Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Tanıştığıma Memnun Oldum

@okyanus

Ateş Mirza

Ahu ile kaza olmadan önce sona gelmiş bir evliliğimiz vardı Artık sadece çocuklar için mecburiyete dönmüştü Ondan ayrılamazdım Çocuklarımı kayıp edemezdim ama çok zorlanıyordum

Ahu çocukları hiç istemedi Günden güne daha saldırgan birine dönüşürken hırsını nereden çıkaracağını bilemeyerek savruluyordu Elim kolum bağlanmış bir çıkış yolu diliyordum Eve geldiğimde beni terk etmiş olduğunu fark ederken içten içe rahatlamıştım Ama o kaza hiç istemeyeceğim ve beklemediğim sonuçlar doğurdu

Paramparça bir arabadan sadece morluk ve çiziklerle çıkmıştı Bu bir mucizeydi Günlerce acı çekti Rahat olması için onu eve getirdim Ama uyandığında beni büyük bir sürpriz bekliyordu Bizi beyninden silmişti O kadar çok oyununu görmüştüm ki Bunu da gidişini kurtarmak için yeni bir çözüm oyunu olduğunu düşündüm Ama gözlerinde farklı bir şey vardı Bana seslenişi bile değişmişti Bana sadece Ateş derken artık Ateş Mirza idim

Ona bir çok zarf atsam bile hiç birine düşmemişti Arkamdan gizli işler çevirmemişti Belli bir süre sadece odası ve çocukların odasında zaman geçirmişti

Çalışma odasındaki tartışmamızda titreyen sesi, beni ikizler konusunda kendime getirişi, onlar için çabaları... Hele ki üzerindeki sweatim ve çıplak ayaklarıyla dolaşması yok mu Alışveriş diye deliren Ahu günlerce tek kıyafetle, dalga dalga saçlarıyla dolaştı Gurundan bana bir şey demezken onun için kendi sweatlerimi dolaylı yoldan gönderdim Nasıl göründüğünü umursamadan, makyaj yapmadan tüm şehri dolaştı

İkizlere bambaşka bir dünya verdi O akşam kanepede titreyen sesiyle Mirza diyen Ahu benim ilk görüşte aşık olduğum Ahuydu ve her yeni günde ne yapacağını merak ederek uyanıyordum

...

Uyandığımda kızlar hala aynı şekilde uyuyorlardı Bugün hafta sonuydu Ailecek bir plan yapmalıydık Onları öperek yavaşça yataktan kalktım Evde tam bir sessizlik hakimdi Mutfağa inerek kızlara minik minik çikolatalı muffinler hazırladım Haşlanmış yumurtalarına gülen yüz çizdim Evi güzel bir koku sararken ikizler didişerek merdivenden iniyorlardı "Merdivenler de dikkat edin kızlar" demem ile ses kesildi

Ateş Mirza da bize katılırken kahvaltımız başlamış oldu Ben kendime verdiğim sözü tutarak sadece portakal suyu içtim Sonrasında eve bir kasa portakal alacaktım Ateş Mirza'nın yumurtasını elime alırken "yumurta savaşı" bağırdığımda kızlar hevesle tokuşturdu

Kahvaltının sonlarına doğru kızlara "oynamak istediğiniz bir oyun var mı" diye sordum Asel "evcilik" Lilya "doktorculuk" dedi Kızlar birbirine bakıp ikna etmeye çalışırken aralarına girdim "Şöyle yapmaya ne dersiniz Lilya doktor Asel hemşire ben hasta olayım Beni iyileştirdikten sonra bana misafirliğe gelirsiniz olur mu" diye sordum Bu fikre ikisi de bayılırken hızlıca kahvaltılarını bitirdiler

Doktorculuk oynarken sayısız kontrol ve iğne ile karşı karşıya kalsam da dayandım Sıra evcilikte dedikodu kısmına gelince kızların hiç arkadaşı olmadığını fark ettim Ben olsam bile çok yalnızlardı Sıradaki plan belliydi İkizler için oyun arkadaşı

on beş gün sonra

"Denize bıraksam kendimi"

Ahu Sipahi olalı yirmi günden fazla oldu Geçen günlerde boş kaldığımı düşünüyorsanız çok yanılırsınız İlk baş Ateş Mirza'dan saklı bilgisayarını kullanarak iş bulabilir miyim ona baktım Nasıl olduysa üniversite de çeviri yaptığım şirket duruyordu Onları arayıp çeviri için ihtiyaçları var mı diye sordum Dil öğrenmeyi çok severdim ve yatkındım da İngilizce Fransızca ve İtalyanca biliyordum Sayısız belge için yeni mail adresi aldım

Bankaya hesap açtırmaya gittiğimde sıfırlarını sayamadığım bir hesabım olduğunu söyleseler de yeni bir hesap istedim Evde yapılabilecek bir kaç paket işi aldım Tüm işleri kızlar uyuduktan sonra yaparken uyumak için çok az vakit harcıyordum

Burada kalıcı isem bu evde çok fazla yaşayamazdım Boşanmasam bile kendime yeni bir hayat kurmam gerekirdi Her şeyi yoluna koyduktan sonra ayaklarımın üzerinde durabilmeliydim

Kısa zamanda hesapta para birikirken ikinci el siteleri yardımıma yetişti Çok uygun fiyata koyu bir pazarlıkla tablet alarak Ateş Mirza'nın bilgisayarından kurtuldum İletişim için bir telefon aldım İş görüşmeleri için bir iki ikinci el kıyafet aldım Ateş Mirza'dan bir şey yemediğim için uzun süre yiyebileceğim kahvaltılık gevrek, konserve gibi yiyecek depoladım

Şimdi ise kulaklığım ile deniz kenarında oturmuş müzik dinliyordum Şehirde bir çok yeri öğrenirken kızlar ile vakit geçirip güzel bir bağ kurduktan sonra kreş ve hafta sonu için kurs ayarladım Şimdide onların çıkışını bekliyordum

Yanıma benim yaşlarımda bir bayan gelip otururken denize bakarak "hayatın yüklerini götürmüyor değil" diye sordu Gülümseyerek "götürse bile verebilir miyim bilmiyorum" cevabını verdim Elini uzatıp "ben Doğa" uzattığı eli tutarken ne demeliydim Ben kimdim ki "bende Ahu" dedim zorlukla

Doğa "aslında ben seni uzaktan tanıyordum Komşuyuz Ama seni ilk defa bu kadar hüzünlü görüyorum Sen normalde parti kızısındır" diye basitçe açıkladı Burada herkes Ahu'yu böyle biliyordu herhalde Çarşı da dolaşırken bir çok nefret dolu bakış bile yakalamıştım

Acı bir gülümseme ile "bir araba kazası geçirmeden önce öyleydim Şimdi buradaki hayatım ile ilgili hiç bir şey hatırlamıyorum Yeni bir başlangıç yapmak da bazen çok yorucu" Doğa hüzünle bakarken "bir gariplik olduğunu anlamıştım ama bunu bilmiyordum Çok üzüldüm" Ben üzülemiyordum bile Sadece bir kaza değildi olanlar "Sende ki hüzün ne peki" diye sordum Doğa derin bir nefes alırken "benimde bırakamadığım yüklerim var Beni ben yapan ve can yakan yüklerim"

Doğa ile bir daha hiç konuşmadan denizi izledik Acılarımıza gülümsedik O günden sonra bir kaç kere daha karşılaştık Yine sessizce birbirimize destek olurken iyi bir arkadaş olacağımızı hissetmiştim

Kızları alıp eve geçerken bugün kursta olanları anlatıyorlardı Kreş ve kurs ikizlere çok iyi gelmişti Daha girişken, konuşkan ve mutlulardı Işıldıyorlardı resmen Onların mutluluğu bana yeterdi

Hala araba kullanmaya cesaret edemiyordum Ateş Mirza ehliyetimi verse de onun arabasını kullanmazdım zaten Bazen bize araba gönderiyor Bazen ise dolaşarak eve gidiyorduk Kızların şimdiden en yakın arkadaşları ve saçları ile oynayarak konuştukları erkek arkadaşları vardı Çok tatlılardı

Eve gittiğimizde yemek olmak üzereydi Ama ben heyecanla çalışma masamı bekliyordum Ateş Mirza ile beraber çalışma masam gelirken "bu seninmiş galiba" diye çalışanın elindeki masayı gösterdi Hevesle "evet benim Ufak çaplı çalışmalarım için Ucuza aldım" diye açıkladım Ateş Mirza çalışana şöyle bırakabilirsiniz dediğinde bozulmuştum "Odaya götürseydik" ne yani kendi emeğim ile aldığım masayı eve layık görmemiş miydi Gerekirse bahçeye koyar yine kullanırdım Ateş Mirza "önce konuşalım" diye kestirip attı

Çalışma odasını gösterirken sofra hazır olmuştu İkizler merdivenden inerken "siz başlayın kızlar Biz babanızla bir konuda konuşup size katılacağız" ikisi de "peki annecim" derken merdivenleri çıkmaya devam ettim

Çalışma odasına geçerken başım önde oturdum koltuğa Ateş Mirza karşıma geçerken "bu masa nereden çıktı" sorusuna "kendi emeğimle aldım Eve yakışmaz mı Sormadan aldım ama" diye fısıldayarak konuştum Ateş Mirza sinirle "ne saçmalıyorsun Ahu" diye söylendi

"Basit bir şey çalışmam için yardımcı olacak Bahçeye koymam gerekse bile kullanmak istiyorum Mirza" diye açıkladım Ateş Mirza başını yukarı kaldırıp derin bir nefes alırken "bu ev kimin" sorusuna "senin" cevabını yapıştırdım "Benim değil bizim" koltukta öne gelip bana yaklaşırken "sorun bana sormadan eşya alman değil Ahu Sorun bana hiç bir ihtiyacından bahsetmemen Benimle sıkıntını paylaşmaman" sözleri ile kafamı kaldırırken "paylaşmamı istiyor musun ki" dedim

Ateş Mirza parmakları ile burun kemerini sıkarken "bak biliyorum Ahu başta sana karşı çok sert çıktım Ama evliliğimiz çok sorunluydu İster istemez önyargılı yaklaştım Ama şimdi sen gözümün önünde tek başına eriyip gidiyorsun Benimle ikizler haricinde konuşmuyorsun Dolaptan bir şey yemiyorsun Akşam yemeklerini geçiştiriyorsun Zaten zayıftın şimdi kemiklerin sayılıyor

Limitsiz kredi kartın ve bol sıfırlı bir hesabın var ama elini sürmüyorsun Uyumayıp bin tane iş kovalıyorsun Gözlerinin altındaki morluklar günden güne çoğalıyor Bolluk içinde kendine eziyet ediyorsun Kızlara ve bana yeni bir hayat verdin ama ya senin hayatın"

Ateş Mirza'nın bana bu kadar dikkat ettiğini bilmiyordum Resmen adım adım izlemişti ben Başımı kaldırıp göz göze gelirken "ben en başında kızlar için yardımını istediğimi söylemiştim Başımın çaresine bakabileceğimi de Kızların şuanlık sorumluluğunu almam mümkün değil İhtiyaçlarını karşılamam çok zor Ayrıca bu varlık, bolluk sana ait Benden şüphe ederken kullanmam zaten doğru değil

Evliliğimiz ve seninle hayatım tamamen boşluk Seni hatırlamazken nasıl imkanlarını kabul edebilirim ki Bir kaç ek iş buldum İkinci el basit bir kaç eşya alabildim Beni nasıl tanıyorsun bilmiyorum ama ben hayatımdan memnunum" yaşadığımı hissediyorum dedim içimden

Ateş Mirza uzanarak elimi tuttu "Senin bana olduğun gibi bende sana kendimi yanlış tanıttım Sana sadece öfkemi gösterdim Ben böyle bir adam değilim aslında ama son olanlardan dolayı bende bocalıyorum O kadar değişkendin ki bana karşı Evlendikten önce başka buraya geldikten sonra başka Kazadan sonra yine başka Benim için zor zamanlar

Ama gözlerimin önünde de bir kadının acı çekmesine göz yumamam" Ateş Mirza ayağa kalkarak elini uzattı "Ben Ateş Mirza Sipahi" ne yapmaya çalıştığını anlayıp gülerek ayağa kalktım "Ben Ahu Sipahi" ikimiz birden "tanıştığıma memnun oldum" dedik


Loading...
0%