@okyanus
|
Gücüm çekilirken ağaca tutunarak zorlukta ayakta durdum Karşımda duran harabe beni anlatıyordu Ellerim titrerken zorlukla cebimdeki telefonu çıkardım İlk çalışta açılırken "Mirza" fısıltıma "Ahum" dediğinde gözyaşlarım bu anı bekliyormuş gibi dökülmeye başladı Ateş Mirza paniklerken "hediyem sensin yerle bir olmuş" daha cümlemi tamamlayamadan "sakın içeriye girme Sakın" bir kaç hışırtı duyduğumda ortalığı dağıtarak bana geldiğini biliyordum "En uzak noktaya geç Mümkünse yalnız olmayacağın bir yere" sesi uzaktan gelirken hoparlörü açtığını anladım Büyük ihtimal mesaj atıyordu "Kahretsin ben çok uzağım ama Aslan geliyor 5 dakikaya orada" gözyaşlarım birbirini ardına düşerken konuşamıyordum bile Sadece dinliyordum Dokunulmadık yer bırakmamışlardı Cam hediyelikler kırılmış, peluş oyuncaklar parçalanmış, çiçeklerin yaprakları her yere saçılmış, takılar dağıtılmış, defterler tek tek yırtılmıştı Tüm mobilyalar artık ayakta duramayacak haldelerdi 🎶 "Yağmur, Yağma, bizi temizlemez senin suyun" Büyük bir siyah araç yaklaşırken içinden koruma ordusu indi Aslan ve Dağhan hemen yanıma gelirken, yıkılmak üzereyken tuttular Dağhan içeriyi kontrole girerken Aslan beni yalnız bırakmadı İçeride kimse olmadığı anlaşılınca Aslan beni deniz kenarına götürerek oturttu İçmem için su verdiğinde titreyen ellerimle tutamamıştım bile Elimden alarak içirdi Titremelerim o kadar artmış ki Aslan arabaya geçelim dese de başımı sallayarak hayır dedim Üzerime kalın bir battaniye örtülürken ellerime sıcak su torbalarından verdiler Tek kelime etmeden sadece denizi izledim Benzeri siyah bir araba ve koruma ordusu inerken Aslan yanımdan kalktı Ateş Mirza ile göz göze geldiklerinde sadece kafasını sallamakta yetindi Bu onlar arasında çok kötü demekti herhalde Ateş Mirza yanıma gelerek önüme geçip eğildi Ellerimi tutarken ne diyeceğini bilemez gibiydi Ellerimden kafasını kaldırıp gözlerime bakarken, bende denizden gözlerimi alarak ona baktım "Ahum" dedi "Çok üzgünüm Burayı böyle görmek seni sarsmış olmalı Ama söz bunu yapanları parçalarını bulamayacak şekilde dağıtıp, burayı öncesinden bile güzel bir hale getireceğim Yine burada çiçekler açacak" Ateş Mirza yapardı biliyordum Çünkü o Ateş Mirza'ydı ama asıl solan çiçeğin ben olduğumu bilmiyordu Ateş Mirza "gidelim mi" sözlerine aldırmadığım için yanıma oturarak benimle denizi izledi Sonrasında üşüdüğüm için dayanamayarak beni kucağına alarak arabaya bindirdi Başımı eğerken dönüp dükkanıma bakmadım Telefonumu çıkartırken titremelerim yüzünden mesajımdaki harflerin birbirine karıştığını gördüm İnatla düzeltip yazmaya çalışırken Ateş Mirza elimi tutarak durdurdu "Ne söylemek istiyorsan bana söyle Herkesle tek tek konuşurum" Derin bir nefes alırken sesimin çıkacağından bile emin değildim "Aslan" dedim Boğazımı temizleyerek "Doğa'yı dükkana gelmeden önce bulsun O böyle görmesin Çiçek teslimatı iptal edilsin Sitemizde bir özür yazısı yayınlansın Ve ikizler Mirza Kim olduğu önemli değil Onları şüphe çekmeyecek şekilde tatile götürsün Beni böyle görmesinler" gözümden bir damla yaş süzülürken "hepsine tamam" dedi "Hepsine tamam yeter ki sen ağlama" Eve geçtiğimizde ölüm sessizliği vardı Sanki Sipahi ailesinde yas ilan edilmişti Kızların evden çoktan gittiği belliydi Ateş Mirza beni odasına yönlendirirken ona engel olarak kendi odama geçtim Montumu çıkartıp yere attıktan sonra yatağa yatarak cenin pozisyonuna geldim Gözlerimi kapatırken Ateş Mirza üzerimi örtmüştü Yatağa oturup saçlarımı okşarken "uyuyana kadar yanında kalacağım güzelim Sonra dağıtmam gereken bir kaç yer var Onları dağıtıp geleceğim Evde sadece Deniz abla var Ahu kızım buradaysa evden dışarıya bir adım bile atmam dedi" yüzümde acı bir gülümseme oluşurken ne çok kişi ile bir bağ kurmuşum diye düşündüm Annem, babam, kardeşlerim, ablam, abilerim ve eşim, kızlarım vardı Benim diyebilir miydim Onlar Esila' yı isterler miydi Gözümden bir damla yaş süzülürken Ateş Mirza sildi Zihnim yavaşça kapanırken gözlerimi açtığımda havanın karardığını gördüm Ateş Mirza'nın odasından tartışma sesleri geliyordu Ateş Mirza "başlarım böyle işe Aslan" dedi "Eğer ben ailemi koruyamıyorsam, Ahu' nun gözyaşlarını engelleyemiyorsam, neden güvenlik şirketim var Bu zamana kadar kimsenin burnu kanamadan herkesi korumayı başardım Ama sevdiğim kadın içeride iki büklüm olmuş ağlıyor Beni kimse durduramaz Gerekirse bu şehri yerle bir ederim" Ona gidip sarılmak istesem de kapanan göz kapaklarıma direnemedim Ateş Mirza beni seviyordu Beni gerçekten seviyordu Bir resim yüzünden ona arkamı dönmeyecektim Ben onu seçmiştim Pişman olmayacağım demiştim Bir planı olsa bile, canımı yaksa bile kabul edecektim Uyandığımda Ateş Mirza' nın evindeki odada değil Kendi ailemin yanında bana ait olan odadaydım Hızlıca yatakta oturur pozisyona geldiğimde ellerime baktım Yüzük yoktu Karşıya baktığımda Ahu' nun düğününde giyeceğim elbise asılıydı Hayır dedim Hayır ya Odada gözlerimi gezdirirken çalışma masasındaki düğün davetiyesi dikkatimi çekti Hızlıca kalkıp elime alarak tekrar yatağa oturdum Bir şeyler değişmişti Ben Aras' ın evlenme teklifini kabul etmemiştim ama Ahu yine Ateş Mirza ile evleniyordu Belki de aşksız evlilik yerine Ateş Mirza'nın acısını çekmeyi seçmiştim Sırtımı başlığa yaslayıp bacaklarımı kendime çekerek oturdum Bir daha Ateş Mirza' nın yanına gidebilir miydim Kızları görebilecek miydim Bir daha gidip gelme şansım olursa her şey çok başka olur muydu Açık kapımın önündeki hareketlenmeyi fark ederek bakışlarımı o yöne çevirdim Ahu' nun gelinliği gözümün önünden geçip giderken çektiğim acının tarifi yoktu Bu öyle bir acıydı ki, gözümden yaş bile gelmiyordu Hayır ya hayır Aşağıdan davul sesleri geliyordu Herkes Ahu ve Ateş Mirza'nın mutluluğunu görmek için gelmişti Onların mutluluğu benim ölümümdü İlk başta sadece Ateş Mirza' yı seçtiğim için orada olsam da şimdi kocaman ailemi kayıp etmiştim Artık ne o evrene ne de bu evrene aittim Ben artık bir hiçtim 🎶 "Başka bir evrende En güzel halinle Sen hayata karış Ben daha da biteceğim" |
0% |