@okyanus
|
Ateş Mirza- Ahu Sipahi çifti olarak biz olurken hayatımız yavaş yavaş normale dönmesini diliyordum Güne Buse'nin beni aramasıyla başlarken ağlayan sesi korkmama yetmişti Ne dediğini anlayamazken en sonunda isyan ederek "şu ağlamayı kes ve doğru düzgün anlat şunu" dedim Buse babasına dünden beri ulaşamadıklarını söylerken ayaklanmıştım bile "Tamam sen panik yapma Ben hemen abini alıp geliyorum Saate baktığımda uyuyakaldığımı fark ettim Ateş Mirza kaldırmak yerine kızları alıp gitmiş olmalıydı Hızlıca üstümü değiştirip aşağıya inerken düşüncem de haklı olduğumu anladım Deniz abla ve Asya halimi görünce korksalar da önemli bir şey yok Kötü bir rüya gördüm sadece Ateş Mirza'ya bakmaya gideceğim sözlerim ile evden çıktım Daha ne olduğunu bilmezken bir de onları telaşlandırmak istemedim Taksiye atlayıp gerginlik ve korku ile şirketin yolunu tutarken mesafe kısa olsa da bir ömür gibi gelmişti Hızlıca kapıdan girip yukarıya çıkarken Bahar hızıma yetişememişti Ateş Mirza toplantı da ise de umurumda değildi şuan Belki bu da hakim olayının işiydi Belki kaçırılmıştı Hızlıca ofise daldığımda Ateş Mirza Dağhan ve Aslan masada toplantı yapıyorlardı Ateş Mirza beni görünce ayaklanırken nefes nefese "Ateş Mirza Buse baban" gibi bir şeyler sayıkladım Konuşamıyordum bile Ateş Mirza yanıma gelerek "önce bir otur şöyle" beni oturturken Aslan su getiriyordu Ellerim titrediği için içemezken Ateş Mirza elimden alarak içirdi "Şimdi söyle sorun ne" derin bir nefes alıp kendimi toparlamaya çalıştım Böyle yaparak onlara zaman kaybettiriyordum "Buse aradı Baban dün geceden beri yokmuş Bu da mı hakimin işi" sözlerim ile Ateş Mirza gerildi Elimi tutarken "korkma çözerim şimdi" diyerek telefonunu alarak uzaklaştı İlk baş Buse'yi aradı Sonra Dağhan ve Aslan ile bilgi alabilmek için bir çok kişiyi aradılar Ben ise başım ellerimin arasında sandalyede oturuyordum Yapabileceğim hiç bir şey yoktu Ateş Mirza yanıma geldiğinde kafamı kaldırdım "Var mı bir haber" soruma başını sallayarak cevap verdi "Ulaşabileceğim herkese ulaştım Onlar kaçırmış olsa da bu kadar saat haber alınamaması olacak iş değil" dedi Uzanıp elini tutarken "bulacağız onu" dedim "Eğer burada yapabileceğin bir şey yoksa kızları da alıp annenlere gidelim Tek başlarına kalmasınlar Belki etraftaki yerlere de bakarız" Ateş Mirza bana hak verirken hızlıca şirketten çıktık Bugün babasına olanlar kızlarında başına gelebilirdi Onları gözümün önünden ayırmayacaktım Kreşte öğretmenlerine durumu anlatarak kızları aldık Kızlar buna pek sevinmediler Bu dersten sonra dans dersleri varmış ve partnerlerini kaptırmak istemiyorlarmış Onların bu hallerine gülümsesem de işimiz acil olduğu için bekleyemeyeceğimizi açıkladım Sonunda arabaya geçtiğimiz kızların yüzünden bin parçaydı Ateş Mirza ne oldu gibi bakarken hiç sorma dedim Duymak istemezsin Yolculuğumuz sessiz geçerken karnım bize müzik yapar gibi eşlik ediyordu Kızları bu durum güldürürken ne kadar sıkıştırsam da susturamadım Ateş Mirza "kahvaltı yapmadın mı sen" sorusuna "uyuya kalmışım Buse'nin aramasıyla uyandım Pek fırsatım olmadı" verdiğim cevap ile Ateş Mirza'nın kaşları çatılırken "ofiste söyleseydin ya Ah benim fark etmem gerekirdi" arabayı kenara çekerken "saçmalama Ateş Mirza O durumda karnım aç mı diyeceğim Dayanabilirim ben" derken karnımdan yeni bir gürültü gelirken belli belli bakışları attı Yol kenarında bir pastaneden poğaça alırken kızlara da küçük pastalardan almıştı En azından kızların bozulan morali düzelmişti Elindeki poğaçaya saldırmak istesem de kendimi tutmuştum Bu halim Ateş Mirza'yı güldürürken portakal suyu ile vererek yola devam etti Sonunda eve vardığımızda kızlara durumdan bahsetmediğimiz için göreceğimiz manzara beni korkuyordu Hatta onları ilk etapta arabada bırakmayı bile teklif etmiştim Ateş Mirza araba yerine bahçede oynamalarını tercih ederken kapıyı çaldık Kapıyı Buse açarken hiç de düşündüğüm gibi perişan değildi Arkasından annesi gelirken bizi gördüğü için mutluydu bile İkimizde Ateş Mirza ile birbirimize bakarken "valla bana öyle söyledi Mirza" demeden edemedim O da "bende konuştuğumda aynı şeyleri söyledi merak etme" dediğinde tekrar önümüze öndük İçeriden babası çıkıp "niye kapıda dikiliyorsunuz gelsenize" dediğinde tam yığılacakken Ateş Mirza tuttu beni Kızları da alıp içeriye geçerken Buse arkamızdan "iyi ki doğdun abi" diyerek pasta ile yanımıza geldi Herkes mutlulukla alkışlarken biz koltuğa yığılmıştık Buse'ye dönüp "kızım sürpriz yapmak istedin anladık da böyle plan mı olur Ayrıca bunun Ateş Mirza'ya sürpriz olması gerekiyor Benim neden kalbime indiriyorsun" sözlerime gülerek "üflesene mumları abi Dilek tutmayı unutma" diyerek geçiştirdi Kindar gözlerimle onu bin parçaya bölsem de aldırmadı bile Böyle görümce olacak iş değil Ateş Mirza ikizler ile pastayı üflerken kısa sürede kendimizi toparladık Şuan dikkatimi çeken tek şey bizim için hazırlanmış masaydı Cimri Ateş Mirza bir tanecik poğaça almıştı ve onun yerinde çoktan yeller esiyordu O yüzden Buse için intikam planlarını sonraya bıraktım Hepimiz masaya geçerken Buse'nin planını öğrenen babası biraz kızdı Bana baktığında çocuk gibi oh oh derken bana masanın altından tekme attı Ateş Mirza'ya şikayet ederken "çocuklar dört oldu" diyerek benle dalga geçti Hayret bir şey Kardeşi yüzünden bu haldeyiz Gıkını çıkarmıyor ya Yemekten sonra babaanne ve dedesi ikizleri şımartırken onların kahkahalarını gülümseyerek izliyorduk Çaylarımızdan sonra saat geç olduğu için odalara geçtik Bu evde de ikizler için bir oda vardı Onları rahatça yatırırken bize misafir odası verilmişti Odaya geçtiğimizde Ateş Mirza ile bir yatağa bir de birbirimize bakıyorduk Sessizliği ben bozarken "aman ilk defa mı beraber yatacağız" sözüm ile geçip yatağa kuruldum Ateş Mirza inanmayan gözlerle bana bakarken yatağın boş kısmını elimle vurarak "korkma benden sana zarar gelmez Senin namusun benim namusum" sözlerim ile ikimiz de güldük Ateş Mirza daha fazla nazlanmayarak yatağa geçerken sözlerimin aksine kalbimi sakinleştirmeye çalıştım Ateş Mirza yatağa yerleştikten sonra ikizde tavana bakıyorduk Ateş Mirza "bu böyle olmayacak" sözüyle ne demek istediğini anlamazken beni çekerek kollarının arasına aldı "Böyle çok daha iyi" dediğinde kalbim yerinden çıkacaktı Ateş Mirza gülerek "sakin ol güzelim Biraz sonra kalbin yerinden çıkacak" dediğinde göğsüne kendimce güçlü bir yumruk attım Bu ikimizi de güldürürken Ateş Mirza beni kendine biraz daha çekti Ben sabah bu halde oluruz diye düşünürken cesurca beni kollarına almıştı Günün yorgunluğu ve onun sıcaklığı ile gözlerim yavaşça kapandı Sabah ilk ben uyanırken Ateş Mirza'yı azıcık izlemiş olabilirim Sonrasında yavaşça yataktan kalkarken ona dalga geçme fırsatını vermedim Odadan çıktığımızda ikizlerin çoktan uyandığını fark ettim Şimdiden şakımaya başlamışlardı Güzel bir kahvaltıdan sonra etrafı gezmiştik Kızlar her yere merakla bakarken bu beni eğlendirmişti Kızların acıkmasıyla akşam yemeğinden sonra yola çıkmıştık Dönüş yolunda kızlar dayanamayıp uyurlarken ben de Ateş Mirza'nın dikkati dağılmasın diye gevezelik yapıyordum Sonunda eve vardığımızda yorgunluktan ölüyordum Kızları Ateş Mirza alırken bende kapıyı açtım Kızları yatırdıktan sonra odalarımıza geçerken günün yorgunluğunu atmak için duş aldım Su beni kendime getirirken mutfağa geçerek büyük emekle yaptığım pastayı çıkardım Yavaşça Ateş Mirza'nın odasına geçerken kapısını çalarak mumları yakarak içeriye geçtim "Kardeşin böyle bir ekşın yapmasaydı kutlayacaktım ama geç olsa iyi ki doğdun" diyerek gülümsedim Ateş Mirza'nın gözlerinden sevgi akarken mumları üfledi Gülümserken pastayı bıraktım "Sana ne hediye alayım diye çok düşündüm Sana unutulmaz bir doğum günü yaşatmak istedim" Kulağına yaklaşarak "Pastayı ben yaptım O yüzden ben yemeyeceğim Bu eziyeti birimizin çekmesi yeterli bence" dediğimde Ateş Mirza gülerken "biraz sonra gülümsemenden eser kalmayacak" çatalı uzatırken "doğum gününde bunları yaşaman çok acı" Tam odadan çıkacakken Ateş Mirza kolumu tutarak beni kendine doğru çekip sarıldı Bende ona sarılırken "iyi ki doğdun Ateş Mirza ve biz iki ki tekrar tekrar birbirimizi bulduk" |
0% |