Parmağımda yüzükler alışveriş merkezinin terasında katıla katıla gülüyordum Ateş Mirza da benim gülüşüme gülerken sonunda yatıştım "İnşallah bizi tanıyan olmamıştır da resmimizi yarın fısıltı hesabında görmem" Ateş Mirza bana doğru yaklaşırken "öyle bir sayfa var mı cidden" deyip çaktırmadan ellerini belime sarıp beni kendine çekerken "var tabi Tüm şehrin son dakika dedikoduları orada" Ateş Mirza gittikçe bana yaklaşırken "hım öyle miymiş" yorumunu zorlukla söylerken beni dinlemediği ortadaydı

Göğsüne vururken "onu boş ver de Bana yüzükler haricinde en son ne aldığını söyle bakalım Beyimin maddi durumu önemli" dediğimde gülerek bakarken yüzümün değişmemesi ile ciddi olduğumu anladı O düşünürken bende şimdi alışveriş merkezi aldım derse ne yaparım diye düşündüm Ben koyu Grey fanıydım ama eşim olacak kişinin öyle çıkması mümkün olur mu bilmem

"Şirket için araba aldım En büyüğü buydu sanırım" diye dürüstçe cevap verirken "peki güvenlik şirketi, otel başka bir gelirimiz var mı" soruma "bankamız, sigorta ve teknoloji şirketimiz var" cevabı ile gözlerim sonunu kadar açılırken gerçekten bir milyarderdim Kollarımı Ateş Mirza'nın boynuna dolarken "hayatım acaba şu teknoloji mağazasından indirim ya da personel kartı alabiliyor muyuz" diye sorduğumda Ateş Mirza kahkahalar ile gülmeye başladı "Böyle bir servetin içinde bu soruyu anca sen sorabilirdin zaten" dedi

Kızların filmi bitmesi ile onları alırken bir hamburger patates seansı daha yaptık Onlarında canı çekmişti Sonunda eve vardığımızda saat baya ilerlemişti Kızlar odalarına geçip kendi kendilerine oynarlarken bende kahvelerimizle Ateş Mirza'nın yanına geçtim

Kahveyi teşekkür ederek alırken "cuma günü şirketin yıldönümü partisi var Benimle katılır mıydın" diye sorunca "katılmak isterim tabi" dediğimde "ama" diye ekleyen o oldu "Öyle bir gece için elbisem yok Almam da şuanlık bütçemi aşar" Ateş Mirza kahveyi masaya bırakırken yanıma gelip oturdu "Hala ilk günlerde söylediklerimin cezasını mı çekiyorum" diye sorduğunda başımı sallayarak hayır dedim "O zaman sorun ne güzelim Biz evliyiz Neden hala senin paran benim param var Neden hala bütçelerimiz ayrı Başta kararına saygı duymak istedim ama bu kadarı da fazla değil mi sence"

Şimdi Ateş Mirza'nın sorusuna ne cevap verebilirdim ki Ben Ahu değilim Hiç bir zaman senin karın olamayacağım için paranı kullanmam mı Ayrıca şuan gerçekten karısı değil miydim Sonuçta evlenme teklifini onu sevdiğim için kabul ettim Kabul eden bendim Kardeşimin kocasına aşıktım ben Bunu ne hafifletirdi Ama Ateş Mirza o terastaki kıza aşık oldum demişti Ben de bu yüzden adım atmamış mıydım

Ben başımı eğip düşüncelere dalarken Ateş Mirza da başını eğerek benimle göz göze geldi "Nedir seni bu kadar düşündüren söyle ki çözüm bulabileyim Ayrıca ilk bana seni seviyorum diyen de sensin Neden bu çekinme" dediğinde gözlerim büyümüştü "Ne ben ne yapmışım" Ateş Mirza tepkime gülerken "kazada bayılmadan önce seni seviyorum dedin İlk kez sen" utanç ile kafamı Ateş Mirza'nın göğsüne gömerken gülüyordu "Utandığında bana sığınacaksan seni bol bol utandırmayalım" diye bana sarılırken "ya ama Mirza" demeden edemedim

Belli bir süre sonra benden ayrılırken "nedir sorun söyle güzelim" diye tekrar etti Onunla konuşmalıydım Sürekli bu düşüncelerimle yaşayamazdım "Mirza bizim ilişkimiz çok inişli çıkışlı Hatta bizi tekrar tanıştırmaya sebep olan bir ilişki Ben seni tanımazken bir anda evli ve ikizlerin annesi oluverdim Sonra baştan başlamaya karar verdik Aslında başta gurur yaptığım için parana dokunmadım ama şimdi merak ettiği başka bir şey var

Eğer seçme şansın olsaydı Beni yine de tanımak ister miydin Yani beni dört yıllık evliliğimiz için mi tanırdın yoksa şimdi olan ben tanımanı sağlar mıydı Yani beni Ahu olmasaydım Esra Ceyda olsaydım da tanır mıydın"

Ateş Mirza düşünürken "Esra ismini pek sevmem ama" dediğinde yüzüm asılmıştı Ateş Mirza "tamam tamam Kazadan öncesini hatırlamadığın için bocalıyorsun Böyle hissedeceğini düşünemedim Ama dürüstçe söylemek gerekirse kazadan önce çok fazla vakit geçirmezdik Çoktan evliliğimiz bitmişti Sadece kızlar için zoraki bir yaşamdı

Ama kazadan sonra gülümsemen bana bakışın hatta kalp atışın bile değişti Eğer bana seçim hakkı sunulsa seni tekrar tekrar tanımak isterim Kim olduğun önemsiz Kim olursan ol senin benim yapmak için uğraşırdım Ben böyle derin düşünürken, sen benim bu kadar içime işlerken senin paran demen Senin sorumluluğunu aldırmaman beni üzüyor Ben senin eşinim Sırf ilişkimiz çalkantılı diye evliliğimiz geçersiz olmuyor"

Ateş Mirza'nın sözleri beni rahatlatırken "ortak bir noktada buluşalım o zaman Kendimin ne yapabileceğimi görmek için işime senin paranın ya da ismin karışmasını istemiyorum Ama gerektiğinde kartını kullanacağıma söz verebilirim" dediğimde Ateş Mirza gülümserken "şimdi oldu bak" kahvelere uzanıp benimkini de verirken "şimdi bir keyif kahvesi içilir" onun bu haline gülerken kahvemden büyük bir yudum aldım

Sonunda şu meşhur kutlama günü gelirken elbise ve ayakkabılar için günlerimi harcamıştım Hatta abartıp kuaföre bile gittim Doğa da bana katılırken geçen günlere göre onu daha iyi görmüştüm Evine ve işine alışmıştı İşinden ve iş yerindeki arkadaşlarından bahsederken vakit nasıl geçti anlamamıştım

Saç ve makyaj kuaförde halledildiği için bana sadece üstümü değiştirmek kalmıştı Takı olarak satışta olanları seçerken kendi reklamımı yapabilmeyi umuyordum Şimdilik tek tük siparişlerim vardı Sonunda hazır olduğumda aynaya baktım Gördüğüm beni memnun ederken Ateş Mirza'nın kıyafetim hakkında ne yorum yapacaktı acaba

Aşağıya inecekken Ateş Mirza'nın kızlar ile geldiğini duydum Odadan çıkıp merdivenlere gelirken süzülerek inmek için kendimi hazırladım Kızlar hayran hayran bakarken Ateş Mirza'nın da bakışları farklı değildi Elbisenin tamamını görmeden böyle ise görünce ne olacaktı acaba

Ateş Mirza "çok güzel olmuşsun" dediğinde gülümsedim Kızlarda hülyalı bir şekilde "çok güzelsin annecim" dediler Onlara doğru eğilip "şimdi üstünüzü değiştiriyorsunuz, sonra da yemeğe Yaramazlık yok tamam mı" diyerek gönderdim Ateş Mirza "Hadi bizde çıkalım" diyerek yolu açtı Elini belime attığında ise inanmayarak şöyle bir yokladı Sonunda dayanamayıp sırtıma bakarken sert bir şekilde "gece boyunca yanımdan ayrılmak yok" derken bende "merak etme hayatım ben Ahu Sipahiyim kim bana yaklaşabilir ki" lafım onu gülümsetse de huzursuzluğu geçmedi

Kutlama gecesi daha çok çalışanlar için organize edilmişti Onlar stresti iş hayatında kafa dağıtsın diye Yer olarak otellerin birinde salon tercih edilmişti Arabadan inerken Ateş Mirza elini uzatması ile minik elimi avuçlarına bıraktım Elimi sıkıca tutarken arabadan inmeme yardımcı oldu Sonrasında bırakmadı Salona girmeden önce kapıda bir dakika durduk Bu gece ilk defa Sipahi olarak boy gösterecektik Ateş Mirza ile birbirimize bakıp gülümserken, el ele emin adımlarla geceye karıştık

Gece boyunca Ateş Mirza büyük ilgi görürken beni söylediği gibi yanından bir adım bile ayırmadı Hatta belimdeki elinin yönlendirmesi ile masa masa beraber dolaştık Ateş Mirza yapacağı konuşmayı kısa tutarak sanki beni kapacaklarmış gibi hemen yanıma dönmüştü

Kokteyl başlarken dans müziği çaldığında çok güzel bir bayan yanımıza gelerek Ateş Mirza' ya "dansta bana eşlik eder miydiniz" diye sordu Herkesin için bu cesareti gösterebiliyorsa belki Ateş Mirza Ahu' yu onunla aldatıyordur diye düşündüm Bir adım geriye giderken Ateş Mirza bana bakmadan "üzgünüm ama eşlik edeceğim kişi hayat arkadaşım olacaktır" diyerek bana döndü "elbisenin sırtı görülmesin diye dansa kaldırmazdım ama neyse" dese de elini uzatmıştı Ortaya geçtiğimizde çalışanlar bize imrenerek bakarken gecenin çifti bizdik

Dans ederken göz göze gelmemiz ile "neden geriye çekilip başkası ile dans etmeme izin verdin" sorusuna "eğer ben yanındayken böyle bir soru soruyorsa, belki de beni onunla aldattın diye düşündüm" Ateş Mirza inanamayan gözlerle bana bakarken "ah Ahu senin yıllarca bana gelmeni beklerken seni nasıl aldatayım Senden nefret etmiş olsam da parmağımda bu yüzük takılı iken yapacak bir adam değilim"

Sıkıcı bir kaç konuşmanın arasında takılarım dikkat çekerken çevresi geniş kişilere sayfamdan bahsettim Sonunda gece bitip gidecekken açlıktan ölüyordum Eve dönerken sahil de köfte arabası görmem ile "Ateş Mirza bir köfte yemez miyiz" diye sordum Benim bu heyecanıma gülerken "yeriz tabi güzelim" dedi

Arabayı park edip indiğimizde ceketini omzuma koyarken "hiç itiraz istemem zaten bu elbise ile yeterince aykırısın" dediğinde "zaten üşüdüm iyi oldu ama sen gömlekle üşümeyecek misin Arabada hırka yok mudur" ceketi giyerken Ateş Mirza beni kendine çekerek "ben yeterince sıcağım güzelim" dedi Bu beni utandırırken gülmesi geceye karıştı

Hevesle tabureye yerleşip köftemi beklerken kokusu beni daha da acıktırmıştı Sonunda ilk ısırığı aldığımda gerçekten lezzetli olduğunu anlamıştım Ben ekmek ile cebelleşirken Ateş Mirza çoktan bitirmişti "Sakın buradan ayrılma hemen geliyorum" diyerek giderken ben ekmeği bitirmiş Denize yaklaşıp izlemeye başlamıştım

Kollarımı dolayıp ceketi daha da sarılırken terastaki akşama gitmiştim Sonunda Ateş Mirza dönerken elinde bir demet beyaz gül vardı Gülleri bana uzatırken "sana hiç çiçek almadığımı hatırladım Belki kırmızı gül almam gerekiyordu ben beyazı seçtim Bana göre beyaz saflığın, masumluğun simgesi

Sende benim en masum hislerimsin"