Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9.Bölüm

@okuyan_bir_insan

 

 

Bölüm Şarkısı = Tatu – All The Things She Said

 

Yavaş yavaş uykumdan sıyrıldığımı hissederken hissettiğim başka bir şey daha vardı. Belimde olan bir kol ve ensemde hissettiğim bir nefes. Hızla kendime gelip belimdeki kolu ters katlamış ve bana arkamdan sarılan kişinin kolunu kırıp beline sabitlemiştim. Bir bağırma sesi geliyordu derinlerden ama kulağım şu an için hiçbir şeyi duymuyordu. Tâ ki aniden açılan kapının duvara güçlü bir şekilde çarpma sesine kadar. Kapıda gördüğüm ikizlerle yataktaki kişiye baktığımda bunun Selim olduğunu anladım. Hâlâ bağırmaya devam ederken ben de onu tutmaya devam ettiğimi anladım. Diğer herkes odaya doluşurken Selim’in kolunu bırakıp yanımdaki yastığı yüzüne çarpmıştım. “Çocuklar ne oluyor burada.”diyen Handan Hanım’a bakıp bakışlarımı Selim’e çevirdim. “Oğlum manyak mısın sen? Niye birden arkamda bitiyorsun. Hem sen ne araya geldin buraya neden söylemiyorsun şerefsiz.”diyip bir sille de koluna çaktığımda, “Ne bileyim kızım panter kesileceğini. Aklımı aldın zaten sabah sabah hem ben ikizimle uyumak istedim sanane be.”diyen Selim’e baktım. “Değişik çocuk o kişi ben oluyorum ya. Allah Allahhh hem ben alışık değilim öyle biriyle uyumaya görünce korktum.”dedim ve ona baktım. “Ayrıca söyleyeyim burada benimle uyumana kızmadım, habersiz olduğu için korktum.”dedim. Oğuz, “O Cesur dediğin arkadaşında kalmadın mı sen? Alışık olman gerekmez mi?”diye sorduğunda herkesin Oğuz diye gürlemesine ek olarak ikizler ve Selim ağabey diyerek tepkilerini koymuştu. Ona baktım ve “Birisinin evinde kalmakla koynunda yatmak aynı şey değil Oğuz.” dedim ve ayaklandım. Tam karşısına geçtiğimde “Bu evde de kaldım ama senin koynunda mı uyandım?”diye tek kaşımı kaldırıp sorduğumda bana yan bir şekilde bakmış ve odadan çıkmıştı. Barış’ın “Kurban olduğum ne de güzel mors ediyor abisini küfür etmeden maşallah tü tü tü.”demesiyle herkes ona gülerken yavaş yavaş odadan çıkmışlardı. En son Selim çıkarken, “Özür dilerim, gerçekten düşünemedim.” dediğinde “Senlik bir şey yok sadece hoş olmayan anılarım canlandı da.”dediğimde kaşları çatılmış tam da o ne demek diye konuşacakken sözünü kestim ve “Sonra.”dedim o da üstelemeden odadan çıktığında ben de tuvalet ve lavabodaki işlerimi halledip gündelik şeyler giymek için hazırlanmıştım.

 

 

Odadan çıkıp yemek salonuna geçmek için aşağıya inecekken Çınar’ın sesini duymamla istemsizce odasına doğru gitmiştim. “Sen ve senin pis işlerin umurumda değil Koray s*ktir git başımdan.”dedi ve telefonu kapatıp bana doğru döndüğünde, “Kim bu Koray.”diye sordum. Beni beklemeyen Çınar “Kimse değil” diyerek geçiştirmeye çalışsa da ona uymayıp kim olduğunu tekrar sordum. En sonunda ısrarlarıma dayanamayıp, “Okuldan biri, benden iki yaş büyük sıkıntılı bir tip.”dediğinde “Sana mı bulaşıyor?”diye sordum. “Sadece bana değil genel olarak herkese özellikle de burslulara.”dediğinde tam bir p*ç diyorsun yani diye mırıldanmıştım. Ne dediğimin farkına varıp “Ben böyle bir şeyi söylemedim sen de duymadın.”dedim. Çınar’da bana sırıttığında “Küfredebiliyormuşsun.”dedi. “Ama senin yanında dememem gerekirdi.”dedim. Konunun dağılmasına müsaade etmeden telefon konuşması hakkında biraz daha soru sormuştum. Bana anlattığı şeyler hiç hoşuma gitmezken, bunlara seyirci kalan insanlara da ayrı metiyeler düzüyordum. Çınar’ın hazırlanması için odasından çıktığımda sosyal medyada ufak çaplı bir araştırma yapmıştım. Bugün yapacağım şey belli olmuştu. Birilerinin aklını başına alması gerekiyordu.

 

 

Kahvaltı edilmiş, işi olan işine okulu olan ise okuluna gitmişti. Ben de oda da biraz takıldıktan sonra hazırlanıp Halide Hanım’ı bulma ümidiyle salona gelmiştim. Salonda gördüğümde yanına gidip, “Ben dışarı çıkıyorum birkaç saatlik işim var çok geçe kalmadan dönerim.”dedim. Halide Hanım ise “Tamam kızım ama yanında biri olsun tek çıkma.” demişti. Bu korkusunu anlayabildiğim için başımla onaylamış tam dışarı çıkacakken ondan tarafa dönmüştüm. “Ben teşekkür ederim. Giyinme odasındaki kıyafetleri gördüm. Hepsi çok güzeller.”dediğimde gülümseyip yanıma gelmiş ve elimi tutup, “Sana yapacağımız, alacağımız ya da vereceğimiz imkanlar için teşekkür etme. Sen bizim kızımızsın ve bu en doğal hakkın. Bu evde şirketlerde nasıl ağabeylerin ve kardeşlerinin hakları varsa senin de var.”dediğinde ona bakmakla yetinmiştim. “Bir gün müsait olduğunda seninle anne kız karşılıklı konuşalım annecim. Olur mu? Senin de istediğin zaman.”dediğinde “Olur.” demiş ve hızla dışarı çıkmıştım.

 

 

Çıktığım gibi dışarıda bekleyen takım elbiseli adamlardan biri hızla dibimde bitip “Bir şey mi istediniz Leyla Hanım.”dediğinde, “Evet” diyip duraksamıştım. Daha sonra neden duraksadığımı tahmin etmiş olacak ki, “Kadir efendim.”demişti. “Evet Kadir ağabey. Öncelikle istediğim şey senin beni ikizlerin okuluna bırakmanı istiyorum.” dedim. “İkinci istediğim şeyse bana hanım deme lütfen.”dediğimde “Olmaz öyle şey”diyecek iken, “Rahatsız olurum hanım dersen Leyla yeterli.”dedim. Bu isteğimi anlayışla karşılamış ve tamam demişti.

 

 

Hızla okula geldiğimizde, okulun bahçesinin boş olmasından dolayı derste olduklarını anlamıştım. Okulun karşısında gördüğüm büfeyle, “Ben birazdan geliyorum. Sen burada bekle ağabey.”diyip arabadan inmiştim. Büfeye vardığımda iki sade soda alıp geri döndüğümde ön koltuğa oturup sodalardan birini Kadir ağabeye uzattığımda şaşkınca bana bakıyordu. “Ağabey sen benim her yaptığıma böyle şaşıracak mısın?”diye sorduğumda hızla elimden sodayı almış ve teşekkür etmişti. “O kız hepinizin ayarlarıyla oynamış ama ona da sıra gelecek elbet sıraya göre gitmek gerek.”diye kendi kendime mırıldandığımda Kadir ağabey gülmüştü. “Sen iyi geleceksin bu aileye.”dediğinde ona bakmıştım. Müneccim b*ku mu yedin ağabey? desem fazla mı boşboğazlı olurdum? “O nereden çıktı.” diye sorduğumda “Daha bu aileye geleli bir gün olmadı ve sen kardeşlerin için buraya, onlar sahipsiz değil demeye gelmedin mi?”diye sorduğumda “Sen de durumlardan haberdarsın demek.”demiştim. Başka bir şey konuşmazken çalan zille öğrenciler teker teker teneffüse çıkmıştı. Birkaç dakikanın ardından ben de arabadan çıktığımda “Bir şey olursa Çınar bana ulaşsın hallederiz.” demişti. Başımla onaylayıp okuldan içeri girdiğimde nöbetçi öğrenciye kantinin yerini sormuştum. Okula girerken de Kadir ağabey sayesinde sorunsuz girmiştim. Birkaç dakikanın sonunda bulduğum kantinle beraber hızlıca kantini taramış ve aradığım yüzü bulmaya çalışmıştım. Ve bingo aradığım yüz tam karşımdaydı.

Loading...
0%