Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@okurveyazarolankiz

" TUR KAZANI BİLİNMEYEN KİŞİ! " Diye bağırd kral.

Elim karnımdayken sola sendelendim ama dengemi korudum.

Hakem gelip elimi kaldırdı.

Rakibim giderken insanlar alkışlıyordu.

Elimi indirdim.

Hakem madalyamı takarken minik bir sandıkta altın ödülümü de getiriler.

Bende fazla vardı. Altını getiren muhafızın kulağına " Girişteki dilenci çocuğa ver. " Dedim.

Başını salladı ve gidip verdi.

Kral " Bir sonraki tur 3 gün sonra! 3 günün sonunda kazanabilirsen yarı finalde sin !" Dedi.

İnsanlar çığlık qtarken madalyamı çıkarttım.

Havaya kaldırdım.

" Tebrikler!" Diye bağırdı Tiago.

Yarım ağız sırıttım.

Louis ise uyukluyordu.

Yanına gittim.

Kenardaki sandalyeyi alıp sertçe kafasına geçirdiğimde sola düştü ama yine uyanmadı.

Tiago kahkaha attı.

" Yuh!" Dedi bana.

Kırılmış sandalyeyi kenara koydum.

Louisin yanağına vurdum.

Uyandı.

" Ha ne oldu ?" Dedi. Madalyayı gösterdiğimde ayağa kalktı.

Etrafta koşturdu.

" TANRIYA ŞÜKÜR!" Dedi.

Umursamadan çıkışa yürüdüm.

Dilenci çocuğun yanağından makas alıp odama gittim.

Kendimi yatağa attım.

Göğsüme basıp kostümü kapattım.

" Oh be! " Dedim.

Karnım yine guruldadı.

" Sus be sende. " Diyip battaniyeye sarıldım.

" İyi geceler. " Dedim.

.... 

Çığlık atarak kalktım.

Kabus görmüştüm.

Annem,babam ve abim. Mezarlıklarında benimle konuşmuşlardı.

Direkt ayağa kalktım.

Gece 3 filandı.

Kostümü giyip aşağıya halatla indim.

Louis ile Tiagoyu gördüm. Bu saatte ne yapıyorlardı.

" Bilinmeyen kişi bu saatte ne yapıyorsun?" Dedi.

Atımı aldım.

Bindim. " Bir yere gitmem gerek. Merak ediyorsan söyleyeyim canım meyve çekti. Ormanda olan bir meyve. Gidiyorum da siz!" Dedim.

" Valencia evde değil. Kasabayı dolaşıyoruz. " Dedi.

" Parktaydı o. Duvarda voleybol çalışıyordu " dedim.

" Doğru her gece 3 de yapıyor. " Dedi Tiago.

Bana baktı. " Nereden bildin?" Dedi.

" Boşver " dedim ve atımla ormana gittim.

Sınırdaki muhafızı büyü yapıp uyuttum.

Sınırdan çıkıp kendi kraliyetime gittim. 1 saat filan sürdü.

Bir kaç muhafızı görünce kostümü açtım.

Ve üzerime elbise ışınladım.

Muhafızlar beni görünce " Kraliçe Valencia geldi herkesin dikkatine !" Dedi.

Birkaç savaşçı da geldi.

" Anahtar alacağım sorun yok. " Dedim.

Başlarını salladılar.

Attan indim.

Hızla kraliyet girdim.

Odama çıktım ve koca odama girdim.

Anahtarı çekmeceden alıp geri indim.

Ata bindim.

" İyi geceler. " Diye bağırıp ormana girdim. 30 dakika geçince durdum.

Minik kulübeye atımı yaklaştırdım.

At durunca onu kenardaki gnle götürdüm. Biraz su içtiğinde onu ağaca bağladım.

Kulübenin kapısına anahtarı sokup açtım.

Rahat bir nefes verdim.

Demirden mezarları burdaydı. Herkesin mezarı yakılırdı ama prens,kraliçe ve kralın asla.

" Baba,anne ve abi. Ben geldim. " Dedim.

Mezarlarına yaklaştım.

" Uzun zamandır yoktum. Üzgünüm ama boktan bir yaşamım var. Anne hala kendime bir erkek bulamadım. Kraliyetimi Kralı olmayacak. Şuan yok ve biraz karışıklık var. Kendi Kraliyetimde değilim çünkü doktorum,dostlarım ve okulum komşu Krallıkta. Rol yapmaktan yoruldum. " Dedim.

Nefesimi verdim.

Arkamdan gelen nefesi işittim ama bakmadım. Bazen hep arkamda bir nefes hissederdim ve boşluk olurdu. Yine olmalıydı.

Kostümü göğsüme basıp kapattım.

Ellerimi mezarların iki yanına koydum.

" Size andım olsun. Hem tahtın varisi yani Kraliçe olarak Kraliyetimi yönetmeye,hem bacağımdaki her acıya karşılık direnmeye hem okuluma hemde savaşçı olmaya devam edeceğim. Hepsini aynı anda nasıl yapacağım ve daha kaç kişiye yalan atacağım bilemiyorum ama gerekirse herkese yalan söylerim. Kraliçe Elizabet,Kral Victor ve Prens Arthur. Anne,baba ve abi. Bu andımı duymasanız bile. Tanrı duydu. Sizleri kendi ellerimle bir herifin zoruyla geberttiğim anlara ve o herifin beni tecavüz edip hamile bıraktığı doğurduğum bebeğin ölü olmasına karşılık! " Diye bağırdım.

Gök kızıl bir rengi alırken sinirleniyordum.

" Beni darp eden okuldaki aptal şey Layla ve arkadaşı Alicenin herkesden önce ifşalanmasına! Her şeyi mahveden o herifi bulup kendi ellerimle işkence çektireceğime! Her sinirlendiğim an kendimi tutmayacağıma ve sizlerin intikamını düşmanlarımızdan alacağıma söz verip and içiyorum!" Dedim.

Hala gök kırmızıydı. Onların mezarlarına baktım.

" Özür dilerim. " Dedim. İlk defa demiştim.

Gök kırmızılığını bırakırken bir nefes aldım. Verdim.

Bacağım acıyordu.

" Ya ben malım ya! Dizlik takmamışım gebercem burda ya! Zaten malım Kraliyet atla gittim ışınlanmak varken! " Dedim kendi kendime.

Onların mezarlarına bakarken başımı eğdim. Başımı eğdiğim ilk ve son kişilerdi.

Geriye yürüdüm.

Önümü döndüm ama birinin bedeniyle çarpıştım.

Tiago.

Ona baktım.

Elimle ağzımı kapattım.

Her dediğimi duymuştu. Sikeyim kimliğimi de öğrenmişti.

" Ne!" Dedi.

Ama ben lanet olsun ki bacağımdaki acılardan bayıldım.

Son hatırladığım Tiagonun elini belime koyup beni tutmasıydı.

... 

-Tiago-

Valencianın olduğu atı yine de sıkıca tutuyordum. Valencia baygındı ve atın üzerinde yüz üstü yatıyordu. Ben yatırmıştım.

Yavaş yavaş Kraliyete gidiyorduk.

Aslında bilinmeyen kişinin o olduğuna şaşırmamıştım. Bana doktor dediği andan beri farkındaydım.

Şaşkın olduğum ailesinin kral Victor kraliçe Elizabeth ve prens Arthur olmasıydı. O tahtın varisi yani Kraliçesiydi. Ünlü ve zekice planlamalar yapan ama yüzünü kimsenin görmediği o kişi.

O zorbalanıyordu.

Bir adam yüzünden ailesini kendi elleriyle öldürmüştü. Tek üzüldügüm tecavüz edilerek hamile kalmasıydı.

Bilmiyordu. Sikeyim ki benim zamanında çiplenerek 4 kadını tecavüz ettiğimi bilmiyordu.

17 yaşındaydım! Babam savaşta ölmüş annem doğumda.

Kendi kendime fark ettim çiplendiğimi. Muhafızlara gittim. Onlara söyledim. Kestiler beni. Çipi aldılar. 2 yıl hapis yedim. Kendi isteğimle yapmasam bile.

O kadınlara 20 yaşımda çiçekler götürmüş hediyeler vermiş defalarca özür dilemiştim.

Hala unutmamışlardı ama pişmanlığımın farkına varmışlardı. Ben onları tecavüz ederken bile ne yaptığımı fark etmemiştim.

Unutmuştum. Ama o kadınlar unutmamıştı.

Bir travma.

Ben tecavüzcüydüm.

Ve Valencia tecavüz edilmişti.

Daha ne kadar onun yanında durmalıydım bilmiyorum. Belki de çok korkardı benden.

Sadece o değil insanlar bilse onlarda korkardı.

Louis dışında kimse bilmiyordu. Ben bu krallıkta 3 yıldır vardım.

22 yaşıma kadar başka bir kraliyet. Zaten 2 yıl hapis yedim.

Ben o hapisi yesem bile hala yaptığım şeyden keserdim kendimi.

Ve şimdi Valencia. O yaşamıştı.

Gözlerimden bir kaç yaş akınca hemen sildim.

Elimle ağzımı sertçe kapatıp sesimin çıkmasını engelledim.

Valencia ya baktım.

O adam onun gözünde adam değil herifti.

Yani bende öyleydim.

Belkide daha fazla yanında durmamalıydım. Benden korkardı.

Kraliyet sınırını geçtik.

Kasabaya girdik.

Kimse görmeden Valenciayı kucakladım.

Yüzüne bakamadım ama onu 9. Kattaki odasına çıkarttım.

Taki kapıyı açıp Louis ile karşılanana kadar.

Kucağımdaki kişiyi gördü.

Kapıyı kapattım.

Valenciayı yatağına yatırdım.

" Bilinmeyen bir kişi de yoktu. Buraya geldim ama o Valenciaydı. " Dedi şok olmuş bir şekilde.

Bana baktı.

Valencianın elbisesini ona dokunmadan düzelttim.

Yavaşça üzerini örtüp koltuğuna oturdum.

Louis de oturdu.

Saat 6 ya kadar sessiz durduk.

Gün doğarken ben konuştum.

" Aranan VEAE krallığının Kraliçesi Valencia. Bir adam yüzünden ailesini öldürmüş. Tahtın Varisi olmuş. Aynı adam... " Dedim ve başımı eğdim.

Dirseklerim,dizimdeyken ellerim önde kenetliydi. Titriyordu.

Louis bana yaklaşıp elini dizime koydu.

" Dostum. " Dedi.

" Tecavüz etmiş. Valencia tecavüze uğramış. " Dedim.

Ona baktım.

" Hamile kalmış Valencia. Bebeği ölmüş. Onu takip ettim. Ve biliyor musun Louis. " Dedim.

Gözümden akan yaşı sildim.

" O tecavüzden korkuyor. Tecavüzcüsünden korkuyor. Tecavüzcü değil miyim ben? Hıh? Bende yaptım. " Dedim.

Sinirle kafama vurdum.

" 4 kadını soya soya tecavüz ettim. Valencia bunu öğrense bana yaklaşmaz. Nefret eder benden. Doktor bile demez. Konuşmaz. Tedavilere gelmez. " Dedim ayağa kalkıp saçlarımı yoldum.

Volta attım.

" Sikeyim! O kadar korkunç şey yaşadı! Acı çekti! Ayakta duruyor. Hamile kaldı. Kaç yaşında 16 mı?" Dedim.

 

Loading...
0%