Dağhan'ı o günden sonra bir daha toparlayamadık Dağhan o günden sonra bir daha hiç gülmedi Dağhan'ın o günden sonra bir daha kalbi atmadı Dağhan o günden sonra günlerce mezarlıkta yattı

Ateş Mirza bir daha şirket avukatlarıyla görüşmedi Ben artık kendi kendimi savunmam gerektiğinin farkına vardım Aslan hem kardeşim dediği insanı hem kız kardeşini kaybetmiş oldu

Dağhan bizim gibi şanslı olamasa da biz kalbimizdeki acıyla yaşamanın bir yolunu bulduk

Kızları 23 nisan heyecanı sararken törende dans edecek olmaları evde ufak çaplı bir krize sebep oldu Evde sayısız prova yapsak da yeterli gelmedi Kızlar ponponlarını sallarken bende onlara katılarak ponponları alarak dansı yapmaya başladım

Dans bittiğinde nefes nefese kalırken bir alkış sesi duydum Önde Ateş Mirza yanında Aslan, arkada Deniz abla ve Asya vardı Kızlarla bozuntuya vermeden selam verdim Ateş Mirza yanıma gelip kulağıma yaklaşırken "gene üç çocuk olmuşuz" dediğinde kötü bakışlarımdan birini attım

Ateş Mirza merdivenlerden inerken "bende masal kitabımı okumaya gidiyim bari" diye bağırırken Ateş Mirza "korkuluklardan sarkma" dedi Bu adam bazen gerçekten, gerçekten sinir bozucu olabiliyordu

Kızların gösteri zamanı geldiğinde sabah erkenden kalmış, heyecanla hazırlanmıştık Kreşe seke seke giderken tüm çocuklardaki heyecan aynıydı Ateş Mirza ile el ele tutuşup onları izledik, gururla alkışladık Eve dönerken gösterimiz devam etti

....

Hediyem sensinin üst katında Buse Eva Doğa elimizde kahvelerle oturuyorduk Doğa Aslan'ın son koruduğu kızı Eva aradığı kişiyi bulamamayı Buse Doğu'nun ilgisizliğini dert ederken ben ise kızların yaklaşan doğum gününü dert ediyordum

Onların doğum gününün gelmesi demek evlilik yıl dönümünün gelmesi demek Benim değil Ahu ve Ateş Mirza'nın evlilik yıl dönümü Ayrıca buraya geleli bir yıl oldu demekti Ya sürem bu kadarsa ya bir anda kaybolursam

Buse en sonunda isyan ederken "gerçekten erkekler için gamlı baykuşlar gibi düşünüp oturacak mıyız" sorusuna Doğa "ama sen korumak zorunda olduğu kızı görmedin Evde kesin çıplak dolaşıyordur Çünkü dışarıda pek giyinik sayılmaz" dediğinde "geçen Ateş Mirza'nın karşına oturanı hatırlarsınız Resmen Ateş Mirza'ya değmesin diye uçmuştum" desteğini verdim Eva ise nefesini verirken "bende kıskanacak sevgili bile yok diyorum size" isyanı etti

Buse ayaklanırken "gidiyoruz" dedi Doğa "basmaya mı" sorusuna "erkeklere dersini vermeye Tüm gece dağıtacağız" Eva hemen onay verirken Doğa ve ben çekimser kaldık Buse bizi de zorla ikna ederken kendimizi defile yaparken bulduk Giydiklerimize not verirken Buse her defasında daha açığını seçerek veriyordu Neyse ki çıplak kalmadan bir elbiseyi beğendirebilmiştim Saç ve makyajı da yaptıktan sonra kapıdan çıktığımızda ikizlerin ıslıklarını duyduk

"Anneciğim bu ne güzellik" sözleri ile bana koşarlarken eğilip sarıldım "Kızlar biz şimdi dışarıya çıkacağız Deniz ablanız ve Asya evde Babanıza çıktığımızı söyleseniz bile" onlara daha fazla yaklaşarak "kıyafetlerimizi söylemek yok" dediğimde kıkırdadılar

Hınca hınç dolu bir bara geldiğimizde kaçıp gitmek istesem de kendimi durdurdum Doğa bana yapışarak ilerlerken onunda düşündüğünün bu olduğunu biliyordum Boş boş durmamak için hafif içeceklerden başladık

Durdukça ve içmeye devam ettikçe keyif almaya başlamıştım Öyle keyif almıştım ki en son pistin ortasında dans ediyordum Hiç bir şey düşünmeden kendimi müziğin akışına bırakmıştım Düşünmek istesem de beynim pusluydu Herkesin en azından bir kere böyle dağıtması lazımdı

Etrafımda dönerken dengemi kaybetmem ile düşecekken kendimi birinin kolları arasında buldum Panikle kurtulmaya çalışırken burnuma gelen kokuyla duraksadım Kafamı kaldırıp baktığımda karşımdaki Ateş Mirza'dan başkası değildi

Kıkırdayarak "kocacığım" diyerek boynuna atladım Ateş Mirza beni sardıktan sonra yürütmeye çalışsa da engel oldum "Dans etmek istiyorum kocacığım Hem benim kokteylim nerede kaldı" bağırmama "yeterince içmişsin gibi güzelim" kendimi durduramayıp gülerken "gece yeni başlıyor kocacığım" dedim

Etrafıma baktığımda Aslan Doğa'yı ikna etmeye çalışıyordu Eva korumalardan birine sarkıyordu Buse ise koruma ile dans etmeye çalışıyordu Biri Sipahi ailesinin gece vurgunu diye haber yapsa şaşırmazdım

Ateş Mirza ikna edemeyeceğini anlayınca kucağına alarak yürümeye başladı Aslan'ın kulağına yaklaşarak "konuşarak anlaşamazsın" kucağındaki beni göstererek korumalara "çıkıyoruz" diye bağırdı

Başımı göğsüne yaslarken her şey yolundaydı ama yürürken sarsılmam midemi bulandırmıştı Sonunda dışarı çıktığımızda derin nefes almaya çalışsam da bir işe yaramadı Ağzımı tutarken zorlukla "Mirza midem" diyebildim

Ateş Mirza hemen beni indirirken daha fazla tutamadım Ateş Mirza'ya o kadar "git" desem de dinlemedi Ceketini omuzlarıma bırakıp saçlarımı çekti Su vererek ağzımı yıkamamı sağladı Sonunda rahatladığımda geriye doğru gidecekken dengemi kaybettim

Ateş Mirza beni tutarken "ayakta duramıyorsun resmen" söylenmesi ile beni kucağına aldı Arabaya yerleştirdiğinde gözlerim çoktan kapanmıştı Ateş Mirza'nın ceketine daha fazla sarılarak kıvrıldım

Belli bir süre sonra arabanın durduğunu ve Ateş Mirza'nın beni kucağına aldığını hissetsem de sesim çıkmadı Beni yatağa yatırırken ayakkabılarımı çıkardı Üstümdeki elbiseyi çıkararak yine sweatlerinden birini giydirdi Üstümü örttü

Sayıklayarak "Mirza" dediğimde "uyu güzelim" karşılığını aldım Gözlerimi açmazken tekrar "Mirza" diye seslendim Ateş Mirza saçlarımı okşarken "güzelim" cevabını verdi ve "bu kadar içecek derdin neydi" eklemesini yaptı

Yanaklarımı şişirip sonrasında nefesimi bırakırken "evlenme yıldönümü kutlamayalım" sözlerim saçlarındaki elinin kasılmasına neden olurken uzanıp tuttum "O tarihi kutlamayalım Mirza Hatırlamadığım tarih olmaz Kazadan sonraki teklif ettiğin tarihi kutlasak olmaz mı" sorum ile Ateş Mirza rahatlarken ben sürekli "o tarih olmaz, olmasın, istemiyorum, acı veriyor" kelimelerini ağzımdan yuvarlayarak söylüyordum Anlaşıldığından emin bile değildim

Ateş Mirza "olur tabi güzelim ama sabah ayık kafayla tekrar konuşalım" dedi Üzerini değiştirip yanıma gelerek beni kollarına aldı İçine girmek istercesine sokulurken gülümsedi Zihnim bulanarak yok olurken her şeye rağmen huzurlu bir uyku çektim

Sabah uyandığımda huzurlu uykumdan eser kalmazken kopacak başımı tutarak gözlerimi açmaya çalıştım Sonunda savaşı kazanıp karşıma baktığımda tepem de Ateş Mirza elleri cebinde bana bakıyordu

Gülümsemeye çalışarak "günaydın" mırıltımdan sonra üzerime baktığımda yine Ateş Mirza'nın sponsor olduğunu gördüm Yatakta hafifçe doğrulup sırtımı yaslarken "bir daha" dedi "bir daha siz dört kadın bir araya gelmiyorsunuz" parmakları ile burun kemerini sıkarken "nerede olduğunuzu söylemek de yok Şehrin altını üstüne getiriyorum Bir bakıyorum ki eşim Ahu Sipahi pistin ortasında yarı çıplak dans ediyor Ne şahane" her kelimesi beynimi yerinden oynatırken "ne söyleyeceksen söyle bölmek istemem ama biraz sessiz söylesen olur mu" sorumla hışımla bana dönerken halime acımış olacak ki portakal suyu ve ağrı kesici verdi Minnetle alıp yutarken gözlerimi kapattım

Kendimi biraz toparladığımda yani beynim oraya buraya vurmayı bıraktığında gözlerimi açtım Ateş Mirza yatağa oturmuş bana bakıyordu "Daha iyi misin" sorusuna mırıltı şeklinde "evet" dedim Başımı eğerken "Ateş Mirza çok üzgünüm Hiç bir şey planlı değildi Her şey bir anda rayından çıktı Daha önce üniversite de falan yani arkadaşlarımla hiç eğlenmeye gitmedim Bir anda bir baktım Beynim uçmuş, pistin ortasındayım"

Ateş Mirza'nın gülme sesi gelirken uzanıp başımı kaldırdı Göz göze geldiğimizde "geçmişi beraber telafi edecektik" diye takılırken bende gülümsedim "Evlilik yıldönümünü kutlamak istemiyorsun doğru mu" dediğinde gerilmiştim Nereden haberi vardı Kırılmış mıydı

Başımı tekrar eğerken "hatırlamadığım için acı veriyor Seni üzdüm değil mi" soruma tekrar başımı kaldırarak "benim karşımda başını eğme Dün gece kazadan sonra ki teklifimi evlilik yıldönümü olarak kutlamaya karar verdik" yüzüm aydınlanırken "bunu yapabilir miyiz" dedim Bana özel evlenme yıldönümü olabilir mi Biz o gün evlenmiş olabilir miyiz Ateş Mirza saçımı okşarken "neden olmasın Sen yeter ki iste" cevabı ile gözlerim doldu Ona göre basit bir soru olsa da benim için evliliğimin gerçek olmasıydı Ateş Mirza "hişş bu duygusallık niye" cevap vermeden boynuna atlayarak sarıldım "Seni çok seviyorum"