Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Tanışma

@okyanus

Şirketin verdiği kutlamadan sıkılmış terasta hava alıyordum Şehrin tüm ışıkları, hafif esen rüzgarda bana eşlik ediyordu

Yaptığım işi seviyordum ama şu yemek sonrasındakini dağıtma kısmına belli bir süre sonra ayak uyduramıyordum İsmi bilinen bir şirketin iletişim bölümünden sorumluydum Müşterilerle aram iyi olduğu için kriz zamanlarında müşteri ilişkileri ile de ilgileniyordum En çok stajer yetiştiren kişiydim Odam olsa da çoğu zamanlarda ortada dolaşan, konuşmadan duramadan biriydim İsmim Esila' nın hakkını vererek zamanımı güzel kullanıyordum

Bugün de uzun zamandır peşinde koştuğumuz işi almanın kutlamasını yapıyorduk Herkes içeride ringa ringa şişeler yaparken burada saklansam mı diye düşünmeye başlamıştım Esen rüzgar içimi titretirken omuzlarıma bir ceket bırakıldı Yan tarafıma doğru baktığımda topuklularım sayesinde omuzlarına gelebildiğim, geniş omuzlu, kara kaşlı kara gözlü meteor düşmüştü

"Sıkıcı bir gece ha" ceketi kavrarken "teşekkür" gülümseyip "boğucu bir gece" parfümün kokusu yayılırken buradan çekip gitmeme neyin engel olduğunu düşünmeye başladım Tanımadığım bir adam pat diye ceketini omzuna atarken buna ses çıkarmayıp yan yana duruyordum

Ama buna değeceğini düşünüyordum Hayatımda ilk defa biri beni görmüştü Beni görüp üşüdüğümü fark ederek, ceketini vermişti Biraz sonra beni bıçaklasa bile bir şey diyemezdim herhalde

Gürültülü müzik yerine yakında bir yerden slow bir parça duyuldu Yanımdaki yabancı elini uzatırken "bunun bir işaret olduğunu düşünüyorum Benimle dans eder misiniz" gözlerim gözleri ile kesişirken, gözleri ve eli arasında gidip geldim

İlk defa kalbimin sesini dinleyerek "izninle" ceketin sahibinden izin alarak giydim Titreyen ufacık elimi kocaman eline bıraktım Beni yavaşça kendine çekerken elimi omzuna koydum O da elini belime koyarken, dokunduğu yeri resmen yakıyordu Kollarında titrerken, beni daha fazla sarmak için kendine doğru çekiyordu Kokumuz birbirine karışırken, ikimizden de tek kelime etmedik Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu

 

🎶 "Gökyüzünü tutamam"

 

Şarkının bitmesi ile başımı kaldırdığımda yabancının eğilmesi ile burun buruna geldik Aramızdaki çekim o kadar büyük ve güçlüydü ki Yavaş yavaş birbirimize yaklaştık Dudaklarımız değmek üzereyken kendimi geri çektim

"Ben dönsem iyi olacak" ceketi çıkartıp geri verirken, gözlerine son bir kez bakarak geçip gittim

Bizimkilerin yanına döndüğümde kimse yokluğumu fark edecek halde değildi Aralarına karışıp dans ederken biraz önce yaşananları düşünüyordum Hayal mi yoksa rüya mı olarak mı kabul etmeliydim Hayatım boyunca böyle bir çekim, kalp çarpıntısı yaşamamıştım İsmini bile bilmediğim bir yabancı ile neredeyse öpüşecektim Hiç bir zaman havai biri olmamıştım Her zaman ayaklarım yere basardı Ama ilk defa uçuşmak istiyordum

Herkes yıkılırken sabaha karşı mekandan çıkabilmiştik Taksilere doluşurken, mekana son bir kez bakmak için döndüğümde yabancı ile göz göze geldim Gözleri yakıp geçiyordu Başım ile selam verdikten sonra taksiye binerek uzaklaştık Eve geldiğimde kimseyi uyandırmamak için sessizce odama geçtim Kendimi yatağıma atarken gülümseyerek tavanı izlemeye başladım Gözlerim yavaşça kapanırken kalbim ilk defa atıyordu

Kuyudan gelen sesi gittikçe yaklaşırken, başımda çemkiren sevgili ikiz kardeşimden başkası değildi Ahu ve ben liseye kadar tek kişi gibiydik Kimseye ihtiyaç duymadan beraber oyunlar oynar, dert otağı olurduk Ahu ne kadar dışa dönük ise ben içime kapanıktım O ne kadar uçarı ise ben o kadar yere basandım Ergenlik ile beraber aramızdaki duvarlar daha da yükselirken ters köşelere dağıldık

O moda tasarımı okurken bende medya ve iletişim okudum Üniversitelerimiz bile farklıydı Şimdi ünlü bir tasarımcının yanında çalışsa da tek düşündüğü zengin biri ile istediği alışverişi yapabilmek Bizim durumumuz iyi olsa da onun harcamalarına yetişmemiz mümkün değildi

"Kalkmıyor musun artık Görende şişeleri devirdin zannedecek" diye söylenirken "tamam Ahu geliyorum Bir rahat ver" dediğimde saçlarını savurarak gitti Kendimi duşa zorlukla atarken iş gününde kutlamaya ağzımdan alevler çıkarken söylendim

Duştan sonra biraz daha insana benzerken bizimkilerin yanına geçtim Çiçek sultan doğru düzgün bir şey yemememize rağmen döktürmüştü Masa da oturan babamın yanağına sulu bir öpücük bırakırken, mutfaktaki annemin elindeki sigara böreğinden çaldım Söylense de kıyamadı

Annem emekli resim öğretmeni babam ise tarih öğretmeniydi İlk karşılaşmaları da klasik çarpışıp kitap düşürme ile olurken kırk yıllık evliliğin temeli atmışlardı Bizi büyük bir sevgi ile büyütürlerken, onların kızı olduğu için çok şanslıydım

Masa da klasik annem babamın yediklerine karışırken, öbür yandan da eve gelen resim sergisi kataloğunu yorumluyordu Ahu ise tasarımcının kaprislerinden dert yanıyordu Ben neyin zor olduğundan emin değildim Annem ile babamdan azıcık sevgi görmek için yaptığı taktiğine gülmeden edemedim

Kahvemi aldıktan sonra evden çıkarken yaklaşan kışı düşünüyordum Ben her zaman üşüyen biri olarak kışın bu çekilmez oluyordu Ufak tefek olmam ilk defa bir işe yararken, kedi gibi neresi sıcak olursa oraya kıvrılıyordum

Şirkete gittiğimde herkesi dağılmış bir şekilde bulurken, en iyinin ben olduğumu anlamıştım Standart bir gün geçirdikten sonra işlerin zorlamaması memnun etmişti

Bir kaç gün geçtikten sonra o gece tanıştığım yabancının kendi hayalim olduğuna inanmaya başladım Bir toplantı için hızlıca ilerlerken birinin çarpması ile sendeledim Çarpan kişi umursamazken biri tarafından kolumdan tutulmam sayesinde dengemi korudum Arkamı döndüğümde o gece ki yabancı olduğunu görmem ile donup kalmıştım

"Siz" dediğimde "normal bir şekilde karşılaşamayacağız sanırım" sözü ile gülümsedim "Yine kollarımdasın ve yine titriyorsun" Kendimi toparlayarak "teşekkür ederim Giderek borçlanıyorum" Yabancı "eğer bu şekilde karşılaşıyorsak, elbet bir gün ödeşiriz" Aramıza telefonumun sesi girerken "bir toplantıya yetişmem gerekiyor Ödeşme için karşılaşmayı bekleyeceğim" diyerek hızlı adımlarla uzaklaştım

Ne birbirimize ismimizi verdik ne de numaralarımızı Ben eğer bir adım atarsam aramızdaki büyünün bozulacağını hissettim Kendi kendime de gelin güvey olmak istemezken kaçarak uzaklaştım

Buna benzer bir karşılaşmayı bir kaç gün sonra yaşadık Şirket olarak bir semire katılmamız gerekiyordu Hep beraber ilerlerken kafamı kaldırmam ile göz göze geldik Onunda etrafı kalabalıktı Karşılıklı baş selamından sonra ayrı yollarda yürümeye devam ettik

Böyle geçip gitmelerimiz fazlalaşırken, bu zamana kadar bir kere bile karşılaşmadığım adamın böyle damdan düşer gibi hayatıma girmesine anlam veremedim Bu zamana kadar belki de yurt dışındaydı Ya da birbirine yakın şirketlerde çalışmaya başlamıştık

Bir yanım kalbine kulak var derken öbür yanım dikkatli ol diye bağırıyordu

Aras beni akşam için yemeğe davet ederken keyfim olmasa da kabul ettim Aras şirketteki ilk arkadaşımdı Benim erkek versiyonum gibiydi Her zaman eğer evlenecek birini bulamazsak evlenelim diye dalga geçiyorduk

Restorana gidinceye kadar konuşmadık Yemek boyunca da bir iki kelime konuşurken bir gariplik olduğunu anlamıştım Çok gergindi Elleri titriyordu Madem bu kadar gerginsin neden beni de ortak ediyorsun ki Yediğim yemekten hiç bir şey anlamamıştım

Aras sonunda "Esila" diyerek söze başladı "Bizim hayata bakış açımız, beklentilerimiz bir biliyorsun İkimizde aşka inanmıyoruz zaten Eğer bir gün hayatımda bir kadın olacaksa onun güvenebileceğim biri olsun isterim Ben seninle hem iş yerinde hem de hayatta çok iyi partner olacağımızı düşüyorum" elini cebine atıp bir kutu çıkartırken, hayir hayir bunu yapma diye düşünmeme kalmadan açıp masaya koydu "Benimle evlen Esila"

Duyduklarım ile kanım çekilirken yaptığımız bir şaka ciddiyete dönüşmüştü Ağzımı açacakken kapıda yabancıyı gördüm Gözlerim parlayıp, yüzümde gülümseme oluştu Tam yerinden kalkacakken yanına birinin geldiğini gördüm

Film seyreder gibi bakarken, yanında Ahu'yu görmem nasıl yani dememe sebep oldu Bunun bir tesadüf ya da açıklaması olacağını düşünürken Ahu'nun elini tutması son noktaydı Gözümden yaş süzülürken "evet" dedim "Seninle evlenirim"

ve kaybettim

O akşam dans ettiğimiz şarkı sanki bizi anlatmış " Kırgınım sana ben Yalnız beni değil Kendini de kandırmışsın

Bu kırgınlık ki hafife gelmez İçimde büyür İçimde üşür Gönlüm dönüşür Ölüm çeker içim Ömür seçer içim"

 

 

Loading...
0%