Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Flört Dönemi

@okyanus

Ateş Mirza ile yeniden tanıştığımızdan beri her şey daha kolay oldu En azından yanında gerilmemeye başladım Rahatça konuşabilen, hatta sohbet edebilen bir çifte dönüştük

Ateş Mirza'nın ilk ilgilendiği beslenmem oldu Kahvaltıda tabağımı doldururken, akşam yemeklerinde yediklerimi kontrol etti Annem gibi ilgilenmesi beni güldürse de hoşuma da gitti Ah annecim o kadar çok özledim ki

Ateş Mirza odamı değiştirmek istese de bile ben memnundum Onunla zaten yan yana odalardaydık Oda gayet büyüktü Bir yatak, dolap ve makyaj masası vardı Temel ihtiyaçları karşılıyordu Kendimce eksikleri zamanla tamamlayabilirdim Hem balkonuna bayılıyordum En çok zaman geçirdiğim yer orasıydı

Ateş Mirza aldığım çalışma masasını tekrar elden geçirirken, bir de masa lambası hediye etmişti Odada istediğim değişiklikleri yapmaya hazırlanırken, Ateş Mirza'nın zorla yardımcı olmasına izin verdim Sonuçta evin ihtiyacıydı Bana özel değildi Böyle kandırmıştı beni

Ateş Mirza bir aile babası olmayı da benimserken işten artık erken çıkar olmuştu Evde de çalışma odasına kapanmak yerine kızların oyunlarına eşlik ediyordu En çok evcilik oynarken Lilya' nın ağzından çıkan Doruk ismi onu kızdırsa da oyuna devam etti Ama en sonunda "Lilyacım senin Doruk değil Ela gibi arkadaşların olmalı" dediğinde Lilya' nın anlamayan bakışları ile karşılaşarak konuyu uzatmamaya karar verdi

Gözlerimi Ateş Mirza dan ayırmazken onun da yalnız olduğunu fark ettim Arkadaşları var mı bilemem ama laf arasında ailesi ile görüşmediğini öğrenmiştim Sıradaki hedeflerimden biri oydu

En son kendimi Ateş Mirza ile elimizde mısırlar komedi filmine gülerken bulmuştum Ben bu ailenin bir parçası olmaya alışıyordum Ben Ateş Mirza'nın eşi, Lilya ve Asel'in annesi olmaya alışıyordum Ben yavaş yavaş Ahu Sipahi oluyordum

Ateş Mirza'ya karşı hissettiklerim konusuna girmiyordum bile Kendimi sürekli dört yıl öncesinde buluyordum Aras ile evliliğim hiç de düşündüğüm gibi gitmemişti Aras zamanla bana olan ilgisini kayıp ederken kendini tamamen işe vermiş, bu evlilikte tek görevim davetlerde ona eşlik etmek olmuştu

Ev arkadaşı gibi evi paylaşırken sevişmelerimiz bile bir görev haline gelir olmuştu İlk sevişmemizde bile ne hissettiğimi, ne kadar korktuğumu görmeyen adam sadece kendini düşünmüştü Rahatladıktan sonra arkasını dönüp yatarken sessiz ağlayışlarım iç çekişlere dönmüştü

Değersizdim Kendince beni sevse bile, sevme şeklini sevememiştim Zamanla bende onu umursamazken sadece etrafa karşı eş görevini görür olmuştum Mutsuzdum, yalnızdım Pişman olmayacağım lafımın arkasında durmak zorunda olduğum için çaresizdim

Ateş Mirza'ya baktığımda ise görünüşte eşimdi Beni artık görüyor ve ilgileniyordu Ama benim değildi

...

Kızlar ile kahvaltı ederken Ateş Mirza sinirli bir şekilde mutfağa girdi Yüzünü incelerken "iyi bir sabah değil ha" yorumunda bulundum Ateş Mirza "hem de hiç iyi bir sabah değil Bir saat sonra önemli bir toplantım var ve Fransızca tercüman yapacak kişi ortada yok Almanca yerine Fransızca öğrenmeliydim" sandalyeyi serçe çekip otururken parmaklarını saçlarından geçiyordu Arkama yaslanırken "bu muydu mesele" sözüme ateş saçar bir şekilde bakarken "ben Fransızca biliyorum" dedim

Ateş Mirza inanmayan gözlerle bakarken "sen Fransızca bilmiyorsun" kimi kandırmaya çalışıyorsun der gibiydi "Biliyorum Ateş Mirza İngilizce Fransızca ve İtalyanca biliyorum Çeviri yaptığım belgeleri görmek ister misin" kendime güvenerek konuşurken aslında Ahu'nun zorla İngilizce öğrendiğini hatırladım O dil insanı değildi Zaman kaybı olarak görürdü

Ateş Mirza beni daha fazla sorgulamasın diye yerimden kalktım "Kaçta evden çıkmalıyız On beş dakika da hazırlanabilirim" sözlerime "kızlar sizde kahvaltınız bittiğinde yatağınızın üstüne koyduklarımı giyinin olur mu Sizi bırakıp geçeriz" planı çoktan yapmıştım

Kızları öptükten sonra hızlıca odama geçtim İş görüşmesi için aldığım elbiseler şimdi işime yarayacaktı Elbisenin altına kurtarıcı tek siyah topuklu ayakkabı giydim Hafif bir makyaj yaptım Malzemem sınırlıydı zaten Ama burada nasıl oluyorsa cildim parlak ve tazelenmiş görünüyordu Dalgalı saçlarımı düzelttikten sonra hazırdım Aynada kendime baktığımda beğenmiştim


Merdivenlerden inerken kızların ıslıklarını duydum "Çok güzel olmuşsun anneciğim" diye şakıdırlar Ateş Mirza'ya baktığımda ise gözlerinde farklı bir parıltı vardı Merdivenler bitip karşı karşıya geldiğimizde üzerime bakıp "şirket için uygun değil mi" soruma "şirkette ki bir toplantı için fazla güzelsin ve onların söylediklerini anlayamayacak olmam beni geriyor" cevabını verdi Bu benim gülümsememe neden olurken utanmıştım da Ateş Mirza kolunu uzatırken yavaşça tutundum Kızlar önümüzde el ele giderlerken ailecek evden çıktık

Kısa süre kreşe gelirken kızların neşe içinde koşarak gitmelerini izledik Şirkete varmadan önce de Ateş Mirza müşterisi ile ilgili açıklama yapıyordu Ateş Mirza'nın bir güvenlik şirketi vardı Öncelikli grup üst düzey insanları, bürokratları koruyorlardı Diğer grup ise güvenlik isteklerine cevap veriyordu Alışveriş merkezi, market, yurtlar gibi Bu işsizliği önlemek içindi daha çok Çünkü Ateş Mirza'nın şirketi kısa sürede iyi bir isim yapmıştı

Şimdi görüşeceğimiz kişiler Fransa da tehdit altında oldukları için buraya kaçmışlardı Adam hakim idi Çetrefilli bir dava almıştı İşin içinde mafya bile olabilirdi

Kısa sürede şirkete gelirken arabadan inip incelemeye başladım Bahçeli üç katlı bir ev görüntülüydü Bembeyazdı İçeri girdiğimizde yine beyaz ve sade döşenmiş ferah bir alan karşıladı bizi Sağ tarafta danışmanlık görevini gören bir kız oturuyordu Asistan görevini de almış olabilirdi Sol tarafta mutfak vardı Bir kapısı bahçeye çıkıyordu Üst kata çıktığımızda insan kaynakları, muhasebe, halkla ilişkilerin odaları ve toplantı odasını gördük

En üst kat ise Ateş Mirza'nın idi Odası çoğu yeri kaplarken ayrıca toplantı masası vardı Büyük ihtimal özel müşterileri ile burada görüşüyordu Ayrı bir dinlenme alanı ve iki masalı bir oda daha vardı En güvendiği insanlar orada çalışıyor olmalıydı

Masaya yerleştiğimizde Ateş Mirza "ben bir kahve isteyeceğim Sen ne istersin" sorusuna "mümkünse portakal suyu kahvaltıda içememiştim Ama yoksa sütlü bir kahvede olabilir" cevabıma "mutfağımız gelişmiştir merak etme" diyerek içeceklerimizi istedi Ben ofisini incelerken yan odanın sahipleri geldi

Ateş Mirza ile merhabalaştıktan sonra Ateş Mirza meraklı bakışlarımı görerek tanıttı "Dağhan ve Aslan En güvendeyim kişiler Daha önce özel bir timde görev alıyorlardı" keskin bakışları ve geniş gövdeleri ile korkulacak kişilere benziyorlardı zaten "Merhabalar bende Ahu" diye nezaketen tanıttım

Aslan "sizi daha önce şirkette görmemiştik En son partilerin birinden sizi kurtarmaya çalıştık" derken Dağhan da ona katılmıştı "Bayağı dağıtmış görünüyordunuz" bu tanışmamız beni gererken Ateş Mirza'ya istemediği şeyleri hatırlattığını biliyordum

İster istemez sesim titrerken "üzgünüm sizi uğraştırmış olmalıyım Geçirdiğim kazadan dolayı buradaki hayatımı ve neler yaptığımı hatırlamıyorum" açıklamasını yapsam da ben ne yaparsam yapayım Ahu Sipahi idim Her zaman geçmişim karşıma gelip tüm çabalarımı yerle bir edecekti

Ateş Mirza'ya üzgünüm bakışları atarken ne hatırladıysa onu arka plana atarak anlayışla gülümsedi Dağhan "üzgünüm Kazayı duysak bile böyle ciddi bir problem olduğunu bilmiyorduk" gülümserken "hiç önemli değil Geçmişin peşine düşmek yerine yeni bir başlangıç yapmaya çalışıyorum Ateş Mirza'nın yakın arkadaşı olduğunuz belli oluyor Bana da siz demek yerine arkadaşınız olarak aranıza alırsanız memnun olurum Pek arkadaşım yok" diyerek yeni bir adım attım

Aslan şüpheci yaklaşsa da ikisi de kabul etti İçeceklerimiz geldiğinde beyler de içeceklerini aldığında toplantı masasına geçtik Detaylar hakkında konuşurken Fransızlar geldi Toplantı gayet verimli geçerken tercüman olarak toplantılara katıldığım için fazla zorlanmadım Toplantı bitiminde bir yol çizilmiş oldu Misafirlerimiz Ateş Mirza'nın oteline yerleştirilirken bir oteli olduğunu öğrenmiş oldum Tam olarak nasıl bir serveti vardı acaba

Sonunda Ateş Mirza ile baş başa kalırken "teşekkür ederim Ahu Beni zor bir durumdan kurtardın" sözlerine gülerken "yapma Ateş Mirza sen bir yolunu bulurdun Ben sadece kısalttım" Ateş Mirza arkasına yaslanırken "gerçekten akıcı bir Fransızcan var Çalışmak da istiyorsun Burada çalışmak istemez misin" sorusu beni açıkca şaşırtmıştı

Normal şartlarda atlayarak kabul edeceğim bir fikir olsa da bir ofise tıkılmak istemiyordum Aklımda çok farklı planlarım vardı Hem ne kadar Ateş Mirza'nın hayatında az yer alırsam o kadar iyiydi

"Teklifin için teşekkür ederim ama ofiste çalışmak çok zamanımı alacaktır Hem bir yerde kapalı olmak istemiyorum Ayrıca bu durum şirkettekilerin huzursuz olmasını sağlar Patron eşi olarak dolaşmam hoş değil ve geçmişimi bilenler varsa gerilmemize sebep olur Ama ne zaman yardıma ihtiyacın olursa gelirim Bir kaç da çeviri belgesi yollarsan küçük bir miktar karşılığı yardımcı olurum" haylaz bir göz kırpış gönderdiğimde kahkahalarıyla ödüllendirildim

"Patron eşi olup iş karşılığı para koparmaya çalışan bir sen varsındır herhalde" yorumuna da ben gülmüştüm "Peki Ahu hanım bu yardımı karşılığında ne ister" sorusu beni düşündürdü Bir şey almasını istemezdim Ama bir randevuda fazla kaçabilirdi

"Hım bir hayalim olabilir belki" Ateş Mirza'nın meraklı bakışlarıyla devam ettim "Şehirde bir bisiklet turu" Ateş Mirza'yı tekrar güldürmüştü "Milyarder ve eşin olan adamdan istediğin bu mu" sorusuna "unutma biz daha yeni tanıştık Daha flört döneminde sayılırız" cevabını yapıştırdım Ateş Mirza yakıcı bir bakış gönderirken "flört dönemi ha Edelim bakalım" dedi


Loading...
0%