@okyanus
|
Elimdeki flash disk resmen yakarken kendimi göreceğim en kötü ihtimale hazırladım Bir zamanlar günlerce etrafı karıştırmama rağmen bulamadığım flashın saklı bir yerde çıkması ne kadar normal olabilirdi Titreyen ellerim ile laptopu açtım Dışarıdan yağmur sesi geliyordu Bacağım titrerken bir ömür gibi süren zamanda laptop açıldı Flashı taktım Önüme sadece bir klasör gelirken tıklayarak açtım İçinde sayısız video vardı Hepsini Ahu'nun çektiği belliydi İlk yüklenenlerden birini açtığımda evlenmeden önceki zamanlara aitti Bana öfke kusuyordu Bana göre beni gölgeleyen o iken. ona göre onu gölgeleyen bendim Dersteki başarım, sessiz olmama rağmen tiyatro, resim gibi alanlara yönelmem, ailemin benden gururla bahsetmesi Hepsini kin kusarak anlatıyordu Bir çok video kısa süreli de olsa benim imza attığım yeni bir yoldan bahsediyordu Onları hızla geçerken sonunda evleneceği zamana geldim Ahu'nun yüzünde sinsi bir gülüş vardı Şöyle diyordu "Sonunda aradığım fırsat ayağıma geldi Ateş Mirza Sipahi Hem benim aradığım cüzdan hem de Esila' ya vuracağım en büyük darbe Bu zamana kadar her şey onun oldu Ailem için örnek evlat, hocalar için örnek öğrenci, arkadaşı olmasa bile tek başına baş kaldırışı, tüm darbelerimden çıkışı ile hayranlık duyulan kişi Hayatında en azından bir defa kaybetse ne olurdu ki Bu sefer kazanan ben olacağım Ateş Mirza'ya yaklaştığımda ismimi bile bilmiyordu Onu kandırmak o kadar kolay oldu ki O da ilk dakika da Esila'ya aşık olmuştu Herkes gibi İlk defa bu işime yaramıştı Esila gibi davranmak en kolayıydı O restauranta kapıdan girdiğimizde Esila'nın can çekişen yüzü her şeye değerdi Bunun için bir ömür Esila gibi davranabilirdim bile O da hissetmeliydi Benim hayatım boyunca hissettiğim kaybetmiş hissini en azından bir defa hissetmeliydi Esila bana mutluluklar dile Çünkü ben seni ben sanan ve bana delice aşık olan kocamla çok mutlu olacağım" Video bitip ekran Ahu'nun gülümsemesi sabitlenip kalırken gözümü kapattım Gözümden bir damla yaş süzülürken yanıyordum Cayır cayır yanıyordum Evlendikleri videolara hızlıca göz attığımda Ateş Mirza'nın sevgisinin onu sıktığından, eve getirdiği ikizlerin gece ağlamalarından bezdiğini, seçtiği bu hayatın bu evin onu boğduğundan bahsediyordu Sonrakilerde de benim yerime ikizleri koymuş, bana olan nefretini onlara yöneltmişti Son videoda valizlerini toparlıyordu Ateş Mirza'yı bir ömür yetecek kadar soyduğundan, bundan sonra kendi hayatını yaşamak istediğinden söz ederek kapıdan çıkarken bitirdi Flashı neden yanına almayıp sakladığını bilemezken belki de Ateş Mirza'ya da bir darbe vurmak istedi Yerimden zorlukla kalkarken tutunarak yürüdüm Adımlarımı zorlukla atarken boğulduğumu hissediyordum Tüm hayatım Ahu'nun hırsları yüzünden mi tepetaklak olmuştu Onun hırsları yüzünden bedeller ödemiş, her gün korku ile yaşamış, Ateş Mirza'yı hak ettiği gibi sevememiştim bile Dükkandan çıktığımda hızla yağan yağmur beni esir alırken, öylece durdum Öylece durup yangınımı söndürmesini, Ahu'nun üzerime atmış olduğu kiri yok etmesini bekledim İçim Ateş Mirza'ya koşma isteği ile dolarken onun burada olmaması ne büyük şanssızlıktı Arabama doğru yürüdüm Bana şuan düşen bekleyip mümkünse sakinleşmekti Benim tüm yaralarımın merhemi ondaydı Kim bende yara açmış olursa olsun beni saracağından emindim O Ateş Mirzaydı Arabayı nasıl sürdüm Nasıl eve geldim Hiç bir fikrim yoktu Kaza yapmamış olmam büyük bir şanstı Savruk adımlarla yürürken, bir kaç yere çarpsam da durmadım Kapıdan hızlıca girerken tabaklara atıştırmalık koyan Ateş Mirza'yı gördüm Gelmişti, hissetmiş gibi tam zamanında gelmişti Benim olmadığımı görüp beklerken bana kahve yapıyordu Beni fark edip kafasını kaldırdı Göz göze geldiğimizde gözlerim dolmaya başlamıştı Dört sene önce gördüğüm rüyam gerçek oluyordu Gözlerimi kaçırıp takvime baktığımda aynı zamanda olduğunu fark ettim Ben bunu nasıl gözden kaçırmıştım Bu sefer neden bu kadar acı çektiğimi biliyordum Tekrar Ateş Mirza'ya baktım Gözümden süzülen yaşı gördüğünde sanki o da benimle acı çekti Bana yaklaşırken "neden ağlıyorsun güzelim" bana attığı adım benim geri atmama neden olurken "benim odamda mıydın" sorusu kafamı karıştırdı Evet onun yokluğunda ona olan özlemim ile yatağında kokusu ile uyuyabilmiştim Başımı sallarken "o üstündeki benim mi" başımı eğerek baktığımda üstüme bir kaç beden büyük gelen sweate baktım "Sanırım" O kadar çok kıyafetlerini giymiştim ki İsyan etse haklıydı Ama Ateş Mirza'yı yanımda hissetmek istemiştim Kollarını açarak "lütfen Buraya gel lütfen" Kollarına bakarken başımı iki yana salladım Ona gidemezdim Bu yanlıştı Ona gerçekleri söylemeden, ben Esila'yım demeden olmazdı Ateş Mirza tekrar "lütfen" dedi Acı çekiyor gibiydi "Islaksın, titriyorsun En önemlisi ağlıyorsun güzelim" göz göze geldik Bu benim daha çok ağlamama sebep olurken kalbim acıyordu Kendimi yaktığımı bile bile titreyen adımlarımı attım Ateş Mirza daha fazla beklemeyip beni kendine çekerek kollarına aldı Titremelerim daha da artarken "yapma hayatım. Titreme Ne yapacağız senin bu titremelerini" Bu sözü beni sakinleştirmezken Mirza sıkıca sarıp saçlarımı koklayarak "benim gibi kokuyorsun" sözü ile yavaşça boynuma doğru yakarak ilerlerken işte başlıyorduk Unutamadığım rüyam biraz sonra gerçek olacaktı Yakıcı bir öpücük kondurdu Bu başımı geriye atmama sebep olurken ateşe bir adım daha yaklaştım Kollarında tekrar göz göze geldiğimizde orada çok yoğun duygular vardı Beni mümkünmüş gibi kendine daha çok çekerken nefeslerimiz birbirine çarpıyordu Ateş Mirza dudaklarıma yapışırken her şey çok hızlı ilerliyordu Kendimi freni tutmayıp yokuş aşağı giden bir araba gibi hissediyordum Ne zaman üzerimizdekiler çıktı Ne zaman beni kucağına alırken "iç çamaşırı giymeden mi dolaşıyorsun sen" diye sormuştu Sırtım ne zaman yatağı bulmuştu Ateş Mirza üzerime gelerek hırıltılı bir sesle "çok güzelsin" diyecek hale gelmiştik Ateş Mirza zorlanarak"izin ver" dedi "Seni sevmeme, sana tapmama izin ver" Sınırlar artık umurumda değildi Aras ile yaşadığımın bin kat fazlasını hissediyordum şuan Ateş Mirza kendini kaybetse bile bana dokunuşları o kadar nazikti ki Elleri titriyordu Bana kırılacak bir çiçekmişim gibi bakarken ön planda olan benim hislerimdi Dudakları ve dokunuşları değdiği yeri yakarken, ateşi ikimizi de yakıyordu Onu istiyordum Ona deli gibi ihtiyacım vardı Ateş Mirza derinliklerimde kayıp olurken adım adım zirveye çıkarak, parçalara ayrıldık Mirza diye inlerken ismimi kullanmak yerine güzelim demişti Yan tarafa geçip beni kollarına alırken kendimi hiç bu kadar değerli. özel hissetmemiştim Yaşadığımız sevişmeden çok daha fazlasıydı |
0% |