama 3 günde bir sakinleştirici bir uyuşturucu veriliyordu.

Bacağıma doktor gelmemişti.

Bunu 2. Uyuşturucu aldığım zaman uyandıktan sonr agirdiğim sorguda X'e sormuştum.

Muhafızlar kendi kendilerine yapıyorlarmış. Sinirlendiklerinde.

Dikkatli olmamı söyledi. Sinirli biri olduğunda kendimi korumak için sadece ellerimi havaya kaldırmamın yeteceğini söyledi.

Yüzümü korusam yeterdi.

Şimdi bana getiriler tavukla sosu yiyordum.

Butu alıp sosa batırıyordum.

Yatağımda bunu yerken odamda bir sehpa bir halı yeni bir yastık ve sandalye vardı.

4 sorgu 4 yeni eşya.

4 bilgi 4 birikim.

Birden kapım aćılınca korktum.

Kapıma baktım.

X. 

Bana gülümsedi.

" Bu sefer burda konuşalım dedim. Rahat rahat ye yemeğini " dedi ve sandalyeme oturdu.

Ona bir but uzattığımda reddetmedi.

Elimden alıp rahat rahat yedi.

Ben tavuğun yanında verilen Patatesi ağzıma attım.

" Bugün konuşmak istemiyorum. Sana buraları gezdirmek istiyorum. Birlikte gezelim burayı" Dedi.

Hevesle " Gezicem mı ? Ama yorulursun sen. Ne gerek var. " Dedim.

Tavuğumu suratımı asıp yedim.

" Hayır. Gezicez. Hemen bitir yemeğini. " Dedi.

Elini yıkamaya tuvalete gitti.

Hemen doydum ve elimdekileri kenara koydum.

Muhafızın biri hemen alıp götürdü.

Ayağa kalkıp bende tuvalete geldim.

X kenarda duruyorken elimi yıkamaya başladım.

" Merak ediyor musun?" Dedi.

Başımı salladım.

Elimi kuruladım.

Suyu kapattım.

" O zaman hemen gidiyoruz. " Dedi koluma girdi.

Odadan çıkarken kelepçenin ortasındaki zincirlerin sesi X' si rahatsız etmesin diye kollarımı haraket ettirmedim.

İleriye yürüdük.

Uzun bir koridordu.

X durdu.

Bir sürü perde olan bu uzun koridordan bir perde açtı.

" Bak. " Dedi.

Baktım.

Çok güzel bir odaydı!

Yerde pembe bir halı yatak koca örtülerle kaplı 4 yastıklı kenarda koca gardolaplı ortada masa ve sandalyeli kenarda büyük koltuklu bir odaydı.

İçerdeki yatakta bir kadın yatıyordu.

X gülücük dolu suratıma baktı.

" Bu hoşuna gittiyse burda 2 aydır kalan ama intahar ederek kendini öldüren kadının odasına bir bak " diyip bu perdeyi kapattı.

Soldaki bir perdeyi açtı.

Oda renk doluydu.

Bir penceresi hatta kenarda banyosu vardı.

Halı siyah yatak siyah masa sandalye kanepe yastıklar siyahtı. Bu odada ayrı bir banyo olması beni daha mutlu etmişti.

Banyodan görünen şampuanlar da ayrı güzeldi.

Gardolabın yanınd abir makyaj masası ve mutfak hatta buz dolabı da vardı.

Telefon bile!

Çok güzeldi!

" Sevindin gibi." Dedi.

" Çok! Hey benim ne zaman böyle bir odam olacak. " Dedim.

" 2 aya bu oda tamamen olacak. Hatta sen 2 haftadır burdasın ya. 1 buçuk ay bile olabilir. Ama sana bir kıyak geçeceğim. Sadece bugünlük. İstediğin bir eşyayı daha modern hala getirmek yada yeni bir eşya getirmek istiyorsan o eşyayı almak için yapacaklarını yapabilirsin. " Dedi.

" Evet nolur. " Dedim.

" Seç o zaman. Birini yapalım. " Dedi.

 

 

Loading...
0%