@okyanus
|
Sabah uyandığımda yüzümde büyük bir gülümseme vardı Yatakta doğrulduğumda odama baktım Ateş Mirza'nın da sporsorluğu ile odam temel eşyalardan çıkmıştı Camın önünde iki berjer ve ortasında bir aynalı sehpalardan vardı Bir köşede kızlar için aldırdığım anında veren fotoğraf makinesinden çıkan resimler asılıydı Büyük dolap yerine küçük bir sürgülü dolap tercih ederken yer açılmıştı Ayaklı askılıkta günlük kullandıklarım asılı iken günden güne kıyafetlerim artıyordu Makyaj masam yavaş yavaş dolarken bir iki takım bile olmuştu Buranın pazarları da meşhurdu Odam yavaş yavaş dolarken benim burada yaşadığıma dahil izler taşıyordu Üzerimi değiştirip aşağıya indiğimde Deniz abla ve Asya kahvaltı hazırlamaya çoktan başlamıştı Kapıdan "günaydın" diye şakıyarak girerken Asya "oo Ahu hanım bu neşenizin sebebi nedir acaba Yoksa akşam Ateş Mirza bey ile el ele olmanız mı" sorusu ile utanmıştım Deniz abla halime gülerken "bak bak utanırmış da" diye dalga geçti "Yaa" diye isyan edecekken gelen Ateş Mirza beni kurtarmıştı Dün kızlar ile eve döndüğümüzde Ateş Mirza bahçeden girerken bir anda elimi tutmuştu "Bugün olanlar ağar gelmiş olmalı Titriyorsun" bahanesine sığınırken gülümsemiştim Ateş Mirza' nın bakışlarından kaçmak için "Ben omlet yapayım" diye kalkacakken Asya tavayı göstererek "ben yaptım Ahu hanım" dedi Elim kolum bağlı oturacakken "o zaman kızları uyandırayım" diye kaçtım Arkamdan güldükleri duysam da pek aldırmadım Kızların odasına girdiğimde benim odamda olduğu gibi asılı duran fotoğraflara baktım Makineyi alırken onları düşünsem de belki de kendimden bir iz bırakmak istiyordum Bir zamanlar buradaydım, ben vardım, ben sizin annenizdim, demek istiyordum Yaptıkları resimlere bakarken artık aile resimlerinin çoğunlukta olduğunu gördüm Bu beni mutlu ederken Asel'in resimlerinden biri dikkatimi çekti Hepsinde ben vardım Birinde yatakta yatıyordum Başımda ikizler vardı Diğerinden ben ayaktaydım onlara parmak sallarken kızlar önümde oturuyordu Diğerinde yere oturmuş kızlara sarılıyordum En köşede tek başına ağlayan Asel vardı Asel Lilya' ya göre daha duygusal bir çocuktu Ya beni kaybetmekten korkuyordu ya da eskiye dönmemden Keşke ona bir garanti ya da söz verebilseydim Ama ben bile ne zamana kadar burada kalacağımı bilemezken ona ne diyebilirdim ki Kızlara doğru dönüp onları uyurken izlerken, bu odaya ilk gelişim aklıma geldi Bir aydan fazla zaman geçmişti Onlara bir aile verebilmek için sevildiklerini hissedebilmeleri için her şeyi yaptım Yapmaya da devam edecektim ama ne kadar zamanım vardı ki Duygusallığı bırakıp oyuncak davulu alarak çalmaya başladım Bir yandan da bağırıyordum "Ey ahaliii burada uyanmayan iki kız varmış Tez vakitte gıdıklanarak uyandırıla" diye davulu çalmaya devam ederken kızlar zıplayarak kalktı Bende bir ona bir diğerine giderek gıdıklarken onlar birleşip üzerime atladılar Ateş Mirza kapıdan girerken "kurtar beni Ateş Mirza" diye bağırdım O kızları gıdıklarken ben kaçtım Ama bilmediği bir şey vardı Kızlar ile güçlerimizi birleştirerek biz de onu alt ettik Günümüz bol kahkaha ile başlarken merdivenlerden uçarak indik Babamız "yavaş kızlar Özellikle de sen Ahu" dese de pek dinleyen yoktu Kızlar bugün aquariuma gidecekleri için özenerek hazırlandılar Benim bırakmam için başımın etini yerlerken dayanamayarak kabul ettim Ateş Mirza da bize katılacaktı ama bir toplantısı olduğu için bizi almayı ve yemeğe götürmeyi teklif etti Kızlar buna bayılırken bende ilk ailecek yemeğimizi yiyeceğimiz için heyecanlıydım Kahvaltı bitiminde Ateş Mirza giderken bizde son hazırlıklarımızı yaptık Çıkışta yemek olduğunu için üzerimi değiştirsem mi diye düşünsem de sonrasında vazgeçtim Kızlar beni kapıda hazır beklerken bir elimi Asel bir elimi de Lilya' nın tutması ile evden çıktık Şoför Ateş Mirza ile beraber olduğu için taksi bekledik Kızlar yol boyunca görecekleri deniz canlılarından bahsederken keyifle onları dinledim Taksiden indiğimizde aquarium karşımızdaydı Karşıdan karşıya geçmeden önce Lilya ve Asel bacaklarımdan tutarak eğilmemi istediler Eğilip onlarla aynı boya geldiğimde boynuma atlayarak aynı anda "seni çok seviyorum annecim" dediler Bu o kadar özeldi ki "Bende sizi seviyorum kızlarım" derken gözlerim dolmuştu Onları karşıma alıp ellerini tutarken "ne olursa olsun çocukluğunuzla ilgili sadece bu anları hatırlayın olur mu Sizin sevgi dolu, mutlu bir aileniz var" Bu duygusallığı Lilya' nın "hadi artık balıkları görmek istiyorum" demesi bozarken bende "hadi görelim bakalım" diyerek yerimden kalktım Lilya elimi tutmayıp yola atlarken son hız gelen arabayı son anda fark ettim "Asel sen burada kal" diye bağırıp Lilya' yı korumak için yola atladım Onu kenara iterken bir anda kendimi arabanın üzerinde savrulurken buldum Yere düştüğümde tüm kemiklerim sızlıyordu Canım o kadar çok yanıyordu ki Bu sefer gerçekten ölüyordum sanırım Çarpmadan dolayı başımdan kan geldiğini hissediyordum Yüzümde de kesikler olmalıydı Kızlar başımda oturmuş ağlıyorlardı Ben ise sadece gökyüzüne bakıyordum Etrafımı bir kalabalık ve bağrışmalar sararken yağmur yağmaya başladı Gözlerimi kapatıp yağmurun tadını çıkartırken belki de kızların hayatını kurtarmak için gelmiştim diye düşünmeye başladım Benim buradaki görevim buydu Ahu o kadar ilgisizdi ki Onları kurtarmayı geç bakmazdı bile Tüm yaşadıklarımız gözümün önünden geçerken yapabileceğim her şeyi yapmıştım Onlara sevgiyi, aile olmayı göstermiştim Artık gönül rahatlığı ile gidebilirdim Derinden Ateş Mirza' nın sesini duyarken peki ya Mirza dedim Onu tanımışken kalbim ilk defa atmışken nasıl bırakacaktım Gözlerimi açtığımda başım dizindeydi Etrafına bağırıyordu Uzanıp elini tutarken göz göze geldik "Ahum" dedi "Ne olur Ne olur beni tek başıma bırakma" gülümsedim Keşke elimde olsa "Mirza" dedim "Kızlara söz verdim Onları Aquarium götür Onlara tüm sevgini ver" Onu bir daha görememekten ölesiye korkuyordum O yüzden zorlukla da olsa kesik kesik de olsa konuşmaya devam ettim "Eğer tekrar bambaşka biri olursam beni ne kendine ne de kızlara yaklaştırma Sakın düzelirim diye bekleme" Ateş Mirza sözümü keserek "kendini yorma Ne dersen tamam Ne dersen kabulüm Ama sensiz olmaz Ahu Tekrar sensiz olmaz" Elimi uzatıp yüzüne dokunmaya çalışırken eli ile elimi kavrayıp yanağına koydu "Seni seviyorum Mirza" Senin için çektiğim tüm acıya değerdi Kalbim attı ya bu bana yeter Beni sardın ya bu bana yeter Elim düşerken gözlerim kapandı Karanlık etrafımı sararken son gördüğüm yüz senin yüzün oldu ya bu bana yeter "Sen sıcak yatağında yaşlı bir kadın olarak öleceksin Rose, şimdi değil, burada değil Bana söz ver" Titanik |
0% |