Yeni Üyelik
11.
Bölüm

Bir Hata Daha

@okyanus

Taksi ile adrese doğru giderken saatler geçmişti Ateş Mirza inşallah kızlarla başa çıkabiliyordur Taksiden indiğimde ilk olarak uyuşmuş vücudumu esnettim Karşıma baktığımda bahçeli çok güzel bir ev vardı Etrafı inceleyerek kapıya geldiğimde derin bir nefes alarak çaldım Kapıyı bakımlı orta yaşlı bir bayan açarken bana bakışından tanıdığını anladım "Ateş Mirza'nın annesi değil mi" diye sordum İsimlerini bilmiyordum Bayan başını sallarken "biraz konuşabilir miyiz" diye sordum

Bayanın kapıdan çekilmesi ile içeriye geçerken etrafa bakıyordum Burası da Ateş Mirza'nın evi gibi sade ve beyaz ağırlıklı bir evdi Sayısız fotoğraf vardı İçlerinden üç çocuklu fotoğrafa bakarken Ateş Mirza'yı hemen tanımıştım "Ateş Mirza'nın kardeşleri mi var" soruma "kız kardeşi ve abisi var Abisi dört sene vefat etti" dediğinde fotoğrafı yerine koyarak "çok üzüldüm" dedim

Koltuklardan birine geçerken "birdenbire çat kapı geldiğim için üzgünüm Bu halimi de tuhaf buldunuz büyük ihtimal Ben bir trafik kazası geçirdim Son dört yılım kayıp Ateş Mirza'yı bile hatırlamıyorum Zorlukla görüşmediğinizi çözebildim ama içimden bir ses benim sebep olduğumu söylüyor Ateş Mirza ile bu konuda konuşamam ve burada olduğumu bilmiyor Bana sebebini söyleyebilir misiniz" diye uzun bir konuşma yaptım

Annesinin gözleri dolarken "bizde bilmiyoruz ki sebebini Abisi öldükten sonra oldu her şey Başta acısından böyle oldu dedik ama ikizlerden sonra bir daha hiç bizimle konuşmadı Biz mutlu olsun da başka bir şey istemeyiz dedik Gelmedi, aramadı Kız kardeşi ile kavga etti en son ama o da bir şey söylemiyor Bir anda iki oğlumda ortadan kayboldu"

Annesi ağlarken yerimden kalkarak yanına gittim Elini tutarken "ben bunu çözmek için elimden geleni yapacağım Merak etmeyin" dememe kalmadan genç bir kız geldi Beni görünce öfkelenirken "senin burada ne işin var Bu sefer nasıl zehirlemek için geldin" dediğinde kanım çekilmişti

"Hemen git bu evden" bağırdığında annesi aramıza girdi "Buse şuan hiç sırası değil kızım" dediğinde "yapma anne şimdiden onun tarafına mı geçtin" diye sordu Artık bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum

"Buse" deyip bir adım attım "Seninle abin hakkında konuşmam lazım Gerçekten önemli" dediğimde panik oldu "Abime bir şey mi oldu" sorusuna "hayır o iyi ama konuşmamız lazım" zorla kendimi odasına davet ettirirken konuşmamı bekliyordu

Derin bir nefes alırken "bak Buse ben bir kaza geçirdim ve son dört yılı hatırlamıyorum" lafıma devam edemeden Buse gülmeye başladı "Yeni numaran bu mu" sorusunu duymazdan gelirken "istersen abini arayıp sorabilirsin ya da doktorun ismini verebilirim Ama şuan önemli olan benim sağlık durumum değil Önemli olan abin O çok yalnız Buse Gözlerimi açtığımda onu canlı cenaze olarak bulduk İkizler ile karanlığın içinde yaşamayı tercih etmişti Kendini kaybetmişti Sadece çalışıyordu Onunla yeni yeni adımlar atıp yürümeyi öğreniyoruz Adresinizi çok zor buldum ve abin sizin hakkınızda konuşmuyor Bunda benim bir hatam olduğunu düşünmeye başladım Ama sen söylemezsen öğrenemem Lütfen Buse bilmem lazım, abin için"

Buse beni incelerken doğru söyleyip söylemediğimi anlamaya çalışıyordu Sonunda ikna olurken "sen ya ikizler ya ailen dedin Baştan beri bizimle konuşmak istemiyordun zaten Ben özellikle kız kardeşini hatırlatıyordum Aileni yok sayarken bir de bizimle uğraşmak istemedin" söyledikleri ardı ardına yüzüme yumruk atmak gibiydi Elimdeki çantam düşerken yatağına çöktüm Buse bile halime acıyıp "iyi misin" diye sorarken nasıl hissettiğimi bilmiyordum

Tüm bunlara Ahu sebep olmuştu Benim kardeşim Ateş Mirza'yı ailesiz bırakmıştı Onu çocukları ile tehdit etmişti Ailemi bir kenara atması yetmezmiş gibi bir de onu ailesini parçalamıştı Birden ayağa kalkarken "benimle abinin evine gelmek ister miydin" diye sordum Bu onu düşündürürken "sizi çok özlüyor biliyorum Hem ikizleri de görmek istemez misin Sen annen baban hep beraber gidelim ha Bitsin artık bu anlamsız ayrılık" Buse başını sallarken "bitsin" dedi

Beraber annesini ikna ederken babası geldiğinde benzer konuşmalardan birini yaptık Kardeşi gerçekleri bilse de anne ve babası bilmiyordu Anne babasının kaybettikleri oğullarından sonra toparlayamadıkları belliydi zaten Evdeki çalışanlar sayesinden ikizleri görmüşlerdi sadece Ne acı İki oğulları kayıp ettikleri gibi torunlarını da kayıp etmişlerdi

Şimdi ise hep beraber yoldaydık Yaptığımla gurur duyuyordum ama Ateş Mirza ile nasıl yüzleşecektim Beni affeder miydi

Sonunda eve vardığımızda hem saat geç olmuş, hem de gidiş geliş yolu fazla gelmişti Hep beraber eve geçerken Deniz abla ve Asya'nın şaşkın bakışları ile karşılaştım Ateş Mirza'yı sorduğumda çalışma odasında olduğunu söylediler

Hızlıca merdivenleri çıkarken çalışma odasına geldiğimde kapıyı açamadım Sadece önünde volta atmakla yetindim Ne yapacaktım şimdi Normalde bunu yapan ben değildim ama onun gözünde bendim Kapının önüne koysa bile haksız olmazdı Zaten şuan kendimi düşünmüyordum Başımın çaresine bakabilirdim Ondan ailesi ile dört yılını çalmıştım

Dakikalar sonra kaçışım olmadığını kabul edip ailesini daha fazla bekletmek istemediğim için kapıyı çaldım "Gir" sesi ile içeriye girerken "sonunda gelmeye ikna oldun Bir oraya bir buraya yürürken yorulmadın mı" diye sorarken önündeki kağıtları inceliyordu

Ben ise onu görür görmez ağlamaya başlamıştım Ateş Mirza kafasını kaldırdığında göz göze geldik Kaşları çatılırken yerinden kalkarak yanıma geldi "Ne oldu Ahu Saatlerdir yoksun Başına bir şey mi geldi Birimi mi bir şey yaptı Canın mı yandı Kötü bir anı mı hatırladın" sorularına cevap veremezken sadece başımı sallayabiliyordum

Ben masanın önündeki koltuğa oturturken o da önündeki sehpaya oturdu Gözyaşlarımı silerken "ne oldu o zaman Ahu Hadi söyle bana çözelim" Ne diyebilirdim ki "Ben çok özür dilerim Mirza" dediğimde anlamayan gözlerle bakıyordu "Yaptığımı bir özür telafi etmez ama elimden başka bir şey gelmiyor Çok üzgünüm" Ateş Mirza daha da gerilirken "beni korkutuyorsun Neyin özrü bu" başımı daha da eğerken "ailen ile arana ben girmişim" gözyaşlarım daha da hızlanırken Ateş Mirza kaskatı kesildi

"Ben zamanında bir tercih yaptım Senin hatan değildi" diye kestirip attı "Nasıl böyle söyleyebiliyorsun İkizler mi ailen mi diyen kadına ne diyebilirdin ki Çok üzgünüm Mirza gerçekten" Ateş Mirza ayağa kalkarken "bu konuyu kapatalım" dediğinde gözyaşlarımı silerek ayağa kalktım

"Ailen aşağıda Mirza Seni bekliyorlar Hepsi ile tek tek konuşup özür diledim Kazayı açıkladım Geçen zamanı telafi edemem ama onları sana geç de olsa getirdim" Ateş Mirza öylece durmuş bana bakarken söylediklerimi anladığında odadan hızla çıkıp merdivenlere doğru yürüdü

Söylediğime inanamıyormuş gibi gerçekliğini kontrol etti Annesi Ateş Mirza'yı gördüğünde "oğlum" diye koşarak sarıldı Ardından Buse "abi" diye geldi Babası yerinde dursa gözleri dolmuştu Ateş Mirza annesi ve kardeşinden ayrıldıktan sonra babasının yanına giderek sarıldıBen ise sadece uzaktan izleyebiliyordum

Ben çalışma odasına geçerken onlar oturmuş aradaki zamanı kapatmaya çalışıyorlardı Ben ise buradan nereye gideceğimi düşünmeye başlamıştım Çok az param vardı Basit pansiyonların fiyatını bilmiyordum En azından kimliğim vardı Bir işe girip çalışabilirdim Kızları kreşte görürdüm Ateş Mirza'yı uzaktan izlerdim Sonrasında da bana ne olursa kabul ederdim Geri dönüş yolum da kapalıydı büyük ihtimal

Ateş Mirza saatler sonra geldiğinde başım önde ayağa kalktım "Gitmeliyim değil mi" diye sorduğumda "Ne gitmesi Gidecek yerin var mı ki" sorusuna "başımın çaresine bakmalıyım" cevabını verdim

"Ah seni gururun ve doğruların" kafamı kaldırıp gözlerine bakarken "önceden söylediğimin arkasındayım Tercih yapan bendim Ayrıca birbirimizden koptuğumuzda bende ailemle görüşmeye başladım İkizleri de görmeye geldiler

Duyduklarıma "ne niye o zaman dört yıldır görüşmemişsiniz gibi davrandılar" soruma "senden intikam almak istediler herhalde Ya da acı çektirmek" kalktığım koltuğa yığılırken Ateş Mirza da tekrar önümdeki sehpaya oturdu

"Bu çektiğin acı, onları bulup getirmen bile tüm olanları telafi eder Teşekkür ederim Ahu" dediğinde kafamı kaldırıp gözlerine bakarken gülümsedim Affedici kalbi için yanımda olduğu için teşekkür ettim


Loading...
0%